Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/276 E. 2023/243 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/276 Esas 2023/243 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/276
KARAR NO : 2023/243

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/12/2022
NUMARASI : 2022/488 Esas
BİRLEŞEN ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2022/493 VE 2022/494 ESAS SAYILI DAVADA
KAYYIM ATANMASINI İSTEYEN
DAVACI : … – …
VEKİLİ :
DAVALI : 1- … – …
VEKİLİ :
TALEP : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 23/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/03/2023

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen sorumluluk davaları kapsamında ihtiyati tedbir isteminin ara kararda yazılı nedenlerden dolayı reddine yönelik olarak verilen ara karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili birleşen davalarda dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ve davalıların hissedarı olduğu aile şirketi niteliğindeki dava dışı … AŞ’de davalıların yönetim kurulunu oluşturdukları gibi anılan şirketin çoğunluk hissesine de sahip bulunduklarını, azınlık pay sahibi olan müvekkilinin halen aile şirketinde %18,75 pay sahibi olduğunu, davalıların birlikte hareket ederek müvekkilini şirketin işleyişinden tümüyle dışladıklarını, davalıların şirketin içini boşaltıcı işlemler tesis ederek şirketi zarara uğrattıklarını, müvekkilinin yönetim kurulu üyesi olduğu halde toplantılara çağrılmadığını, müvekkili ve diğer yönetim kurulu üyesi olan dava dışı … davet edilmeksizin yokluklarında alınan 2019/8, 2019/9 ve 2019/10 sayılı yönetim kurulu kararlarıyla, müvekkilinin hissedarı bulunduğu … AŞ’nin %51 pay sahibi olduğu …. Şti’deki paylarının %2 sinin işlem tarihinde yönetim kurulu başkan vekili olan …’a ve %12,5 hissesinin yönetim kurulu üyesi …’a devrinin geçersiz olduğunu ileri sürerek işbu hisse devir işlemlerinin iptali ile söz konusu payların yeniden … AŞ’ye devredilmesine, kararın pay defterlerine işlenmesine ve Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edilmesine, mümkün olmadığı takdirde, dava konusu şirket paylarının dava tarihindeki değerlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile dava dışı … AŞ’ye ödenmesine karar verilmesi istemleriyle açılan davada, dava sonuçlanıp karar kesinleşinceye kadar paylardan kaynaklı hakların kullanılması ve korunabilmesi amacıyla devrolunan payları temsilen kayyım atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince birleşen dava dosyalarında dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; dosya kapsamı nazara alınarak; birleşen Ankara Asliye 5. Ticaret Mahkemesinin 2022/493 ve 494 esas sayılı davalarda, davalılara devrolunan dava dışı şirketin hisselerine kayyım atanması talebi ile ilgili olarak mevcut delil durumunun ihtiyati tedbir verilmesi için yeterli nitelikle görülemediği gibi, davanın niteliği, tedbir talebinin içeriği de nazara alınarak HMK. 389 maddesindeki koşullar oluşmadığı anlaşılmakla tedbiren kayyım atanması isteğinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; işbu davanın şirket yöneticilerinin sorumluluğu hukuki sebebine dayanan, müvekkilinin hissedarı olduğu dava dışı … AŞ’nin dava konusu işlemler sebebiyle uğradığı doğrudan, davacı müvekkilinin ise buna bağlı olarak uğradığı zararların ortadan kaldırılması olduğunu, usul ve yasaya aykırı yok hükmündeki yönetim kurulu kararları ile birleşen davalarda davalı …’a ve davalı …’a devredilen ve bu sebeple dava konusu yapılan hisseler yönünden dava sonuçlanana kadar kayyım atanmasına ilişkin olduğunu, kayyım atanması halinde, atanacak kayyımın görevinin, dava konusu hisselerin dava sonuçlanıp verilen karar kesinleşinceye kadar mahkemece atanan kayyım tarafından temsil edilmesi, sahibi olan davalıların kötü niyetli kullanımının engellenmesi olacağını, bu taleplerinin kabulü halinde özellikle …Ltd. Şti’nin temsil organında yani şirket müdüründe herhangi bir değişiklik olmayacağını, aksi halde ise, dava konusu payların dava sonuçlanana ve karar kesinleşene kadar davalı … ve davalı …’ın kontrolünde bırakılması, yani payların 3. kişilere devrinin engellenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilse dahi dava konusu paylarla ilgili hakların kullanılmasının davalı … ve davalı …’da olacak olmasının, ortaklığın doğrudan, davacı müvekkilin ise dolaylı olarak telafisi imkansız zararlara uğramasına yol açacağını, dava konusu payların kontrolünün, geçersiz, kötü niyetli, usule ve yasaya açıkça aykırı yönetim kurulu kararları ile bu işlemleri gerçekleştiren davalı … ve davalı … üzerinde bırakılmasının hakkaniyete de açıkça aykırılık teşkil edeceğini, örneğin davalılar kontrolleri altında tuttukları … …. Şti.’inde sermaye artırımına giderek payların değerini ve yüzdesel karşılığını rahatlıkla düşürebileceklerini, ön alım hakkı yönünden de engelleyici her türlü yola başvurabileceklerini, davalılar, çoğunluk hisselerini-paylarını ellerinde tuttukları için gerek … …. Şti.’nde gerekse de … A.Ş.’de istedikleri gibi hareket edebilip, istedikleri kararı alabildiklerini, davalılar, ortak aldıkları ve imzaladıkları … A.