Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/1806 E. 2023/1814 K. 14.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/1806 Esas 2023/1814 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1806
KARAR NO : 2023/1814

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/10/2023 (Ara Karar)
NUMARASI : 2021/442 Esas
İHTİYATİ TEDBİR TALEP
EDEN DAVACI :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF DAVALI : .
TALEP : İhtiyati Tedbir
TALEP TARİHİ : 13/07/2023
KARAR TARİHİ : 14/12/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2024

İhtiyati tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen ara karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

TALEP
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili talep dilekçesinde özetle; karşı taraf davalı şirketin 2015 ve 2016 yıllarında banka kredisi kullandığını, halbuki şirketin kasa mevcudunun kullanılan kredinin çok üzerinde bir miktarda olduğunu, şirketin kullanmış olduğu krediler nedeniyle 2015 yılında 37.704,76 TL, 2016 yılında 53.911,84 TL ve 2017 yılında 11.281,23 TL kredi finansman gideri ödediğini, açıkça şirket müdürü tarafından şirketin zarara uğratıldığının bilirkişi tarafından tespit edildiğini, şirket ortaklarından ve şirket müdürü …’in 2015 yılından itibaren 108.800,00 TL sermaye borcu bulunduğu, şirket ana sözleşmesine göre tescili izleyen 24 ay içerisinde sermaye borcunun tamamen ödenmesi gerektiğini, şirketin ortaklarından sermaye alacağı bulunduğu dönemlerde kredi kullanmak zorunda kalması ve bu nedenle finansman gideri ödemiş olmasının şirketin varlıklarında azalmaya neden olduğunu, açıkça şirket müdürü tarafından şirketin zarara uğratıldığının tespit edildiğini, … Parsel No’lu arsada inşaatın bitiminden sonra şirket müdürünün kar payı dağıtmadığını, şirket muhasebe kayıtlarına göre; 3 ve 9 no’lu dairelerin satışlarının yapılmadığını, şirket bilançosunun aktifinde şirket stoklarında yer aldığını, fatura bedeli olarak gösterilen rakamların satışlara ait fatura bedeli olmayıp, şirket muhasebe kayıtlarında her bir daire için oluşan maliyet bedeli ile aynı rakamlar olduğunu, gerçek satış bedeli olarak gösterilen rakamlara ilişkin olarak dosya içeriğinde ve şirketin muhasebe kayıtlarında herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığının raporda tespit edildiğini, 14 adet daire satışı için gösterilen faturanın 12 adet daire satışından daha az gösterildiğini, aradaki farkın çok farklı ve yüksek bir rakam olduğunun tespit edildiğini, raporda belirtildiği üzere fatura bedeli ile gerçek satış değerleri arasında iki kat fark olduğunun tespit edildiğini, burada aradaki farkın da müvekkiline yansıtılmadan şirket müdürü tarafından haksız bir şekilde alındığını, raporda şirket müdürü tarafından müvekkilinin dolandırıldığının açıkça ortaya çıktığını, …’den tahsil edilen rakamın, bu inşaat için yapılan harcamadan daha yüksek bir rakam olup, bilanço rakamlarına göre inşaatın sermaye eksikliği nedeniyle durmasına neden olacak bir hususun bulunmadığını, yani şirkette müvekkilin kar payının verilmemesi için her türlü hukuksuzluğun yapıldığını, raporda belirtildiği gibi inşaat maliyetinde herhangi bir artma veya eksilme söz konusu olmamasına rağmen, şirket varlıklarında inşaatı tamamlayacak kadar sermaye bulunmasına rağmen, inşaatların durdurulduğunun tespit edildiğini, şirketin diğer ortağı ve şirket müdürünün sermaye borcunu dahi ödemediğini, kar payı ve yedek akçelerin dağıtılmadığını, müvekkilinin bilgi alma ve inceleme hakkının kısıtlandığının ortada olduğunu, şirket müdürünün gerekli özen ve bağlılık yükümlülüğünü yerine getirmediğinin bilirkişi raporuyla sabit olduğunu, her ne kadar şirket stoklarında bulunduğu tespit edilmişse de şirket müdürü … ile şirket muhasebecisi …’in bu iki daireyi de sattığını, şirket müdürü ile şirket muhasebecisinin bu yolla her iki daireyi şirket kayıtlarında satılmamış gibi gösterip aslında sattıkları dairelerin ödemelerini uhdelerine geçirdiklerini, taşınmaz satış vaadi ve arsa payı kat karşılığı inşaat sözleşmesinin şirketteki tüm bu yolsuzlukları yapan şirket müdürü ile şirket muhasebecisi arasında yapıldığını, sözleşmenin tamamen şirketten mal kaçırmak amacıyla