Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/403 E. 2023/304 K. 06.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 20 Esas 2023/ Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/403
KARAR NO : 2023/304

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/11/2022
NUMARASI : 2021/752 Esas 2022/803 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi
DAVA TARİHİ : 21/12/2021
KARAR TARİHİ : 06/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/03/2023

Taraflar arasındaki özel denetçi atanması istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkette ortak olduğunu, müvekkilinin iyi ilişkilerle çözemediği keyfilik ve savrukluk karşısında ortaklıktan ayrılmak istediğini, diğer ortakların para ödeyemeyecekleri beyanı karşısında da TTK’nun 638/2 maddesi gereğince haklı sebebe dayanarak ortaklıktan çıkma ve çıkma bedelinin ödenmesi davası açtığını, müvekkilinin ayrıca davalı şirket müdürlerinin haklı sebeple azli ile şirkete ve pay sahiplerine verdikleri zararlar nedeniyle şirket müdürlerinin sorumluluğuna ilişkin dava açtığını, açılan davaların derdest olduğunu, yapılan şirket olağanüstü genel kurul toplantısı sırasında müvekkili adına divan başkanlığına verilen önerge ile şirkete ait şube ve iştiraklerin devri, kapatılması ve şirket kaynaklarının usul ve yasaya aykırı şekilde üçüncü kişilere ve ortaklara aktarılması hususlarında özel denetçi atanması hususunun görüşülmesini istediklerini, genel kurul divan başkanlığınca genel kurul kararıyla müvekkilinin önergesini kapsamı ve gündem dışı olması ve zaman kısıtlılığı sebepleriyle ek önerge sunma taleplerinin oy çokluğuyla kabul edilmediğini, müvekkilinin şirkete gönderdiği ihtarnameyle şirkete ait mali kayıtları inceleme talebinde bulunulduğunu, şirket müdürü tarafından gönderilen cevabi ihtarname ile inceleme tarihinin değiştirilmesinin istenildiğinin bildirildiğini, daha önceki ziyaretlerine izin verilmediğini, bildirilen tarihte gidildiğinde ise müvekkilinin son derece ağır şartlar içeren bir gizlilik sözleşmesi dayatılarak inceleme isteğinin sonuçsuz bırakıldığını, şirketin 2018, 2019 ve 2021 yıllarına ait ticari defter karar defteri ve mali kayıtlarına erişilemediğinden tespit edilemeyen usulsüz işlemler ve zararların da şirket ticari defter ve mali kayıtlar ve öğrenci kayıtları ile davalının ve davalı şirketin banka kayıtları üzerinde yapılacak inceleme sonucunda tespit edilmesi gerektiğini belirterek talebin kabul edilerek şirket müdürler kurulu tarafından kanuna veya esas sözleşmeye aykırı faaliyetleri ile şirket ve pay sahiplerine verdikleri zararların ve bu faaliyet ve zararlarla bağlantılı belirsiz durumların ortaya çıkartılması gerektiğini belirterek uygun niteliklere sahip özel denetçi veya denetçiler atanmasına, özel denetçi/denetçilere davalı şirketin merkez ve şubeleri ile ve bağlantılı olduğu şirket ve kişilerin şirketin defterleri, yazışmaları dahil yazıları, kasa, kıymetli evrak ve mallar başta olmak üzere varlıklarının incelenmesi konusunda yetki verilmesine, kurucular, organlar, vekiller ve çalışanlar ile tüm ilgililerin özel denetçi/denetçilere bilgi vermekle yükümlü sayılmalarına, kapsamlı bir özel denetçi raporu alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların haksız ve asılsız olduğunu, şirketin tüm işleyişi, mali durumu ve yapısı hakkında davacının bilgisi bulunduğunu, davacının şirkete ait mali verileri inceleme hakkının kısıtlanması iddiasının asılsız olduğunu, davacının şirket kayıtlarını inceleme isteğini keşide ettiği ihtarname vasıtasıyla bildirdiğini, bu itibarla mali müşavirlik ve muhasebe biriminin de hazır ve müsait olduğu gün için kendisine talep ettiği günden farklı bir gün için cevabi bildirimde bulunulduğunu, kaldı ki daimi olarak yoğun bir tempo ile çalışan o tarihte biri şehir dışında olmak üzere toplam beş şubesi bulunan muhasebe biriminin her istendiği zaman belgeleri tedarik etme ile bilgi verme durumu da bulunmadığını, davacı belirlenen günde şirket merkezine geldiğini ve davalıya muhasebe birimince “Nereden başlamak istersiniz?” sorusunun yöneltildiğini, “ne varsa verin.” gibi ne olduğu belirsiz soyut ve maksatlı bir talepte bulunulduğunu, bu belirsizlik esnasında davalı vekilleri vasıtası ile diyalog ve uzlaşma teklifi yapılması üzerine davacı yanca da bu talebin makul bulunduğunu, vaki taleplerinden şimdilik vazgeçilerek şirketten ayrıldığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, TTK’nun 438. maddesi kapsamında özel denetçi atanması talebinin ön koşullarından biri bilgi alma ve inceleme hakkının daha önceden kullanılmış olduğu, davacının şirket ortağı olarak bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmak üzere ihtarname göndermiş ise de talebi karşılanmadığından TTK’nun 614. maddesi uyarınca talebini genel kurula getirmesi, genel kurulun