Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/236 E. 2023/222 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/236 Esas 2023/222 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/236
KARAR NO : 2023/222

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/12/2022

NUMARASI : 2022/847 Esas (Ara Karar)
İHTİYATİ TEDBİR
TALEP EDEN DAVACI :
VEKİLİ
ALEYHİNE TEDBİR
TALEP EDİLEN
DAVALILAR : 1- … – (TCKN:…)- …
VEKİLİ : Av. … – UETS
DAVA : Şirket Feshi, Tazminat
DAVA TARİHİ : 15/12/2022
TALEP : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 22/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/02/2023

Taraflar arasındaki şirketin feshi ve tazminat davasında mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ve davalıların … …Limited Şirketi’nin ortağı olduklarını, ortaklardan davacı … ve davalı …’nin şirketi münferiden temsil yetkileri bulunduğunu, şirket ortaklarından …’un diğer davalı …’e Ankara 39. Noterliğinden, davalı …’ye Antalya 19. Noterliğinden verilen vekaletname ile genel yönetim yetkisi verildiğini, davalı … ve …’nin şirketin banka hesabından çektikleri parayı kendi hesaplarına aktararak şahsi harcamalarında kullandıklarını, şirketin nakit dengesinin bozulmasına sebebiyet verdiklerini, şirket ortakları arasında sorunlar çıktığını, şirketi temzil yetkisine haiz 3.kişi olan davalı …’in şirketin işleyişini diğer ortaklardan gizlediğini, hesap vermediğini, şirketin mallarını kendi malları gibi yönetmeye devam ettiğini, bu nedenle haklı nedenle şirketin feshinin talep edildiğini, ayrıca TTK’nun 636. maddesi maddesinin 4 no’lu bendi gereğince ilave tedbirlerin alınmasını, özellikle müdür sıfatı devam eden … isimli ortağın yetkisinin tedbiren kaldırılmasına karar verilmesini, bunun yanında davacı ortağın şirketi temsil yetkisinin dava sonucu verilecek kararın kesinleşmesine kadar devamına karar verilmesini, davalıların ikame etmiş işbu davadan haberdar oldukları anda mallarını kaçırması kuvvetle muhtemel olduğu, davacının alacağı tehlikede olduğunu, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişmeler nedeniyle davacının hakkını elde etmesi önemli ölçüde zorlaşabileceğini, yahut tamamen imkansız hale geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması halinde ciddi bir zararın ortaya çıkma durumu mevcut olduğundan HMK’nun 103.maddesi uyarınca ihtiyati tedbir koşulları oluştuğunu, bu nedenle ve davalıların davacının alacak hakkına zeval getirmelerine mani olmak için davalıların adına kayıtlı olduğu tespit edilen menkul ve gayrimenkul malları ile mevcut banka hesapları üzerine davacının alacağına teminen ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı yan davalı şirket yetkilisi …’nin yetkisinin tadbiren kaldırılması talebinde bulunmuş ise de dava dilekçesinde ileri sürülen hususlar taraf delilleri toplanmak suretiyle yapılacak yargılama neticesinde değerlendirilebileceğinden talep yargılamaya muhtaç bulunmakla ve mevcut dosya kapsamı uyarınca yasada aranan yaklaşık ispat koşulu bu aşamada yerine getirilmediğinden ve yine nizalı alacağın ileride tahsilini sağlamaya yönelik dava konusu olmayan mal varlığı unsurlarına ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden davacı yanın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbirin reddi ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Dosyaya sunmuş oldukları deliller incelendiğinde davalıların müvekkilini zarara uğratmak ve müvekkili şirketi uğratmış oldukları zararın tahsilini imkansız kılmak amacıyla birçok farklı yola başvurabileceklerinin aşikar olduğunu, bu nedenle müvekkilinin yararına yargılamanın sonunda verilecek hükmün gerçekleşmesini temin eder mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerekirken reddi kararının hatalı olduğunu, yaklaşık ispat koşulunun dosya kapsamında mevcut olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; ihtiyati tedbirin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
HMK’nın 389/(1). maddesinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği,
HMK’nın 390/(2). maddesinde de hakimin talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunan hallerde karşı taraf dinlenmeden de tedbir kararı verebileceği hüküm altına alınmıştır. HMK’nın 390/(3). maddesinde ise tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
İhtiyati tedbir kararı verilebilmesinin diğer bir koşulu ise mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesidir.
Somut olayda, davacı yanca haklı nedenle şirketin feshi ile şirket ortaklarından davalı …’nin temsil yetkisinin tedbiren kaldırılması ve davalıların adına kayıtlı menkul ve gayri menkul malları ile mevcut banka hesapları üzerine ihtiyati tedbir talep edilmiştir. İlk derece mahkemesinin gerekçesin de belirtildiği üzere … …Limited Şirketi’nin ortaklarının davacı ile davalılar … ve … olduğu, şirketin temsil yetkisinin davacı ile davalı …’de bulunduğu, davacı yanca davalı …’nin şirketi temsil yetkisinin tedbiren kaldırılması talep edilmiş ise de, HMK’nın 390/3.maddesi gereğince davacı yanın yaklaşık olarak ispata elverişli deliller sunması gerektiği, dosyaya sunulan bilgi belgelere göre istemin yaklaşık olarak ispatlanamadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesinin gerekçesi de göz önünde bulundurularak yasal koşulları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik ilk derece mahkemesi ara kararı usul ve yasaya uygundur.
Öte yandan, davacı yanca davalıların menkul, gayri menkul malları ile bankada bulunan paralar üzerine ihtiyati tedbir konulması talep edilmiş ise de, HMK’nun 389.maddesine göre uyuşmazlık konusu olmayan şey hakkında ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gerekçeleriyle davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik ilk derece mahkemesi ara karar usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-f. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 22/02/2023

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.