Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/1448 E. 2023/1382 K. 11.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/1448 Esas 2023/ 1382 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1448
KARAR NO : 2023/1382

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/06/2022
NUMARASI : 2022/288 Esas 2022/476 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 20/04/2022
KARAR TARİHİ : 11/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/10/2023

Taraflar arasındaki şirketin ihyasına ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafından ihyası istenen şirket aleyhine Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/787 Esas sayılı dosyası ile açılmış olan davanın yargılama sürecinde Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün yazıları ile anılan şirketin tasfiye sonucu ticaret sicilinden terkin olunduğunun anlaşıldığını ve mahkemece ihya davası açılması için önel verildiğini, davalı …’nın da şirketin tasfiye memuru olduğunu belirterek Tasfiye Halinde ….Şti.’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP
Davalı ticaret sicil vekili cevap dilekçesinde özetle; Ankara Ticaret Sicil Memurluğunun 371040 sicil numarasına kayıtlı Tasfiye Halinde ….Şti.’nin 04/05/2018 tarihinde ticaret sicilinde yapılan ilan ile tasfiyesinin sona erdiğini, tasfiye memurluğuna …’nın seçildiğini ve ilan olunduğunu, terkin işleminin usulüne uygun olarak yapıldığını, şirketin borç, alacak ve davalarının müdürlüklerince bilinmesinin mümkün olmadığından Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün işbu davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, davanın açılmasına sebebiyet vermeyip de davanın niteliği gereği kendisine husumet düşen sicil memurluğunun davanın kabulüne karar verilmesi halinde yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının usul ve yasaya uygun bulunmadığının belirterek davanın reddine, davanın kabulüne karar verilmesi halinde ek tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı … davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; ihyası talep edilen şirketin, gerçekte tasfiye işlemlerinin tamamlanmamış ve yasal tasfiye koşullarının tamamen yerine getirilmemiş bulunduğu, dolayısıyla tasfiyenin kapatılarak ticaret sicilinden kaydının silinmesi şirketin tüzel kişiliğini sona erdirmiş gibi görünse de, eğer tasfiye işlemleri gerçek olarak tamamlanmamış ve tasfiye konusu bazı hususlar eksik bırakılmışsa tüzel kişilik ticaret sicilinden terkin edilse bile şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinden söz edilemeyeceği, başka ifade ile, tasfiyenin yasa ve usule uygun düşmemesi nedeniyle tasfiye işlemleri sırf şekil koşulları yerine getirilmiş olmakla tüzel kişiliğin sona ermiş sayılmayacağı, tüzel kişiliğin sona erdiğinin hukuk açısından kabul edilebilmesi için tasfiye işleminin eksiksiz tamamlanması gerektiği, bu nedenlerle, ihyası talep edilen şirkette hak sahibi olduğu iddiasıyla dava açmış bulunan davacının davasının devam ettirilerek sonuçlandırılması ve bu dava konusunun da tasfiye kapsamında işleme tabi tutulması gerektiği ve davacının davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu gerekçeleriyle davanın kabulü ile; Ankara Ticaret Sicil Memurluğunun 371040 sicil numarasına kayıtlı Tasfiye Halinde ….Şti.’nin eksik tasfiye işlemleri nedeniyle Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/787 Esas sayılı dosyasında temsil ve kararın infazı ile sınırlı olmak üzere TTK’nun 547.maddesi gereğince ihyasına, TTK’nun 547/2. maddesi gereğince ek tasfiye işlemlerinin yapılması için şirketin terkinden önceki tasfiye memuru … T.C. kimlik numaralı davalı …’nın tasfiye memuru olarak atanmasına, kararın Ticaret Siciline tesciline ve usulüne uygun olarak ilan edilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yargılama ve vekalet ücretinin talep edilmemiş olması sebebiyle lehlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmediğini, yargılama giderinin aleyhine hüküm verilen tarafa re’sen yükletileceğini, vekalet ücretinin de yargılama giderine dahil olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; şirketin ihyası istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Tasfiye ilanları, tasfiye sonuçlandırma ilanı, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü yazı cevabı, Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/787 Esas sayılı dosyasının UYAP’tan gelen sureti dosya içerisinde yer almaktadır.
