Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/1545 Esas 2023/1502 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/1545
KARAR NO : 2023/1502
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/07/2023 (Ara Karar)
NUMARASI : 2023/344 Esas
İHTİYATİ TEDBİR KARARINA İTİRAZ
EDEN – DAVALI :
VEKİLİ :
TALEP : İhtiyati Tedbir Kararına İtiraz
TALEP TARİHİ : 14/06/2023- 20/06/2023
KARAR TARİHİ : 26/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/10/2023
Taraflar arasındaki hisse devrinin iptali davasında mahkemece taraf vekillerinin yüzüne karşı ihtiyati tedbire itirazın reddi ve taşınmaza yönelik ihtiyati tedbir talebinin kabulüne dair verilen ara karara karşı davalı … vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı … vekili itiraz dilekçesinde özetle; müvekkilinin şirket üzerindeki paylarının üçüncü kişilere devrini engellemeye ilişkin verilen tedbir kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilini maddi ve manevi zarara uğrattığını, müvekkilinin hisseleri almaya yönelik tasarrufunu davacıyı zarara uğratmak kastıyla yapılmadığını, hisse devir işleminin muvazaalı olmadığını, davacının bu hususu ispatlamaya yönelik herhangi bir delil sunmadığını, müvekkilinin diğer davalıyla iş ilişkisi dışında herhangi bir iletişimi bulunmadığını, diğer davalının öncesinde şirket hisselerini ne şekilde elde ettiği, davacıya bir borcunun olup olmadığını bilebilecek durumda olmadığını belirterek müvekkiline ait … A.Ş.’deki hisselerinin üçüncü kişilere devrinin engellenmesine yönelik verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Lehine ihtiyati tedbir kararı verilen davacı vekili talep dilekçesinde özetle; … (…) … A.Ş.’deki payların üçüncü kişilere devrinin önlenmesinin yanında şirketin tek varlığı durumundaki yurt binasının da üçüncü kişilere devrini engelleyici ihtiyati tedbir talep ettiklerini, taşınmaza ilişkin olarak … A.Ş.’nin … A.Ş. ile sat-geri kirala türünden bir finansal kiralama sözleşmesi akdettiğini, şirketin maliki olduğu arazinin tapusunun finansal kiralamanın başlangıcında leasing şirketine devrettiğini, bu şirketten aldığı krediyi de kullanarak yurt binasını inşa edip, kiraya verip kira geliri elde etmeye ve KYK’dan gelen kira ile leasing şirketine olan kira borcunu ödemeye başladığını, tapunun teminat olarak … leasingde bulunduğundan tedbir talebinin üçüncü kişilerin varlığına ilişkin olmayıp yerinde olduğunu, davalıların … ile 02/03/2022 tarihinde finansal kiralama tadil ve borç tasfiye sözleşmesi akdederek ödeme planını yenilediklerini, taksit sayısını azaltarak borcun 29/08/2023 tarihinde bitmesini sağlayacak şekilde yeni bir ödeme takvimi oluşturduklarını, anılan tarihte borç sona erdiğinde şirketin yurt binasının tapusunu sembolik bir bedelle geriye alacağını, bu tarihten sonra ise şirketin bu taşınmaz üzerinde dilediği gibi tasarruf etme hakkına kavuşacağını, şirketin … şirketine olan borçlarını tümünü erken ödeme ile kapatarak tapuyu devralabilir hale geldiğini, tapunun şirketçe devralınması ihtimalinin her zaman mevcut olduğunu, bu yapıldığında ise şirketin tapuyu üçüncü kişiye devrederek şirketin içini boşaltacağını, davanın anlamı kalmayacağını, taşınmaza ilişkin tedbir kararı verilmezse pay devrini engellemeye yönelik tedbir kararının bir anlamı kalmamış olacağını belirterek … A.Ş. adına kayıtlı bulunan … parsel sayılı taşınmazın … A.Ş. tarafından şirkete devri dışındaki bütün devirleri ve borçlandırıcı işlemleri önleyici tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece duruşmalı yapılan inceleme sonunda taraf vekillerinin yüzlerine karşı, uyuşmazlık konusu olan şirket paylarına ilişkin verilen ihtiyati tedbir kararına yönelik itirazın yerinde olmadığı, tedbir talebine konu taşınmazın şirket dışında başka kişilere devrinin önlenmesi için tedbir talebinde bulunulduğu, dosya kapsamı ile dava konusu olan şirket hisseleri dolayısıyla şirketin tek malvarlığı olan ve finansal kiralama yöntemi ile kredi kullanımı için tapuda finansal kiralama şirketine devredilen taşınmazın devrinin önlenmesi yönünde istemini HMK’nun 389 vd. Maddeleri kapsamında kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı … vekilinin şirket hisseleri üzerine konulan tedbirin kaldırılmasına ilişkin itirazının reddine, davacı … vekilinin taşınmaza ilişkin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile dava konusu şirket ait olup finansal kiralama sözleşmesi kapsamında tapuda … A.