Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/559 E. 2023/517 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/559 Esas 2023/517 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/559
KARAR NO : 2023/517

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19/01/2023
NUMARASI : 2023/313 D.İş Esas 2022/316 D.İş Karar
İHTİYATİ HACİZ
TALEP EDEN DAVACI :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF (İhtiyati
Hacize itiraz edenler) :
VEKİLİ :
TALEP : İhtiyati Hacze İtiraz
TALEP TARİHİ : 01/11/2022
KARAR TARİHİ : 05/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/04/2023

İhtiyati hacize itirazın reddine dair verilen ek karara karşı ihtiyati hacize itiraz eden … ve …vekillerinin istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP
Talep eden banka vekili talep dilekçesinde özetle; borçlu … Anonim Şirketi ile müvekkilİi banka arasında akdedilen tanınan kredi limiti çerçevesinde imzalanan 25/10/2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca borçluya kullandırılan dayanılarak kullandırılan kredilerin geri ödenmemesi sebebi ile Borçlu, Müvekkili Banka’ya; Kurumsal Finansmandan Kaynaklanan Asıl Alacak : 500.000,00-TL, esasen kredi sözleşmesi gereğince gerekmemesine karşın; tahsis edilen ve kullanılan bu kredilerin geri ödenmemesi sebebi ile borçlular’a borcun ödenmesi için ayrıca Üsküdar 21. Noterliği’nin 03.08.2016 tarih ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi keşide edildiğini, buna rağmen bu borçları bugüne kadar ödenmemiş ve diğer yükümlülükler de yerine getirilmemiştir, borçlunun piyasaya büyük miktarda borçlandıkları, mali müzayaka içerisinde bulundukları, ödemelerini tatil ettikleri, icrai işlemlere maruz kaldıkları, borçları karşılar nitelikte malvarlığı bulunmadığını, borçlunun, ödemelerini tatil etmeleri, mali müzayaka içerisinde bulunmaları, müvekkili Banka alacağının büyüklüğü, borçluların mallarını kaçırma ihtimalleri de nazara alınarak, ihtiyati haciz isteminde bulunmanın hasıl olduğunu, müvekkili Bankanın yapacağı ihtiyati haciz başvurularında teminat yatırmamasına muvafakat ettiklerinden öncelikle teminatsız, bunun mümkün olmaması halinde ise takdir edilecek teminat mukabilinde ve fazlaya ilişkin hakları ile diğer sebep ve ilişkilerden dolayı doğmuş ve doğacak bilcümle hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile alacaklarının 500.000,00-TL’lik kısmı için borçluların menkul, gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczi yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 03/11/2022 tarihli karar ile taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi ve ihtarname suretine göre borcun vadesinde ödenmediği, alacağın rehinle temin olunmadığı anlaşıldığından, talebin kabulü ile 500.000,00 TL alacağın temini için borçluların menkul, gayrimenkul mal varlığı ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından haczi kabil ve borca yeter miktardaki kesiminin İİK nun 257/1 maddesi uyarınca ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
İhtiyati haczin kaldırılmasını talep eden … ile … vekilleri ihtiyati haczin kaldırılması istemli dilekçesinde özetle;Kredi Sözleşmesine Teminat Olarak Verilen 500.00,00 TL Tutarlı Bono’nun ödenmiş olup müvekkilinin Bankaya borcunun kalmadığını, öncelikle taraflarınca ihtiyati haciz talep dilekçesi görülmemekle birlikte ihtiyati haciz dilekçesine karşı beyan ve itiraz hakları saklı kalmak kaydıyla, ihtiyati haciz kapsamında müvekkili yönünden kaçınılmaz zararlara sebebiyet verilmesini engellemek amacıyla beyanda bulunulması gereğinin hasıl olduğunu, …. A.Ş., tarafından … Bankası A.Ş. ile yapılan sözleşmeye istinaden kredi kullanıldığını, konu sözleşmelerde … ile …kefil konumunda bulunduğunu, Kredi sözleşmesine teminat olarak ise 23/07/2016 vade, 25/10/2013 düzenleme tarihli ve 500.000,00 TL tutarlı bono düzenlendiğini, devam eden süreçte … Bankası A.