Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/193 E. 2023/125 K. 10.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/193 Esas 2023/125 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/193
KARAR NO : 2023/125

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/11/2022
NUMARASI : 2022/164 Esas 2022/691 Karar
DAVACILAR :
DAVALILAR
VEKİLİ :
DAVA : Yönetim Kurulu Kararının Butlanı
DAVA TARİHİ : 07/03/2022
KARAR TARİHİ : 10/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/02/2023

Taraflar arasındaki yönetim kurulu kararının butlanı istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davalı … vekili ve davacı … tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacılar dava dilekçesinde özetle; hissedarı oldukları … A.Ş.’nin 12/06/2013 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında bilgileri ve rızaları dışında imzalarının davalı … … tarafından taklit edilerek sahte imzalarla 10 trilyon değerinde taşınmazı bulunan şirketin genel kurulunun yapıldığını, şirkette bulunan hisselerinin kamu görevlisi olan davalı …’e sahte imzalarla devredildiğini, genel kurula katılmadıkları halde katılmış gibi imzalarının taklit edildiğini, şirketin hazirun cetvelinde davalı …’a ait imzanın sahte olduğunu, davalı …’un böyle bir şirkette hissesinin olmadığını, müvekkilleri ile davalı …’un hazirun cetvelindeki imzalarının davalı … … tarafından taklit edilerek atıldığını belirterek 12/06/2013 tarihinde yapılan genel kurulun iptal edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın şirket tüzel kişiliğine karşı açılması gerektiğini, hak düşürücü sürenin geçtiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davanın şirkete karşı açılması gerektiğini, dava şartlarının oluşmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, dava dilekçesinde 12/06/2013 tarihinde yapılan genel kurulun iptaline karar verilmesi talep edilmiş ise de, dava dilekçesindeki anlatımlara, aşamalarda davacılar tarafından sunulan dilekçeler kapsamına göre davacıların 12/06/2013 tarihli yönetim kurulu kararının iptalini talep ederek, karar altında adlarına hasren atılı imzaların sahte olduğunu ileri sürdüklerinin anlaşıldığı, davacıların kesin sürelerde imza incelemesine esas olmak üzere imza asıllarının bulunduğu kurum ve kuruluşları bildirmedikleri, bu suretle imza incelemesi yapılamadığı, dosya kapsamının bu hali ile soyut nitelikte iddialardan ibaret olduğu, incelenen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma ve takipsizlik kararları kapsamına göre taraflar arasında geçmişe dayalı husumet bulunduğunun açıkça anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; her bir davacı aleyhine ayrı ayrı vekalet ücretine takdir edilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının anılan husus yönünden kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davacı … istinaf dilekçesinde özetle; … A.Ş.’deki hisselerinin bilgisi ve rızası dışında davalı … … tarafından davalı …’e sahte imzalarla devrettiğini, buna ilişkin savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, … A.Ş.’nin adresi olmadığından hasım ve husumet içerisinde bulundukları …’a ait adresi kullandıklarını, imzasını taklit eden, şirket dolandırıcılığı yapan davalıların ev adreslerine karşı dava açma zaruretinin hasıl olduğunu, sahte imzaya ilişkin Ankara Emniyet Müdürlüğünde verilen ifadeler bulunduğunu, davalı …’ün sahte imzalarla şirketin davalı … …’in sahte imzalarla devrettiğine dair suç duyurusu dilekçeleri olduğunu, davalı … …’in, kendisi genel kurulda olmadığı halde yerine sahte imza atarak hazirun cetvelindeki sahte imza ortaklar pay listesindeki sahte imza, genel kurul toplantı listesinde sahte imza attığına dair tutanaklarla sabit olduğunu, sahte imzaya ilişkin kuşkulu olayların mahkemece değerlendirilmediğini, … A.Ş.’deki hisselerini bilgisi ve rızası dışında yerine sahte imza atarak şirketin yazışma ve tebligat adresine hasım ve husumet içerisinde bulunduğu …’a ait iş yerini göstererek sahte şirket merkezi olarak gösteren, organize dolandırıcılık, resmi evrakta sahtecilik şebekesi kurup yöneten, sahte imzalar ile 15 trilyon olan mal varlığını üzerine geçiren davalıların hukuka aykırı olarak yaptıkları genel kurulun iptali istemiyle açtıkları davanın reddi kararının yerinde olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; … A.Ş.’nin 12/06/2013 tarihli yönetim kurulu kararının butlanı istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
… A.Ş.’nin 12/06/2013 tarihli yönetim kurulu kararı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/89058 sr. sayılı dosyasının Uyap’tan gelen sureti, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/200280 sr. sayılı dosyasının Uyap’tan gelen sureti, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/37270 sr. sayılı dosyasının Uyap’tan gelen sureti dosya içerisinde yer almaktadır.