Ş. adına kayıtlı olan ve şirket adına finansal kiralama şerhi bulunan … parsel sayılı taşınmazın, …. A.Ş. ya da … A.Ş. adına kayıtlı olması halinde (… A.Ş. tarafından …. A.Ş.’ye devri dışında ) 3. kişilere devrinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; ara kararın gerekçesiz olduğunu, ret gerekçesinin kararda açıklanmadığını, müvekkili tarafından davaya konu hisselerin 24/07/2020 tarihinde devredildiğini, usule uygun olarak pay defterine işlendiğini, dava tarihine kadar davacı tarafından hisselere ilişkin ödemelerin yapılmadığına dair taraflarına herhangi bir bildirim yapılmadığı gibi, herhangi bir ihtar da gönderilmediğini, hisse devrinden yaklaşık 5 sene sonra davacı tarafından kendisine herhangi bir ödeme yapılmadığı yönünde iddiada bulunulmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının kendisine ilişkin yükümlülüklerin diğer davalı tarafından yerine getirilmediğini iddia ettiğini, müvekkilinin davacının sunduğu sözleşmede taraf dahi olmadığını, bu kapsamda müvekkiline ait hisseler üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacıyla müvekkili arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığını, noterde imzalanan hisse devir sözleşmesinde davacı tarafından hisselerin bedellerinin alındığı da beyan edilmiş olup, bu bedellerin alınmadığına dair ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, herhangi bir ispat koşulu gerçekleşmeden ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hukuka aykırı bulunduğunu, davacının adli yardım talebinin hukuka aykırı olarak kabul edildiğini, tedbir kararının teminatsız verildiğini, teminatsız verilen tedbir kararının müvekkilinin ileride uğrayacağı zararı tazmin etmesinin önüne geçtiğini, müvekkili yönünden telafisi mümkün olmayan zararların doğmasına sebebiyet verdiğini, ihtiyati tedbirin amacının yargılama başlamadan önce veya yargılama sırasında dava konusu şeyde meydana gelebilecek zararların önüne geçmek olduğunu, ihtiyati tedbirde en önemli şartın dava konusu şeyi korumaya ilişkin bulunduğunu, dava konusuyla dolaylı yoldan bağlantılı olan şeylerin korunmasının ihtiyati tedbirin kapsamına girmediğini, davacının talebinin pay devrinin iptali olup, tedbir konulan taşınmazın ise davaya konu şirkete ait bir mal varlığı olduğunu, taşınmazın dava konusundan bağımsız olması nedeniyle tedbir kararı verilmesini hukuka aykırı bulunduğunu, ayrı bir tüzel kişiliğe sahip şirkete ait mal varlığına yönelik verilen tedbir kararının dava konusunun maksadını aştığını belirterek ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep, ihtiyati tedbir kararına itiraz, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
HMK’nun 389/1. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
HMK’nun 390/1. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir dava açılmadan önce esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden, dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilecektir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
