Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/383 E. 2023/367 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/383 Esas 2023/367 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/383
KARAR NO : 2023/367

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP :

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/11/2022 (Ara Karar) – 30/12/2022 (Ara Karar)
NUMARASI : 2021/783 Esas
LEHİNE İHTİYATİ TEDBİR KARARI
VERİLEN DAVACI
VEKİLİ
KARŞI TARAF DAVALI :
VEKİLİ
TALEP : İhtiyati Haciz – İhtiyati Tedbir – İhtiyati Tedbire İtiraz
TALEP TARİHİ : 24/11/2021 – 27/12/2022
KARAR TARİHİ : 09/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/03/2023

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada ihtiyati tedbir ve ihtiyati tedbire itiraz, birleşen davada ihtiyati hacze ilişkin talebin dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davada ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, 6 adet taşınmaza ihtiyati tedbir konulmasına, birleşen davada ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne, 6 adet taşınmaza ihtiyati tedbir konulmasına, birleşen davada ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı asıl ve birleşen dosyada davacılar vekillerince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
Asıl davada ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili 24/02/2022 tarihli talep dilekçesinde özetle; dava tarihinden sonra mevcut şirket yöneticilerinin şirket faaliyetlerini tamamen durdurduğunu, çalışan personellerin iş akdinin feshedildiğini, 1 personelin tekrar işe başlatıldığını, şirkete ait dava dilekçesi ekinde liste olarak sundukları araçların da şirket otoparkına çekilerek satış ilanı ile hepsini satmak üzere girişim başlatıldığını, 1 adet kamyonun satıldığını, 2 adet kamyonun satış sözleşmesi yapıldığını, diğer araçların da şu an satış pazarlamasının devam ettiğini, dava açıldıktan sonra şirket yönetiminin müvekkilinin telefonlarına dahi cevap vermediğini, tüm malların satılarak şirket aktifini tamamen bitirecek faaliyetlere başlandığını, müvekkilinin ortaklık payını tahsil edemeyecek hale geleceğini belirterek ileride telafisi imkansız zararlarının önlenmesi amacı ile şirket adına kayıtlı mal varlığına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiş, 14/03/2022 tarihli talep dilekçesinde de 2 adet taşınmazın doğru parsel numaraları bildirildikten sonra ada parsel numarasını bildirdiği bağımsız bölümün davalı şirket mal varlığı olmasına rağmen arsa sahibi adına kayıtlı olduğunu belirterek ihtiyati tedbire konu davalı şirkete ait taşınmazlar yönünden düzeltme talep etmiş, 22/04/2022 tarihli dilekçesi ile de teminata ilişkin ara karardan rücu edilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada ihtiyati haciz talep eden davacılar vekili talep dilekçesinde özetle; her ortağın haklı sebeplerin varlığı halinde şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabileceğini, dava süresince davacının ortaklıktan doğan haklarının teminat altına alınması amacıyla gerekli önlemlere karar verilebileceğini, müvekkillerinin ayrılma akçesinin güvence altına alınması amacıyla mahkemenin her türlü tedbiri alabileceğini, müvekkillerinin davadaki haklılığını yaklaşık olarak ispat ettiğini, davalı şirketin plakalarını bildirdiği 30 adet araçları ile kayıtlı bulundukları yer ve ada parsel numaralarını bildirdiği 37 adet taşınmazı üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı şirkette ortak olduklarını, şirketin diğer ortakları ile müvekkillerinin akraba olduğunu, aile büyükleri arasında yaşanan sorunların ailenin tüm bireylerine yansıdığını, şirket ortaklığına devam edilmesinin çekilmez hale geldiğini, haklı sebep koşulunun oluştuğunu belirterek müvekkillerinin paylarının gerçek değerinin arabulucuya başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ödenmesi karşısında (şimdilik her bir müvekkili için ayrı ayrı 10.000,00 TL olmaz üzere toplam 20.000,00 TL) ortaklıktan çıkmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiş, dava dilekçesinde ayrıca müvekkillerinin hak kaybına uğramamasını teminen ortaklıktan doğan hak ve borçlarının tümünün dondurulmasına, alacak durumunun teminata alınması amacıyla gerekli önlem ve tedbirlerin alınmasına, davalı şirkete ait taşınır, taşınmaz ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları vb. mal varlığı değerleri üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada davalı vekili 21/03/2022, 11/04/2022 tarihli dilekçeleri ile ihtiyati tedbir kararlarının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, 03/03/2022 tarihli ara karar ile asıl davada davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, şirketin plakaları belirtilen araçlarıyla ada parselleri belirtilen taşınmazlara, davalı adına kayıtlı olmaları halinde ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir.
Asıl davada davacı vekilinin talebi üzerine 18/03/2022 tarihli ara karar ile, 03/03/2022 tarihli tedbir kararındaki iki adet parsel numaraları düzeltilerek doğru parseller üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, davacının bildirdiği bağımsız bölüm üzerine ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine hükmedilmiştir.