Ş. yönetim kurulu kararları ile dava konusu hisselerin-payların belli miktarlarının davalı … ve davalı … üzerine geçirilmesinin ilk adımını attıklarını, 15.11.2019 tarihinde çağrısız gerçekleştirilen … …. Şti.’nin olağanüstü genel kurul toplantısında; olağanüstü çağrısız genel kurul toplantısında, davalı … ve davalı …’ın olumlu oylarıyla pay devri sözleşmesinin onaylanması ve akabinde mevcut şirket hisse durumunun şirket pay defterine işlenmesinin kabul edildiğini ve 04.12.2019 tarihli, … sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayımlandığını, ayrıca, Ankara 37. Noterliği’nin 15.11.2019 tarih ve … yevmiye numaralı pay devri sözleşmesi, payını devreden … AŞ’yi temsilen davalı … ve payları üzerine geçiren davalı … tarafından imzalandığını, bu tek örnek dahi, davalıların müvekkilin hissedar olduğu … A.Ş.’de istedikleri gibi hareket ettiklerini, şirket kontrolünün davalılarda olduğunu, aynı durumun … …. Şti. yönünden de geçerli olduğunu açıkça ortaya koyduğunu, ayrıca, … …. Şti. Müdürler Kurulu tarafından gündemin 13. Maddesine ana sözleşmede payların devri maddesinde değişiklik yapılmasına ilişkin madde de eklenmek suretiyle 24.11.2022 tarihinde toplanmasına karar verildiğini, genel kurul toplantısında alınan kararların toplantı tarihinden itibaren 2 ay geçtiği halde henüz Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayımlanmadığını, payların devri hususunda alınan kararın özellikle gizlendiğini, ileri sürerek açıklanan bu ve re’sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen karar kaldırılarak, doğrudan zarara uğratılan şirketin ve buna bağlı olarak dolaylı zarara uğratılan müvekkilin ileride telafisi imkansız zararlara uğramasının engellenmesi amacıyla yargılama sonuçlanıncaya (verilecek karar kesinleşinceye) kadar münhasıran dava konusu şirket paylarından kaynaklı hakların korunması, kullanılması ve temsili için kayyım atanmasına, kararın dava dışı … …. Şti.’ne ve davalılara tebliğine ve Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğüne tebliği ile ticaret sicili gazetesinde yayımlanmasına, karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davalarda davalı … vekili, birleşen davalarda davacı vekilinin istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep, davacının ortağı olduğu dava dışı anonim şirketin pay sahibi olduğu dava dışı limited şirket hisselerinin bir kısmının asıl ve birleşen davada anonim şirket yönetim kurulu üyesi ve başkanvekili olan davalıların usulsüz işlemleri ile davalılar adına devrinin iptali ile önceki hissedarı dava dışı anonim şirkete devri ile şirket pay defterine kaydedilmesi ve ilan edilmesi mümkün olmaması halinde davalılara devredilen limited şirket payların değerinin dava dışı anonim şirkete ödenmesi istemleriyle açılan birleşen sorumluluk davalarında, davalılara devredilen limited şirket paylarını temsilen kayyım atanması için ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle birleşen davalarda bu istemin reddine karar verilmiştir.
Somut olayda, dava dışı limited şirketin %51 payına sahip bulunan dava dışı anonim şirketin hissedarı ve aynı zamanda yönetim kurulu üyeleri olan davacı ve davalıların, dava dışı anonim şirketin %51 pay sahibi olduğu limited şirketin %2 sinin asıl davada davalı …’a, birleşen davada ise %12,5 hissesinin davalı …’a usulsüz işlemlerle devrinin iptali ile önceki hissedarı anonim şirket adına devredilmesine, pay defterine kaydı ile ticaret sicil gazetesinde ilan edilmesi, mümkün olmaması halinde davalılara devredilen limited şirket hisselerinin değerinin önceki pay sahibi olan dava dışı anonim şirkete ödenmesi istemleriyle açılan davada, davalılara devredilen limited şirket hisselerini temsilen tedbiren kayyım atanması, talep edilmiştir. İlk derece mahkemesince davalılara devrolunan dava dışı şirketin hisselerine kayyım atanması talebi ile ilgili olarak mevcut delil durumunun ihtiyati tedbir verilmesi için yeterli nitelikle görülemediği gibi, davanın niteliği, tedbir talebinin içeriği de nazara alınarak HMK. 389 maddesindeki koşullar oluşmadığı anlaşılmakla bu yöndeki istemin reddine karar verilmiştir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; birleşen davalarda davalılara devrolunan limited şirket hisselerini temsilen kayyım atanması için ihtiyati tedbir kararı verilerek ticaret sicil gazetesinde ilan edilmesini talep eden birleşen davalarda davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına ve özellikle birleşen davalarda ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin birleşen dava dosyaları kapsamı itibarıyla HMK’nın 390/3. Maddesi hükmü uyarınca birleşen davaların esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat edememiş bulunmasına göre Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine, karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Birleşen davalarda istinafa başvuran davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun ilgili Tarifesi hükümleri uyarınca istinafa başvuran davacı taraftan her bir birleşen dava için alınması gereken 179,90 TL (179,90 x2=359,8 TL) başlangıçta peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-f. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.23/02/2023

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.