Lehine ihtiyati tedbir kararı verilen davacı yan müvekkilinin Kars ilinde üniversite öğrencilerinin barınma ihtiyacını karşılamak amacıyla öğrenci yurdu yapmak için … Yapı İnşaat A.Ş.’yi kurduğunu, şirkete ait arazi üzerinde müvekkilinin öz kaynakları, piyasadan tedarik ettiği kaynaklar ve banka kredisi, leasing ile yurt inşaatının tamamlandığını, KYK ile 15 yıllık kira sözleşmesi imzalanarak binanın işletmeciliğinin bu kuruma bırakıldığını, müvekkilinin bir süre sonra mali durumunun bozulduğunu, nakit ihtiyacı için aracılar vasıtasıyla tanıştığı davalı … ile pay devri ve temlik sözleşmesi imzalayarak şirketteki tüm payları ve dolayısıyla şirket mal varlığının tamamını bu davalıya devrettiğini, sorumluluklar ile şirket devir bedelinin ödenme biçiminin de bu sözleşmede gösterildiğini, ancak anılan davalının şirketin sözleşme gereği ödemesi gereken piyasa borçlarını ödemeyerek müvekkilinin icra takibine maruz kalmasına sebep olduğunu, talebe rağmen payları sözleşme gereğince müvekkiline de iade etmediğini, şirketin adının …. A.Ş. olarak değiştirildiğini, şirketin tüm paylarını da diğer davalı …’a devrederek muvazaalı işlem tesis ettiğini, devir tarihinden sonra da davalı …’ün şirketle bağını açık bir şekilde sürdürdüğünü, kamuoyuna demiryumruk operasyonu olarak yansıyan ceza soruşturmasında davalıların iş birliği ile hareket edip, suç örgütü kurduklarının açıkça anlaşıldığını, dava konusu şirketin tek ortaklı olarak kurulup, tek faaliyet konusunun da Kars’daki yurdun inşaası ve kiraya verilmesinden ibaret olduğunu, hisse devir sözleşmesindeki rakam ve bedelin peşin alındığına ilişkin ibarenin sembolik olarak yazıldığını, müvekkili ile davalı … … arasında ayrıca akdedilen pay devri ve temlik sözleşmesinde devir bedelinin ve şirket borçlarının ne şekilde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, anılan davalının sözleşme koşullarını ihlal ettiğini, pay devir bedelini ödemediğini, payın iadesi davasından kurtulmak için şirketteki tüm payları diğer davalıya satmış gibi işlem tesis ettiğini belirterek pay devrinin iptali ve dava konusu şirketin paylarının müvekkiline iadesi ile pay sahipliğinin hükmen sicile tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş, dava dilekçesinde ayrıca davalıların şirket paylarını üçüncü kişilere devretmesini, şirketin tapulu taşınmazını üçüncü kişilere devretmesini ve kira sözleşmesini feshetmesini önleyici tedbirler ile karar kesinleşinceye kadar geçecek süre için şirkete yönetim ya da denetim kayyımı atanmasına karar verilmesini talep edilmiştir.
Mahkemece anılan talep üzerine 26/05/2023 tarihli ara karar ile davacının paylarını devirle ortaklık hakkını yitirdiği şirketteki payların iadesiyle birlikte organsız olmayan şirkete kayyım atanmasını mahkemeden talep edemeyeceği, davacının şirkete ait taşınmazın devri ve kira sözleşmesinin feshinin engellenmesi amacıyla tedbiren kayyım atanması talebinin bu aşamada mümkün olmadığı, HMK’nun 389. maddesi uyarınca uyuşmazlık konusunun şirket pay devrinin geçersiz olduğunun tespiti ve payların iadesi olduğundan uyuşmazlık konusu olan hisselere yönelik tedbir talebinin kabulü gerektiği gerekçesiyle davacının ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne, …. A.Ş.’deki münhasıran davalılar adına payların üçüncü kişilere devrinin önlenmesine, davacının adli yardım talebi kabul edildiğinden teminat alınmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
İhtiyati tedbir kararına itiraz eden – davalı … vekilinin anılan karara itiraz etmesi üzerine duruşmalı olarak yapılan itiraz incelemesi sonunda itirazın yerinde olmadığı gerekçesiyle şirket hisseleri üzerine konulan tedbire yönelik itirazın reddine, davacı vekilinin taşınmaza yönelik ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Taşınmaza yönelik ihtiyati tedbir talebi duruşmalı yapılan inceleme sırasında taraf vekillerinin yüzüne karşı verilmiş olup, karşı taraf dinlenerek verilen ihtiyati tedbir talebinin kabulü kararı itiraz kanun yoluna değil, istinaf kanun yoluna tabidir.
Davalı … vekilinin şirket hisselerine yönelik verilen ihtiyati tedbir ara kararına itirazın reddine yönelik ara karara ilişkin istinaf itirazı incelendiğinde, yukarıda açıklandığı üzere davacı tarafından işbu dava, dava dışı …. A.Ş. (Eski ünvan … Yapı İnşaat A.Ş.)’nin hisselerine ilişkin pay devir sözleşmesinin iptali talebiyle açılmış olup, dava konusu anonim şirket hissesidir.
