Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/199 E. 2023/565 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/199 Esas 2023/565 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/199
KARAR NO : 2023/565

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/10/2022
NUMARASI : 2022/452 Esas 2022/679 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI
VEKİLİ
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 16/05/2022
KARAR TARİHİ : 12/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/05/2023
Taraflar arasındaki şirketin ihyası istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı dahili davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin…. Ltd. Şti’nin işlettiği işyerinde silahlı saldırıya uğraması sonucu yaralanmasından dolayı iş yeri hakkında gerekli iş sağlığı ve güvenliği sağlanmadığından iş mahkemesinde dava açtığını, yargılama sırasında davalı olan…. Ltd. Şti.nin terkin edildiğinin anlaşılması üzerine taraflarına ihya davası açmak üzere yetki ve süre verildiğini belirterek …. Şti.’nin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu şirketin tasfiyeye giriş kararı aldığını, tasfiye memuru olarak …’ün atandığını, şirketin resen terkin edilmediğini, tasfiye memuru bulunduğundan davanın tasfiye memuruna da yöneltilmesi gerektiğini, tasfiye işlemlerinin yerine getirilmesinde ve şirketin terkin edilmesine müdürlüğün bir kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dahili davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın sicil müdürlüğüne yöneltilmesinin yeterli olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkiline kusur isnat edilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, ihyası istenen şirketin tasfiyenin gerçekleştiği tarihte derdest tazminat davasının mevcut olduğu, iş mahkemesi dosyasında taraf olan davacının işbu davayı açmakta ve şirketin tüzel kişiliğinin ihyasını istemekte hukuki yararının bulunduğu, TTK’nun 547. maddesi gereğince tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu, dahili davalı tasfiye memurunun tasfiye de kusur ve hatasının bulunduğu, ilk celse ve öncesinde HMK’nun 309/4. maddesi uyarınca davayı kayıtsız ve şartsız olarak kabul etmemesi nedeniyle yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerektiği, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün ise tüzel kişiliğin ihyasına ilişkin davalarda yasal hasım konumunda bulunması ve davanın açılmasına sebebiyet vermemesi nedeniyle davanın niteliği gereği kendisine husumet düşen ticaret sicil müdürlüğünün yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, … Limited Şirketinin tüzel kişiliğinin Eskişehir 2. İş Mahkemesinin 2018/711 esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına, ek tasfiyeyi sağlamak üzere önceki tasfiyeyi gerçekleştiren …’ün tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Dahili davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihya davasında ticaret sicil müdürlüğüne davanın yöneltilmesinin yeterli olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, sicil hakkında davaya devam edilmesi, tasfiye memuru yönünden ise davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; şirketin ihyası istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Eskişehir Ticaret Sicil Müdürlüğü yazı cevabı, Eskişehir 2. İş Mahkemesinin 2018/711 Esas dosyasının Uyap’tan gelen sureti dosya içerisinde yer almaktadır.
İhyası talep edilen …. Şti.’nin 31/08/2019 tarihli genel kurul kararıyla tasfiyeye girmesine ve tasfiye memurluğuna …’ün atanmasına karar verildiği, alınan tasfiye kararının 09/09/2019 tarihinde tescil edildiği, tasfiye kararına ilişkin ilanların Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yapıldığı, şirketin 27/05/2021 tarihli kararı gereğince 28/05/2021 tarihinde tasfiye kapanışla ticaret sicilinden terkin edildiği, 28/05/2021 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği dosya içeriğiyle sabittir.
Dahili davalı … vekilinin istinaf itirazlarına gelindiğinde; 6102 sayılı TTK’nun “Ek Tasfiye” başlıklı 547. maddesinde; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirmesi halinde şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verileceği ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirileceği düzenlemeleri yer almaktadır.
Somut olayda; ihyası istenen …. Şti.’nin davalı, davacı …’ın davacı olduğu tazminat davasının Eskişehir 2. İş Mahkemesinin 2018/711 Esas sırasında kayıtlı bulunduğu, dosyanın halen derdest olduğu, anılan mahkemece yapılan yargılama sırasında 12/05/2022 tarihli celsede anılan şirketin ihya davası açması için davacı vekiline kesin süre verildiği görülmüştür.
Şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
İhyası talep olunan şirketin ortaklar kurulunca 31/08/2019 tarihinde tasfiye kararı alınmış, … tasfiye memuru olarak atanmış, tasfiye sonu kararı alınarak tasfiye memurunun yaptığı işlemlerden dolayı ibra edilmesine karar verilmiş ve şirketin 27/05/2021 tarihi itibariyle tasfiye nedeniyle sicilden terkini gerçekleştirilmiş ise de, ihya davasına dayanak Eskişehir 2. İş Mahkemesinin 2018/711 Esas sayılı dosyası, şirket tasfiye karar tarihi olan 31/08/2019 tarihinden önce açılmıştır. Yapılan açıklamadan anlaşılacağı üzere, tasfiye kararı alındığı tarihte ihyası talep olunan şirketin davalı olarak yer aldığı tazminat davası bulunmaktadır. Şirket tasfiye memuru olan dahili davalının açılan davadan haberdar olmadığına ilişkin itirazı yerinde değildir. Hal böyle olunca mahkemece, yapılan tasfiye işleminin usul ve yasaya uygun olarak yapılmadığı, tasfiye memurunun tasfiye edilen şirket hakkında derdest dava bulunduğu halde tasfiye kararı alıp, tasfiyeye devam ederek tasfiye kapanışı yapılmak suretiyle şirketin ticaret sicilinden terkinine sebep olduğu gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Öte yandan ihyasına karar verilen şirket ortaklar kurulunca tasfiye kararı alınarak şirket tasfiyeye girmiş, tasfiye memuru olarak atanan dahili davalı … tarafından tasfiye işlemleri tamamlanarak şirketin tasfiye nedeniyle ticaret sicilinden kaydı terkin edilmiştir. İhyasına karar verilen şirket hakkında tasfiye işlemleri tamamlanıp sicilden terkini yapılmadan önce dava açılmıştır. Bu durumda mahkemece, ihyası talep edilen şirketin alınan tasfiye kararı üzerine tasfiye işlemleri tamamlanarak şirket tarafından alınan tasfiye kapanış kararı üzerine ticaret sicilinden terkin edildiği, tasfiye memuruna davanın yöneltilmesi gerektiği, şirketin davalı olarak yer aldığı dava dosyası derdest iken tasfiye işlemlerini tamamlayarak şirketin ticaret sicilinden terkinine sebep olan dahili davalı tasfiye memurunun davanın açılmasına sebebiyet verdiği gözetilerek, yargılama giderlerinin dahili davalı üzerinde bırakılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
TTK’nun 547/2. maddesi kapsamında açılacak ihya davasında herhangi bir hak düşürücü süre öngörülmediğinden davanın süresinde açıldığının da kabulü gerekmiştir.
Tasfiye memuru ticaret sicil müdürlüğü ile birlikte zorunlu dava arkadaşı olduğundan usul ekonomisi de gözetilerek davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandığından, gelinen aşama itibarıyla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması nedeni olarak kabul edilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden dahili davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dahili davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Dahili davalıdan alınması gerekli olan 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın dahili davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Dahili davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy çokluğu ile karar verildi.12/04/2023
Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …
… … … …

