Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/1653 E. 2023/1575 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/1653 Esas 2023/1575 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/1653
KARAR NO : 2023/1575

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/08/2023
NUMARASI : 2023/574 Ara Karar
İHTİYATİ TEDBİR
İSTEYEN-DAVACI :
VEKİLİ
KARŞI TARAF
TALEP : İhtiyati Tedbir
TALEP TARİHİ : 14/07/2023
KARAR TARİHİ : 08/11/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/11/2023

Taraflar arasındaki limited şirket müdürünün azli istemiyle açılan davada ihtiyati tedbir isteminin ara kararda yazılı gerekçelerle reddine yönelik olarak verilen ara karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile birlikte davalının dava dışı … Şirketi’nde eşit hisseli ortak oldukları gibi münferiden şirketi temsile yetkili müdür olduklarını, müvekkilinin farklı işlerde de aktif görev alması ve şirketin faaliyet konusunun ağırlıklı olarak kadın müşterilere yönelik bakım ve zayıflama faaliyetleri olması nedeniyle tarafların şirketin faaliyet gösterdiği … isimli iş yerinin yönetim ve idaresini davalının üstlenmesi konusunda anlaştıklarını, bu nedenle yönetim ve idare işlerinin davalı tarafça yerine getirildiğini, söz konusu iş yerinde bir kısmı bono bir kısmı ise nakit ödeme yapılmak suretiyle satın alınan makine ve cihazların bono bedellerinin davalı tarafından vadesinde ödenmemesi sebebiyle müvekkilinin hesaplarına bloke ve haciz konulduğunu, iş yerinde çalışan kişinin müvekkilini aramasından iş yerinde çalışanların ücretinin ödenmediğinin öğrenildiğini, iş yerinin kirasının da düzenli olarak ödendiği davalı tarafından söylenildiği halde kira bedellerinin de ödenmediğini, müvekkili tarafından yapılan araştırmada, davalının hesaplarda oynama yaptığı, bazı müşterileri kayıt dışı olarak aldığını, 10 kür satın alınmış gibi gösterip 20 kür sattığı ve bu hali ile 10 kürlük tutarı kendi namına aldığını, kayıt dışı miktarların bir kısmını kendi şahsi hesaplarına bir kısmını ise şirket çalışanı …’nın hesaplarına aktardığını tespit ettiğini, ayrıca davalının çalışanlara iş yerinde tutulan kayıt ve muhasebe programından kayıtları sildirerek müvekkilinin resmiyete yansımayan bir kısım kayıtlara ulaşımını engellediğini öğrendiğini, davalının şirket çalışanları üzerinden kredi çekerek müşteri ödemelerini bu şekilde yaptığını, yine davalının şirkete ortak olarak aldığından bahisle tahsil ettiği cihaz paralarını dava dışı …’nın hesabına aktardığın öğrenildiğini, müvekkili tarafından davalı ve iş yeri çalışanı … hakkında güveni kötüye kullanma suçundan Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde suç duyurusunda bulunulması üzerine başlatılan 2023/35561 Soruşturma numaralı dosyada tanık olarak bilgisine başvurulan iş yeri çalışanı … verdiği ifadesinde; şirket kasa defterine maaş ödemelerini düzenli olarak yaptığını kaydetmesine rağmen SGK girişinin yapıldığı 01.12.2022 tarihinden itibaren düzenli olarak maaşının ödenmediğini, 18.05.2023 tarihinde istifa ettiğini, kendisine … şubesinden kredi çektirip onun ödemesini yapmadığını, …’ın …’nın şahsi hesabına …’den habersiz müşteri ödemelerini oraya yaptırdığını ifade ederek davalının yaptığı usulsüz işlemleri ortaya koyduğunu, davalının görevinde kaldığı zaman dilimi süresince şirkete zarar vermeye devam edeceğini, davalının müdürlük yetkisinin kısıtlanması halinde halihazırda müvekkilinin de müdür sıfatını haiz olduğundan şirkette organ boşluğunun doğmayacağını, ileri sürerek davalının dava dışı …Ltd. Şti. Müdürlüğü görevinden azli istemiyle açılan davada dava sonuçlanıncaya kadar davalının müdürlük görevinden alınması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; TTK’nın 630/2. maddesi gereğince davalı limited şirket müdürlerinin azli ve dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren davalı şirket müdürünün yetkilerinin kaldırılmasına ilişkin talebin HMK’nın 389. Ve 390/3. Maddeleri kapsamında değerlendirildiğinde; ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından, davalı tarafın müdürlük görevinden yargılama süresince tedbiren alınmasını gerektirir somut bir gerekçe ve delil sunulmadığı, sadece banka kayıtları ve şirket