Asıl davada davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına yönelik itirazı üzerine, mahkemece 11/04/2022 tarihli ara karar ile itirazın teminata ilişkin olarak kabulüne, dava değeri bildirildiğinde bu değer üzerinden %15 teminat alınmasına, yatırılmadığı takdirde tedbir ara kararından dönülmesine karar verilmiştir.
Mahkemece duruşmalı yapılan inceleme sonunda verilen 25/11/2022 tarihli ara kararla ise, asıl davada davacının %15 teminatın iadesi talebinin reddine, asıl davada davalının ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin kısmen kabulüne, 03/03/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, davalı şirketin ada parsel numarası belirtilen 6 adet taşınmazına ihtiyati tedbir konulmasına, birleşen davada ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne, davalı şirketin ada parsel numarası belirtilen 6 adet taşınmazına ihtiyati tedbir konulmasına, 1.415.955,00 TL teminat alınmasına karar verilmiştir.
Mahkemece 30/12/2012 tarihli ara karar ile birleşen davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebi değerlendirilerek şirketin kayıtlı taşınmazları üzerine pay oranında ihtiyati tedbir konulduğu gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Asıl davada davacı vekili 08/12/2022 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece teminatları iade edilmediği gibi gereği gibi tedbir işleminin de uygulanmadığını, tedbir karşılığı yatırdığımız teminatın iadesine ilişkin ret ara kararının usul ve yasalara aykırı olduğu gibi çelişkili bulunduğunu, müvekkili yönünden %15 teminatın devamına karar verilmesinin açık bir çelişki olduğunu, müvekkilinin davalı şirkette %11 oranında pay sahibi bulunduğunu, şimdilik bilirkişi raporunda çıkma payının 3.550.266 TL olarak belirlendiğini, bu rakamın dosyada mevcut tedbir teminatından daha fazla iken bir de bunun üzerine ayrıca %15 teminatın devam etmesinin dosya kapsamı ile uyuşmadığını, tedbir uygulamasında teminatın amacının zarara karşı bir önlem olduğunu, müvekkilinin sadece kesin olarak varlığı sabit olan kendi hakkının güvenceye alınmasını istediğini, sabit olan hakkın güvence altına alınması için ayrıca teminat altına alınmasına gerek bulunmadığını, müvekkilinin davalı şirket ortağı olup muhtemel doğacak zarardan birebir etkilenecek bir konumda olduğunu, bir çok şirket mal varlığından konulan tedbirlerin kaldırılması ve sadece bir kısım taşınmazlar için tedbirin devamının hatalı bulunduğunu, müvekkilinin şirket payı karşılığı eksik hali ile dahi 3.550.266,00 TL olarak tespit edilmiş olup dosyada asıl ve birleşen dosya davacılarının payı karşılığı 10.650.000,00 TL’ye tekabül ettiğini, tedbir devam eden taşınmazların mevcut bilirkişi raporuna göre tahmini bedelinin toplamının ise sadece 9.418.000,00 TL olduğunu, bu durumun bu hususta tesis edilen ara kararın hatalı olduğunu ortaya koyduğunu, şu an dahi hisse karşılıklarını karşılamaz bir durumun varlığının ortaya çıktığını, listeler dolusu araç ve taşınmazlardan sadece 6 adet taşınmazda tedbirin devamı ve diğer mallar üzerindeki tedbirin kaldırılmasına dair ara kararın hatalı olduğunu, şirketin hangi malda hangi tedbiri ve ne için kaldırmak istediğini açıklığa kavuştuktan sonra ve makul bir sebep karşılığında bir kısım mallarda bu şartlarda tedbirin kaldırılması mümkün iken soyut bir talep ile 6 parça taşınmaz haricindeki tüm mallardaki tedbirlerin kaldırılmasının kabul edilemeyeceğini, taraflar arasında yaşanan ihtilaf sebebi ile bu mallar üzerinde kötü niyetli tasarruf imkanına sebebiyet verileceğini, şirket mallarında müvekkili ve birleşen dosya davacılarının hakkı olduğunu, muhtemel zarar gerekçesi ile 3.550.000,00 TL hisse payı olmasına rağmen %15 teminat dahi iade edilmez iken 30.000.000,0 TL bedel üzerindeki şirket malının elden çıkarılması halinde müvekkilinin muhtemel zararınının dikkate alınmadığını belirterek ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına, davalı şirketin tüm taşınmaz mallarına tedbir konulmasına karar verilmesini istemiş, mahkemece 05/12/2022 tarihli ara karar ile istinaf dilekçesi olarak kabul edilen 28/11/2022 tarihli dilekçesinde de özetle; ada parsel numarasını bildirdiği bağımsız bölümün davalı şirkete ait olduğunu, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden bu durumun anlaşılacağını, taşınmazın ise arsa sahibi adına kayıtlı iken, davalı şirket ortağı adına haksız şekilde tescil edildiğini, %15 teminatın iade edilmemesinin hatalı olduğunu, listeler dolusu araç ve taşınmazlardan sadece 6 adet taşınmazdaki tedbirin devamına, diğer mallar üzerindeki tedbirin kaldırılmasına karar verilmesinin hatalı olduğunu, davalının tedbirin kaldırılması talebinin soyut nitelikte bulunduğunu, taraflar arasındaki ihtilaf nedeniyle bu mallar üzerinde kötü niyetli tasarruf yapılabileceğini, müvekkillerinin muhtemel zararlarının dikkate alınmadığını belirterek 25/11/2022 