Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/1672 E. 2023/1822 K. 19.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/1672 Esas 2023/1822 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1672
KARAR NO : 2023/1822

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 27/09/2022
NUMARASI : 2022/169 Esas 2022/559 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 08/03/2022
KARAR TARİHİ : 19/12/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/12/2023

Taraflar arasındaki şirket ihyası istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçelerle davanın kabulü ile şirketin sınırlı ihyasına yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile şirketin tam ihyasına dair verilen karara karşı davalı yetkilisi tarafından temyiz kanun yoluna başvurulması sonucunda Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin bozma ilamı üzerine Dairemize gönderilen dosyada açılan duruşmada gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından … Limited Şirketi aleyhine dava dışı …’den temlik alınan alacağa istinaden Ankara 20. İcra müdürlüğünün 2011/219 eski 2021/14965 yeni esas sayılı dosyası ile Ankara 22. İcra müdürlüğünün 2008/2226 esas sayılı dosyasında takip alacaklısı olduklarını, söz konusu icra dosyalarında başlatılan takibi sürdürebilmeleri için 23/01/2014 tarihli Türk Ticaret Kanununun geçici 7. maddesi uyarınca sicilden resen terkin edilen borçlu şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı Ankara Sicil Müdürlüğü yetkilisi cevap dilekçesinde özetle; ihya davasının terkin tarihinden itibaren 5 yıllık süre içinde açılmadığını; bu sebeple zamanaşımı itirazını ileri sürdüklerini; dava dışı şirketin TTK geçici 7.madde kapsamında 23/01/2014 tarihinde ticaret sicilinden re’sen terkin edildiğini; 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Münfesih Olmasına veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesinde Müdürlüklerce sayılı sebeplerle münfesih olan şirketlerin belirleneceği ifade edilmiş ve (d) bendinde “18/05/2004 tarihli ve 5714 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 10 ve 32’nci maddelerine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilmemesi nedeniyle ilgili odadaki üyelikleri askıya alınan ve oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl sonunda oda kaydı silinerek, sicil kaydı silinmek üzere Müdürlüklere bildirilen şirketler ve kooperatifler”in müdürlüklerce kapsama alınacağının düzenlendiğini, dava dışı şirket bu kapsamda olduğunu, yasal hasım bulunduklarını ve davanın reddine karar verilmesini savunulmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, Davanın kabulü ile; Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün “…” sicil numarasında kayıtlı “… Limited Şirketi”nin Ankara 22.İcra Müdürlüğü’nün 2008/2226 esas sayılı ve Ankara 20. İcra Müdürlüğü’nün 2021/14965 (2011/219 eski esas) esas sayılı takip dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına, tasfiye işlemlerini yapmak üzere TTK’nın 547/2.maddesi uyarınca, şirket ortaklarından … T.C. Kimlik Numaralı …’nun tasfiye memuru olarak atanmasına ve ek tasfiye işlemlerinin anılan tasfiye memuru tarafından yerine getirilmesine, ihya kararının kesinleşmesi sonrasında ticaret sicilde tescil ve ticaret sicil gazetesinde ilanına karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; … Limited Şirketi aleyhinde ipotek alacağı nedeniyle dava dışı …. tarafından Ankara 22. İcra Müdürlüğü 2008/2262 Esas sayılı dosyasından ipotek takibi ve Ankara 20. İcra Müdürlüğü 2011/219 Esas sayılı dosyasından ilamsız takip başlatıldığını, bahse konu alacaklar Beyoğlu 23. Noterliğinin 09.04.2014 tarih 14205 yevmiye nolu sözleşmesi ile … A.Ş. Ye devir ve temlik edildiğini, … A.Ş. …A.Ş. …A.Ş. İse … A.