Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/291 E. 2023/247 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/291 Esas 2023/247 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/291
KARAR NO : 2023/247
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/09/2022
NUMARASI : 2022/404 Esas 2022/594 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 14/06/2022
KARAR TARİHİ : 23/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10 /03/2023

Taraflar arasındaki limited şirketin ihyası istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın hak düşürücü sürenin dolmuş olması sebebiyle usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin…. Şti’nin hem kurucu ortağı hem de şirket müdürü olduğunu, davalı tarafça 6102 sayılı TTK’nın Geçici 7.ve 10.maddeleri gerekçe gösterilerek söz konusu şirketin resen terkin edilmesine karar verildiğini, şirket üzerine kayıtlı … plakalı aracın terkin işlemi nedeniyle devrinin yapılamadığını, bu terkin işleminin, şirkete ve yetkilisine TTK’nın geçici 7/4-a maddesi uyarınca ihtar tebliğ edilmediğinden usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek…. Şti’nin ihyasını ve yeniden ticaret siciline kayıt ve tescilini, aksi durumda şirket üzerine kayıtlı araçlar ve varsa taşınmazları devir edebilmek konuları ile sınırlı olmak üzere şirketin ihyasına ve ek tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; ihyaya konu…. Şti’nin geçici 10. Maddesi kapsamında şirket sermayesini 10.000,00 TL’ye çıkarmadığı için geçici 7.maddenin b bendinde “Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar münfesih olan limited şirketler” kapsamında geçici 7.maddedeki usule göre resen terkin edildiğini, şirketin son sermayesinin 500,00 TL olduğunu ve bu hususun 13/04/2005 tarih ve … sayılı TTSG’de ilan edildiğini, şirketin bildirilen son adresine kapatılma nedeniyle 03/07/2014 tarihinde çıkarılan tebligatın “iade tanınmıyor” notuyla iade olduğunu, ayrıca ihtarın 07/07/2014 tarih ve … sayılı TTSG’nde ilan edildiğini, iki ay içinde bildirimde bulunmadığı takdirde münfesih sayılacağı bildirilen şirketin süresi içinde başvuruda bulunmadığı için 06/02/2015 tarih ve … sayılı TTSG’de yapılan ilan ile sicilden resen terkin edildiğini belirterek davanın süre yönünden usulden reddini, ek tasfiye kararı verilmesi halinde TTK’nın 547/2 maddesi uyarınca tasfiye memuru atanmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve toplanan tüm delillere göre; TTK’nın geçici 7. Maddesi (10.maddesi) uyarınca, ticaret sicilinden terkin edilen şirketin ihyası istemiyle açılan davada, 6100 sayılı TTK’nın Geçici 7. maddesinin 15. fıkrası son cümlesi uyarınca, alacaklılar ve hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayalı olarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak şirketin ihyasını isteyebileceklerinin düzenlendiği, oysa davanın ihyası istenen şirketin sicilden re’sen terk edildiği 03/02/2015 tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra 14/06/2022 tarihinde açılmış olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin, şirketin sicil kaydının usul ve yasaya uygun silinip silinmediğini tespit etmeksizin davayı zamanaşımı nedeniyle reddetmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, TTK’nın geçici 7/4-a maddesi uyarınca müvekkili şirkete ve yetkilisine usulüne uygun olarak ihtarın tebliğ edilmediğini, terkin işlemi usul ve yasaya aykırı olduğundan 5 yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamayacağını, ileri sürerek açıklanan bu ve re’sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, ticaret sicilinden TTK’nın geçici 7. Maddesi gereğince re’sen terkin olunan limited şirketin ihyası istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK geçici 7/15 maddesinde “ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanların haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilecekleri” düzenlenmiş, aynı maddede “tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek mal varlığının unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazine’ye intikal edeceği” öngörülmüştür.
Somut uyuşmazlıkta davacı ihyası istenen şirketin ortağı ve yetkilisi olup, şirketin TTK’nın geçici 7/4-a maddesine aykırı biçimde şirkete ve yetkilisine ihtar tebliğ edilmeksizin usulsüz olarak sicilden terkin edildiğini ileri sürerek işbu davayı açmıştır. Şirketin terkin tarihi olan 03.02.2015 tarihi ile dava tarihi 14.06.2022 tarihi arasında yasal 5 yıllık hak düşürücü süre geçmekle birlikte davacı ortak, şirketin tasfiye edilmemiş mal varlığının bulunduğunu ileri sürdüğüne ve dava konusu tasfiye edilmediği bildirilen aracın UYAP ortamından alınan araç tescil belgesine göre halen ihyası istenen şirket adına tescilli olduğuna göre, ilk derece mahkemesinin kabulünün aksine, tasfiye için 10 yıllık sürede dava açılabilecektir. Nitekim Yargıtay 11. HD’nin emsal nitelikteki 09.05.2022 tarihli 2022/2407 Esas- 2022/3671Karar, 23.03.2022 tarihli ve 2022/248 Esas-2022/2303Karar ve 23.03.2022 tarih ve 2021/5869 Esas- 2022/2253 Karar sayılı kararları da bu yöndedir. O halde, ihyası istenen şirket adına kayıtlı henüz tasfiye edilmemiş araç bulunduğu anlaşılmış olup davanın açıldığı tarih itibarıyla 10 yıllık hak düşürücü süre dolmadığından dava süresi içindedir.
