Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/349 E. 2023/655 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/349 Esas 2023/655 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/349
KARAR NO : 2023/655

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/12/2022
NUMARASI : 2021/777 Esas 2022/807 Karar
DAVACI
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 30/12/2021
KARAR TARİHİ : 03/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/05/2023

Taraflar arasındaki şirketin ihyası istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı tasfiye memuru vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
ASIL DAVADA DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ….Şti. ve …’i hasım göstererek Ankara 52. İş Mahkemesi nezdinde 2021/315 Esas sayılı dosyası ile alacak davası açtığını, ancak ….Şti.’nin ticaret sicilinden resen terkin edildiğinin öğrenildiğini, davada taraf teşkilinin sağlanması açısından Ankara 52. İş Mahkemesince taraflarına işbu davayı açmak için mehil verildiğini, ihyasını istedikleri şirketin ticaret sicilinde resen terkin edildiğinden ötürü bu davada husumeti, sadece ticaret sicil müdürlüğüne yöneltmiş olduklarını, şirketin tasfiye/ek tasfiyesi için ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, anılan şirketin 31/03/2014 tarihli genel kurulunda tasfiyeye girme kararı aldığını ve şirket tasfiye memurluğuna …’ün seçildiğini, bu karar 10/04/2014 tarih ve … sayılı Ticaret Sicili Gazetesınde tescil ve ilan edildiğini, son 3. ilan olan 24/04/2014 den itibaren 1 yılı aşkın süre geçtikten sonra, 28/04/2015 tarihli şirketin tasfiyesinin sonlandığına dair aldığı genel kurul kararının tescilinin 29/04/2015’te yapıldığını, söz konusu şirketin terkininin 05/05/2015 tarih ve … sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiğini, anılan şirketin hukuka uygun bir şekilde kapatıldığını 6102 sayılı TTK’nin 547. maddesi uyarınca ek tasfiyeye karar verilmesi ve TTK’nın 547/2. maddesi uyarınca tasfiye memuru atanması gerektiğini, müdürlüklerinin yasadan doğan zorunlu hasım durumunda olduğunu belirterek davanın reddini, mahkeme aksi kanaatte olursa şirketin ek tasfiyesi için ihyasını ve tasfiye memuru atanmasını, davanın reddini istemiştir.
BİRLEŞEN DAVADA DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ….Şti. ve …’i hasım göstererek Ankara 52. İş Mahkemesi nezdinde 2021/315 Esas sayılı dosyası ile alacak davası açtığını, ancak ….Şti.’nin ticaret sicilinden resen terkin edildiğinin öğrenildiğini, davada taraf teşkilinin sağlanması açısından Ankara 52. İş Mahkemesince taraflarına işbu davayı açmak için mehil verildiğini, ihyasını istedikleri şirketin ticaret sicilinde resen terkin edildiğinden ötürü daha önce sadece Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine açılan Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/777 Esas sayılı dosyasının 09/06/2022 tarihli ara kararı ile tasfiye memuru hakkında birleştirme talepli dava açılması için kendilerine süre verildiğini belirterek öncelikle iş bu dava ile Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/777 Esas sayılı davasının birleştirilmesini, mahkeme aksi kanaatte olursa anılan şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı tasfiye memuru …’e dava dilekçesinin tebliğ edildiği, davaya karşı cevap vermediği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı tarafından ihyası istenen şirket ve tasfiye memuru … (…) hakkında açılan Ankara 52. İş Mahkemesinin 2021/365 Esas sayılı dosyasının derdest olduğu, anılan mahkeme tarafından davacı vekiline, dava konusu şirketin ihyası için dava açılması yönünden süre verildiği, tasfiye işlemlerinin gerektiği gibi tamamlanmadığı ve tasfiyesi gereken hususların eksik bırakıldığı anlaşıldığından taraf teşkilinin ve davanın sonuçlandırılarak infazının sağlanması amacıyla ek tasfiye halinde ihyasının gerektiği, dolayısıyla davacının asıl ve birleşen davalarının açılmasında hukuki yararının bulunduğu kanaatine varılmakla asıl ve birleşen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/411 Esas sayılı davalarının kabulüne karar vermek gerekmiş ve birleşen davada davalı … Tasfiye Memuru olarak atanmıştır. Mahkememizin 2021/771 Esas sayılı davası ile birleşen Ankara 3 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/441 Esas sayılı davasında; davaların kabulü ile,Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde … Şirketi’nin Ankara 52. İş Mahkemesinin 2021/315 Esas sayılı davası ve infazı ile sınırlı olmak üzere TTK’nın 547. maddesi uyarınca ek tasfiyesi için yeniden tesciline, Tasfiye memuru olarak birleşen davada davalı …’in atanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Birleşen davada davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Davacı tarafın şirketin ihyası açmada hukuki yararı bulunmadığını, ayrıca kendisinin tasfiye memuru olup vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının da usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Asıl ve birleşen dava; TTK’nın 547. maddesi uyarınca ek tasfiye için ihya istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ankara 52. İş Mahkemesinin 2021/315 Esas sayılı dosyasının UYAP kaydının incelendiğinde; davacısının …, davalısının … ve ihyası istenen şirket olup, alacak davası açıldığı, davacı vekiline, ….Şti.’nin ihyası için dava açılması yönünde süre verildiği,
Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan yazıya 05/01.2022 tarihinde verilen cevabi yazıda; dava konusu şirketin 08/04/2014 tescil tarihi itibariyle tasfiyeye girdiği ve tasfiye memurluğuna … (…)’ün atandığı, şirketin 28/04/2015 tarihli kararla tasfiye kapanışının yapıldığı ve sicil kaydının 29/04/2015 tarihinde tescil edilerek silindiği görülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 643. maddesinde; tasfiye usulü ile tasfiyede şirket organlarının yetkileri hakkında anonimi şirketlere ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş olup, aynı kanunun 536 – 548. maddeleri arasında anonim şirketlerin tasfiye usulü düzenlenmiştir.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Somut olaya gelince, davalı şirketin genel kurulunda 08/04/2015 tasfiye kararı alınmış, tasfiye memuru olarak … atanmış ve şirketin tasfiye kapanışı yapıldığından sicil kaydının 29/04/2015 tarihinde tasfiye nedeniyle sicilden terkini gerçekleştirilmiş ise de, davacı tarafından ihyası istenen şirket hakkında Ankara 52. İş Mahkemesinin 2021/315 Esas sayılı takip dosyası ile dava açıldığı, açılan davanın derdest olduğu, davalı tasfiye memurunca bu davanın akıbeti beklenilmeden şirketin tasfiyesinin gerçekleştirildiği, bu hale göre davacının Ankara 52. İş Mahkemesine açtığı derdest davadan ötürü şirketin ihyasını istemekte hukuki yararı bulunmakta olup, şirketin ihyasının gerektiği, ayrıca açılan davanın limited şirketin ihyası davası olup tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğundan vekalet ücreti ve yargılama giderinden davalı şirket tasfiye memurunun sorumludur. Bu nedenle ilk derece mahkemesince şirketin ihyasına, en son tasfiye memuru olan davalı …’in tasfiye memuru olarak atanmasına ve davalı tasfiye memuru …’in yargılama giderinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 03/06/2014 tarihli 2014/7827 esas 2014/10350 karar sayılı emsal içtihadı).
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında usul ve yasaya aykırı bir durum görülmediğinden davalı tasfiye memuru … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı tasfiye memuru … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı tasfiye memuru …’den alınması gerekli olan 179,90 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı tasfiye memuru … tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/05/2023

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.