Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/434 E. 2023/366 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/434 Esas 2023/366 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/434
KARAR NO : 2023/366

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TARİHİ : 10/11/2022
NUMARASI : 2021/324 Esas 2022/824 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/06/2021
KARAR TARİHİ : 09/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/03/2023

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı taraf vekillerince vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; alacağın zaman aşımına uğradığını, asıl borçlunun konkordato başvurusunda bulunduğunu, konkordato projesinin tasdik talebinin adi ve rehinli alacaklar yönünden kabulüne karar verildiğini, davacının talebine konu alacağın konkordato projesi ile ortadan kalktığını ve yeniden revize edildiğini bildirerek davanın reddini, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporuyla davacının takip tarihi itibarıyla davalılardan alacaklı olduğu miktarın tespit edildiği, davalı kefillerin bankaya iade edilmeyen çek yaprak tutarları için depo talebinden sorumlu oldukları, takipte talep edilen 13 adet çek iade edildiğinden bu çekler yönünden gayri nakdi alacak talebinin konusuz kaldığı, asıl borçlu hakkındaki konkordato kararının davalı kefillerin sorumluluklarını etkilemeyeceği, alacağın likit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, icra takip dosyasında davalı …’in taksitli ticari krediden kaynaklanan 533.396,73 TL asıl alacak, 448.972,51 TL işlemiş faizi, 22.081,14 TL BSMV, … Kaynaklanan 75.587,90 TL asıl alacak, 39.417,61 TL işlemiş faiz, 1.970,80 TL BSMV olmak üzere toplam 1.122.695,84 TL alacak tutarına itirazının iptaline, takip tarihinden itibaren 533.396,73 TL asıl alacak tutarına yıllık %38,35 oranında, 75.587,90 TL asıl alacak tutarına yıllık %26,28 oranında faiz yürütülmek suretiyle ve tahsilde tekerrür olmamak üzere yukarıda belirtilen toplam 1.122.695,84 TL nakdi alacağın davalı …’ten tahsili için takibin devamına, davalı …’ın taksitli ticari krediden kaynaklanan 533.396,73 TL asıl alacak, 240.855,76 TL işlemiş faizi, 11.675,29 TL BSMV, … Kaynaklanan 75.587,90, TL asıl alacak, 32.519,89 TL işlemiş faiz, 1.625,99 TL BSMV olmak üzere toplam 896.930,71 TL alacak tutarına itirazının iptaline, takip tarihinden itibaren 533.396,73 TL asıl alacak tutarına yıllık %38,35 oranında, 75.587,90 TL asıl alacak tutarına yıllık %26,28 oranında faiz yürütülmek suretiyle ve tahsilde tekerrür olmamak üzere yukarıda belirtilen toplam 896.930,71 TL nakdi alacağın davalı …’tan tahsili için takibin devamına, fazlaya ilişkin nakdi alacak talebinin reddine, nakdi alacak tutarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 224.539,16 TL icra inkar tazminatının (davalı …’ın 179.386,14 TL’sinden sorumlu olması kaydıyla) davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, takipte talep edilen 13 adet çekin iade edilmiş olması nedeniyle bu çekler yönünden gayri nakdi alacak talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, kalan 2 adet çek yönünden davalıların gayri nakdi alacak tutarlarına itirazlarının iptali ile 5.340,00 TL gayri nakdi alacağın davacı bankadan açılacak vadesiz bir hesapta depo edilmek üzere davalılardan tahsili için takibin devamına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hukuki değerlendirme içeren bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmasının isabetsiz olduğunu, temerrüt faiz oranının sözleşmeye göre belirlenmesi gerekirken hatalı oran tespit edilerek sonuca gidildiğini, 2 adet çek yaprağı yönünden gayri nakit alacağın var olduğu tespit edilmesine rağmen bu alacak yönünden maktu vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının bilirkişi raporundan aynen alınarak kopyalandığını, kararın gerekçesiz olduğunu, tahsilde tekerrür edilmesi nedeniyle icra takibinin iptali gerektiğini, konkordato revize projesine aykırı olarak müvekkillerine icra takibi başlatıldığını, davacının TBK’nun 594/2 maddesinde yer alan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, hesap kat ihtarının müvekkillerine usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, rapordaki