yapıldığını, satış vadi sözleşmesinde belirtilen bedellerin şirket hesaplarına geçmediğini, şirketin işbu sözleşmeden kaynaklı mal varlığı dışında herhangi bir mal varlığı bulunmadığını, şirketin sermaye borcunu ödemeyen, sermaye borcunu ödemediği gibi şirketi zarara sokmak için kredi çeken, faturaları sahte olarak düzenleyen, şirket bünyesinde satılan taşınmazlar için gerçeğe aykırı fatura düzenleyerek müvekkilinin kar payı ve yedek akçelerini dağıtmayan, müvekkilin bilgi alma ve inceleme hakkını kısıtlayan her türlü yolsuzluğu ve hukuksuzluğu yapan şirket müdürünün temsil yetkisinin kısıtlanması gerektiğini belirterek … No’lu parselde kain taşınmaz üzerinde yapılan inşaatta ikinci katta yer alan 2 no’lu bağımsız bölüm üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, şirket müdürü …’in müdürlük yetkilerinin kaldırılmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacı şirketin alacağının varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği, ihtiyati tedbir talep edilen menkul ve gayrimenkullerin dava konusu olmadığı, şirket temsilcisinin kısıtlanmasını gerektirecek dosyaya kazandırılmış bir belge de bulunmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şirket müdürü …’in yetkilerinin kısıtlanması gerektiğini, dosyada alınan bilirkişi raporu doğrultusunda iddialarının yaklaşık olarak ispat edildiğini belirterek ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep, HMK’nun 389 vd. gereğince ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
Alanya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/152 Esas 2021/66 Karar sayılı karar sureti, Ankara 27. İcra Müdürlüğünün 2017/4899 sayılı takip dosyasının Uyap’tan gelen sureti, Ankara Ticaret Müdürlüğü müzekkere cevabı, Akyurt Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/94 sr. sayılı takipsizlik karar sureti, davalı şirket vergi beyannameleri, bilanço ve gelir tabloları, taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı müzekkere cevapları, Ankara 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/377 Esas sayılı dosyasının Uyap’tan gelen sureti, ihtiyati tedbir konulması talep edilen taşınmazın tapu kaydı, yargılama aşamasında mali müşavir bilirkişiden alınan 07/06/2023 tarihli bilirkişi raporu, Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/325 Esas 2021/157 Karar sayılı karar sureti ile anılan dosyada alınan bilirkişi raporu dosya içerisinde yer almaktadır.
HMK’nun 389/1. maddesinde; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, HMK’nun 390/1. maddesinde, ihtiyati tedbirin dava açılmadan önce esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edileceği, aynı yasanın 390/3. fıkrasında ise, tedbir talep eden tarafın dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
Mevcut düzenlemeler karşısında somut olaya gelindiğinde, işbu davada davacı yan davalı limited şirketin ortakları arasında güven ilişkisi kalmadığı iddiasına dayanarak limited şirketin haklı nedenle feshi talebinde bulunmuş, yargılama aşamasında bilirkişi raporunun alınmasından sonra karşı taraf davalı şirket müdürünün temsil yetkisinin kısıtlanmasını ve … köyünde bulunan taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
Dosya içerisinde yer alan Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü müzekkere cevabından, davacı ile dava dışı …’in karşı taraf davalı şirket ortakları oldukları, davalı şirket yetkilisinin dava dışı … olduğu, ihtiyati tedbir konulması talep edilen taşınmaza ait tapu kaydından da taşınmazın istinaf incelemesi sırasında dava dışı … adına kayıtlı bulunduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda ihtiyati tedbir konulması talep edilen taşınmazın dava dışı üçüncü kişi adına kayıtlı bulunduğu, şirket temsilcisinin temsil yetkisinin kısıtlanmasına yönelik ihtiyati tedbir istemine dayanak yaklaşık ispat koşulunu sağlayan yeterli delil sunulmadığı gözetilerek mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir talep eden davacıdan alınması gerekli olan 269,85 TL istinaf karar harcından peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati tedbir talep eden davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi. 14/12/2023

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.