Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/1794 E. 2023/1793 K. 13.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/1794 Esas 2023/1793 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1794
KARAR NO : 2023/1793

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/10/2023
NUMARASI : 2023/514 Esas -2023/595 Karar
DAVACI
VEKİLİ
DAVALI :
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 24/01/2023
KARAR TARİHİ : 13/12/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/12/2023

Taraflar arasındaki limited şirketin ek tasfiyesi istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçelerle davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı dahili davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müflisin iflas masası adına takip edilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/620 Esas sayılı dosyası taraflarından … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün kayıtlarından silindiğinin tespit edildiğini, anılan mahkemece şirketin ihyası yönünde dava açmak üzere taraflarına kesin süre verildiğini belirterek … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin (İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/620 Esas sayılı yargılaması kapsamında) ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü cevap dilekçesinde özetle; şirketin hukuka uygun olarak kapatıldığını, terkin tarihinde şirketin derdest davalarının alacak ve borçlarının müdürlük tarafından bilinmesinin mümkün olmadığını, işbu davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini, müdürlüklerinin yasadan doğan zorunlu hasım olduğundan aleyhe vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, Dairemiz 05.07.2023 tarihli ve 2023/617 Esas-1025 Karar sayılı kaldırma kararı doğrultusunda ihyası istenen şirketin tasfiye memuru olan …’nin davaya dahili ile yapılan yargılama sonunda; şirketin yeniden sicile kaydedilmesinin ve ek tasfiye yapılmasının gerekleri içerisinde şirketin bir davada davalı olarak bulunması veya aleyhine icra takibi yapılmasının da söz konusu olabileceği, ihyası talep olunan … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin tasfiye kapanışı yaparak 19/01/2012 tarihinde sicilden kaydının silindiği, İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/620 esasına kayıtla açılan davada sicilden kaydı silinen şirketin de davalı olarak yer aldığı, tasfiye öncesine ilişkin olduğu anlaşılmakla sicilden kaydı silinen … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/620 Esas sayılı dosyaya hasren ek tasfiye işlemleri için ihyası gerektiği, davalı sicilin davanın niteliği gereği davada yasal hasım olduğundan yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/620 Esas sayılı dosyada taraf olduğundan ek tasfiye için ihyasına, tasfiye memuru olarak …’nin atanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Dahili davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ek tasfiye istemi doğrultusunda şirketin ihyasının yasal süre içerisinde istenmediğini, 5 yıllık süre içerisinde ihya davası açılmadığını, davacının açmış olduğu davanın dahili davalının tasfiye memuru olduğu süreç içerisinde açılmadığını, hukuka aykırı olarak maktu vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulduğunu, şirketin ek tasfiyesi için ihya edilmesinin hukuka aykırı bulunduğunu, TTK’nun 547. maddesindeki koşulların oluşmadığını, dayanak davada hüküm kuruluna kadar davacının şirketten alacağının henüz sabit olmadığını, davacının ihyası talep edilen şirketin tasfiye olduğuna ilişkin kayıtların ilanından itibaren 6 yıla yakın süre geçmesinden kaynaklı olarak ek tasfiye istemesi sonucu ek tasfiye kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek açıklanan bu ve re’sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; TTK’nın 547. Maddesi gereği limited şirketin ek tasfiyesi istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Dairemiz 05.07.2023 tarihli ve 2023/617 Esas-1025 Karar sayılı HMK’nın 353/1-a-6. Maddesi gereği verilen kaldırma kararı gereği davalı Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine TTK’nın 547. Maddesi gereği ek tasfiye istemiyle açılan işbu davada zorunlu dava arkadaşı konumunda olduğundan ilk derece mahkemesince ihyası istenen şirketin tasfiyesi sırasında tasfiye memuru olarak atanan …, davaya dahil edilip yargılama yapılarak ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeli karar verilmiştir. (bkz. Aynı mahiyette Yargıtay 11. HD’nin 02/12/2015 tarihli ve 2015/13476 Esas- 2015/12880 Karar sayılı kararı, 24.03.2022 tarihli ve 2021/9075 Esas-2022-2368 Karar sayılı emsal nitelikteki kararlarında olduğu gibi)
İhyası talep edilen … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin 01/07/2010 tarihli genel kurul kararıyla tasfiyeye girmesine ve tasfiye memurluğuna …’nin atanmasına karar verildiği, alınan tasfiye kararının tescil edildiği, tasfiye kararına ilişkin ilanların Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yapıldığı, şirketin 16/01/2012 tarihli kararı gereğince tasfiye kapanışla 19/01/2012 tarihinde ticaret sicilinden terkin edildiği dosya içeriğiyle sabittir.
Dahili davalı vekilinin istinaf itirazlarına gelindiğinde; yukarıda açıklandığı üzere ihyası talep olunan şirketin ortaklar kurulunca tasfiye kararı alınmış, … tasfiye memuru olarak atanmış, tasfiye işlemleri yapıldıktan sonra tasfiye sonu kararı alınarak tasfiye memurunun yaptığı işlemlerden dolayı ibra edilmesine karar verilmiş ve şirketin 19/01/2012 tarihi itibariyle tasfiye nedeniyle sicilden terkini gerçekleştirilmiştir.
Öncelikle dahili davalı işbu davanın 5 yıllık hak düşürücü veya zamanaşımı süresinde açılmadığını ileri sürmüştür. Eldeki dava, tasfiye edilerek ticaret sicilinden terkin olunan şirketin, İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/620 Esas sırasında derdest davada taraf teşkilinin sağlanması için, TTK’nın 547. Maddesi gereği açılan bu davada ek tasfiye için hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi öngörülmemiştir.
Davacı yan işbu davada tasfiye nedeniyle sicilden terkini gerçekleştirilen … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden olan alacağın tahsili amacıyla İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/620 Esas sayılı davanın açıldığını, yargılama aşamasında şirketin terkin edildiğinin anlaşılması üzerine taraflarına anılan şirketin ihyası davası açmak üzere taraflarına kesin süre verildiğini ileri sürmüştür. İhyası istenen şirketin davalı olarak gösterildiği işbu davada dava dilekçesinin 19.01.2011 tarihine ait olduğu, davacısı … Ticaret Ltd. Şti. Tarafından, eldeki davada davacı müflis … AŞ, ihyası istenen …..Ltd. Şti ile diğerlerinin davalı olarak gösterildiği muvazaa nedeniyle yapılan tasarrufların iptali istemiyle açılan davanın, ihyası istenen şirketin tasfiye memuru olan …’nin bilgisi dahilinde olan eski bir alacaktan kaynaklandığı anlaşılmış olmakla, ihyası istenen şirketin tasfiyesini usulüne uygun olarak tamamlamayıp eksik bırakan davalı tasfiye memurunun işbu ihya davasında ilk derece mahkemesince yargılama giderlerinden ve davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinden sorumlu tutulmasında herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; dahili davalı tasfiye memuru … vekilinin istinaf başvuru kanun dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstinafa başvuran dahili davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun ilgili Tarifesi hükümleri gereği istinafa başvurusunda haksız çıkan dahili davalı taraftan alınması gereken 269,85 TL başlangıçta peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında dahili davalı tarafından yapılan giderlerin kendisi üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/12/2023

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.