faiz hesabının hatalı olduğunu, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hukuka aykırı bulunduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Dava konusu Ankara 7. İcra Müdürlüğünün 2021/5571 sayılı icra takip dosyası ile, davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine toplam 1.257.550,52 TL nakit alacağın tahsili, 40.050,00 TL gayri nakit alacağın depo edilmesi talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçlulara 27/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçluların 25/04/2021 tarihinde borca itiraz ettikleri, itirazın 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapıldığı, davacı alacaklı vekiline itirazın tebliğ edilmediği, işbu itirazın iptali davasının, itiraz dilekçesinin alacaklı yana tebliğ tarihinden itibaren başlayacak olan 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı dosya içeriği ile sabittir.
Davacı yan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalı borçluların haksız olarak itiraz ettiğini iddia etmiş, davalı yan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle yukarıda açıklandığı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalılar vekili karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuş ise de, istinaf harçlarının eksik yatırılması nedeniyle mahkemece 23/01/2023 tarihli muhtıra düzenlenerek davalılar vekiline 05/02/2023 tarihinde tebliğ edildikten sonra davalılar vekilinin 08/02/2023 tarihinde istinaf başvurusundan feragat etmesi üzerine mahkemece 09/02/2023 tarihli ek karar ile davalılar vekilinin istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde, ilk derece mahkemesi karar tarihi olan 10/11/2022 tarihinden sonra davalı borçlular vekili Av. …’in 08/02/2023 tarihinde UYAP üzerinden gönderdiği yazılı dilekçesi ile icra müdürlüğüne itirazlarından vazgeçtiğini bildirmiştir.
Dava tarihi itibarıyla, yasal süre içerisinde ödeme emrine itiraz edilmiş olmasına ilişkin itirazın iptali davasının dava şartı gerçekleşmiştir. Karar tarihinden sonra ise dava konusu Ankara 7. İcra Müdürlüğünün 2021/5571 sayılı takip dosyasında davalılar vekilinin 08/02/2023 tarihinde UYAP üzerinden gönderildiği anlaşılan dilekçesi ile icra takibine itirazından vazgeçmiştir. Bir başka anlatımla, istinaf aşamasında itirazın iptali davasının koşulu olan borçluların ödeme emrine süresinde itiraz etmesine ilişkin dava şartı ortadan kalkmıştır.
Davacı vekili Dairemize sunduğu 03/03/2023 tarihli dilekçesi ile, davalılardan vekalet ücreti, yargılama gideri ve icra inkar tazminatı talebi bulunmadığını bildirmiştir.
Hal böyle olunca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, karar tarihinden sonra davanın konusuz kaldığı gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı vekilinin talebi gözetilerek davacı yararına icra inkar tazminatına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesine yer olmadığına, arabuluculuk ücretinin ise davacı tarafından yapılan yargılama gideri niteliği bulunmadığından davada haksız olan davalılar üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun, davalıların istinaf aşamasında icra takibine itirazlarından vazgeçtikleri gözetilerek KABULÜNE,
2-Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/11/2022 tarih 2021/324 Esas 2022/824 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı vekilinin talebi bulunmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Alınması gereken 179,90 TL karar ilam harcının peşin alınan 15.188,07 TL harç ile 6.287,75 TL icra peşin harcından mahsubu ile fazla alınan 21.295,92 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davacı vekilinin talebi gözetilerek davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
9-Davacı vekilinin talebi gözetilerek davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
10-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
B)1-Davacı tarafından yatırılan 179,90 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı vekilinin talebi gözetilerek davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından ve davacı yanın talebi bulunmadığından davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/03/2023

Başkan – Üye – Üye Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.