talebi haksız olarak engellemesi halinde ise, TTK’nun 614/3. maddesi gereğince dava yolu ile bu hakkın kullanılmasını sağlaması gerekirken bu koşulun yerine getirilmediği, öte yandan TTK’nun 439/2. maddesi uyarınca yöneticilerin şirketi ve pay sahiplerini zarara uğrattıklarının ikna edici bir şekilde ortaya konulması gerekmekte olup davacının özel denetçi atanması talebine esas olan hususların davacı tarafından açılmış ve derdest olan Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/725 esas sayılı şirket müdürlerinin azli ve yönetici sorumluluğuna dayalı tazminat davasında tartışılıp değerlendirilecek hususlar olduğu, toplanan deliller, yapılan bilirkişi incelemeleri sonucu düzenlenen raporlar ve tüm dosya kapsamı uyarınca TTK’nun 438/1. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmedi gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilen ret kararının kesin olmadığını, TTK’nun 440/2 maddesinde mahkemenin talebi uygun bulması halinin düzenlendiğini, maddedeki kararın kesinliğinine ilişkin kısmın genişletici şekilde yorumlanamayacağını, davalı şirket müdürlerinin çeşitli erteleme ve güçlükler yaratarak hakkın kullanımına yönelik isteksizliklerini ortaya koyduğunu, müvekkilinin mobinge maruz kaldığını, birikiminin değersizleştirilmesinden endişelendiğini, bilirkişiler tarafından mevcut mali verilere göre müvekkilinin açtığı davada çıkma bedelinin hesaplandığını, bu miktarın müvekkilinin yıllar önce ödediği tutarın çok altında kaldığını, sınırlı şirket evrakları incelendiğinde şirket öz varlıklarının müdürler tarafından kendilerine ve ailelerine ait diğer tüzel kişiliklere aktarıldığı, sahte imza kullanılarak genel kurul kararları hazırlandığı, şirketin en değerli işletmesinin kapatıldığı, bazı işletmelerin aşırı düşük bedellerle üçüncü kişilere devredildiği, devir bedellerinin şirket müdürlerinin hesabına aktarıldığını, kasa açığı hususlarının bulunduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin genel kuruldaki özel denetçi atanmasına ilişkin önergesinin gündeme alınmadığını, davalı şirket müdürünün müvekkilinin inceleme talebini sürüncemede bıraktığını, müvekkilinin haklarının kısıtlandığını, şirketin aktiflerinin azaltılarak müvekkilinin pay değerinin düşürülmesine yönelik örtülü kaynak transferi bulunduğunu, korunmaya değer yararın mevcut olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; davalı limited şirkete 6102 Sayılı TTK’nun 438 vd. maddeleri gereğince özel denetçi atanması istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nun 438. maddesinde, her pay sahibinin pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu taktirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasının gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebileceğini, aynı kanunun 439. maddesinde ise, genel kurulunun özel denetim istemini reddetmesi halinde sermayenin en az onda birine halka açık anonim şirketlerde ise yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya payların itibarı değeri toplamı en az 1.000.000,00 TL olan pay sahiplerinin şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinde üç ay içinde özen denetçi atanmasını isteyebilecekleri aynı yasanın 440/2. maddesinde ise, mahkemece verilen kararın kesin olduğu belirtilmiştir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 26/12/2017 tarih 2016/8800 Esas 2017/7610 Karar sayılı ilamı). Kesin olan kararlara karşı HMK’nın 346/1. maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesince istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, HMK’nın 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme neticesinde Bölge Adliye Mahkemesince de bu yönde karar verilebilir. Bu karar usule ilişkin nihai bir karardır (Tolga Akkaya, Medeni Usul Hukukunda İstinaf, sayfa 247).
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf isteminin TTK’nun 440/2. maddesi gereği ilk derece mahkemesince verilen karar kesin olduğundan, HMK’nın 341. ve 352. maaddeleri uyarınca usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince verilen bu usulden red kararına karşı TTK’nun 440/2. maddesi gereğince temyiz yolu açık değildir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf isteminin ilk derece mahkemesince verilen karar TTK’nun 440/2. maddesi uyarınca kesin olduğundan HMK’nun 341. ve 352. maaddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-İstinafa başvuran davacı tarafından başlangıçta alınan 179,90 TL maktu istinaf karar harcı ile 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının talep halinde yatıran tarafa iadesine,
3-İstinafa başvuran tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 352. maddesi gereğince TTK 440/2 maddesi gözetildiğinde kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 06/03/2023

Başkan – Üye – Üye – Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.