Ş. tarafından kredi sözleşmesindeki tutarla aynı tutarlı olan 23/07/2016 vade, 25/10/2013 düzenleme tarihli ve 500.000,00 TL tutarlı bonoya istinaden Ankara 1. İcra Müdürlüğünde 2016/17120 E. sayılı dosya ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığını, gelinen aşamada dosya borcu müvekkili tarafından ödenerek takibe dayanak senet icra müdürlüğü kasasından teslim alındığını, bu kapsamda söz konusu borcun ödenmiş olup davacı Banka tarafından kötü niyetli olarak ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu, nitekim senedin 500.000,00 TL tutarında olmasına rağmen davacı Banka tarafından takibe 171.332,85 TL asıl alacağın konu edilmesi taraflar arasındaki borcun takibe konulan tutar kadar kaldığını ortaya koyduğunu, aynı zamanda ihtiyati haciz başvurusunda bulunan alacaklı tarafın daha önce aynı borçlu ve kefillere icra takibi yapmış olması, konu icra takibinde tüm borçlular yönünden haciz işlemlerinin tamamlanmış olması ve konu takibin infazen kapanmış olması hususu da müvekkilinin mal kaçırma ihtimalinin söz konusu olmadığını ve alacaklının iddiasının mesnetsiz olduğunu gösterdiğini, tüm bu nedenlerle şartları oluşmayan ve ispatlanamayan ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; 19/01/2023 tarihli kararı ile İİK’nun 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmış olup, buna göre, borçlunun kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı, itiraz edebilme hakkı bulunduğu, eldeki dosyada itiraz edence ileri sürülen hususların, İİK’nun 265 maddesi kapsamında bulunmayıp, ancak açılacak bir davada değerlendirilebilecek nitelikte hususlar olduğu, alacaklının, sunduğu belgelerle yaklaşık olarak haklılığını ispatladığı anlaşılmakla, borçlunun ihtiyati hacze itirazlarının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Karşı taraf …vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki kredi sözleşmesinden doğan borca teminat olarak taraflar arasında keşide edilen 500.000,00TL bedelli bono … A.Ş. tarafından daha önce icra takibine konu edilmiş olmakla 29/08/2016 tarihinde müvekkili aleyhine Ankara 1. İcra Müdürlüğü 2016/17120 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takibine konu borç ise müvekkilince ödendiğini ve taraflar arasındaki kredi sözleşmesine teminat olarak verilen bono ödeme neticesinde icra dairesinden teslim alındığını, bu itibarla ihtiyati haciz talebinde bulunan … A.Ş.’nin müvekkilden talep edebileceği herhangi bir hak ve alacağı kalmadığını, … A.Ş. tarafından ihtiyati haciz talep edilmesi sonrasında, taraflar arasındaki alacak ilişkisinin sona erdiği hususu taraflarınca Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/313 D.İş sayılı dosyasına bildirilmiş olmasına karşın beyanlarının dikkate alınmaksızın Ankara 26. İcra Müdürlüğünün 2022/17605 E. sayılı dosyası ile derdest icra takibine ilişkin olarak ihtiyati haciz kararı verildiğini, İİK m. 265 hükmü uyarınca borçluların kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere itiraz edebilmesi mümkün olduğunu, tarafları dinlenmeden Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/313 D.İş – 2022/316 K. sayılı ilamı ile tesis dilen ihtiyati haczin dayanağı olarak gösterilen kredi sözleşmesinin konusuz kaldığını 17/01/2023 tarihli celsede de dile getirilmiş olmasına karşın itirazlarının dikkate alınmaksızın itirazlarının İİK m. 265 hükmü kapsamında olmadığı gerekçesi ile reddine karar verildiğini, tüm bu hususların yanında müvekkilinin mal kaçırması gibi bir durum da söz konusu olmadığından … A.Ş. tarafından talep edilen ihtiyati haczin haklı bir gerekçesinin bulunmadığının da açıkça görüleceğini, ihtiyati haciz talebinin haklı bir gerekçeye dayandırılmamış olmasına karşın taraflarının beyanı alınmaksızın ihtiyati haciz kararı verilmiş olmasının açıkça mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun ilamın kaldırılarak yeniden inceleme yapılmasına ve hukuka aykırı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Karşı taraf … vekili istinaf dilekçesinde özetle; kredi sözleşmesine teminat olarak verilen 500.00,00 tl tutarlı bono ödenmiş olup müvekkilin bankaya borcu kalmadığını, öncelikle dosya içeriğinde mevcut kredi sözleşmesinden anlaşılacağı üzere…. A.