HMK’nun 389 vd. maddeleri uyarınca mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilecektir.
Lehine ihtiyati tedbir kararı verilen davacı yan da davalı … ile aralarında akdedilen 02/07/2018 tarihli pay devir ve temlik sözleşmesine dayanarak anılan davalının sözleşmede yer alan edimlerini ifa etmediği, şirket hisse bedelini ödemediğini, diğer davalıya hisseleri muvazaalı olarak devrettiğini iddia ederek işbu hisse devrinin iptali davasını açmıştır. Yapılan açıklamadan anlaşılacağı üzere dava dışı …. A.Ş. (Eski ünvan … Yapı İnşaat A.Ş.)’nin hisseleri dava konusudur.
Hal böyle olunca, mahkemece HMK’nun 389 vd. maddelerindeki koşulların oluştuğu, davacı hakkında adli yardım talebinin kabul edildiği gözetilerek hisselere ilişkin ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davalı … vekilinin taşınmaza yönelik verilen ihtiyati tedbir ara kararına ilişkin istinaf itirazına gelindiğinde, istinaf incelemesi sırasında Takbis’ten alınan tapu kayıtlarından ihtiyati tedbir konulan taşınmazın dava dışı … A.Ş. adına, finansal kiralama sözleşmesi şerhi ile birlikte kayıtlı bulunduğu görülmüştür.
Yukarıda açıklandığı üzere işbu dava, pay devir sözleşmesinin iptali talebi ile açılmış olup, dava dışı … A.Ş. adına, finansal kiralama sözleşmesi şerhi ile birlikte kayıtlı bulunan taşınmaza yönelik herhangi bir uyuşmazlık ileri sürülmediği bu nedenle taşınmaz uyuşmazlık konusu olmadığı gibi, anılan malik davanın tarafı değildir.
HMK’nun 389 vd. maddeleri uyarınca ise ancak dava konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilecektir.
Bu durumda mahkemece ihtiyati tedbir konulması talep edilen taşınmazın hisse devrinin iptali talebiyle açılan işbu davada uyuşmazlık konusu olmadığı, HMK’nun 389 vd. maddelerindeki ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığı, taşınmaza yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile taşınmaza yönelik ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin şirket hisselerine yönelik ihtiyati tedbir kararına itirazın reddi yönündeki ara kararında bir isabetsizlik görülmemiş ise de, taşınmaza yönelik ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin ara kararında isabet görülmediğinden davalı … vekilinin, ihtiyati tedbire itirazın reddine dair ara karar yönünden reddine, taşınmaz üzerine konulan tedbir yönünden anılan davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, taşınmaz üzerine konulan tedbir yönünden mahkeme ara kararının kaldırılmasına, HMK’nun 397/3. maddesi gereğince tedbirin kaldırıldığının ilk derece mahkemesince bildirilmesine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı … vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazının reddine ilişkin ara karara yönelik istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … vekilinin taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbir ara kararına yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.2 maddesi uyarınca KABULÜNE,
3-Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/07/2023 tarih 2023/344 Esas sayılı ara kararının “Davacı … vekilinin , dava konusu şirket ait olup, finansal kiralama sözleşmesi kapsamında … AŞ’ ye tapuda finansal kiralama şerhi ile devredilen, tapuda … AŞ adına malik kaydı/ şirkete adana finansal kiralama şerhi bulunan, … parsel sayılı taşınmazın, …. AŞ ya da … AŞ adına kayıtlı olması halinde (… A.Ş. Tarafından …. AŞ ye devri dışında ) 3. Kişilere devrinin önlenmesi amacıyla İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA,” kısım yönünden KALDIRILMASINA,
4-HMK’nun 397/3. maddesi gereğince tedbirin kaldırıldığının ilk derece mahkemesince bildirilmesine,
B)1-Davalı … tarafından yatırılan 269,85 TL istinaf karar harcının talebi halinde davalı …’a iadesine,
2-Davalı … tarafından istinaf aşamasında yargılama gideri olarak yapılan 738,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
3-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından davalı … yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi. 26/10/2023
Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …
… … … …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.