defter ve kayıtlarından soyut olarak bahsedildiği, TTK’nın 630/3. maddesinde tanımlanan haklı sebebin gerçekleştiği de dosya kapsamı itibarıyla bu aşamada HMK’nın 390/3. maddesi gereği yaklaşık olarak kanıtlanmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin koşulları oluşmayan tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bildirilen savcılık dosyasının celbi halinde aslında dosyada yaklaşık ispatın sağlanmış olduğunun anlaşılacağını, dava dilekçesinde de ifade edildiği üzere müvekkili tarafından davalı … ve iş yeri çalışanı … hakkında güveni kötüye kullanma suçundan Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde suç duyurusunda bulunulması üzerine başlatılan 2023/35561 Soruşturma numaralı dosyada tanık olarak bilgisine başvurulan iş yeri çalışanı …’nun verdiği ifadesinde; “…24 Ekim 2022 tarihinde …ın yanında çalışmaya başladım. Ancak kendisi 01.12.2022 tarihinde SGK girişimi yaptı. Maaş ödemelerimi düzenli yapmadı, …’tan hesap açtırmalarına rağmen herhangi bir para girişi olmadı. Ancak kendisi kasa defterine her ay düzenli maaş ödediğini yazmıştır. 18 Mayıs 2023 tarihinde istifa ettim. Kendisi hala benim maaş ödemelerimi yapmamıştır. Bana … şubesinden kredi çektirip onun ödemesini yapmamıştır. … …’nın şahsi hesabına …’den habersiz müşteri ödemelerini oraya yaptırmıştır. Kendisi hala benim ödemelerimi ve çektirdiği krediyi ödememiştir.” diyerek davalının yaptığı usulsüz işlemleri ortaya koyduğunu, davalının görevinde kaldığı sürece şirkete zarar vermeye devam edeceğini, mahkemece talebin reddi yerine şirket adına alınacak kararların her iki şirket müdürünün müşterek imzası ile alınmasına yönelik önleyici tedbir kararı verilmesi gerektiğini ileri sürerek açıklanan bu ve re’sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep, TTK’nın 630/2. Ve 3. Maddeleri gereğince davalı limited şirket müdürlerinin azli istemiyle açılan dava kapsamında, davalının dava sonuçlanıncaya kadar davalının müdürlük görevinden alınması için ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamında yer alan ticaret sicil kayıtlarından dava dışı … ..Limited şirketinin eşit hisseli olan davacı ve davalı ortakların aynı zamanda aksi karar alınıncaya kadar anılan şirketi 19.07.2022 tarihinden itibaren münferiden temsile yetkili oldukları anlaşılmaktadır.
HMK’nın 389/1 maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
HMK’nun 390/3.maddesinde tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 630/(2) ve (3). maddelerinde; her ortağın, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebileceği, yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunacağı belirtilmiştir.
Somut olayda, ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili, dava dışı limited şirket müdürü olan davalının şirketin hesaplarında oynadığını, kayıt dışı işlemlerle kazandığı paraları kendi hesabına veya şirket çalışanının hesabına aktardığını, şirketin makine ve cihaz bedelleri karşılığında verilen bonoları vadelerinde ödemediği gibi şirketin kira bedellerini, çalışanların ücretlerini de ödemediğini, şirket çalışanları üzerinden kredi çekerek kendi hesaplarına aktardığını, şirketi kötü yöneterek zarara uğrattığını iddia etmiş, ihtiyati tedbir isteminin ise dava dilekçesine konu iddiaları ile birlikte şikayette bulunması üzerine Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan 2023/35561 Soruşturma numaralı dosyada tanık olarak bilgisine başvurulan iş yeri çalışanı …’nun ifadesine dayandırmıştır.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına ve özellikle ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin dosya kapsamı itibarıyla HMK’nın 390/3. Maddesi hükmü uyarınca bu aşamada davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat edememiş bulunmasına göre Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun karar tarihinde yürürlükte bulunan ilgili Tarifesi hükümleri gereği alınması gereken 269,85 TL istinaf maktu karar harcı başlangıçta peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati tedbir talep eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma yapılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi.08/11/2023

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.