Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 20 Esas 2023/ Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/617
KARAR NO : 2023/1025
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/02/2023
NUMARASI : 2023/64 Esas 2023/65 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAHİLİ DAVALI :
DAVA : Şirketin Ek Tasfiyesi
DAVA TARİHİ : 24/01/2023
KARAR TARİHİ : 05/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/07/2023
Taraflar arasındaki şirketin ek tasfiyesi istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı dahili davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müflisin iflas masası adına takip edilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/620 Esas sayılı dosyası taraflarından … Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün kayıtlarından silindiğinin tespit edildiğini, anılan mahkemece şirketin ihyası yönünde dava açmak üzere taraflarına kesin süre verildiğini belirterek …San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin (İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/620 Esas sayılı yargılaması kapsamında) ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü cevap dilekçesinde özetle; şirketin hukuka uygun olarak kapatıldığını, terkin tarihinde şirketin derdest davalarının alacak ve borçlarının müdürlük tarafından bilinmesinin mümkün olmadığını, işbu davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini, müdürlüklerinin yasadan doğan zorunlu hasım olduğundan aleyhe vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, şirketin yeniden sicile kaydedilmesinin ve ek tasfiye yapılmasının gerekleri içerisinde şirketin bir davada davalı olarak bulunması veya aleyhine icra takibi yapılmasının da söz konusu olabileceği, ihyası talep olunan … Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin tasfiye kapanışı yaparak 19/01/2012 tarihinde sicilden kaydının silindiği, İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/620 esasına kayıtla açılan davada sicilden kaydı silinen şirketin de davalı olarak yer aldığı, tasfiye öncesine ilişkin olduğu anlaşılmakla sicilden kaydı silinen … Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/620 Esas sayılı dosyaya hasren ek tasfiye işlemleri için ihyası gerektiği, davalı sicilin davanın niteliği gereği davada yasal hasım olduğundan yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, … Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/620 Esas sayılı dosyada taraf olduğundan ek tasfiye için ihyasına, tasfiye memuru olarak …’nin atanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Dahili davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ek tasfiye istemi doğrultusunda şirketin ihyasının yasal süre içerisinde istenmediğini, 5 yıllık süre içerisinde ihya davası açılmadığını, davacının açmış olduğu davanın dahili davalının tasfiye memuru olduğu süreç içerisinde açılmadığını, müvekkilinin savunma hakkının ihlal edildiğini, hukuka aykırı olarak maktu vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulduğunu, müvekkiline içerisinde sadece tensip zaptının bulunduğu, dava dilekçesinin bulunmadığı tebligat yapıldığını, tebligatın 04/02/2023 tarihinde tebliğ edildiğini, dava dilekçesinin tebliğ edilmediğini, savunma yapması için 2 haftalık yasal süre beklenmeden 08/02/2023 tarihinde davanın kabulüne karar verildiğini, müvekkilinin hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, mahkemenin ön inceleme duruşması yapması gerekirken müvekkilinin cevabını beklemeden duruşma yapmasının yasal düzenlemelere aykırı olduğunu, dava dilekçesinde sadece davalı sicil müdürlüğünün taraf olarak gösterildiğini, 08/02/2023 tarihli duruşma zaptında davacı vekili tarafından müvekkilinin de davaya dahil edilmesi gerektiğinin kayıt altına alındığını, mahkemece bu yöndeki talebin müvekkilinin taraf sıfatına sahip olmadığı halde rızası dahi alınmadan karar verildiğini, davacı vekilinin dürüstlük kuralına aykırı davrandığını, HMK’nun 124/1 maddesindeki koşulların oluşmadığını, müvekkilinin iflas masası adına alacaklı olduğu şirketin tasfiye memuru olduğunu, konumu itibarıyla mutlak surette bilmesi gerektiğini, davacı vekili iflas masası vekili olduğundan müvekkilinin şirketin tasfiye memuru olduğunu bildiği sonucu çıkacağını, müvekkilinin dava dilekçesinden habersiz, rızası alınmadan savunma hakkı ihlal edilerek karar verildiğini, davalı sicil müdürlüğünün yasal hasım olması doğrultusunda aleyhine vekalet ücretine hükmedilmediğini, müvekkilinin tasfiye memuru olduğundan kendisinin de yasal hasım olduğunu, yasal hasım olmasının taraf sıfatı bulunduğu anlamına gelmeyeceğini, aleyhine yargılama giderlerine hükmedilemeyeceğini, dahili davalı dosyanın tarafı olmadığından hakkında hüküm kurulamayacağını, şirketin tasfiyesinde müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını, alacak davalarında zorunlu dava arkadaşlığı dışında davaya dahili dava yoluyla davalı ithalinin mümkün olmadığı gibi bu şekilde davaya dahil edilerek hakkında hüküm kurulmasının da mümkün olmadığını, şirketin ek tasfiyesi için ihya edilmesinin hukuka aykırı bulunduğunu, TTK’nun 547. maddesindeki koşulların oluşmadığını, dayanak davada hüküm kuruluna kadar davacının şirketten alacağının henüz sabit olmadığını, davacının ihyası talep edilen şirketin tasfiye olduğuna ilişkin kayıtların ilanından itibaren 6 yıla süre geçmesinden kaynaklı olarak ek tasfiye istemesi sonucu ek tasfiye kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; şirketin ek tasfiyesi istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü yazı cevabı, İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/620 Esas dosyasının Uyap’tan gelen sureti dosya içerisinde yer almaktadır.