Ş. Bünyesinde birleştiğini, … Limited Şirketinden olan alacak nedeniyle alacaklı lehine … adına kayıtlı … Parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde ipotek şerhi bulunmadığını, ipotekli taşınmazın satışı için yeniden ipotek takibi yapılacak olup; ödeme emri tebliğ edilecek ilgililer için yapılan sorgulamada ise şirketin sicil kaydının 23.01.2014 tarihinde kapatıldığı ve T.K. Geçici 7. Maddesi uyarınca sicilden terkin edildiği görüldüğünü, bu nedenle tebligatlar yapılamayacağından ipotekli taşınmazın satışına ilişkin takip başlatılamadığını ve işlemlerin yapılamadığını, bu nedenle Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün … Sicil numarasında kayıtlı bulunan … Limited Şirketi nin bahse konu icra dosyasından satış yapılabilmesi ve yeniden ipotek takibi başlatılabilmesi için için taraf teşkilinin sağlanması gerektiğinden ve şirketin borçları ödenmeden tasfiye edilemeyeceğinden gerekli işlemleri yapabilmemiz için şirketin tüzel kişiliğinin TTK’nın ilgili maddeleri uyarınca ihyasına karar verilmesini talep zarureti hasıl olduğunu, ipotek takibi başlatılması ve icra dosyasından satış yapılabilmesi için taraf teşkili sağlanması gerektiğinden Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün … Sicil numarasında kayıtlı bulunan … Limited Şirketi’ nin tüzel kişiliğinin TTK’nın ilgili maddeleri uyarınca sınırlanmaksızın ihyasına karar verilmesini, yerel mahkeme kararı usul ve yasaya aykırı olduğundan, istinaf başvurularının kabulüne karar verilerek, yerel mahkeme kararının kaldırılması ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; şirketin ihyası istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne şirketin sınırlı ihyasına karar verildiği, davacı tarafça kararın istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 2023/378 Esas 2023/651 Karar sayılı ilamı ile davacı yanın istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şirketin tam ihyasına karar verildiği, davalı yanın Dairemiz kararının temyiz etmesi üzerine;
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 18/09/2023 tarih ve 2023/3924 Esas 2023/5067 Karar sayılı bozma ilamında; “….Dairemizin yerleşik uygulaması gereğince, terkin edilen şirketin ortakları veya yetkilisi dışında üçüncü kişiler tarafından 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesi onbeşinci fıkrasına istinaden açılan ihya davaları, 6102 sayılı Kanun’un 547 nci maddesinde düzenlenen ek tasfiye niteliğinde olup, Mahkemece davanın kabulü ile şirketin ihyasına (ek tasfiye) karar verilmesi durumunda 6102 sayılı Kanun’un 547 nci maddesinin 2 nci fıkrası gereğince dava dilekçesinde belirtilen Ankara 20. İcra Müdürlüğünün 2011/219 E. (2021/14965 Yeni Esas) sayılı dosyasıyla ve yeni açılacak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip dosyasıyla sınırlı olmak üzere ihyasına (ek tasfiyesine), tasfiye memuru atanmasına, keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde Bölge Adliye Mahkemesince şirketin tümden ihyasına karar verilmesi ve tasfiye memuru atanmaması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.” denilmek suretiyle dosya Dairemize gönderilmiş olup, Dairemizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7.maddesi gereğince; 01/07/2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacak olup, anonim ve limited şirketler 559 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar münfesih olmaları, Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurala tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle re’sen terkin edilebilecektir. Ticaret Sicil Müdürlüklerince kapsam dahilideki şirketlere bir ihtar gönderilecek olup bu şirketler tasfiye memuru bildirmeleri halinde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirilmediği taktirde şirketlerin unvanı ise ticaret sicilden re’sen silineceği, ancak şirketin devam eden davasının bulunması halinde bu madde hükmünün uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını talep edebilecektir.
Somut olaya gelince, ilk derece mahkemesince, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak ihyası istenen … Limited Şirketi’nin 6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesi uyarınca hangi sebeple münfesih olduğu veya sayılması gerektiğine ilişkin şirkete yada temsilcilerine yapılan ihtar ve tebliğe ilişkin belgelerin çıkartılarak gönderilmesinin istendiği Ticaret Sicil Müdürlüğünce gönderilen cevabi yazı ve ekindeki belgelerde ise sadece ihyası istenen şirkete tebligat yapıldığı, yapılan tebligatın bila ikmal edildiği ayrıca sicil özetinin gönderildiği, şirket temsilcilerine herhangi bir tebligat yapılmadığı anlaşılmıştır.
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünce ihyası istenen şirketin oda kaydından re’sen terkin edilmesi sebebi ile silinme hususu kanunda tadadi olarak sayılan hallerden olmadığı halde sicilden ihyası istenen şirketin silinmesi TTK’nun Geçici 7.maddesine aykırıdır (Emsal mahiyette Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 11/10/2022 tarih ve 2022/5850 esas 2022/6837 karar sayılı emsal içtihatı).
