Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/377 E. 2023/658 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/377 Esas 2023/658 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/377
KARAR NO : 2023/658

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/06/2022
NUMARASI : 2022/203 Esas 2022/486 Karar
DAVACI
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 21/03/2022
KARAR TARİHİ : 03/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/05/2023

Taraflar arasındaki şirketin ihyası istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kurumca, dava dışı sigortalısı … Şirketi işyerinde çalışırken maruz kaldığı iş kazası sonucunda vefatı üzerine hak sahiplerine bağlanan gelirler nedeniyle oluşan kurum zararının tahsiline karar verilmesi talepli olarak … Şirketi aleyhine 03/09/2014 tarihinde Ankara 13. İş Mahkemesinin 2014/2736 Esasına kayden ikame edilen alacak davasının mahkeme sayılarının artırılması sonucu Ankara 37. İş Mahkemesinin 2016/984 Esasına kaydediliğini,Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 2021/8185 Esas ve 2021/15490 Karar sayılı kararıyla taraf ehliyeti yönünden kararın bozulduğunu, Ankara 37. İş Mahkemesinin 2022/13 Esasına kayden yeniden yapılan yargılamada 07/03/2022 günlü ara kararı ile … Şirketinin ihyası için dava açılmak üzere iki haftalık süre verildiğini, … Şirketi Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı bir şirketken, kaydının Türk Ticaret Kanunun Geçici 10. Maddesi uyarınca 03.02.2015 tarihinde ticaret sicilinden resen silindiğini öğrenildiğini, somut olayda resen terkin işlemi TTK’nun ilgili hükümlerine göre yapılmadığından, bu hususlara riayet etmeden terkini gerçekleştiren Ticaret Sicil Müdürlüğünün iş bu davanın açılmasına sebebiyet veriğini, Ankara 37. İş Mahkemesinin 2022/13 Esas sayılı davasında usulüne uygun taraf teşkilinin sağlanması için şirket tüzel kişiliğinin canlandırılması ek tasfiye niteliğinde olduğunu, TTK’nın 547.maddesi uyarınca şirkete tasfiye memuru atanması da gerektiğini belirterek … Şirketinin tüzel kişiliğinin ihyasına ve ticaret siciline kaydedilmesine, şirkete tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, ihyaya konu edilen … Şirketinin TTK geçici 10.maddesi kapsamında şirket sermayesini 10.000 TL’ye çıkarmadığı için, geçici 7.maddedeki usule uygun olarak resen terkin edildiğini, şirketin kayıtlı son sermayesinin 500,00 TL olduğunu ve bu hususun 25/03/2003 tarih ve 5763 sayılı TTSG’de ilan edildiğini, şirketin davalarının, alacak ve borçlarının müdürlükleri tarafından bilinmesi mümkün olmadığından Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün, işbu davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, şirketin 03/02/2015 tarihinde re’sen terkin edildiğini, 03/02/2020 tarihinde süre dolduğunu, davanın açılış tarihinin ise 21/03/2022 olduğunu ve hak düşürücü sürenin geçirilmesi sebebiyle davanın süre yönünden reddine karar verilmesini, ek tasfiyeye karar verilmesi halinde TTK’nin 547/2.maddesi uyarınca tasfiye memuru atanmasını, müdürlükleri açılan bu davada yasal hasım olduğundan aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesine, bu nedenlerle davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; ihyası talep edilen ….Şti.’nin yapılan ihtara rağmen sermayesini artırmadığından TTK’nın geçici 7. Maddesinde ki düzenlemeye göre 03/02/2015 tarihinde ticaret sicilinden resen terkin edildiğini, Ankara 37.İş Mahkemesinde 2022/37 esas sayılı dosyasında davacı … tarafından 03/09/2014 tarihinde ihyası talep edilen şirket aleyhine açılmış derdest alacak davası bulunduğunu, Ankara 37.İş Mahkemesinde 2022/37 esas sayılı dosyasında taraf teşkili ve anılan dosyanın sonuçlandırılmasıyla sınırlı olmak üzere ….Şti.nin ihyasını istemekte davacı tarafın hukuki yararının bulunduğu, ihyası talep edilen şirket hakkında terkinden önce açılmış derdest dava bulunması nedeniyle davalı tarafın davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığına ilişkin itirazlarının yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı olup ticaret sicil müdürlüğünden terkin edilen ….Şti.nin tüzel kişiliğinin Ankara 37. İş Mahkemesinin 2016/984 esas sayılı dosyasının sonuçlandırılması ile sınırlı olmak üzere ihyasına, Ticaret Siciline yeniden tescil ve ilan edilmesine, Şirketin terkin öncesi yetkilisi …’in tasfiye memuru olarak atanmasına, davalı ticaret sicil müdürlüğü zorunlu hasım olduğundan ve davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının lehlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi nedeniyle usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davalı istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; TTK’nın geçici 7. maddesi gereği ticaret sicilinden re’sen terkin olunan ….Şti.’nin tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ankara 37. İş Mahkemesi’nin 2022/37 esas sayılı dosyasının UYAP kayıtlarının incelenmesinde; davacısının …, davalısının ….Şti. olup, 03/09/2014 tarihinde açılan alacak istemli davada mahkemece 2016/984 esas sayılı dosyası üzerinde yapılan yargılama sonucu 24/09/2018 tarihinde davanın kabulüne karar verildiği, kararın Yargıtay 10. Hukuk dairesinin 07/10/2021 tarihli kararı ile davalı şirketin ihyası için bozulmasına karar verildiği,
Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün cevap dilekçesi ekinde sunulan sicil kayıtları ve belgelere göre; Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı ….Şti.nin davalı Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğü’nce 03/02/2015 tarihinde TTK geçici 10.maddesi kapsamında şirket sermayesini 10.000,00 TL’ye çıkarmadığı için, geçici 7.maddesi gereğince re’sen terkin edildiği ve 06/02/2015 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7.maddesi gereğince; 01/07/2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacak olup anonim ve limited şirketler 559 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar münfesih olmaları, Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurala tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle re’sen terkin edilebilecektir. Ticaret Sicil Müdürlüklerince kapsam dahilideki şirketlere bir ihtar gönderilecek olup bu şirketler tasfiye memuru bildirmeleri halinde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirilmediği taktirde şirketlerin unvanı ise ticaret sicilden re’sen silineceği, ancak şirketin devam eden davasının bulunması halinde bu madde hükmünün uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını talep edebilecektir.
Münfesih dava dışı şirketin 06/02/2015 tarihinde geçici 7. madde uyarınca re’sen ticaret sicil kaydının silindiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafça münfesih dava dışı şirketin taraf olduğu Ankara 37. İş Mahkemesi’nin 2022/37 esas sayılı dosyasının (Eski Esası 2016/984 Esas) derdest olduğundan bahisle şirketin ihyası istemine ilişkin olarak işbu dava açılmıştır. İlk derece mahkemesince derdest dava olduğundan bahisle dava dosyası ile sınırlı olmak üzere, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunduğundan ötürü şirketin ihyasına karar verilmiş bulunmaktadır.
Somut olaya gelince, ilk derece mahkemesince, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak ihyası istenen ….Şti.’nin 6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesi uyarınca hangi sebeple münfesih olduğu veya sayılması gerektiğine ilişkin şirkete yada temsilcilerine yapılan ihtar ve tebliğe ilişkin belgelerin çıkartılarak gönderilmesinin istendiği, Ticaret Sicil Müdürlüğünce şirket temsilcisine çıkartılan davetiye parçası ile terkine ilişkin ilanların örneklerinin gönderildiği, davalı sicil tarafından dava dışı ihyası istenen şirketin gönderilen ihtar ve yapılan yasal ilanlara rağmen tasfiye memuru bildirilmediğinden bahisle sicilden re’sen terkinine karar verilmiş ise de, ihyası istenen dava dışı şirketin taraf olduğu derdest Ankara 37. İş Mahkemesi’nin 2022/37 esas sayılı dosyasının (Eski Esası 2016/984 Esas) sayılı dosyasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu hale göre ilk derece mahkemesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere ihyası istenen şirket hakkında açılmış ve derdest olan bir dava bulunduğundan 6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesinin ihyası istenen şirket hakkında uygulanması da mümkün değildir. Bu nedenle dava konusu ….Şti.’nin terkin işleminin hukuka uygun olmadığı da açıktır.
İlk derece mahkemesince ihyası istenen şirketin Ankara 37. İş Mahkemesi’nin 2022/37 esas sayılı dosyasının (Eski Esası 2016/984 Esas) sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına, tasfiye memuru olarak şirketin son temsilcisi ve ortağı olan …’in atanmasına yönelik karar usul ve yasaya uygundur (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 20/11/2017 tarih ve 2016/8629 esas 2017/6341 karar sayılı emsal içtihatı).
Öte yandan, ihyası istenen şirket hakkında Ankara 37. İş Mahkemesi’nin 2022/37 esas sayılı (Eski Esası 2016/984 Esas) derdest dava dosyasının bulunduğu, davanın açılış tarihinin 03/09/2014 tarihi olup, şirketin sicilden terkininden önce açıldığı anlaşılmakla, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesinin ihyası istenen şirket hakkında uygulanması da mümkün olmadığından yapılan terkin işlemi usul ve yasaya aykırı olmakla davanın açılmasına davalı yan sebebiyet verdiğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılması gerekirken ilk derece mahkemesince yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/06/2022 tarih ve 2022/203 Esas 2022/486 Karar sayılı kararının vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden KALDIRILMASINA,
2-Davanın KABULÜNE,
Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı olup ticaret sicil müdürlüğünden terkin edilen ….Şti.nin tüzel kişiliğinin Ankara 37. İş Mahkemesinin 2016/984 esas sayılı dosyasının sonuçlandırılması ile sınırlı olmak üzere ihyasına, Ticaret Siciline yeniden tescil ve ilan edilmesine,
3-Şirketin terkin öncesi yetkilisi … (… T.C.) tasfiye memuru olarak atanmasına,
4-Alınması gereken 179,90 TL peşin harç ile 492,00 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 671,90 TL harcın davalı Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünden alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 97,75 TL yargılama giderinin davalı Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünden alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden istinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünden alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından hükmedilmesine yer olmadığına,

8-HMK 333. maddesi uyarınca artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
B)1-Davacı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
2-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan dosyanın istinafa gönderim giderinin 72,00 TL yargılama giderinin davalı Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünden alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/05/2023

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.