İhyası talep edilen …San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin 01/07/2010 tarihli genel kurul kararıyla tasfiyeye girmesine ve tasfiye memurluğuna …’nin atanmasına karar verildiği, alınan tasfiye kararının tescil edildiği, tasfiye kararına ilişkin ilanların Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yapıldığı, şirketin 16/01/2012 tarihli kararı gereğince tasfiye kapanışla 19/01/2012 tarihinde ticaret sicilinden terkin edildiği dosya içeriğiyle sabittir.
Dahili davalı vekilinin istinaf itirazlarına gelindiğinde; yukarıda açıklandığı üzere ihyası talep olunan şirketin ortaklar kurulunca tasfiye kararı alınmış, … tasfiye memuru olarak atanmış, tasfiye işlemleri yapıldıktan sonra tasfiye sonu kararı alınarak tasfiye memurunun yaptığı işlemlerden dolayı ibra edilmesine karar verilmiş ve şirketin 19/01/2012 tarihi itibariyle tasfiye nedeniyle sicilden terkini gerçekleştirilmiştir.
Davacı yan işbu davada tasfiye nedeniyle sicilden terkini gerçekleştirilen …San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden olan alacağın tahsili amacıyla İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/620 Esas sayılı davanın açıldığını, yargılama aşamasında şirketin terkin edildiğinin anlaşılması üzerine taraflarına anılan şirketin ihyası davası açmak üzere taraflarına kesin süre verildiğini ileri sürmüştür.
Dava dilekçesinde dava, Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğüne yöneltilmiş ise de, tasfiye nedeniyle sicilden terkin edilen şirketin ek tasfiyesi amacıyla açılan işbu davada tasfiye memuru ticaret sicil müdürlüğü ile birlikte zorunlu dava arkadaşıdır.
Mahkemece tensip tutanağı tanzim edildikten sonra tutanak ile belirlenen 08/02/2023 tarihli duruşma gününü bildirir tensip zaptı ekli davetiye tasfiye memuru sıfatıyla …’ye tebliğe çıkarıldığı, anılan davetiyenin 04/02/2023 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, tasfiye memurunun hazır olmadığı 08/02/2023 tarihli duruşmada davacı iflas idaresi vekilinin tasfiyeli kapanış nedeniyle silinmeden önceki tasfiye memuru …’nin dahili davalı olması gerektiğine ilişkin beyanı ile anılan beyandan sonra silinmeden önceki tasfiye memuruna celse arasında tebligatın çıkartıldığı, tebliğin yapıldığının tutanağa geçtiği görülmüştür. Davacı tarafından tasfiye memurunun davaya dahil edilmesine ilişkin dahili davalının isminin yer aldığı dahili dava dilekçesi ise ibraz edilmediği gibi, sadece tensip zaptının yer aldığı duruşma davetiyesi tebliğ edilmek suretiyle dahili davalı hakkında yargılama yapılması ve iki haftalık cevap süresi beklenilmeden karar verilmesi dahili davalının savunma hakkının kısıtlanması niteliğindedir.
