Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/1676 E. 2023/1585 K. 10.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/1676 Esas 2023/1585 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1676
KARAR NO : 2023/1585

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/08/2023
NUMARASI : 2023/464 Esas (Ara Karar)
İHTİYATİ HACZE İTİRAZ EDEN
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVACI :
TALEP : İhtiyati Hacize İtiraz
KARAR TARİHİ : 10/11/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/11/2023

İhtiyati hacize itirazın reddine dair verilen ara karara karşı ihtiyati hacize itiraz eden vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP
İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; dava dışı Müflis … firmasının bölünen firması davalı … Firmasının, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/435 E. Sayılı dosyasından açtığı konkordato davasında “bölünmeye istinaden konkordato ön projesinde de sunulan müvekkil şirkete ait söz konusu taşınmazların(95 adet) üzerindeki … isimli şirketin borçlarından kaynaklı konulan takyidat ve şerhlerin kaldırılarak müvekkil şirkete devrinin sağlanması için ilgili tapu sicil müdürlüklerine müzekkere yazılmasını” talep ettiğini, Mahkeme tarafından önce; 03.07.2023 tarihinde, “İİK’nun 289. maddesi uyarınca davacı/borçlu taleplerinin değerlendirilmesi ve kesin mühlet hakkında karar verilmek üzere duruşma açılması, duruşmanın 02.08.2023 tarihinde yapılması” şeklinde ara karar kurulduğunu, Bu ara karar varken duruşma günü beklenmeksizin 06.07.2023 tarihli ara kararla; “Davacılar vekilinin talebinin KABULÜNE, konkordato komiserler kurulunun 05/07/2023 tarihli görüşü ekinde bulunan taşınmazların (95 adet) üzerindeki takyidat ve şerhlerin kaldırılarak konkordato talep eden şirkete devrinin sağlanması için ilgili tapu sicil müdürlüklerine müzekkere yazılmasına, yazılacak müzekkerede mahkeme dosyasının belirtilerek konkordato şerhinin işlenmesine” şeklinde hüküm kurulduğunu, bu ara karar gereği, bölünme öncesi ipotekleri de kapsar şekilde tüm takyidat ve hacizler kaldırılarak taşınmazların … Değerlemeye devri için tapulara müzekkereler yazıldığını, davalı firmanın bu aşamadan sonra konkordatodan feragat ederek ya da tüm borçlarını göstermediğinden davanın reddini sağlayarak taşınmazları temizlemiş halde üçüncü kişilere devretmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu, dava dışı … ve davalı bölünen firması …’nin çok büyük piyasa borcundan kurtulmak ve borç ödemesi için kullanılması gereken taşınmazları alacaklılardan kaçırmak için bölünme aşamasından, konkordato başvurularına kadar planlı hareket ettiğini, bu işlem ve eylemeler engellenmezse alacaklarının tahsilinin imkansız hale geleceğini iddia ederek ihtiyati haciz kararı verilmesi ve ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece 31/07/2023 tarihli ara karar ile, ihtiyati tedbirin şartlarının HMK madde 389’da düzenlendiği, anılan maddenin 1. fıkrası uyarınca uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, davacı vekilinin davalı adına kayıtlı taşınmazlar üzerine tedbir uygulanması isteğinde bulunduğu, davanın niteliği itibariyle tedbir talebine konu davalının adına kayıtlı taşınmazların HMK madde 389 kapsamında uyuşmazlık konusu olmadığı ve böylelikle ihtiyati tedbirin yasal koşullarının oluşmadığı; talep dilekçesi, bölünmeye ilişkin sunulan gazete örnekleri ve evrakları ile tüm dosya kapsamına göre, ihtiyati haciz için İ.İ.K’nun 257.maddesinde aranan yasal koşulların gerçekleştiği gerekçeleriyle ihtiyati tedbir talebinin reddine, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir.
İhtiyati hacze itiraz eden vekilinin itirazı üzerine 22/08/2023 tarihli ara karar ile, dosya kapsamı, mevcut delil, ihtiyati haczin içeriği ve konkordato kesin müddet kararı verilmiş olmasının ihtiyati haciz kararı verilmesine engel teşkil etmediği gerekçeleriyle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati hacize itiraz eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığını, müvekkilinin mal kaçırma girişiminde bulunduğu iddiasının asılsız olduğu, davacının bölünen şirketin şu an iflas masasına geçmiş olan malvarlığını alacak kaydı ile takip ederek alacağını iflas masasından tahsil etme imkanı varken eldeki davayı ikame etmesi ve ihtiyati haciz talep etmesinin kötü niyetli olduğunu, müvekkiline herhangi bir bildirim yapılmadığını, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/435 Esas sayılı dosyasında 02/08/2023 tarihinde verilen kesin mühlet kararı nedeniyle ihtiyati haciz kararlarının uygulanmasının mümkün olmadığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; İİK’nın 257. maddesine dayalı ihtiyati haciz kararı istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;

İhtiyati haczin koşullarını düzenleyen İİK’nın 257. maddesi, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır, taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarının ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir. Aynı yasanın 258. maddesi gereğince alacaklının, alacağının varlığı ile haciz sebepleri hakkında mahkemeden olumlu şekilde kanaat uyandırması gerekli ve yeterlidir. Bir başka deyişle ihtiyati haciz kararı verilmesi için mutlak ispat şartlarının oluşmasına gerek bulunmayıp, yaklaşık ispat ölçülerinde ispat yeterli olacaktır.
Somut olayda, davacı yanca, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemiyle açılan davada ihtiyati haciz talep edilmiş olup, ilk derece mahkemesince dosyaya sunulan bilgi belgelere göre ihtiyati haciz talebinin kabulüne ve davalı vekilinin ihtiyati hacze itirazının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından ihtiyati hacze itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-f. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

Başkan- Üye Üye – Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.