Davacı yan dava dilekçesinde adlarına sahte imzalar atılarak … A.Ş.’deki hisselerinin devredildiğini, hisse devrine ilişkin genel kurul kararının iptalini talep etmiş ise de, dava dilekçesi ekinde hisse devrine ilişkin kararın dava dışı … A.Ş.’nin 12/06/2013 tarihli 4 no’lu yönetim kurulu kararı olduğu görüldüğü gibi, aşamalarda sunulan dilekçelerden davacının … A.Ş.’nin anılan yönetim kurulu kararının iptalini talep ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece açılan davanın … A.Ş.’nin yönetim kurulu kararının iptali talebine yönelik olduğunun kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davacı … ile davalı … vekilinin istinaf isteminin kamu düzenine aykırılık yönünden incelenmesinde;
Davada taraf sıfatı (husumet), dava konusu subjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı (husumet) dava konusu sübjektif hakka ilişkindir.
Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, bu kişilerden birinin o davada gerçekten davacı veya davalı olmak sıfatı yoksa, dava konusu hakkın esasına ilişkin bir karar verilemez. Dava sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir.
Bir sübjektif hakkı dava etme yetkisi (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bu nedenle, o hakka ilişkin bir davada davacı olma sıfatı (aktif husumet ehliyeti) da o hakkın sahibine aittir. Bir sübjektif hak kendisinden davalı olarak istenebilecek olan kişi, o hakka uymakla yükümlü olan kişidir (pasif husumet ehliyeti).
Taraf sıfatı, usul hukukuna değil, maddi hukuka ilişkin bir sorundur; diğer bütün maddi hukuk sorunlarında olduğu gibi, dava şartı değildir. Taraf sıfatının (davacı bakımından, aktif husumet ehliyetinin; davalı bakımından, pasif husumet ehliyetinin) yokluğu, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olduğu için def’i değil, bir itirazdır. Bu nedenle mahkemenin sıfat (husumet) yokluğunu re’sen gözetmesi gerekir.
Yukarıda yapılan açıklamalar karşısında somut olaya gelindiğinde; dava konusu iptali istenen yönetim kurulu kararı 12/06/2013 tarihli olup, … A.Ş.’nin yönetim kurulu kararıdır. Genel kurul kararının iptaline ilişkin davalarda olduğu gibi, yönetim kurulu kararlarının iptaline ilişkin davalar da TTK’nun 390 vd. maddeleri uyarınca sadece tüzel kişilik olan şirkete karşı açılabilecektir. Bir başka anlatımla, yönetim kurulu kararının iptaline ilişkin davada ortaklara ve/veya üçüncü kişilere husumet yöneltilemeyeceğinden açılan işbu davada davalıların taraf sıfatı (husumeti) bulunmamaktadır (Emsal Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 07/03/2014 tarih 2013/17972 Esas 2014/4385 Karar sayılı ilamı).
Bu durumda davalıların pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet bulunmamaktadır.
Davalı … vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf itirazlarına gelindiğinde ise, tüm davacılar dava dışı … A.Ş.’nin 12/06/2013 tarihli yönetim kurulu kararının iptali talebiyle bu davayı açmıştır. Davanın ileri sürülüş şekli gözetildiğinde anılan davalı lehine her bir davacı yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilemeyecektir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddine yönelik kararında pasif husumet yokluğu nedeniyle isabet görülmediğinden davacı … ile davalı … vekilinin istinaf başvurularının kamu düzenine aykırılık gözetilerek kabulüne, davalı … vekilinin sair istinaf itirazlarının reddine, davacı …’ın sair istinaf itirazlarının kabul şekli karşısında incelenmesine yer olmadığına, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacı … ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzeni gözetilmek suretiyle HMK’nın 353/(1)b.2 maddesi gereğince KABULÜNE,
2-Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/11/2022 tarih ve 2022/164 Esas 2022/691 Karar sayılı kararının kamu düzenine aykırılık gözetilerek KALDIRILMASINA, kabul şekline göre davacı …’ın diğer istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, davalı … vekilinin sair istinaf itirazlarının reddine,
B)1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacılardan müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama masraflarının davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT hükümlerine göre taktir ve tayin olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müteselsilen alınarak anılan davalıya verilmesine,
6-Artan avansın karar kesinleştiğinde ve istem halinde taraflara iadesine,
C)1-Davacı … tarafından yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde anılan davacıya iadesine,
2-Davalı … tarafından yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde anılan davalıya iadesine,
3-İstinaf aşamasında davacı … ve davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın kaldırma gerekçesi gözetilerek üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 10/02/2023

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.