tarihli ara karardan rücu edilmesine, tam mal varlığı üzerindeki tedbirin devamına, teminatın iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosya davacılar vekili ihtiyati tedbir ara kararına yönelik istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece 23/11/2022 tarihli duruşmada verilen ihtiyati tedbir taleplerinin kısmen kabulüne ilişkin kararda teminata hükmedilmezken, 25/11/2022 tarihli ara kararda taşınmazların bilirkişi raporunda belirlenen değerinin %15’i oranında teminat alınmasına karar verildiğini, kısa gerekçeli kararın çeliştiğini, hem asıl dava hem birleşen dava gözetildiğinde karar gerekçesinde belirtilenin aksine orantılılık ve ölçülülük ilkesinin ihlal edildiğini, kısmen kabulle ihtiyati tedbir konulan taşınmazların asıl ve birleşen davada aynı taşınmazlar olduğunu, müvekkillerinin alacağını teminat altına almaya yeterli bulunmadığını, araçların ve gayrimenkullerin üzerine tedbir konulmasının davalı şirketin faaliyetini engelleyecek nitelikte bulunmadığını, eldeki uyuşmazlığın TTK’nun 638/2. ve HMK hükümleri uyarınca teminata gerek olmaksızın ihtiyati tedbire karar verilmesi gereken hallerden olup, takdir edilen teminat miktarının da kararın gerekçesinde belirtilenin aksine müvekkillerinin menfaatinin aksine tesis edildiğini, müvekkillerinin davalı şirkette pay sahibi olduklarını, takdir edilen teminatın müvekkilinin davalı şirkette pay sahibi olduğu gözetildiğinde doğacak zarardan etkilenecek olması, davalı yanın faaliyetlerini hangi nedenle hangi menkul ve gayrimenkuller yönünden engelleyeceği belirtilmeksizin tamamen soyut beyanlarına itibar edilerek aynı şekilde soyut gerekçe ile ara karar tesis edilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğunu, müvekkillerinin davasının haklılığının yaklaşık olarak ispat edildiğini, tedbir konulan taşınmazların yetersizliği ve takdir edilen yüksek miktardaki teminat nedeniyle müvekillerin alacağına kavuşmasının imkansız hale geldiğini belirterek ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına, davalı şirketin tüm taşınır, taşınmaz ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları vb. malvarlığı değerleri üzerine ihtiyati tedbir şerhi işlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosya davacılar vekili ihtiyati haciz ara kararına yönelik istinaf dilekçesinde özetle; para alacakları konusunda asıl geçici hukuki korumanın ihtiyati haczi olduğunu, ihtiyati haciz kararından sonra alacaklının borçlu hakkında dava açmaya mecbur olmayıp icra takibinde de bulunabileceğini, ihtiyati tedbir kararı halinde ise yalnızca dava açılabileceğini, mahkemece verilen ara kararla hukuki yolların kısıtlandığını, ihtiyati tedbir kararının niteliği itibarıyla ihtiyati haciz kararı verilmesini engellemediğini belirterek ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılmasına, talepleri gibi davalı şirketin taşınır, taşınmaz ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Asıl ve birleşen davada talep, ortaklıktan çıkma, çıkma payı alacağının ödenmesi istemlerine yönelik açılan davada ihtiyati tedbir kararı verilmesi, birleşen davada diğer talep ise, İİK’nun 257. vd. maddeleri uyarınca ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
Asıl davada ihtiyati tedbir talebinin kabulüne yönelik verilen karara itiraz edilmesi üzerine mahkemece 25/11/2022 tarihli ara karar ile itiraz kısmen kabul edilerek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, 6 adet taşınmaza ihtiyati tedbir konulmasına, davacının teminatın iadesi talebinin reddine hükmedilmiştir.
Anılan ara kararda ayrıca birleşen dosya davacılar vekilinin birleşen davadaki ihtiyati tedbir talebi de değerlendirilerek birleşen davadaki ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne, 6 adet taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir.
Dosya içerisinde ilk derece mahkemesinin istinafa konu olan 25/11/2022 tarihli gerekçeli ara kararının taraf vekillerine tebliğ edildiğine ilişkin bir bilgi ve belge bulunmadığı gibi, UYAP kayıtlarında da tebliğe ilişkin herhangi bir tebliğ evrakı yer almamaktadır.
Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu olan 25/11/2022 tarihli gerekçeli ara kararının asıl ve birleşen davada taraf vekillerine tebliğ edilerek, istinaf süresi beklenildikten sonra, yeniden istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi amacıyla dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiş ve taktiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İlk derece mahkemesinin istinafa konu olan 25/11/2022 tarihli gerekçeli ara kararının asıl ve birleşen davada taraf vekillerine tebliğ edilerek istinaf süresi beklenildikten sonra dosyanın Dairemize gönderilmek üzere mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda HMK’nın 352. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/03/2023

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.