Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/1840 E. 2023/1840 K. 20.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/1840 Esas 2023/1840 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/1840
KARAR NO : 2023/1840

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/08/2023
NUMARASI : 2023/134 D.İş Esas 2023/134 D.İş Karar
İHTİYATİ HACİZ
TALEP EDEN DAVACI :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF : … – …
TALEP : İhtiyati Haciz
TALEP TARİHİ : 01/08/2023
KARAR TARİHİ : 20/12/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/12/2023

İhtiyati haciz isteminin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı ihtiyati haciz talep eden vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati haciz isteyen vekili dilekçesinde özetle; talep edenin varlık şirketi olduğunu, dava konusu borcun temlik belgesi kapsamında … tarafından …’ye …) temlik edildiğini; karşı tarafça noter huzurunda düzenleme şeklinde tanzim edilen; 08.08.2000 tarih ve 1036 yevmiye nolu noter senedi ile 490.360,75 Euro kayıtsız şartsız borç ikrarında bulunulduğunu, “Faizleriyle birlikte tutarın ödenmesi borcundan dolayı, bu belgeye dayalı olarak tüm mal varlığıma karşı alacaklının derhal cebri icra yoluna başvurabileceğini beyan ederim. Başka bir belgeye/ delile gerek duyulmadan bu belgenin icra edilebilir bir suretinin alacaklıya verilmesini kabul ederim” hükmü ile davalının ipotek haricinde şahsi malvarlığı ile borç taahhüdünde bulunduğunu, hakkında ihtiyati haciz talebinde bulunulan davalının, borçtan, ayrıca şahsi mal varlığı ile sorumlu olduğunu beyan ettiğinden borçtan kişisel sorumluluğu bulunduğunu, kayıtsız şartsız borç ikrarına havi düzenleme şeklinde tanzim edilen apostil şerhli ilam niteliğinde belge olan noter senedinden kaynaklı olan 289.145,91 Euro’nun vadesi geldiği halde davalı tarafça ödenmediğini, borçlunun mali durumunun giderek bozulduğunu, borçlarını ödeyemediğini ve adres değiştirerek mallarını kaçırma işlemlerine başladığının tespit edildiğini, İ.İ.K nun 257. Maddesinin aradığı tüm şartların gerçekleştiğini, alacakla ilgili Ankara 11. İcra Dairesi 2023/7337 sayılı dosyası ile ilamlı icra takibinde bulunulduğunu
bildirmiş, karşı tarafa tebligat ve duruşma yapılmaksızın, ayrıca alacak bir ilama dayandığından teminat istenmeksizin alacak 289.145,91 Euro (289.145,91×29,8676 TL=8.636.094,381516 TL) karşılığında borçlunun taşınır ve taşınmaz mallarıyla, araçlarına, banka mevduat hesaplarına ve üçüncü kişilerdeki alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; alacağın dayanağı olarak alacaklı tarafından dosyaya sunulan belge ve deliller incelendiğinde; talep dilekçesi ve ekleri itibariyle talep konusu alacağın varlığı ve miktarı yönünden ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yeterli nitelikte görülemediği, alacağın miktarının da yargılamayı gerektirdiği anlaşılmakla yasal koşulları oluşmayan ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Alacağın yabancı noter senedine bağlı olup HMK’nun 224., İİK’nun 38.maddesi gereğince ilam niteliğinde olduğunu, Almanya’da noterce düzenlenen işbu senedin ilk derece mahkemesi kararının aksine ihtiyati haciz kararı verilmesi için yeterli olduğunu, yabancı ülkenin noteri tarafından kendilerine düzenlenmiş olunan noter senedinin düzenlendiği ülkenin resmi makamınca verilen ve yabancı resmi belgelerin tasdiki mecburiyetinin kaldırılması hakkındaki Milletlarası Sözleşmenin öngördüğü hususları (md.2-3) onay şerhini taşıyorsa kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içermesi kaydıyla ayrıca bir tenfiz kararı alınmasına gerek olmadan Türkiye’de doğrudan doğruya icra edilebilecek ilamlı icra takibinin konusunu oluşturabileceğini, Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından 01/03/2018 tarihinde yayımlanan genelgesi kapsamında söz konusu belgenin apostil şerhi içermesi halinde ilan hükmünde kabul edileceği ve bu genelgenin ekinde yer alan taraf devletler arasında Almanya’nın da bulunduğunun açık olduğunu, bu nedenle talebin kabulü gerekirken reddinin hatalı olduğunu, İİK’nun 257.maddesindeki tüm koşulların mevcut olduğunu, davalı şahsın şahsi mal varlığı ile kefaleti bulunduğunu, ayrıca borçtan kişisel sorumluluğu da bulunmakta olduğunu, yabancı teminatından müvekkili şirketin muaf olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Aleyhine haciz talep edilen vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, ihtiyati haciz talep eden tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; İİK’nın 257. maddesine dayalı ihtiyati haciz kararı istemine ilişkindir.
08/08/2000 tarih ve 1036 yevmiye nolu belgenin incelenmesinde;
8 Ağustos 2000 tarihinde Köln’de düzenlendiği, 50667 Köln, Kattenbug 2 adresinde yerleşik Noter …’un huzuruna bugün… adresinde ikamet eden 31 Temmuz 1953 doğumlu Uzman Hekim …. …’ın geldiği,
Hazır bulunan şahsın T.C. pasaportunu ibraz ettiği,
Hazır bulunan şahsın beyanında:
“1.Bu kabul beyanı, borca bağımsız bir dayanak teşkil edecek şekilde, … adresinde yerleşik (alacaklı) Köln merkezli …’ye yıllık yüzde 15 faiziyle birlikte 1.000.000,00 DM (Yazıyla: Birmilyon Alman Markı) tutarında borcumun olduğunu kabul ederim.
Ana para ile faizlerinin ödeme vadesi dolmuştur.
Faizleriyle birlikte tutarın ödenmesi borcundan dolayı, bu belgeye dayalı olarak tüm malvarlığıma karşı alacaklının derhal cebri icra yoluna başvurabileceğini beyan ederim.
Başka bir belgeye/delile gerek duyulmadan bu belgenin icra edilebilir bir suretinin alacaklıya verilmesini kabul ediyorum.
Bu belgenin icra edilebilir bir suretinin alacaklıya verilmesini talep ederim.
Bu belgeye dayalı olarak doğacak masraflar tarafımdan karşılanacaktır.
Bu belgede verilen beyanların geri alınmasından feragat ediyorum.” denilmekle işbu tutanağın hazır bulunana okunduğu ve hazır bulunan tarafından kabul edilip imzalandığı görülmüştür.
İhtiyati haczin koşullarını düzenleyen İİK’nın 257. maddesi, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır, taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarının ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir. Aynı yasanın 258. maddesi gereğince alacaklının, alacağının varlığı ile haciz sebepleri hakkında mahkemeden olumlu şekilde kanaat uyandırması gerekli ve yeterlidir. Bir başka deyişle ihtiyati haciz kararı verilmesi için mutlak ispat şartlarının oluşmasına gerek bulunmayıp, yaklaşık ispat ölçülerinde ispat yeterli olacaktır.
Somut olaya gelince, ihtiyati haciz talep eden yanca 08/08/2000 tarih 1030 yevmiye no’lu noterlik belgesine istinaden ihtiyati haciz talep edilmiş ise de, noterlik belgesinin tarihiyle dosya kapsamında yer alan mevcut delil de gözetildiğinde yaklaşık ispatın bulunmadığı anlaşılmakla ihtiyati haciz talebinin reddi kararı usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 269,85 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati haciz talep eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/12/2023

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.