Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/1818 E. 2023/1747 K. 08.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 20 Esas 2023/ Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1818
KARAR NO : 2023/1747

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/04/2023
NUMARASI :2022/657 Esas 2023/263 Karar
DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI
DAVA : Banka (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 30/09/2022
KARAR TARİHİ : 08/12/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/12/2023

Taraflar arasındaki itirazın iptaline ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı- vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar hakkında müvekkili bankaya olan 30.07.2009, 08.01.2010 ve 06.05.2010 tarihli sözleşmelerden mütevellit borç için Şereflikoçhisar İcra Md. 2021/535 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların anılan tarihlerde ayrı ayrı 3 borçlanma sözleşmesi imzaladıklarını ve kullanmış oldukları kredi karşılığında borçlandıklarını, söz konusu sözleşmeleri …’un borçlu ortak sıfatıyla imzaladığını ve diğer davalılar/borçluların da bu sözleşmeleri kefil sıfatıyla imzaladıklarını, davalıların öncelikle kooperatif üyesi olmaları ve yine imzalanan sözleşmeler gereği borçlardan müşterek ve müteselsil olarak sorumlu olduklarını iddia ederek davalıların haklarında başlatılan takibe vaki itirazlarının iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmayacak miktarda icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; Ankara Valiliği tarafından, …’nin, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2009 mali yılı yatırım programından desteklenerek Ortaklar Mülkiyetinde 2600 Baş Damızlık Koyun Yetiştiriciliği Projesi’nin uygulandığı, davalı …’un ise iş bu projeyi uygulayan ortaklardan biri olduğu, bu kapsamda; 30.07.2009 tarihli Ortaklar Sözleşmesi’nin davalı … tarafından “borçlu ortak” olarak, … ve … tarafından ise “müteselsil kefil” olarak imzalandığı, 08.01.2010 tarihli Ortaklar Sözleşmesi’nin … tarafından “borçlu ortak” olarak, … ve … tarafından ise “müteselsil kefil” olarak imzalandığı, 06.05.2010 tarihli Ortaklar Sözleşmesi’nin … tarafından “borçlu ortak” olarak, … ve … tarafından ise “müteselsil kefil” olarak imzalandığı, Proje uygulayan ortakların tamamının (50 ortak) kullandıkları kredilerin geri ödemelerine ait 30.07.2011 vade tarihli borçlarını ödemedikleri, Genel Müdürlük Makamının onayı ile 27.03.2012 tarihli ve 118 sayılı Muacceliyet Olum onayı alındığı, Muacceliyet uygulanacak ortaklar listesinde davalılar …, …, …’un Proje uygulayan 50 ortaktan oldukları ve her birinin Taksitlendirme Sözleşmesine konu 38.181,40 TL lik muaccel anapara borcundan sorumlu olduklarının görüldüğü, muaccel hale gelen kooperatif ve ortaklarının borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin 18.04.2013 tarihli ve 28622 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6456 sayılı Kanun ile Bakanlığın 02.05.2013 tarihli ve 2013/3 No.lu Genelgesi kapsamında ilgili …’un başvurusu üzerine muaccel olan borçlarının “Taksitlendirme Sözleşmesi” ile yapılandırıldığı anlaşılmaktadır. Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda açıklandığı üzere; davacı bankanın davalılar …, …, …, …’dan Şereflikoçhisar İcra Dairesi’nin 2021/535 Esas sayılı dosyasından 13.12.2021 takip tarihi itibariyle talep ettiği ve hesaplanan/talep edilebilecek alacak tutarının, davacı banka ekstrelerine göre, 13.12.2021 takip tarihinden sonra, 30.09.2022 dava tarihinden önce 17.06.2022 tarihinde yapılan 18.687,47 TL faize tahsilat tutarı da dikkate alınarak, dava tarihi İtibariyle davacı banka alacağının; 36.457,20 TL Asıl Alacak, 10.049,92 TL İşlemiş faiz olmak üzere 46.507,12 TL olarak hesaplandığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne Şereflikoçhisar İcra Müdürlüğü’nün 2021/535 E. Sayılı takip dosyasında 36.457,20 TL asıl alacak, 10.049,92 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 46.507,12 TL üzerinden takibin devamına, 36.457,20 TL asıl alacak tutarının tahsil tarihine kadar işleyecek %9 faizi ile birlikte tahsiline, alacağın likit olduğu anlaşılmakla hükmedilen 46.507,12 TL’nin %20’si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın tam kabulünün gerektiğini, bilirkişi raporunda faiz miktarının yanlış hesaplandığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanun’un 41. maddesi ile değiştirilen 341/2. fıkrasında öngörülen kesinlik sınırı üç bin Türk Lirasıdır. 01/01/2023 tarihinden itibaren ise bu sınır 17.830 TL’dir. Dava dilekçesinde 63.340,75 TL talep edilmiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın 46.507,12 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur. Bu durumda davacının istinafa konu ettiği miktarın 16.833,63 TL’ye yönelik olması nedeniyle 03/04/2023 tarihli karar taraflar yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararlara karşı HMK’nun m.346/1 hükmü uyarınca ilk derece mahkemesince istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, HMK’nun 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme neticesinde Bölge Adliye Mahkemesince de bu yönde karar verilebilir. Bu karar usule ilişkin nihai bir karardır. (Tolga Akkaya, Medeni Usul Hukukunda İstinaf sayfa 176).
Tüm bu nedenlerle HMK’nun 352. maddesindeki düzenleme gereğince mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle davacının istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince verilen bu usulden red kararına karşı miktar gözetildiğinden temyiz yolu açık değildir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 05/01/2018 tarih ve 2017/3597 Esas 2018/5 Karar sayılı ilamı).

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-İlk derece mahkemesi hükmünün HMK’nun 341/2. maddesi gereğince miktar itibarıyla kesin olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE,
2-İstinafa başvuran davacı tarafından yatırılan 738,00 TL istinaf başvuru harcı ile 269,85 TL istinaf maktu karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nun 362(1)-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.

Başkan Üye – Üye – Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.