Ayrıca, 09/11/2013 tarihinde şirketin adresine davetiye gönderildiği, taşınmış olduğundan bahisle tebligatın iade edildiğinin şerh düşüldüğü, şirket temsilcisine çıkartılmış herhangi bir tebligatın söz konusu yazıda yer almadığı, bu hale göre, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7/4.a maddesi gereğince terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete ya da yetkilisine tebliğ edilmesi gerekmektedir. Bu itibarla … Limited Şirketi ‘ne veya şirket yetkilisine tebliğ edilmeksizin doğrudan Ticaret Sicil Gazetesindeki ilan suretiyle yapılan ihtarın usulüne aykırı olup, dava konusu … Limited Şirketi ‘nin terkin işlemleri hukuka uygun değildir.
Öte yandan, uyulmasına karar verilen bozma ilamının bağlayıcı etkisi gereğince ihyası istenen şirket hakkında Ankara 22.İcra Müdürlüğü’nün 2008/2226 esas sayılı ve Ankara 20. İcra Müdürlüğü’nün 2021/14965 (2011/219 eski esas) esas sayılı takip dosyası bulunduğu, işbu açılan davanın davacısının terkin edilen şirketin ortağı veya yetkilisi olmayıp 3.kişi konumunda ki alacaklı tarafından açıldığı dikkate alındığında 6102 sayılı Kanunun geçici 7. maddesi 15.fıkrası gereğince eldeki davanın 6102 sayılı Kanun’un 547.maddesinde düzenlenen ek tasfiye niteliğinde olduğu, bu hale göre açılan davanın kabulü ile Ankara 22.İcra Müdürlüğü’nün 2008/2226 esas sayılı ve Ankara 20. İcra Müdürlüğü’nün 2021/14965 (2011/219 eski esas) esas sayılı takip dosyasıyla ve yeni açılacak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip dosyasıyla sınırlı olmak üzere ihyasına (ek tasfiyesine), tasfiye memuru olarak şirketin son yöneticisi … TC kimlik numaralı … oğlu …’nun atanmasına karar verilmiştir.
Diğer yandan, davalı ticaret sicil müdürlüğünün 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde öngörülen usul ve şartlar gerçekleşmeden ihyası istenen şirketi ticaret sicilinden re’sen terkin etmekle iş bu davanın açılmasına sebebiyet verdiği gözetilerek davalının yargılama giderleri ve harçtan sorumlu tutulması gerekmektedir.
Tüm bu nedenlerle davacı yanın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf sebeplerinin KABULÜNE,
2- Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/09/2022 tarihli ve 2022/169 Esas 2022/559 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
B)1-Davanın KABULÜNE,
Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün “…” sicil numarasında kayıtlı “… Limited Şirketi’nin Ankara 22. İcra Müdürlüğünün 2008/2262 Esas sayılı takip dosyası, Ankara 20. İcra Müdürlüğünün 2011/219 E. (2021/14965 Yeni Esas) sayılı dosyasıyla ve yeni açılacak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip dosyasıyla sınırlı olmak üzere ihyasına (ek tasfiyesine), tasfiye memuru olarak şirketin son yöneticisi … TC kimlik numaralı …’nun atanmasına, tasfiye memuruna ücret takdirine yer olmadığına,
2-Kararın kesinleştiğinde Ankara Ticaret Sicili’ne tescili ile Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde tescil ve ilanına,
3-Alınması gereken 269,85 TL karar ilam harcından peşin yatırılan 179,90 TL bakiye karar harcının mahsubu ile 89,95 TL’nin davalı sicil müdürlüğünden alınarak Hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 129,75 TL yargılama giderinin davalı sicil müdürlüğünden alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının vekille temsil olunduğu anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca ve istinafa gelen davacı aleyhine hüküm verme yasağı da gözetilerek takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı sicil müdürlüğünde alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK’nun 333. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
C)1-Davacı tarafından yatırılan 179,90 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 100,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 592,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında açılan duruşma bozma ilamı gereği olduğundan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04/03/2021 tarih ve 2021/2-96 Esas 2021/205 Karar sayılı emsal içtihadı da gözetilerek taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/12/2023

Başkan- Üye – Üye Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.