Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/145 E. 2023/189 K. 20.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/46 Esas 2023/298 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/46
KARAR NO : 2023/298

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/10/2022
NUMARASI : 2021/320 Esas(Ara Karar)
İHTİYATİ TEDBİR
İSTEYEN DAVACI :
VEKİLLERİ :
KARŞI TARAF
DAVALILAR :
VEKİLİ :
TALEP : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
TALEP TARİHİ : 03/06/2021
KARAR TARİHİ : 02/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/03/2023

Taraflar arasındaki anonim şirket hisse devrinin iptali ve hisse devrine ilişkin yönetim kurulu kararının ve anonim şirketin tüm genel kurul kararlarının iptali istemleriyle açılan davada kapsamında ihtiyati tedbir isteminin yargılaması sırasında ara kararda yazılı nedenlerden dolayı reddine yönelik olarak verilen ara karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

TALEP :
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ve eşi …’nun davalı şirketi kurduklarını, davalı şirketin kuruluş aşamasında müvekkili ve eşinin şirkette eşit pay sahibi olduklarını, eşinin vefat ettiğini, müvekkili, davalı …’nun mirasçı sıfatı bulunduklarını, …nun vefatı ile de müvekkili ve davalı …’nun mirasçı sıfatına sahip olduklarını, davalı şirketin kuruluş ilanından sonra ortaklar … ve müvekkilinin hisse devri yaptığını gösterir başka bir ilan bulunmadığını, müvekkilinin eşi ve oğlunun mal varlıkları ve aile şirketlerinin müvekkilinin izni ve bilgisi dışında davalı …’nun himayesine alındığını, müvekkilinin murislerin mal varlığından kaynaklanan herhangi bir menfaat elde etmediğini, davalı …’nun annesi olan müvekkilinin hak ve menfaatlerini gözetmediğini, müvekkili tarafından davalı şirkete gönderilen ihtarname üzerine gönderilen cevabi ihtarnamede murislerin ölümlerinden önce var olan hisselerini davalı …’na devredildiğinin bildirildiğini, iddia edilen devir işlemlerinin şüpheli olduğunu, sahte imza kullanılarak davalı …’nun tek pay sahibi haline geldiğini, devir işleminin geçersiz olduğunu belirterek davalı şirkette müvekkiline ait hisselerin devrine ilişkin işlemlerin geçersiz olduğunun tespitine, hisse devrinin iptaline, şirket yönetim kurulu kararının geçersiz olduğunun tespitine, yönetim kurulu kararının iptaline, müvekkilinin murislerine ait hisselerin devrine ilişkin işlemlerin geçersiz olduğunun tespitine, murislerce yapıldığı iddia olunan hisse devirlerinin iptaline, geçersiz hisse devrini onaylayan şirket yönetim kurulu kararının geçersiz olduğunun tespitine, yönetim kurulu kararının iptaline, mevcut şirket hisse senetlerinin müvekkiline ait olduğunun tespitine ve hem başlangıçtaki payının hem de miras yoluyla intikal edecek payının müvekkili adına tesciline, müvekkilinin yokluğunda gerçekleşen davalı şirketin tüm genel kurul kararlarının iptaline, müvekkiline ödenmeyen kar payları için şimdilik 500,00 TL’nin ticari faiziyle birlikte davalı şirketten alınarak müvekkiline ödenmesine, bu hususların tespiti halinde davalı şirkete kayyım atanmasına, aksi kanaat halinde müvekkiline ait olup devredildiği iddia olunan hisselerin ödenmeyen devir bedelinin şimdilik 500,00 TL’sinin ticari faiziyle birlikte davalı …’ndan alınarak davacıya ödenmesi istemleriyle açılan davada 06.06.2022 tarihli dilekçe ile davalı anonim şirket hisselerinin davalılardan … tarafından üçüncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla …’na ait şirket hisseleri üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayımlanmasını, bu amaçla müvekkilinin haklarına davalı tarafça halel getirilmesini önlenmek için davalı şirket üzerine kayıtlı taşınır, taşınmaz mallar ile şirket banka hesaplarına ve şirketin kamu kurumlarında (DSİ Karayolları Genel Müdürlügü ve Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı) yer alan hak edişlerine ve teminat mektuplarına ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; hisse devir tarihinden 10 yıl sonra açılan davada davacı tarafın gecikme sebebiyle herhangi bir zararının doğmadığını, davasını yaklaşık olarak ispatla kanıtlamakla yükümlü olan davacının ihtiyati tedbir talep etme koşullarının gerçekleşmediğini savunarak ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve toplanan tüm delillere göre; Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler, bu sırada davalı şirketin getirtilen ticaret sicil dosyası, defter ve kayıtları bir bütün halinde değerlendirildiğinde, davalı şirket üzerine kayıtlı taşınır, taşınmaz mallar ile şirket banka hesaplarına ve şirketin kamu kurumlarında (DSİ Karayolları Genel Müdürlügü ve Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı) yer alan hak edişlerine ve teminat mektupları dava konusunu oluşturmadığından tedbir konulması isteğinin reddine dair mahkememizin 21/06/2021 tarihli ve istinaf incelemesinden geçen ara kararının aksine davacı lehine ihtiyati tedbir kararı verilmesini gerektirir bir hukuki sebebin bulunmadığı; davalı şirkette diğer davalı …’na ait hisselerin üçüncü kişilere devrinin önlenmesi yönünden istenilen ihtiyati tedbir talebinin ise talep yargılamaya muhtaç bulunmakla