Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/257 E. 2023/599 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2032/257 Esas 2023/599 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/257
KARAR NO : 2023/599

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/10/2021
NUMARASI : 2021/48 Esas 2021/825 Karar
TALEP EDEN : … – … …
VEKİLİ :Av. … – E Tebligat
KARŞI TARAF : HASIMSIZ
TALEP : Zayi Belgesi Verilmesi
TALEP TARİHİ : 21/01/2021
KARAR TARİHİ : 26/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/04/2023

Zayi belgesi verilmesi istemine ilişkin talebin yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı talep eden vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
Talep eden vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin, AVM’lerin temizlik işlerini taşeron usulüyle yürüten bir firma olduğunu, 2017 ve 2018 yılında işleri bozulmadan önce Ankara’nın bir çok AVM’sinin temizlik işlerini üstlendiğini, ne var ki 2017 yılı itirabiyle hak edişlerini alamadığı için bu tarihten sonrasında işlerinin bozulduğunu ve ofisini boşaltmak zorunda kaldığını, bu nedenle müvekkili firma yetkilisi …’in, bir kısmı kendi evinde bir kısmı muhasebecisinde bir kısmi ise vekalet verdiği avukatlarda olan ticari defterlerinin tamamını aynı yerde toplamak istediğini, bu kapsamda öz kızı olan …’dan yardım istediğini, bunun üzerine …’ın annesinin isteğini yerine getirebilmek için bir arkadaşına ait olan … plaka sayılı aracı ödünç aldığını ve taşıma işini yapması için aracı öz kardeşi olan … kimlik numaralı …’ya teslim ettiğini, …’nın, müvekkili firmanın 2017, 2018, 2019 ve 2020 yılı evrakları ile muhasebe kayıtlarını ve …’a ait olan laptopu … plaka sayılı araca yükleyerek evine götürdüğünü, kolilerden bir kaçını kendi evine çıkardığını kalanı ise ertesi gün almak üzere aracın içerisinde bıraktığını, ertesi gün sabah 09:00 sıralarında evrakları almak üzere tekrar aracın başına gittiklerinde aracın sol arka camının kırıldığını, cam parçalarının arabanın içerisine döküldüğünü, laptopun ve koliler içerisinde bulunan şirket evraklarının çalınmış olduğunu gördüklerini, bunun üzerine polisi arayarak tutanak tutturduklarını ve şikayetçi olduklarını, dolayısıyla …’nın eve çıkarken yanına aldığı bir kaç koli dışındaki diğer kolilerde bulunan tüm defterlerin hırsızlık nedeniyle zayi olduğunu, zayi olan belgelerin müvekkili firmanın 2017 ve 2018 yılına ait olan defter-i kebir, yevmiye defteri, envanter defteri, ortaklar pay defteri ve genel kurul müzakere defteri olduğunu beyan ederek, davanın kabulü ile, müvekkili firmanın 2017 ve 2018 yılına ait olan defter-i kebir, yevmiye defteri, envanter defteri, ortaklar pay defteri ve genel kurul müzakere defteri hakkında zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; istem sahibi defter ve belgelerin kaybolmasına neden olan olayın gerçekleştiğini her türlü delil ile kanıtlayabileceği, ancak burada dikkat edilecek hususun bu istemin vergi dairesi veya Sosyal Sigortalar Kurumu gibi defterler üzerinde inceleme yapma yetkisi olan resmi kurumların denetiminden kaçmak amacı ile yapılmasına imkan vermediğini, nitekim Etimesgut Vergi Dairesi Müdürlüğünün 29.01.2021 tarihli cevabi yazısından anlaşılacağı üzere, Vergi Müfettişi… tarafından 17/08/2020 tarih 2020-A-3262/22,23,24sayılı Vergi İnceleme Raporu, 17/08/2020 tarih 2020-A-3262/25 sayılı Vergi Suçu Raporu ve 14.10.2020 tarih ve 2020-A-3262/34 sayılı Vergi İnceleme Raporu düzenlendiği tespit edilmiş olup ilgili raporların davacının talep ettiği defter ve belgeleri de kapsadığı, talep edenin defter ve belgeleri … adresinde bulunan evinin önündeki arabanın içinde muhafaza ettiği sırada hırsızlık olayı nedeni ile çalındığını iddia ederek mücbir nedenden yararlanmak istediği, hırsızlık olaylarının çok yoğun olduğu büyük kentlerde talep edenin 10 yıl saklamak zorunda olduğu, ticari defter ve belgelerini kasa ve buna benzer sağlam yerlerde muhafaza etmesi gerekirken, gece vakti arabasının içinde bıraktığı, nedeni ne olursa olsun defter ve belgelerin güvenli bir yerde bulundurulmamasının talep edenin özen görevini yerine