Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/208 E. 2023/217 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/208 Esas 2023/217 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/208
KARAR NO : 2023/217

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/11/2022 (Ek Karar)
NUMARASI : 2022/148 D.İş Esas 2022/148 D.İş Karar
İHTİYATİ HACZİN
KALDIRILMASINI
TALEP EDEN :
VEKİLLERİ :
İHTİYATİ HACİZ
TALEP EDEN DAVACI
VEKİLİ :
TALEP TARİHİ : 16/10/2022
TALEP : İhtiyati Hacize İtiraz
KARAR TARİHİ : 22/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/02/2023

İhtiyati hacize itirazın reddine dair verilen ek karara karşı ihtiyati hacize itiraz eden vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP
İhtiyati haciz talep den vekili 17/10/2022 talep dilekçesinde özetle; Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2022/9435 Esas sayılı takip dosyasında kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığını, senet aslının icra müdürlüğünde bulunduğunu, borçluya çıkartılan ödeme emrinin bila tebliğ geldiğini, 2.200.000 USD alacağın alınabilmesi için borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 17/10/2022 tarihli karar ile dilekçeye ekli, keşidecisi … olan, 01/03/2022 keşide, 15/04/2022 vade tarihli 2.200.000 USD bedelli senet belgesi incelenmekle, borcun vadesinde ödenmediği, rehinle temin olunmadığı anlaşıldığından, talebin kabulü ile, 2.200.000 USD tutarındaki alacağın temini için yukarıda adı geçen borçlunun menkul, gayrimenkul mal varlığı ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından haczi kabil ve borca yeter miktardaki kesiminin İİK’nun 257/1 v.d. maddeleri uyarınca ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
İhtiyati haczin kaldırılmasını talep eden vekili ihtiyati haczin kaldırılması istemli dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin konkordato komiserleri tarafından sunulan ve tümü müvekkili lehine olan komiser raporları, müvekkil şirket değerleme raporu, şirketin banka hesapları da dahil tüm kayıtlarının ve tasarruf yetkisinin konkordato komiserlerinin izni ile kullanılabildiği ve mal kaçırma işlemi için tasarruf ehliyetine sahip olma şartının konkordatoya başvuran müvekkili nezdinde mümkün olmaması ve hatta talep konusu senedin temsil yetkisi aşılmak suretiyle düzenlenmiş bir senet olması gibi sebeplerden dolayı yaklaşık olarak dahi ispatlanamayan ihtiyati haczin öncelikle kaldırılmasına, mahkeme yine de aksi kanaatteyse iddia edilen alacağın %140 (iddia edilen borcu, fer’ileri ve haksız ihtiyati haciz sonucu oluşacak müvekkili şirket zararları nazara alınarak) teminat ile yeniden bir karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece 23/11/2022 tarihli ek kararı ile İİK’nun 257/1. ve 265.maddesi uyarınca, alacaklı vekili, borçlu vekili tarafından inkar olunmayan senede dayanarak ihtiyati haciz talep etmiş olup, borçlunun kondorto mühleti talep etmesi ve alınan geçici mühlet kararında belirtilen tedbirlerin ihtiyati haczin verilmesine engel teşkil etmediği, borçlu hakkında İİK’nun 257 ve devamı maddelerine uygun ihtiyati haciz kararı verilmekle borçlunun kanunda sayılmayan ihtiyati haciz kararına itirazları yerinde olmadığından reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati hacize itiraz eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi ek kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Takibe konu bononun davacı tarafından temsil yetkisi açıkça kötüye kullanılmak suretiyle düzenlendiğini, icra takibindeki tebligat ve ödeme emrinin icra mahkemesince iptal edildiğini, genel kurulda açıkça yetkilendirilmeyen tüzel kişi temsilcinin bono düzenlemesinin TTK’nun 395.maddesine aykırı olduğunu, mahkemece sunulan deliller ve sebepler araştırılmadan, tartışılmadan gerekçesiz bir şekilde itirazın reddedildiğini, somut olayda yaklaşık ispat unsurunun sağlanmadığını, ayrıca müvekkili şirketin hesaplarının konkordato komiserinin tasarrufu altında bulunduğunu, bu nedenle mal kaçırma iddiasının mantık dışı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ek kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; İİK’nın 257. maddesine dayalı ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
05/09/2019 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinin incelenmesinde; …’nin temsilcilerinin tescil ve ilan edildiği, …’nin tüzel kişi adına hareket edeceği ve şirketi münferiden temsile yetkili olduğunun belirtildiği,
Ankara 54. Noterliğinden çekilen 03/03/2022 tarih ve… yevmiye no’lu ihtarnamenin incelenmesinde; keşidecisinin …, muhatabının … Şirketi olup, konusunun yönetim kurulu başkanlığından ve üyeliğinden istifasına ilişkin bulunduğu görülmüştür.
Ankara 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/816 Esas 2022/1265 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; davacısının …, davalısının … olup, Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2022/9435 Esas sayılı takip dosyasında çıkarılan ödeme emrinin usulsüz olduğu ve takipten 18/07/2022 tarihinde haberdar olduğu, ödeme emrinin tebliğinin de 18/07/2022 tarihinin kabulü ile ödeme emrinin iptalinin talep edildiği, mahkemece takip dosyasında tebliğ tarihinin 18/07/2022 tarihi olarak düzeltilmesine, hacizlerin kaldırılmasına ve takip dosyasındaki 27/05/2022 tarihli ödeme emrinin davacı yönünden iptaline karar verilmiştir.
İhtiyati haczin koşullarını düzenleyen İİK’nın 257. maddesi, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır, taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarının ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir. Aynı yasanın 258. maddesi gereğince alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermek mecburiyetindedir. Bir başka deyişle ihtiyati haciz kararı verilmesi için mutlak ispat şartlarının oluşmasına gerek bulunmayıp, yaklaşık ispat ölçülerinde ispat yeterli olacaktır (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 26/02/2014 tarihli 2013/16354 esas 2014/3605 karar sayılı içtihadı emsal niteliktedir).
            İİK’nın 265. maddesinde; ihtiyati haciz kararına karşı itiraz usulü düzenlenmiş olup, düzenlemeye göre borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı 7 gün içinde mahkemeye itiraz edebilecektir.
Somut olaya gelince, ihtiyati hacze itiraz eden tarafın itiraz dilekçesi kapsamı dikkate alındığında itiraz sebeplerinin İİK’nun 265.maddesinde belirtilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olmadığı, yapılan itirazın esasa yönelik itirazlar olması nedeniyle ilk derece mahkemesince itirazın reddine yönelik ara karar bu yönüyle yerindedir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ek kararında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından ihtiyati hacize itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati hacize itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın ihtiyati hacze itiraz edenden alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-f. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.22/02/2023

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.