Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/1712 E. 2023/1656 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/1712 Esas 2023/1656 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1712
KARAR NO : 2023/1656

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TARİHİ : 24/05/2023
NUMARASI : 2023/359 Esas ( Ara Karar)
İHTİYATİ TEDBİR İSTEYEN
DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI
TALEP : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 23/11/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :27/11/2023

Taraflar arasındaki tarımsal krediden kaynaklanan alacak istemiyle açılan dava kapsamında kararda yazılı gerekçelerle ihtiyati tedbir isteminin reddine yönelik olarak verilen ara karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacılar vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi …’ın (TC:… ) … Şubesinden 17.12.2021 tarihinde 160.000,00 TL.tutarında Tarımsal Kredi kullandığını, kullandırılan krediye istinaden krediyi teminat altına almak üzere davalı Bankanın zorunlu şartıyla acenteliğini yaptığı sigorta şirketi olan … A.Ş. Tarımsal Kredi Grup Hayat Sigortası 17.12.2021 tarihli, 608652982 numaralı, bir yıl süreli hayat poliçesi düzenlendiğini, kullanılan kredi tutarının 1,15 katı tutarında sigorta bedeli bulunduğunu, ilaveten 29.11.2021 tarihli, 607704504 numaralı, bir yıl süreli hayat poliçesi düzenlendiğini, 25.02.2021 tarihinde ise … bulaşıcı hastalık nedeniyle Gazi Üniversitesi Hastanesinde vefat ettiğini, vefat nedeni ile kredi tutarı olan 167.000,00 TL borcun olmadığının tespiti ve murisin vefatından sonra davalı banka tarafından 167.000,00 TL’lik kredi borcuna mahsup edilen murisin mevduatındaki Doğrudan Gelir Desteğinin mirasçılara payları oranında reeskont avans faizi ile birlikte iadesine, müvekkiller icra tehdidi altında olduklarından davalı banka tarafından aleyhlerinde başlatılabilecek icra takiplerinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacının dava dilekçesindeki iddialarını, ihtiyati tedbir verilmesini gerektirecek şekilde yaklaşık olarak ispatlayamadığından, davacının haklılığının yaklaşık olarak da ispatı yargılamayı ve delil toplanmasını gerektirdiğinden, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi …, … Şubesinden 17.12.2021 tarihinde 160.000,00 TL tutarında tarımsal kredi kullandığını, kullandırılan bu krediye istinaden krediyi teminat altına almak üzere davalı bankanın zorunlu şartıyla davalı bankanın acenteliğini yaptığı sigorta şirketi olan … Aş Tarımsal Kredi Grup Hayat Sigortası 17.12.2021 tarihli, 608652982 numaralı, bir yıl süreli hayat poliçesi düzenlendiğini, sigorta priminin peşin olarak muris tarafından ödendiğini, kullanılan kredi tutarının 1,15 katı tutarında sigorta bedeli bulunduğunu, ayrıca 29.11.2021 tarihli, 607704504 numaralı, bir yıl süreli hayat poliçesi de düzenlendiğini, yine davalı banka, müvekkillerinin murisi adına … Parsel Numarası ile kayıtlı taşınmazda krediyi teminat almak üzere ipotek tesis ettiğini, 25.02.2021 tarihinde ise … bulaşıcı hastalık nedeniyle Gazi Üniversitesi hastanesinde vefat ettiğini, murisin vefatı ile sigorta şirketi, müvekkillerinin tazminat talebini 30.05.2022 tarihli 24212524/1 sayılı cevabı ile “kanser hastalığından kaynaklanan vefatın, vefat teminatı kapsamının dışında olmasından dolayı” reddetmiş ise de vefat, bulaşıcı hastalık nedeniyle gerçekleşmiş olup kanser hastalığı ile vefat arasında illiyet bağı bulunmadığını, sigorta şirketinin red cevabına eklediği 08.03.2021 tarihli Hacettepe Üniversite Hastanesi epikriz raporunda da onkolojik açıdan nüks-metastaz izlenmediği belirtildiğini, vefatından geriye doğru uzun yıllar boyunca da muris …’ın kanser nüksü ya da metastazı bulunmadığını, müvekkillerinin murisinin ölüm nedeninin kanser olmadığını, murisin TTK madde 1439 da belirtildiği üzere beyan yükümlülüğünü maktu bir şekilde doldurulan ve banka memurunun kredi kullandırma sırasında doğru yönlendirmemesi sonucu ihlal ettiği düşünülse dahi murisin ölümü bulaşıcı hastalık nedeniyle olduğunu, murisin kanser nedeniyle vefat etmediğini, davalı banka Polatlı 2. Noterliğinin 25.04.2023 tarihli 1883 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kredi borcunun müvekkilleri tarafından ödenmesini aksi halde