Dava dilekçesinde davanın tasfiye memuruna yöneltilmediği, tasfiye memuru ile sicil müdürlüğünün ek tasfiyeye ilişkin açılan davada zorunlu dava arkadaşı olduğu, usul ekonomisi de gözetilerek davacı yana ihyası talep olunan şirketin tasfiye memuru olan …’ye davayı yönelterek dahili davaya ilişkin dava dilekçesi hazırlamak üzere süre verilip, ibraz edilecek dahili dava dilekçesinin tasfiye memuruna tebliğ edilip, yasal cevap süresi beklenildikten sonra ön inceleme duruşması yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi usul hükümlerine aykırı olduğundan buna ilişkin istinaf istemi kabul edilmiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında kamu düzenine aykırılık yönünden isabet görülmediğinden dahili davalı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık gözetilerek kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kamu düzenine aykırılık nedeniyle kaldırılmasına, kararın kaldırma gerekçesi gözetilerek dahili davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Dahili davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6, 355. maddeleri gereğince kamu düzenine aykırılık gözetilerek KISMEN KABULÜNE,
2-Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/02/2023 tarih ve 2023/64 Esas 2023/65 Karar sayılı kararının kamu düzenine aykırılık yönünden KALDIRILMASINA, dahili davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Dahili davalı tarafından yatırılan 179,90 TL istinaf karar harcının talep halinde dahili davalıya iadesine,
5-Dahili davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığından dahili davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/(1)-a.6 ve 362/(1)-g. maddeleri uyarıca kesin olmak üzere oy çokluğu ile karar verildi. 05/07/2023
Başkan – Üye – Üye – Zabıt Katibi –
(Karşı Oy)
KARŞI OY
Dava, şirketin ihyası istemine ilişkin olup, davacı tarafından ihyası talep edilen şirket aleyhine alacak talebiyle İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/620 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, yargılama aşamasında şirketin ticaret sicilinden terkin edildiğinin anlaşıldığını ileri sürerek …San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin (İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/620 Esas sayılı yargılaması kapsamında) ihyasına karar verilmesini istemiştir. İhyası talep edilen şirket, şirket genel kurulunda 01/07/2010 tarihinde alınan tasfiye kararıyla tasfiyeye girmiş, tasfiye giriş kararı Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğünce tescil edilmiştir. Şirketin tasfiye memuru …’dir.
Yargılama aşamasında mahkemece tensip zaptı ile duruşma günü re’sen anılan tasfiye memuruna tebliğ edilip, duruşmada davacı vekilinin tasfiye memurunun dahili davalı olması gerektiğine ilişkin beyanı zapta geçirilmiş, karar başlığında tasfiye memuruna dahili davalı sıfatıyla yer verilerek, dahili davalı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmiştir.
Tasfiye kapanışı ile ticaret sicilinden terkin edildiği anlaşılan şirketin ihyasına ilişkin davanın görülebilmesi için şirketin kayıtlı bulunduğu Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğünün yanı sıra şirketin tasfiye memuru olan …’ye birlikte husumet yöneltilmesi gerekmektedir. 6100 sayılı HMK’da davanın nasıl açılacağı düzenlenmiş olup, dahili dava müessesesi ise bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, eksik hasımla açılan davada harçsız olarak, dahili dava dilekçesi ibrazı halinde dahi anılan dilekçenin tebliği suretiyle tasfiye memurunun davaya dahil edilmesi ve karar başlığında da dahili davalı olarak gösterilmesi doğru değildir. Kamu düzenine aykırılık teşkil eden bu hususun istinaf aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir (Emsal Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 01/02/2010 tarih ve 2009/15105 Esas 2010/1026 Karar, 03/07/2017 tarih ve 2016/388 Esas 2017/4053 Karar sayılı ilamları).
Mahkemece yapılması gereken iş, eksik hasımla açılan davada davacı vekiline tasfiye memuru aleyhine birleştirme talepli olarak ve harcı yatırılmak suretiyle ihya davası açılması için süre verilip açılacak davanın işbu dava dosyasıyla birleşmesi beklenildikten sonra yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmasından ibaret olduğundan, sayın çoğunluğun tasfiye memurunun zorunlu dava arkadaşı olup, usul ekonomisi gereğince dahili dava dilekçesiyle davaya dahil edilmek suretiyle hakkında yargılama yapılabileceğine ilişkin görüşüne katılamamaktayım. 05/07/2023
Üye –
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.