ş., tarafından … Bankası A.ş. ile yapılan sözleşmeye istinaden kredi kullanıldığını, konu sözleşmelerde … ile …kefil konumunda bulunduğunu, bilindiği üzere bankalar tarafından “kredilerin sınıflandırılması ve bunlar için ayrılacak karşılıklara ilişkin usul ve esaslar hakkında yönetmelik” içeriğinde belirtilen maddi ve şahsi teminatlar alındığını, nitekim “tüketici” niteliğini haiz bireysel müşteriler dışında kalan diğer kredili müşteriler için çoğu zaman tesis ettikleri teminatların yanı sıra “munzam senet” de talep edildiğini, ihtiyati hacze konu kredi sözleşmesinde müvekkili davalı ve diğer borçlular tarafından davacı banka lehine teminat olarak 23/07/2016 vade, 25/10/2013 düzenleme tarihli ve 500.000,00 tl tutarlı bono düzenlendiğini, davacı banka lehine düzenlenen bononun taraflar arasındaki kredi sözleşmesine teminat olarak alındığı ve kredi sözleşmesindeki alacaktan ayrı düşünülmemesi gerektiğinin açık olduğunu, icra dosyasının konusu borç müvekkili tarafından ödenerek takibe dayanak senet icra müdürlüğü kasasından teslim alındığını, ilgili Ankara 1. İcra Müdürlüğü 2016/17120 e. sayılı dosyasının, mahkemeniz dosyasına istenerek incelenmesini talep ettiğini, kredi sözleşmesi ve bono incelendiğinde bononun ve kredi sözleşmesinin taraflarının aynı olduğu, aynı tarihte düzenlendiği ve tutarların birbirini karşıladığının açık olduğunu, bu kapsamda söz konusu borç ödenmiş olup ödenen borca istinaden teslim alınan bono aslı müvekkilinin elinde olmasına rağmen ilgili bononun teminat alındığı kredi sözleşmesi dayanak gösterilerek davacı banka tarafından kötü niyetli olarak ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu, nitekim senedin 500.000,00 tl tutarında olmasına rağmen davacı banka tarafından takibe 171.332,85 tl asıl alacağın konu edilmesi taraflar arasındaki borcun takibe konulan tutar kadar kaldığını ortaya koyduğunu, bu verilerle ilk derece mahkemesi tarafından verilen ihtiyati haciz kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihtiyati haciz şartları oluşmadığından ihtiyati haciz talebinin reddi gerektiğini, bu kapsamda ihtiyati haciz şartlarından biri borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemesi, kaçırması veya kendisi kaçmağa hazırlanması yahut kaçmayası ya da hileli işlemlerde bulunması olmakla birlikte dosya kapsamında müvekkilin mal kaçırmaya, kaçmaya ya da hileli işlemler yaptığına dair herhangi bir delil veya ibare bulunmadığını, ilk derece mahkemesi dosyasına sunulan beyan dilekçelerinde bahsedildiği üzere müvekkili …, … Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde Profesör olarak görev yaptığını, bu itibarla borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkilinin borcu bulunması durumunda dahi kendisinin kamu personeli olması sebebiyle kaçma ve mallarını kaçırma hazırlığı içerisinde olmayacağının açık olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak ihtiyati haciz talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; ihtiyati haciz kararına itiraz istemine ilişkindir.
İhtiyati haciz kararına itiraz yargılamasının yapıldığı 19/01/2023 tarihli duruşmada verilen ara karar ile; ihtiyati haciz kararına itiraz eden vekillerinin itirazının reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İhtiyati haczin koşullarını düzenleyen İİK’nın 257. maddesi, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır, taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarının ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir. Aynı yasanın 258. maddesi gereğince alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermek mecburiyetindedir. Bir başka deyişle ihtiyati haciz kararı verilmesi için mutlak ispat şartlarının oluşmasına gerek bulunmayıp, yaklaşık ispat ölçülerinde ispat yeterli olacaktır (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 26/02/2014 tarihli 2013/16354 esas 2014/3605 karar sayılı içtihadı emsal niteliktedir).