(Karşı Oy)

KARŞI OY

Dava, şirketin ihyası istemine ilişkin olup, davacı tarafından ihyası talep edilen şirket aleyhine iş sağlığı ve güvenliğini sağlamadığı iddiasıyla tazminat talebiyle Eskişehir 2. İş Mahkemesinin 2018/711 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, yargılama aşamasında şirketin ticaret sicilinden terkin edildiğini ileri sürerek …. Şti.’nin ihyasına karar verilmesini istemiştir. İhyası talep edilen şirket, şirket genel kurulunda 31/08/2019 tarihinde alınan tasfiye kararıyla tasfiyeye girmiş, tasfiye giriş kararı Eskişehir Ticaret Sicili Müdürlüğünce tescil edilmiştir. Şirketin tasfiye memuru …’tür.
Yargılama aşamasında mahkemece 06/07/2022 tarihli duruşmada davacı vekiline ihyası talep olunan şirkete tasfiye memuru olarak atanan …’e davayı yöneltmesi için süre verilmiş, davacı vekili, 08/07/2022 tarihli dilekçe ile ihyası talep edilen şirkete tasfiye memuru olarak atanan …’ün Eskişehir Ticaret Sicil Müdürlüğünün yanında davaya dahil edilmesini talep etmiştir. Anılan talep üzerine mahkemece tasfiye memuru …’e dahili davalı sıfatıyla dahili dava dilekçesi tebliğ edilmiş, karar başlığında tasfiye memuruna dahili davalı sıfatıyla yer verilmiştir.
Tasfiye kapanışı ile ticaret sicilinden terkin edildiği anlaşılan şirketin ihyasına ilişkin davanın görülebilmesi için şirketin kayıtlı bulunduğu Eskişehir Ticaret Sicili Müdürlüğünün yanı sıra şirketin tasfiye memuru olan …’e birlikte husumet yöneltilmesi gerekmektedir. 6100 sayılı HMK’da davanın nasıl açılacağı düzenlenmiş olup, dahili dava müessesesi ise bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, mahkemece eksik hasımla açılan davada harçsız olarak, dahili dava dilekçesi tebliği suretiyle tasfiye memurunun davaya dahil edilmesi ve karar başlığında da dahili davalı olarak gösterilmesi doğru değildir. Kamu düzenine aykırılık teşkil eden bu hususun istinaf aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir (Emsal Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 01/02/2010 tarih ve 2009/15105 Esas 2010/1026 Karar, 03/07/2017 tarih ve 2016/388 Esas 2017/4053 Karar sayılı ilamları).
Mahkemece yapılması gereken iş, eksik hasımla açılan davada davacı vekiline tasfiye memuru aleyhine birleştirme talepli olarak ve harcı yatırılmak suretiyle ihya davası açılması için süre verilip açılacak davanın işbu dava dosyasıyla birleşmesi beklenildikten sonra yargılama devam edilerek hüküm kurulmasından ibaret olduğundan, sayın çoğunluğun tasfiye memurunun dahili dava dilekçesiyle davaya dahil edilmek suretiyle yargılamanın devamında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı görüşüne katılamamaktayım. 12/04/2023

Üye – …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.