Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/467 E. 2023/663 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/467 Esas 2023/663 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/467
KARAR NO : 2023/663

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/12/2021
NUMARASI : 2021/542 Esas 2021/970 Karar
DAVACI :
VEKİLİ
DAVALILAR :
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 22/09/2021
KARAR TARİHİ : 03/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/05/2023

Taraflar arasındaki şirketin ihyası istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı tasfiye memuru … süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından borçlu …. Şti aleyhine, Ankara 23. İcra Müdürlüğünün 2021/3889 E. (Eski E: 2013/1858) sayılı dosyasında fatura alacağına ilişkin icra takibi başlatıldığını, takibe yapılan itiraz üzerine taraflarınca Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/585 esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığını, alacağın kısmen kabulüne dair verilen Yerel Mahkeme kararının davalı tarafın istinaf edilmişse de istinaf başvurusu reddedildiği ve kararın kesinleştiğini, müvekkili şirketin alacağının varlığı mahkeme kararı ile sabit iken, …. Şti’nin 21.03.2016 tarihinde tasfiye sürecine girdiği ve 18.05.2017 tarihinde ticaret sicilinden terkin edildiğini, ancak bu terkin işleminin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek …. Şti.’nin, TTK md. 547 maddesi uyarınca ihyasına, ek tasfiye işlemleri için şirketin yeniden tescilini ve bu işlemleri yapmak için tasfiye memuru atanarak, tescil ve ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğü cevap dilekçesinde özetle; … sicil numaralı Tasfiye Halinde … Şirketinin ihyası için 22/09/2021 tarihinde dava açıldığını, ….Şti.nin, 21/03/2016 tarihli genel kurulunda tasfiyeye girme kararı aldığı ve şirket tasfiye memurluğuna …’ın seçildiğini, bu kararın 25/03/2016 tarih ve 9040 sayılı Ticaret Sicili Gazetesinde tescil ve ilan edildiğini, tasfiyeye girildiğinde alacaklılara çağrı yapılan üç ilanın gazetelerde yayımlandığını, üçüncü ilan tarihi olan 08/04/2016 tarihinden itibaren bir yılı aşkın süre geçtikten sonra, 01/04/2017 tarihli şirketin tasfiyesinin sonlandığına dair genel kurul kararının tescilinin 18/05/2017’de yapıldığını, söz konusu şirketin terkinin 24/05/2017 tarih ve 9332 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiğin terkin tarihinde; şirketin derdest davalarının, alacak ve borçlarının müdürlüklerince bilinmesinin mümkün olmadığını, ek tasfiyeye karar verilmesi halinde TTK.nın 547/2.maddeis uyarınca tasfiye memuru atanmasına, müdürlüklerince davanın açılmasına sebebiyet verilmediğini, yasal (zorunlu) hasım olunduğundan müdürlükleri aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine, davanın reddini istemiştir.
Davalı tasfiye memuruna dava dilekçesinin tebliğ edildiği, davaya karşı cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen ticaret sicil kaydına göre; ihyası talep edilen Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı Tasfiye Halinde ….Şti.nin genel kurul kararı ile tasfiyeye girdiği, tasfiye memurluğuna davalı …’ın atandığı, tasfiye işlemi sonucu şirketin ticaret sicilinden 18/05/2017 tarihinde terkin edildiği Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde gerekli ilanların yapıldığı, anılan şirket aleyhine tasfiye kapanış tarihinden önce davacı tarafça Ankara 23. İcra Müdürlüğü’nün 2021/3889 E. (Eski E: 2013/1858) sayılı dosyasında başlatılmış olduğundan, davalı tasfiye memurunca tasfiye işleminin usul ve yasaya uygun yapılmadığını, davacının ihya davası açmakta hukuki yararının bulunduğunu, terkin edilen şirketin yeniden ihyası ve ticaret siciline tescili için 6102 sayılı TTK’nun 547. maddesinde öngörülen koşulların oluştuğu anlaşıldığından davanın kabulüne, ticaret sicilinden terkin edilen Tasfiye Halinde ….Şti.’nin Ankara 23.İcra Müdürlüğü’nün 2021/3889 sayılı dosyasının sonuçlandırılması ile sınırlı olmak üzere ihyasına, Ticaret Siciline yeniden tescil ve ilan edilmesine,