6102 Sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde anonim ve limited şirketlerin hangi şartlarda sicilden resen terkin edileceği düzenlenmiştir. Anılan maddenin 1. fıkrası uyarınca 1.7.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim şirketler, 559 Sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 Sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 1.7.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması sebebiyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Anılan maddenin 4. fıkrasına göre; Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Somut olaya gelince, ihyası istenen…. Şti’nin 13/04/2005 tarih ve … sayılı Türkiye Sicil Gazetesi’nde sermayesinin 500,00 Türk Lirası olduğu, ihtarnamenin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 07/07/2014 tarih … sayısında ilan ettirilerek sermayesini 6102 sayılı Kanun’un geçici 7. maddesinde belirtilen sürede sermayesini asgari tutara yükseltmediğinden bahisle 03/02/2015 tarihinde kaydının ticaret sicilinden re’sen silindiği, ihyası istenen şirketin ortağı olan davacının şirket adına kayıtlı henüz tasfiye edilmemiş aracının tasfiyesinin yapılabilmesi için eldeki davanın açıldığı, anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesinin 4 fıkrasında; “Kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Ayrıca anılan ilan, bildirici niteliği haiz olarak ilgili ticaret ve sanayi odası veya ticaret, sanayi ya da deniz ticaret odasının internet sitesinde aynen yayımlanır.
Ticaret sicili müdürlüklerince; 559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olan şirketlere yapılacak ihtarda; ortaklarından, yönetici veya denetçilerden ya da müdürlerinden tebliğ tarihinden itibaren iki ay içinde tasfiye memurunun bildirilmesi, aksi takdirde, bu madde hükümlerine göre ticaret sicili kayıtlarından unvanın silineceği, şirkete ait malvarlığının unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu açıkça yazılacağı” hükmü yer almaktadır.
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünce ihyası istenen şirketin temsil ve ilzama yetkilendirilmiş Tamer Yiğit’in ticaret sicilindeki adresine bu konuda ihtarat yapıldığına ilişkin tebligat bulunmamaktadır. Nitekim bu husus davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünce verilen istinaf başvuru dilekçesinde kabul edilmektedir. Ancak 559 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen geçici 10. maddesi gözetildiğinde asgari sermaye şartını süresinde arttırmadığından münfesihlik durumu ortadan kalkmadığından tasfiye ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar verilebilecektir.
Bu durumda mahkemece, davalı ticaret sicil müdürlüğünün 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde ve 559 sayılı KHK’da öngörülen usul ve şartlar gerçekleşmeden ihyası istenen şirketi ticaret sicilinden usulsüz terkin ile dava açılmasına sebebiyet verdiği gibi HMK’nın 312. Maddesindeki koşulun da gerçekleşmediği anlaşılmış olmakla davalı aleyhine HMK’nın 326. Maddesi gereği yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile duruşma açılmasına gerek görülmeksizin ilk derece mahkemesince verilen karar HMK’nın 353/1-b-2. Maddesi gereği kaldırılarak davanın kabulüne, …. Şti’nin şirket adına kayıtlı … plakalı aracın tasfiyesi ile sınırlı olmak üzere ihyasına, TTK’nın 547/2. Maddesi gereği…’in ihya edilen şirkete tasfiye memuru olarak atanmasına, kararın tesciline ve ilanına, dair davanın esası hakkında yeniden aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-İstinafa başvuran davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29.09.2022 tarihli ve 2022/404 Esas ve 2022/594 Karar sayılı Kararının KALDIRILMASINA,
B) Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı…. Şti’nin eksik tasfiye işlemleri ve … plakalı aracın satış işlemi ile sınırlı olmak üzere ihyasına,
TTK. 547/2. maddesi gereğince ihya edilen şirkete … T.C. kimlik numaralı…’in tasfiye memuru olarak atanmasına,
İhya kararının ticaret sicil gazetesinde tescil ve ilanına,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun karar tarihinde yürürlükte bulunan ilgili Tarifesi hükümleri gereği alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile 99,20 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvuru harcı, 80,70 TL karar ve ilam harcı ve 11,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 172,9‬0 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından tebligat gideri olarak yapılan 25,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yargılamada vekili ile temsil edilen davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği belirlenen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
C)1-İstinafa başvuran davacı tarafından yatırılan 179,90 TL istinaf maktu karar harcının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
2-İstinafa başvuran davacı tarafından yapılan 492,00 TL istinaf başvuru harcı 131,00 TL dosya gönderme ücreti olmak üzere toplam 623,00 TL istinaf giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, varsa kullanılmayan istinaf gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/02/2023
Başkan – Üye – Üye – Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.