müvekkillerin aleyhine kredi sözleşmesi ve kredi sözleşmesi uyarınca verilen ipotek uyarınca ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatılacağını ihtar ettiğini, müvekkilleri haklarında cebri icra başlatılma tehdidi altında olduğunu, Polatlı 2. Noterliğinin 11.10.2022 tarihli 3523 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kredi sözleşmesi ile kredi borcunun sigorta şirketinden tahsili talep edildiğini ve murisin kredi borcuna mahsup edilen mevduat miktarı sorulduğunu ancak 17.10.2022 tarihli … Şubesinin 24687673-0011171022000294/ 3 sayılı cevabı ile taleplerinin uygun görülmediğini, davalı banka tarafından kredi sözleşmesine ilişkin bilgi ve belgelerin taraflarına bildirilmediğinden kredi tutarının bono ile de teminat altına alınmış olması mümkün olduğunu, dava konusu kredi sözleşmesinin İİK madde 68’de sayılan belgelerden olması, yine kredi sözleşmesi uyarınca muris adına … parsel numarası ile kayıtlı taşınmazın tapu kaydı üzerine davalı banka lehine ipotek alınması karşısında müvekkilleri aleyhine başlatılacak icra takiplerinin borca itiraz ile durmayacağından, müvekkillerin hakkında kredi sözleşmesi ve kredi sözleşmesi uyarınca verilen ipotek uyarınca icra takibi başlatılması halinde müvekkillerin telafisi güç ve imkansız zararlara uğrayacaklarından İİK 72.maddesinde belirtilen ve icra takibinden önce açılan menfi tespit davalarında öngörülen %15 teminat miktarını mahkeme veznesine yatırmaya hazır olduklarını belirterek Ankara 6. Ticaret Mahkemesinin 24.05.2023 tarihli ara kararının kaldırılarak uygun görülecek teminat nispetinde dava konusu kredi uyarınca başlatılacak her türlü icra takibinin tedbiren durdurulmasına, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; ihtiyati tedbirin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
HMK’nın 389/(1). maddesinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği,
HMK’nın 390/(2). maddesinde de hakimin talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunan hallerde karşı taraf dinlenmeden de tedbir kararı verebileceği hüküm altına alınmıştır. HMK’nın 390/(3). maddesinde ise tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
İhtiyati tedbir kararı verilebilmesinin diğer bir koşulu ise mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesidir.
HMK’nın 389/(1). maddesinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği,
HMK’nın 390/(2). maddesinde de hakimin talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunan hallerde karşı taraf dinlenmeden de tedbir kararı verebileceği hüküm altına alınmıştır. HMK’nın 390/(3). maddesinde ise tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
İhtiyati tedbir kararı verilebilmesinin diğer bir koşulu ise mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesidir.
Somut olayda davacı yan muris …’ın (TC:… ) … Şubesinden 17.12.2021 tarihinde 160.000,00 TL Tarımsal Kredi kullandığını, … A.Ş. Tarımsal Kredi Grup Hayat Sigortası 17.12.2021 tarihli, 608652982 numaralı, bir yıl süreli hayat poliçesi düzenlendiğini, kullanılan kredi tutarının 1,15 katı tutarında sigorta bedeli bulunduğunu, 29.11.2021 tarihli, 607704504 numaralı, bir yıl süreli hayat poliçesi düzenlendiğini, 25.02.2021 tarihinde ise … bulaşıcı hastalık nedeniyle Gazi Üniversitesi Hastanesinde vefat ettiğini, vefat nedeni ile kredi tutarı olan 167.000,00TL’den borçlu olmadıklarının tespiti ve murisin vefatından sonra davalı banka tarafından 167.000,00TL’lik kredi borcuna mahsup edilen murisin mevduatındaki Doğrudan Gelir Desteğinin mirasçılara payları oranında reeskont avans faizi ile birlikte iadesine, icra tehdidi altında olduklarından davalı banka tarafından aleyhlerinde başlatılabilecek icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiş, ilk derece mahkemesince davacıların ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Somut olayda, mevcut dosya kapsamı ve talebi dikkate alındğında ilk derece mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddinde herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan 269,85 TL harçtan peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 362/(1)-f.maddeleri uyarıca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/11/2023

Başkan- Üye – Üye Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.