Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/506 E. 2023/479 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/506 Esas 2023/479 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/506
KARAR NO : 2023/479

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/12/2022 (Ara Karar)
NUMARASI : 2022/187 Esas
İHTİYATİ TEDBİR KARARINA
İTİRAZ EDEN DAVALI :
VEKİLLERİ
LEHİNE İHTİYATİ TEDBİR KARARI
VERİLEN DAVACI :
VEKİLİ :
TALEP : İhtiyati Tedbir Kararına İtiraz
TALEP TARİHİ : 14/03/2022

KARAR TARİHİ : 29/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/04/2023

İhtiyati tedbir kararına itirazın reddine yönelik olarak verilen ara karara karşı ihtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

TALEP
İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle; dilekçeler aşamasında sundukları beyan ve delilleriyle gelinen aşamada davacının iddiaları ispatlanamamış olmasına rağmen ihtiyati tedbir talebinin kabulüne dair verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, kararın karlılık payı yüksek işlere imza atan ve atmakta olan şirketin ticari faaliyetlerine sekte vurduğunu, şirketi zora soktuğunu, müvekkili adına kayıtlı olan taşınmazların bir kısmının murisin yetkili olduğu dönemde Ilgazlar İnşaat şirketi adına kayıtlı iken kendisinin bilgi ve tasarrufuyla müvekkili şirket mülkiyetine geçirildiğini, tüm tasarruf işlemlerinde murisin imzası bulunduğunu, şirketin ana faaliyet konusunun inşaat, gayri menkul yatırımı, asfalt üretim ve asfalt yol yapım işleriyle termal işletmeciliği olduğunu, şirketin tesislerinin aktifinde kayıtlı bulunduğunu, ana faaliyet konusu itibarıyla şirketin ekonomik olarak büyük etkisi olan pandemi de gözetildiğinde 2021 yılında üretim ve satış elde edemediğini, bu dönemde taşınmazlarını kiralama geliri elde ettiğini, ancak bu süreçte Ilgazlar İnşaat şirketinin finansmanı ile devamlılığını sürdürdüğünü, aktifindeki tesisleri elden çıkarmayarak tekrar üretime aldığını, 2022 yılı sonuna kadar özellikle asfalt üretim tesisinden yüksek miktarda ciro beklediğini, davacının iddia ve taleplerini ispat edemediğini, şirketin ticari faaliyetine devam ettiğini, şirkette kar payı avans dağıtımı gerçekleştirildiğini, davacının ispatlanamayan iddialarının aksine aldığı kararlara uygun olarak faaliyetini sürdürdüğünü, mahkeme karar gerekçesinde yer alan işlemlerin şirket yönünden avantajlı olduğunu, devlet bankalarından alınacak kredi faizi çok düşük olup, uygun fiyatlı olarak kredi kullanmak için taşınmazların ipotek edildiğini, bu durumun şirketin borçlanarak büyümesine ilişkin bir strateji niteliğinde bulunduğunu, aile şirketi olan müvekkili şirkette fikir birliği olan kardeşlerin yönetim kurulunda çoğunluğu oluşturmasından sonra şirket faaliyetlerinin arttığını, şirketin iş işleyişine, dava konusuna aykırı olacak şekilde karışılmasının şirketi zarara uğratacağını, tedbirin davacının dahi aleyhine olduğunu, şirket zarar etmeye başladığında davacının da zarar göreceğini, diğer şirket ortaklarının iradesinin şirketin fesih ve tasfiyesi yönünde olmadığını, ihtiyati tedbir koşullarının bulunmadığını belirterek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, TTK’nun 636/4. maddesi uyarınca davadan sonra şirkete ait taşınmazın satışı, davalı şirket taşınmazı üzerine konulan ipotek ve bilirkişi tarafından tek gelirinin kira geliri olduğunun tespit edilmiş olması gözetilerek verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması koşullarının oluşmadığı gibi kaldırılmasını gerektiren durum ve koşulların oluştuğunun da ispatlanamadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili adına kayıtlı olan taşınmazların bir kısmının murisin yetkili olduğu dönemde Ilgazlar İnşaat şirketi adına kayıtlı iken kendisinin bilgi ve tasarrufuyla müvekkili şirket mülkiyetine geçirildiğini, tüm tasarruf işlemlerinde murisin imzası bulunduğunu, şirketin ana faaliyet konusunun inşaat, gayri menkul yatırımı, asfalt üretim ve asfalt yol yapım işleriyle termal işletmeciliği olduğunu, şirketin tesislerinin aktifinde kayıtlı bulunduğunu, davacının iddialarını ispatlayamadığını, şirketin aldığı kararlara uygun olarak faaliyetini sürdürdüğünü, şirketin sadece kira geliri bulunmadığını, üretim tesisinin faaliyete geçirildiğini, şirkette kar payı dağıtımının gerçekleştiğini, şirketin ana gelir kaynaklarından birinin taşınmaz kirası olduğunu ancak bunun tek gelir olmadığını, aile şirketi olan müvekkili şirkette fikir birliği olan kardeşlerin yönetim kurulunda çoğunluğu oluşturmasından sonra şirket faaliyetlerinin