Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/287 E. 2023/253 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/287 Esas 2023/253 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/287
KARAR NO : 2023/253

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/12/2022
NUMARASI : 2021/401 Esas 2022/839 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 16/06/2021

KARAR TARİHİ : 23/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/03/2023

Taraflar arasındaki rücuan itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın görev şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28.09.2020 tarihinde davalının işleteni olduğu aracın dava dışı sürücüsünün kullanımındayken %100 oranında kusurlu olarak müvekkilin nezdinde kasko sigorta poliçesiyle sigortalı araca çarparak hasarlanmasına neden olduğunu, oluşan hasar nedeniyle müvekkilinin sigorta tazminatı ödediğini, halefiyet uyarınca davalıdan rucuan tahsili için ilamsız icra takibi başlattığını, anılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazının iptaline, takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazayı yapan diğer borçlu …’ın müvekkili şirketin çalışanı olduğunu, dava konusu ilamsız icra takibinin … yönünden takibin devam ettiğini, hesaplarına davacı tarafından haciz konulduğunu, ayrıca davacı tarafın müracatı üzerine… Sigorta Şirketi tarafından 41.000,00 TL ödeme yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve toplanan tüm delillere göre; kasko sigorta poliçesine dayalı ödenen tazminatın rücuan tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemiyle açılan davada, somut uyuşmazlıkta davacının kasko sigorta poliçesiyle sigortaladığı araç ile davalının işleten bulunduğu aracın kazaya karıştığı, davacının, dava dışı sigorta ettirene tazminat ödediği, zarardan sorumlu oldukları iddiasıyla, halefiyet ilkesi uyarınca davalı hakkında icra takibi başlattığı, itirazla takibin durduğu ve işbu itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, davacının kasko sigorta poliçesiyle sigortaladığı aracın ticari nitelik taşımadığı, dava dışı sigorta ettirenin de tacir sıfatının bulunmadığı, o halde, haksız fiilden kaynaklı davanın mutlak ticari iş arz etmediği, davacının selefinin de tacir olmadığı, mahkemenin görevli bulunmadığı, davada asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu, HMK’nın 1, 114-c, 115, TTK’nın 4. ve 5. maddeleri ile TBK’nın 49 ve devamı maddeleri uyarınca görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan dolayı davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; uyuşmazlık konusu aracın müvekkilinin ticari işletmesine ait ve ticari işlerinde kullandığı araçlardan olduğunu, TTK’nın 4. Maddesi kapsamında davanın ticari dava olduğunu ve asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu ileri sürerek açıklanan bu ve re’sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davacı vekili, davalı vekilinin istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, davacı sigorta şirketi tarafından kasko sigorta poliçesine istinaden sigortalısına ödenen tazminatın TTK’nın 1472. maddesi gereği davalı işletenden rücuan tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. Maddesi gereği iptali istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle görev şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinde “dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir” düzenlemesine yer verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı” düzenlemesine; TTK’nın 16/1. maddesinde “ticari şirketlerin tacir kabul edildiği” hükmüne, yer verilmiştir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınmalıdır.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22.03.1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı (03.07.1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında “sigortacının halefiyete dayalı açtığı davanın aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Somut olayda; davacı … Sigorta A.Ş’nin TTK’nın 1472. Maddesi uyarınca halefi olduğu sigortalısı … tacir olmadığı gibi sigortalı araç da hususi kullanım amaçlı otomobildir. Zarar sorumlusu karşı aracın ticari nitelikte kamyonet, malikinin de tüzel kişi tacir olması, haksız fiil niteliğindeki trafik kazasından doğduğu ileri sürülen zararın rücuan tazmini istemiyle davacı sigorta şirketinin 1472. Maddesi uyarınca halefiyete dayalı olarak açtığı işbu davada, asliye ticaret mahkemelerini görevli kılmaz. Bu durumda sigortalı araç ticari nitelikte ve/veya sigortalı araç maliki tacir olmadığına göre, eldeki davada TTK’nın 4. Maddesi kapsamında asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu tacirler arası haksız fiilden de söz edilemeyecektir. O halde ilk derece mahkemesince, somut uyuşmazlıkta asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğunun kabulüyle asliye ticaret mahkemelerinin görevsizliği nedeniyle HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca görev şartı yokluğundan aynı Yasa’nın 115/2. Maddesine göre davanın usulden reddine karar verilmesi hukuka uygun bulunmuş olmakla, davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun karar tarihinde yürürlükte bulunan ilgili Tarifesi hükümleri gereği alınması gereken 179,90 TL istinaf maktu karar ve ilam harcı başlangıçta peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362/1-c. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 23/02/2023

Başkan – Üye Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.