mevcut dosya kapsamı uyarınca yasada aranan yaklaşık ispat koşulunun bu aşamada yerine getirilmediği gerekçesiyle davacı vekilinin 6100 sayılı HMK’nın 389 vd. maddeleri kapsamında koşulları oluşmayan tüm ihtiyati tedbir istemlerinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının iddiasına göre 15.12.2013 tarihinde; müvekkilinin 199.975 adet payının;-100.000 adedini …’na, 99.975 adedini de …’na devrettiğini, Muris … 25 adet payının 25 adedini …’na devrettiğini, böylece … ve …’nun şirketteki paylarının her birinin 100.000 TL değerinde 100.000 adet payları olduğunu, 15.12.2013 tarihli pay devri işlemlerine dair müvekkil … ve muris …’nun hangi işleme dayanarak paylarını devrettiği hususunda davalı taraf bugüne değin hiçbir belge, daha doğrusu anonim şirket hisse devir sözleşmesi sunmadığını, sunsa dahi işbu belgenin sahtelik incelemesinden geçirilmesinin talep edildiğini, kaldı ki, anonim şirket hisse devir sözleşmesinin bugüne değin mahkemeye sunulmamış olmasının işbu davada yaklaşık ispatın varlığına karine olduğunu, ayrıca davalı taraf, muris …’nun (Vefat Tarihi: 14.09.2014) vefatından çok kısa bir süre önce 29.08.2014 tarihli hisse devir sözleşmesi ile, şirketteki 100.000 TL değerindeki 100.000 adet payını kendisine devrettiğini iddia ettiğini, her ne kadar davalı taraf Muris …’nun imzası olduğu iddia edilen hisse devir sözleşmesi ve bu sözleşmeyi onaylayan yönetim kurulu kararını sunmuş ise de, işbu belgeler üzerindeki muris …’na ait imzaların sahte olup olmadığının incelenmesinin talep edildiğini, yargılama devam ederken, davalı …’nun davalı şirkette görünen hisselerini muvazaalı devirler yapmak suretiyle dava dışı üçüncü kişilere devretmesinin önüne geçilmesinin zaruri olduğunu, aksi takdirde, sahtelik iddiası ortaya konsa da gerek davalının şirketteki hissedarlığı dolayısıyla, gerek murislere ait paylar üzerindeki miras payı dolayısıyla müvekkile ait hisselerin müvekkile geri dönüşünün mümkün olmayacağını, buna rağmen, mahkemenin ihtiyati tedbir taleplerinin yargılamayı gerektirdiğinden bahisle reddi yönünde verdiği kararın hukuka aykırı olduğunu, dava sonucunda elde edilecek kazanımların risk edilmemesi için bu aşamada ortaklık paylarına tedbir konulması gerektiğini, kaldı ki payların davalıya devrine ilişkin sözleşmenin bugüne değin davalı tarafından dosyaya sunulamamasının, davacı ve davalının anne oğul olmasının da yaklaşık ispatın varlığı için yeterli olduğunu ileri sürerek açıklanan bu ve re’sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen karar kaldırılarak davalı şirkette diğer davalı …’na ait görünen hisselerin üçüncü kişilere devir ve tescilinin önlenmesi amacıyla söz konusu hisseler üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına ve bu hususun pay defterinde işlenmesi ile Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayımlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep anonim şirket hisse devrinin geçersizliğinin tespiti ve iptali, yönetim kurulu kararlarının ve genel kurul kararlarının iptali, kar payı alacağının ve hisse devir bedelinin ödenmesi ve şirkete kayyım atanması istemleriyle açılan davada davalı anonim şirketin davalıya ait olan tüm hisselerinin 3. Kişiye devrini önlemeye yönelik olmak üzere HMK’nın 389. Vd. Maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle talebin reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere HMK’nın 389/(1). maddesinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, HMK’nın 390/(2). maddesinde de hakimin talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunan hallerde karşı taraf dinlenmeden de tedbir kararı verebileceği hüküm altına alınmıştır. HMK’nın 390/(3). maddesinde ise tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu, aynı Kanunun 394/2. Maddesinde ise; ihtiyati tedbirin şartlarına mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak itiraz edilebileceği, düzenlenmiştir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; anonim şirket hisse devrinin geçersizliğinin tespiti ve iptali, yönetim kurulu kararlarının ve genel kurul kararlarının iptali, kar payı alacağının ve hisse devir bedelinin ödenmesi ve şirkete kayyım atanması istemleriyle açılan dava kapsamında, ihtiyati tedbir talebinde bulunan davacının bu aşamada HMK’nın 390/3. Maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbir isteminde yaklaşık ispat ölçütünü yerine getirmemiş bulunmasına, istinaf başvuru kanun dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, ihtiyati tedbir isteyen davalı şirket kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1. maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstinafa başvuran ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan 492 sy. Harçlar Kanunu’nun ilgili Tarifesi hükümleri uyarınca istinafa başvuran taraftan alınması gereken 179,90 TL istinaf maktu karar harcından başlangıçta peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 99,2 TL’nin istinafa başvuran davacı taraftan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-f. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 02/03/2023

Başkan – Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.