Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/1614 E. 2023/1480 K. 25.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/1614 Esas 2023/1480 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/1614
KARAR NO : 2023/1480

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/10/2022
NUMARASI : 2022/617 Esas -2022/786 Karar
DAVACI
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 23/09/2019
KARAR TARİHİ : 25/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/11/2023

Taraflar arasındaki limited şirketin ihyası istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı hak düşürücü sürenin dolmuş olması sebebiyle davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Ankara Çankaya Vergi Dairesi ödeme emri ile … Şirketinin ortağı olduğunu öğrendiğini, yaptığı araştırmada Ticaret Sicildeki imzaların kendisine ait olmadığını gördüğünü, Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/880 esas sayılı dosyasında ortak olmadığının tesbiti davası açtığını, yapılan yargılama sırasında davalı şirketin terkin edildiğini öğrendiklerini bildirmiş, şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; TTK’nın geçici 7/15 maddesi uyarınca davanın hak düşürücü süre sonrasında açıldığını, dava açılmasına davalının sebebiyet vermediğini, mahkeme ihya kararı verecek ise tasfiye memuru atanmasını, yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamalarını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 23.03.2022 tarihli ve 2022/22 Esas-2286 Karar sayılı bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonunda; Şirkete ve temsilcisine terkin öncesi yapılan tebligatların usulsüzlüğü, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılması durumunda incelenmesi gereken hususlar olup bu durumda TTK’nın Geçici 7/15.maddesi uyarınca sicilden 23.01.2014 silinme tarihinden itibaren beş (5) yıl içinde ihya davası açılması gerekirken hak düşürücü süre aşılarak 23.09.2019 tarihinde ihya davası açıldığı, Yasa’nın amir hükmü uyarınca davacının hak düşürücü süre içinde ihya davası açmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin ihyası istenen şirketin ortağı olduğunu kendisine 18.09.2018 tarihinde yapılan vergi cezası tebligatı ile öğrendiğini, müvekkilinin yıllar önce kaybettiği kimliğinin kullanılarak sahte imza atılmak suretiyle şirket ortağı haline getirildiğini, vergi cezasının iptali davasının kabul edildiğini ve kararın kesinleştiğini, ancak müvekkilinin bu tür problemlerle karşılaşmaması için şirket ortağının tespiti istemiyle açmış olduğu Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2018/880 esasında kayıtlı bulunan davada şirketin ticaret sicil kaydının re’sen terk sebebiyle terkin edildiğini öğrendiğini, Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılan davada taraf teşkilinin sağlanması için müvekkilinin şirketin ihyasını istemekte hukuki yararının bulunduğunu, nitekim Yargıtay bozma ilamına ait karşı oy gerekçesinde de şirketin ihyası gerektiğinin kabul edildiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı… temsilcisi, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. Maddesi gereği ticaret sicilinden re’sen terkin olunan limited şirketin ihyası istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle 5 yıllık hak düşürücü sürede açılmayan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/11/2020 tarih, 2019/499 Esas, 2020/685 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karara karşı davalı temsilcinin istinaf yoluna başvurması üzerine Dairemizin 03/11/2021 tarih ve 2021/471 Esas-2021/1244 Karar sayılı kararıyla davalı temsilcinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Anılan karara karşı davalı temsilcinin temyiz yoluna başvurması üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 23.03.2022 tarih ve 2022/22 Esas-2022/2286 Karar sayılı kararı sayılı ilamı ile karar bozulmuştur. Anılan bozma kararı üzerine Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda 12/10/2022 tarih, 2022/617 Esas- 2022/786 Karar sayılı karar ile 5 yıllık hak düşürücü sürenin dolmuş olması sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HMK’nun 373/4. maddesi “Yargıtayın bozma kararı üzerine ilk derece mahkemesince bozmaya uygun olarak karar verildiği takdirde, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir.” hükmünü içermektedir.
Anılan hüküm karşısında Yargıtay bozma ilamına uyularak verilen karara karşı temyiz yoluna başvurulabileceğinden temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay’a gönderilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Temyiz incelemesi yapılması için dosyanın Yargıtay ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE
2-HMK’nın 352. maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 25/10/2023

Başkan – Üye – Üye Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.