önceki tasfiye memuru olan davalı …’ın TTK’nun 547/2.maddesi uyarınca anılan şirkete tasfiye memuru olarak atanmasına, davanın mahiyeti gereği Ticaret Sicil Müdürlüğü zorunlu hasım olduğundan davacının yapmış olduğu masraflardan ve vekalet ücretinten önceki tasfiye memuru olan …’ın sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı tasfiye memuru … istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Şirketin yeniden tescil isteminde korunmaya değer menfaatin bulunması gerektiğini ve alacağın tahsilinin tek şeklinin de ihya olması gerektiğini, mahkemenin bu hususta araştırma yapmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı …’ın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, ticaret sicilinden terkin edilen Tasfiye Halinde … Şirketinin TTK’nun 547. maddesi hükümleri uyarınca ihyası istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ankara 23. İcra Müdürlüğünün 2021/3889 E. (Eski E: 2013/1858) sayılı dosyasının UYAP kayıtlarının incelenmesinde; alacaklısının… Şirketi, borçlularının ….Şti. olup, toplam 102.809,56 TL üzerinden ilamsız takip yapıldığı,
Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/585 esas sayılı dosyasının UYAP kayıtlarının incelenmesinde; davacısının… Şirketi, davalısının ….Şti. Olup, 05/08/2013 tarihinde Ankara 23. İcra Müdürlüğünün 2021/3889 E. (Eski E: 2013/1858) dosyasından yapılan takibe itiraz üzerine itirazın iptali davası açıldığı, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın davalı tarafından istinaf edildiği, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 14/07/2017 tarihli kararıyla istinaf başvurusunun esastan reddedildiği, kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 11/12/2019 tarih ve 2017/5472 Esas 2019/5519 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği görülmüştür.
Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün 27/09/2021 tarihli yazısında; Tasfiye Halinde ….Şti.’nin ticaret sicilinden 24/05/2017 tarihinde terkin edildiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 643. maddesinde; tasfiye usulü ile tasfiyede şirket organlarının yetkileri hakkında anonimi şirketlere ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş olup, aynı kanunun 536 – 548. maddeleri arasında anonim şirketlerin tasfiye usulü düzenlenmiştir.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Somut olaya gelince, davalı şirketin genel kurulunda 21/03/2016 tasfiye kararı alınmış, tasfiye memuru olarak … atanmış ve şirketin tasfiye kapanışı yapıldığından sicil kaydının 24/05/2017 tarihinde tasfiye nedeniyle sicilden terkini gerçekleştirilmiş ise de, davacı tarafından ihyası istenen şirket hakkında Ankara 23. İcra Müdürlüğünün 2021/3889 E. (Eski E: 2013/1858) sayılı takip dosyası ve takip dosyasına yapılan itirazın iptali istemine yönelik olarak Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/585 esas dosyası ile dava açıldığı, açılan davanın derdest olduğu, davalı tasfiye memurunca bu davanın ve takip dosyasının akıbeti beklenilmeden şirketin tasfiyesinin gerçekleştirildiği, bu hale göre davacının Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’ne açtığı derdest dava ile icra takip dosyasından ötürü şirketin ihyasını istemekte hukuki yararı bulunmakta olup, şirketin ihyasının gerektiği, ayrıca açılan davanın limited şirketin ihyası davası olup tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğundan vekalet ücreti ve yargılama giderinden davalı şirket tasfiye memurunun sorumludur. Bu nedenle ilk derece mahkemesince şirketin ihyasına, en son tasfiye memuru olan davalı …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına ve davalı tasfiye memuru …’ın yargılama giderinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 03/06/2014 tarihli 2014/7827 esas 2014/10350 karar sayılı emsal içtihadı).
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında usul ve yasaya aykırı bir durum görülmediğinden davalı tasfiye memuru …’ın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı tasfiye memuru …’ın istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı …’dan alınması gerekli olan 179,90 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı tasfiye memuru … tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/05/2023

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.