İİK’nın 265. maddesinde; ihtiyati haciz kararına karşı itiraz usulü düzenlenmiş olup, düzenlemeye göre borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı 7 gün içinde mahkemeye itiraz edebilecektir.
Somut olayda da, alacaklı banka vekilince…. A.ş., ile imzalanan 25/10/2013 tarihli genel kredi sözleşmesine istinaden asıl borçlu şirket ile müteselsil kefil olan borçlular aleyhine hesabın kat edildiğinden bahisle borçluların mal kaçırma girişiminde bulundukları istihbar edildiği iddia edilerek 01/11/2022 tarihinde ihtiyati haciz talebinde bulunulmuştur. Mahkemece 03/11/2022 tarihinde ihtiyati haciz karar verildiği, alacaklı bankaca 04/11/2022 tarihinde alacağın tahsiline yönelik olarak ilamsız icra takibi yapıldığı, takip borçluları aleyhlerine ihtiyati haciz kararı verilen … ile … vekilleri tarafından takibe ve borca itiraz edildiği takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Borçlular vekilince ihtiyati haczin şartları oluşmadığından ihtiyati haczin kaldırılması talep edilmiş, mahkemece itiraz üzerine duruşma açılmış ve 19/01/2023 tarihinde itirazın reddine karar verilmiş ise de, dosya kapsamında yer alan Ankara 26. İcra Müdürlüğünün 2022/17605 takip sayılı dosyasında borçluların takibe itirazı üzerine takibin durdurulduğu, alacaklı banka vekilince borçluların itirazının iptali için Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/850 esas sayılı dosyası ile 14/12/2022 tarihinde itirazın iptali davası açıldığı UYAP üzerinden yapılan kontrolde de dosyanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
Bu hale göre ihtiyati hacze konu alacak yönünden borçluların takibe itirazı üzerine Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/850 esas sayılı dosyasında davanın esasının görüldüğü, en yakın müessese olan ve kıyasen uygulanan geçici hukuk koruma olan ihtiyati tedbire ilişkin 6100 sayılı HMK’nın 7251 sayılı yasanın 42.maddesi ile değişik 394/2.maddesi gereğince ve tabi hakim ilkesi gereğince geçici hukuki korumaya ilişkin talepler hakkında esas yargılamayı yapan hakimce karar verilmesi gözetildiğinde ilk derece mahkemesince ihtiyati hacze yapılan itirazın, davanın esasına bakan Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesince değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle gönderme kararı vermesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğu gibi borçlular vekilince gerek itiraz dilekçelerinde gerekse istinaf dilekçesi ekinde sunulan ve Ankara 1.İcra Müdürlüğünün 2016/17120 sayılı dosyasınında değerlendirilmesi gereklidir.
Tüm bu nedenlerle, ihtiyati hacze itiraz eden borçlular vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın görevli Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, borçluların diğer istinaf sebeplerinin bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına inceleme sonucu karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati haczin kaldırılmasını talep eden borçlular … ve … vekillerinin istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık gözetilerek KABULÜ ile
2-. Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/01/2023 tarih ve 2022/313 D.İş Esas 2022/316 D.İş Karar sayılı kararının HMK’nun 353/(1)-a.4. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ihtiyati hacze itiraz eden borçlular … ve … vekillerinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
3-İhtiyati haczin kaldırılmasını talep eden borçlular … ve … vekillerinin ihtiyati hacze itiraz hakkında yeniden bir karar verilmesi için dosyanın Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4-İhtiyati haczin kaldırılmasını talep eden borçlu … tarafından yatırılan 179,90 TL istinaf karar harcının talep halinde ihtiyati haczin kaldırılmasını talep eden … iadesine,
5-İhtiyati haczin kaldırılmasını talep eden borçlu … tarafından yatırılan 179,90 TL istinaf karar harcının talep halinde ihtiyati haczin kaldırılmasını talep eden … iadesine,
6-İhtiyati haczin kaldırılmasını talep eden borçlular tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
7-Duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/(1)-a.4 maddesi uyarıca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/04/2023

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.