getirmediğini, bu yönde gereken duyarlılığı göstermediğini ve kusurlu olduğu kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı, nitekim defterlerin çantalar içerisinde aracın arka koltuğuna konulması halinde, söz konusu yerde hırsızlık olayının meydana gelebileceğini talep edenin öngörmesi gerektiği, ayrıca beyanlara göre bir kısım defterlerin eve götürülmesi bir kısım defterlerin arabada bırakılmasının da çelişki içerdiği ve yine özen yükümlülüğünün ihlali olduğu, öte yandan hırsızın, kendi açısından ekonomik değeri yok denecek düzeydeki defter, fatura ve belgeleri çalmasının düşünülmesi, yaşamın olağan akışına ve gerçeklerine ters düşer nitelikte olduğu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2021/91955 soruşturma sayılı dosyasında şüpheliler tespit edilemediği, daimi arama kararı verildiği, dinlenen tanıklarının beyanlarında da çelişkiler görüldüğü, beyanının açıklığa kavuşturulması amacıyla yöneltilen sorular üzerine de çelişkiler giderilemediğinden tek başına tanık beyanları bu haliyle davanın ispatına yeterli görülmediği, bu nedenlerle talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Mahkemenin gerekçesinin soyut açıklamalara dayandığını, hayatın olağan akışına aykırı bulunduğu belirtilen olayın sıklıkla karşılaşılan suç türü olduğunu, hırsızın söz konusu araçtaki çantayı ve diğer eşyaları çalarken hangi belge ve eşyaların olup olmadığını bilmesinin şüphesiz ki imkanı bulunmadığını, talep eden şirketin ekonomik nedenlerden dolayı ofisini kapatmak zorunda kaldığını, evrakları saklama konusunda azami çabayı gösterdiğini, evrakların da bu nedenle şirket yetkilisinin evinde toparlama kararı alındığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep, TTK’nun 82/7. maddesi uyarınca zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 82/7. maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” şeklinde düzenleme yapılmakla tacirlere ticari defter ve kayıtlarını saklama ve ibraz hususunda zorunluluk getirilmiştir.
Somut olaya gelince; müvekkili şirketin 2017-2018 yılına ait, defter-i kebir, yevmiye defteri, envanter defteri, ortaklar pay defteri ve genel kurul müzakere defterinin hırsızlık nedeniyle zayi olduğundan bahisle zayi belgesi verilmesi istemine ilişkin işbu dava açılmıştır.
Tacir saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin saklanması ve korunmasına yönelik gerekli özeni göstermekle yükümlü olup, bu özene rağmen defter ve belgelerin ziyaa uğraması halinde zayi belgesi verilmesini talep edebilecektir. Somut olayda ise, talep eden şirketin 2017-2018 yılına ait, defter-i kebir, yevmiye defteri, envanter defteri, ortaklar pay defteri ve genel kurul müzakere defterinin şirket yetkilisine ait araçta bırakılması ve aracın camının kırılması suretiyle davaya konu defterlerin zayi olduğu iddia edilmiş ise de, ilk derece mahkemesinin gerekçesin de belirtildiği üzere ticari defter ve kayıtların talep eden şirket tarafından 10 yıl süreyle ve talep edildiğinde ilgili kurumlara incelemeye sunmak üzere korunaklı bir alanda saklaması gerekirken talep eden şirketin defter ve kayıtlarını korunaklı bir alanda muhafaza etmediği, bu hale göre talep eden şirket tarafından ticari defter ve kayıtların muhafazası için gerekli olan tedbir ve özenin gösterilmediği anlaşıldığından talebin reddine yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 15/10/2007 tarih 2006/9938 esas 2007/12819 karar, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 03/12/2014 tarih 2014/13593 esas 2014/18941 karar sayılı emsal içtihatları).
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin talebin reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden talep edenin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Talep edenin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Talep edenden alınması gerekli olan 179,90 TL istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Talep eden tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme HMK’nın 362/(1).ç maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi.26/04/2023

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.