arttığını, şirketin borçlanarak büyütülmesinin modern ekonomik koşullarda sürdürülebilir bir büyüme için zorunlu olduğunu, şirketin iç işleyişine, dava konusuna aykırı olacak şekilde karışılmasının şirketi zarara uğratacağını, tedbirin davacının dahi aleyhine olduğunu, şirket zarar etmeye başladığında davacının da zarar göreceğini, şirketin tasfiyesi için aranan haklı sebebin ispatlanamadığını, murisin vefatından sonra şirket mülkiyetinde bulunan hiçbir taşınmaz için usulsüz bir satış yapılmadığını, davacının son genel kurulda iradesini şirketin tasfiyesi yönünde kullandığını, ihtiyati tedbir koşullarının bulunmadığını belirterek ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına, ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; ihtiyati tedbir kararına itiraz istemine ilişkindir.
Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü yazı cevabı, davalı şirket bilanço-ayrıntılı gelir tablosu, 2020 yılı faaliyet raporu, tapu kayıtları, davalı şirketin 19/02/2022 tarihli olağanüstü, 08/08/2020 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanakları, hisse devir sözleşmeleri, miras ortaklığı toplantısı, yargılama aşamasında mali müşavir ve hesap uzmanı bilirkişi heyetinden alınan 28/06/2022 tarihli kök, 02/02/2023 tarihli ek rapor dosya içerisinde yer almaktadır.
Yargılama aşamasında alınan bilirkişi kök ve ek raporunda, şirketin 2020 yılının kar ile kapattığı, miras yoluyla şirketin paydaşlarına geçtiği, şirketin asıl faaliyet alanının inşaat olduğu, esasen kira geliri elde ettiği, başkaca faaliyetinin bulunmadığı, kar dağıtılması kararı almadığı, mahkemece şirket menfaatleriyle davacı azınlık paydaş menfaatleri buluşturularak duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüm olarak çıkmaya izin verilebileceği, bu durumda ayrılma akçesinin hesaplanması gerektiği yönünde kanaat bildirilmiştir.
Fer’i müdahil … vekili yargılama aşamasında şirketin taşınmazları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiş, mahkemece 17/08/2022 tarihli 2022/187 Esas sayılı ara karar ile fer’i müdahil vekilinin ihtiyati tedbir talebi reddedilmiştir. Anılan karara karşı davacı vekili ve fer’i müdahil vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 2022/1609 Esas 2022/1327 Karar sayılı karar ile davacının ihtiyati tedbir talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmediği, fer’i müdahil hakkında hüküm kurulamayacağı gerekçesiyle davacı vekili ve fer’i müdahil vekilinin istinaf başvurularının kabulüne, ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Limited şirketin haklı nedenle feshi, mümkün olmadığı takdirde ortaklıktan çıkma talebiyle açılan davada lehine ihtiyati tedbir kararı verilen davacı vekili, mahkemenin açılan davada gerekli önlemleri alması gerektiğini, şirketin mal varlığının korunması için davalının taşınır ve taşınmaz mallarına ihtiyati tedbir konulmasına, davalı şirketin taşınmaz kayıtlarına üçüncü kişiler lehine ayni haklar düzenlenmemesi için ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir. Bu talep üzerine mahkemece 13/12/2022 tarihli 2022/187 Esas sayılı ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, davalı şirket adına kayıtlı taşınmazların tapu kayıtlarına dava neticesine kadar başkalarına devrinin önlenmesi ve üçüncü kişiler lehine ayni hak tesis edilmemesi yönünde ihtiyati tedbir konulmasına hükmedilmiştir.
Anılan ara karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine bu kez, mahkemece itiraz duruşmalı olarak incelenerek 13/12/2022 tarihli 2022/187 Esas sayılı ara karar ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine hükmedilmiştir.
Yargılama aşamasında alınan bilirkişi kök ve ek raporuyla şirketin tek gelirinin kira olduğu, dava tarihinden sonra şirketin bir taşınmazının satıldığı, bir taşınmazı üzerine banka lehine ipotek tesis edildiği tespit edilmiştir.
Bu durumda mahkemece, bilirkişi raporundaki tespitler gözetilerek ihtiyati tedbir koşullarının oluştuğu, telafisi imkansız zararların doğmaması için TTK’nun 636/4. Maddesi kapsamında ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiği gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir kararına itirazın reddi yönündeki ara kararında isabetsizlik görülmediğinden ihtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalıdan alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından lehine ihtiyati tedbir kararı verilen davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi. 29/03/2023

Başkan – Üye – Üye Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.