Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/444 E. 2023/682 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP :

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/03/2017
NUMARASI : …
DAVA TARİHİ : 01/09/2015
KARAR TARİHİ : 09/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/05/2023

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce duruşma açılmak suretiyle dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … … arasında akdedilen kredi sözleşmeleri uyarınca borçluya kredi kullandırıldığını, davalıların sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, sözleşmelerden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi üzerine dava dışı asıl borçlu ile tüm kefillere Beşiktaş 17. Noterliği’nin 12/06/2014 tarih … yevmiye numarası ile kat ihtarnamesinin keşide edildiğini ve usulüne uygun bir mehil verildiğini, bu süre içerisinde de borçlarını ödemeyerek temerrüde düşen borçlular hakkında öncelikle asıl borçlu ve ipotek verenler hakkında mevcut teminatların paraya çevrilmesi amacıyla Ankara 15. İcra Müdürlüğü’nün…. Esas sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile kefiller hakkında da aynı icra müdürlüğünün2014/20158 sayılı dosya üzerinden ilamsız takip başlatıldığını, davalı borçluların ödeme emirlerine karşı itiraz ettiklerini, borcun ödenmediğini bildirerek takibe vaki itirazın iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; bilirkişi raporunda nakit riske ilişkin olarak 1.747.894,02-TL anapara, 82.749,61-TL (19/09/2014 – 13/10/2014 arası) işlemiş %72 temerrüt faizi, 4.137,48-TL faizin %5’i BSMV’si olmak üzere toplam 1.834.781,11-TL alacaklı olduğu, davacı bankanın temerrüt faizi olarak yıllık %72 oranında faiz uygulayabileceğinin gayrinakdi riske ilişkin olarak iki teminat mektubu miktarı ve talep doğrultusunda toplam 108.990,00-TL’nin deposunu talep edebileceğinin 53 adet çeke ilişkin olarak toplam 40.705,00-TL’nin deposunu talep edebileceğinin bildirildiği, sunulan rapora taraf vekillerince itiraz edilmiş ise de, raporun dosya kapsamı dikkate alınarak düzenlendiği ve denetime elverişli olduğundan itirazlara itibar edilmediği, gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, davalıların Ankara 15. İcra Müdürlüğünün…esas sayılı takip dosyasında 1.747.898,02 TL asıl alacak, 82.749,61 TL işlemiş temerrüt faizi, 4.137,48 TL BSMV olmak üzere toplam 1.834.781,11 TL’yi ve iki adet teminat mektubundan kaynaklanan 108.990,00TL ile 53 adet çeke ilişkin 40.705,00 TL depo talebine yönelik itirazlarının iptaline, nakit alacakla ilgili ana paraya takip tarihinden itibaren yıllık %72 temerrüt faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına İİK’nun 67/2.maddesi gereğince hesaplanan 366.956,22 TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda temerrüt başlangıç tarihi 18/06/2014 tarihi olarak tespit edilmiş olmasına rağmen hesaplamada temerrüt tarihinin 19/09/2014 olarak dikkate alındığını, temerrüt oluştuktan sonra kısmi tahsilat yapıldığından bahisle temerrüt tarihinin ötelenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihtar tarihinden sonra yapılan tahsilatların öncelikle işlemiş faiz alacağından mahsubu gerekirken ana paradan mahsubunun hatalı olduğunu, ana para hatalı hesaplandığından işlemiş faiz ve BSMV hesabının da hatalı olduğunu, mahkemece bilirkişi raporuna karşı itirazlarının değerlendirilmediğini, asıl alacak, işlemiş faiz ve BSMV olmak üzere toplam 193.750,12 TL eksik nakti alacak tespitinin yapıldığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Taraflar arasında imzalanan 03/11/2010 tarihli genel kredi sözleşmesi, 12/06/2014 tarihli hesap kat ihtarnamesi, 25/07/2012 tarihli genel kredi sözleşmesi, Ankara 15. İcra Müdürlüğü’nün 2014/20158 Esas sayılı takip dosyası, 24/10/2016 tarihli bilirkişi raporu, Dairemizce alınan 14/01/2020 tarihli bilirkişi raporu vs.deliller dosya arasında mevcuttur.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizin 05/04/2021 tarih 2018/1287 Esas 2021/486 Karar sayılı kararı ile kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiş, Dairemiz kararı Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 26/12/2022 tarih 2021/5246 Esas 2022/9425 Karar sayılı ilamı ile “Dava, genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmişse de, davacı vekili, temyiz dilekçesinden sonra vermiş olduğu 22/11/2021 tarihli dilekçesinde, davalı borçluların vekillerinin davaya konu icra takip dosyasındaki itirazlarından feragat ettiklerini, bu nedenle konusuz kalan itirazın iptali davası ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep ettiğinden Bölge Adliye Mahkemesince verilen temyize konu kararın, davacı vekilinin meskür talebi ile ilgili karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Davalılar vekilinin 17/11/2021 tarihli dilekçesinde icra takip dosyasına yapılmış olan tüm itirazlardan feragat ettiklerini, icra takibindeki itirazlarının geri alınması sebebiyle davanın konusuz kaldığını, tarafların birbirlerinden masraf ve vekalet ücreti talepleri, icra inkar tazminatı taleplerinin bulunmadığını bildirdiği görülmüştür.
Davacı vekili de 09/05/2023 tarihli duruşmada davalıların icra takibine itirazlarından feragat ettiklerini, davanın konusuz kaldığını, masraf, vekalet ücreti ve icra inkar tazminatı taleplerinin bulunmadığını bildirmiştir.
Somut olayda davacı tarafça davalılar hakkında başlatılan icra takibinin davalıların itirazı üzerine durması nedeniyle eldeki itirazın iptali davasının açıldığı, davalılar vekilinin icra müdürlüğüne sunduğu 17/11/2021 tarihli dilekçesi ile icra dosyasına yaptıkları itirazdan vazgeçtiklerini bildirmesi nedeniyle işbu itirazın iptali davasının konusuz kaldığı, anlaşılmakla davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, davacı vekilince 09/05/2023 tarihli dilekçe ile yargılama gideri, icra inkar tazminatı ve vekalet ücreti talep edilmediği dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının gerekçe yönünden kaldırılmasına, davanın konusu kalmadığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/03/2017 tarih 2015/579 Esas 2017/182 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın konusu kalmadığından ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Davacı yararına icra inkar tazminatına, davalı yararına ise kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
4-Alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Taraf vekillerinin beyanı gözetilerek yaptıkları yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına,
6-Taraf vekillerinin beyanı gözetilerek yaptıkları vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
C)1-İstinaf kanun yoluna başvuru sırasında davacı tarafından yatırılan 3.309,00 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında açılan duruşma bozma ilamı gereği olduğundan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04/03/2021 tarih ve 2021/2-96 Esas 2021/205 Karar sayılı emsal içtihadı da gözetilerek davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/05/2023

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.