Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/1854 E. 2023/1816 K. 14.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/1854 Esas 2023/1816 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1854
KARAR NO : 2023/1816

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/04/2023
NUMARASI : 2021/107 Esas 2023/268 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 19/02/2021
KARAR TARİHİ : 14/12/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2024

Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçelerle davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankada yatırım hesabı bulunduğunu, davalının müvekkiline hesabında bulunan hisse senetleri hakkında bilgi vermediğini, davalıya gönderilen ihtamame ile hisse senetlerinin akıbetinin araştırılmasının istenildiğini, davalının cevabi ihtarnamesi ile Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca hisse senetlerinin zamanaşımına uğradığını, Yatırımcı Tazmin Merkezi Yönetmeliği’nde yer alan ilan ve ihbar yükümlülüklerini yerine getirdiklerini, zamanaşımı listesinin internet sitesinde ilan edildiğini, zamanaşımı ihbarname mektubunun bankada kayıtlı bulunan adresine gönderildiğini bildirdiğini, davalının ilan ve ihbar yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilinin zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, zamanaşımına uğradığı iddia edilen 33.630 adet …, 400 adet … ve 41.825 adet … hisse senedinin dava tarihi itibariyle değerlerinin tespiti ve şimdilik 100,00 TL’nin davalıdaın avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında talebini 16.051,34 TL olarak ıslah etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yasal mevzuat gereğince işlem tesis ettiğini, uhdesinde artık bir yatırım hesabının da bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacının sahibi bulunduğu 2 ayrı bankaya ait 3 ayrı grup hisse senedinin zamanaşımına uğradığı iddiasıyla yatırımcı tazmin merkezine devredilmesi sebebiyle bu hisse senetlerinin değerlerinin tespiti ve alacak istemiyle açılan davada davalı bankanın tebligat koşulunu sağlamadığı, davacıya ait hisse senetlerinin zamanaşımına uğradığının kabul edilemeyeceği, alınan bilirkişi raporuna göre de dava konusu hisse senetlerinin değerinin 16.051,34 TL olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 16.051,34 TL’nin 11/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hükme esas alınacak nitelikte olmadığını, müvekkilinin davanın tarafı olmayıp, davacının taleplerini yatırımcı tazmin merkezine yöneltmesi gerektiğini, müvekkilinin yaptığı tüm işlemlerin Sermaye Piyasası Kanunu ve Yatırımcı Tazmin Merkezi Yönetmeliğine uygun olduğunu, gönderilen ihbarnamenin davacının eline geçmediği iddiasıyla doğan zararın bulunması halinde dahi davacının kendi kusurlu davranışı sonucu bu zararın oluştuğunun ortada olduğunu, bilirkişi raporlarına itirazlarının değerlendirilmediğini, rapordaki çelişkilerin giderilmediğini, raporda müvekkili aleyhine tespitlere dayanak gösterilen ve dosyaya sunulan tebligat akıbetinin sorulmadığını, delillerinin değerlendirilmediğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, yatırım hesabında bulunan hisse senetlerinin zaman aşımına uğradığı iddiasıyla yatırımcı tazmin merkezine devredilmesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanun’un 41. maddesi ile değiştirilen 341/2. fıkrasında öngörülen kesinlik sınırı üç bin Türk Lirasıdır. 01/01/2023 tarihinden itibaren ise bu sınır 17.830,00 TL’dir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne, 16.051,34 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davalı vekilinin istinafa konu ettiği miktar kabul edilen 16.051,34 TL’ye yönelik olup, 11/04/2023 tarihli karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararlara karşı HMK’nun 346/1. maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesince istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, HMK’nun 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme neticesinde Bölge Adliye Mahkemesince de bu yönde karar verilebilir. Bu karar usule ilişkin nihai bir karardır (Tolga Akkaya, Medeni Usul Hukukunda İstinaf sayfa 176).
Tüm bu nedenlerle HMK’nun 352. maddesindeki düzenleme gereğince mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince verilen bu usulden red kararına karşı miktar gözetildiğinden temyiz yolu açık değildir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 05/01/2018 tarih ve 2017/3597 Esas 2018/5 Karar sayılı ilamı).

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-İlk derece mahkemesi hükmünün HMK’nun 341/2. maddesi gereğince miktar itibarıyla kesin olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE,
2-İstinafa başvuran davalı tarafından yatırılan 738,00 TL istinaf başvuru harcı ile 269,80 TL maktu istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nun 362(1)-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 14/12/2023

Başkan – Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.