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/787 Esas sayılı dosyasında davacı tarafından ihyası talep olunan şirket ve diğer davalılar aleyhine rücuen tazminat talebi ile dava açıldığı, 19/04/2022 tarihli celsede davacı vekiline davalı …. Şti.’nin ihyası davası açması için yetki ve süre verildiği görülmüştür.
Ticaret sicil kaydının incelenmesinde; ihyası istenen Tasfiye Halinde …. Şti”nin 26/04/2018 tarihli genel kurul kararı ile şirketin tasfiyesine karar verildiği, tasfiye memurluğuna birleşen dosyada davalı …’nın atandığı, tasfiye kararının Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 04/05/2018, 11/05/2018 ve 18/05/2018 tarihli sayılarında ilan edildiği, şirket tasfiye memurunun 20/12/2018 tarihinde tasfiye kapanışına ve ticaret sicilinden silinmesine karar verildiği, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünce 26/12/2018 tarihinde şirketin ticaret sicilinden silindiği ve 31/12/2018 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayımlandığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin istinaf başvurusu kamu düzenine aykırılık yönünden incelendiğinde, Dairemizce istinaf incelemesi yapılan emsal 2022/1418 Esas 2022/1474 Karar sayılı dosya içerisinde bulunup işbu dosyaya da eklenen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/01/2022 tarih ve 2021/308 Esas 2022/20 Karar sayılı kararında davacı … tarafından Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen 2020/448 Esas sayılı rücuan tazminat davasında ihya davası açmak üzere süre verildiği belirtilerek davalılar Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğü ve … aleyhine …. Şti’nin ihyası istemiyle açılan davanın TTK’nın 547. maddesindeki ek tasfiye hükmü gereğince kabulü ile anılan şirketin ek tasfiye amacıyla ihyasına ve son tasfiye memuru …’nın tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiş, ihya istemine dayanak Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen rücuan tazminat davasının infazı ile sınırlı olmak üzere şirketin ihyasına karar verilmemiş, bu karar istinaf edilmeksizin 09/03/2022 tarihinde kesinleşmiştir.
Bu durumda dava tarihi itibarıyla ihyası talep olunan şirket ticaret sicilinden terkin edilmiş durumda ise de karar tarihinden önce ihya istemine konu şirket faal, eş deyişle ticaret sicilinden terkin edilmemiş duruma geldiğine göre davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır (Emsal Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 04/11/2019 tarih ve 2018/5801 Esas 2019/6748 Karar, 05/04/2023 tarih ve 2023/1616 Esas 2023/2103 Karar, 08/05/2023 tarih ve 2023/1955 Esas 2023/2792 Karar sayılı ilamları).
Hukuki yarar ise dava şartı olup, yargılamanın başından sonuna kadar varlığını koruması gerektiği gibi, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir.
Hal böyle olunca, mahkemece davacının işbu davada hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf talebinin kamu düzenine aykırılık gözetilerek kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık gözetilerek KABULÜNE,
2-Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/06/2022 tarih ve 2022/288 Esas 2022/476 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1).b-4, 355. maddeleri uyarınca kamu düzenine aykırılık gözetilerek KALDIRILMASINA,
B)1-Davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun 114/1.h, 115. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
3-Alınması gereken 269,85 TL karar ilam harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15‬ TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK 333. maddesi uyarınca artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
B)1-Davacı tarafından yatırılan 179,90 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurma harcı olarak yapılan 492,00 TL ile dosya gönderim masrafı 137,00 TL olmak üzere toplam 629‬,00 TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11/10/2023

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.