Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/1408 E. 2023/1296 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/1408 Esas 2023/1296 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1408
KARAR NO : 2023/1296

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/09/2023
NUMARASI : 2023/524 Esas (Ara Karar)
TALEP EDEN DAVACI :
VEKİLİ
ALEYHİNE TEDBİR
TALEP EDİLEN DAVALI :
TALEP : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 05/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/10/2023

Taraflar arasındaki fesih istemi davasında mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı tedbir talep eden vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’in davalı … A.Ş.’nin %15 resmi hissedarı olduğunu, müvekkilin münferiden yetkili olduğu imza yetkisinin elinden alındığını, müvekkilinin şirkette hiçbir şekilde söz hakkının kalmadığını, ayrıca müvekkilime yönetim kurulu başkanlığından alınma sürecinden beri hiçbir ödeme yapılmadığını, şirketle ilgili hiçbir bilgi verilmediğini ve müvekkilin şirket binasına dahi girmesine izin izin verilmediği, müvekkili ile davalı şirketin yeni yönetim kurulu başkanı … arasında süreklilik arz eden husumet bulunduğunu, bununla ilgili Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığında müvekkilinin darp edildiğine ve ateşli silahla saldırıya uğrayarak sakat kaldığına dair mevcut soruşturma dosyalarının bulunduğunu, davalı şirketin yeni yönetim kurulu başkanı …’in Gaziantep 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/257 Esas sayılı dosyası ile müvekkil aleyhine yöneticilerin azline ilişkin dava açıldığını, müvekkiline yönetim kurulu başkanlığından alındığı tarih olan 16/03/2023 tarihinden beri kar payı ödenmediğini, kâr payı dağıtılmamasının haklı bir gerekçeye dayanmadığını ve aynı zamanda şirket bilançosunun da elverişli olması durumunda TTK m. 531 çerçevesinde mahkeme tarafından kâr payı dağıtılmasına karar verilmesinin mümkün olduğuna dair yüksek mahkeme kararlarının bulunduğunu iddia ederek TTK m.531 kapsamında tedbiren kar payı dağıtılmasına yönelik ara karar kurulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; tedbir talebinde bulunan davacı tarafından, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağına ya da tamamen imkansız hale geleceğine dair talep dilekçesinde herhangi bir delil sunulmadığı, 6100 sayılı HMK’nın 389. Maddesindeki yasal şartların dosya kapsamı itibariyle gerçekleşmediği ve alacağın varlık ve miktarı yargılamayı gerektirdiği gerekçeleriyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin şirkete girişinin mümkün olmadığını, yönetim kurulu başkanı ile husumet bulunduğunu, ortaklık sebebiyle alacağını temin edemediğini, müdürün azline yönelik dava açıldığını, ihtiyati tedbir koşulunun oluştuğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; ihtiyati tedbirin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
HMK’nın 389/(1). maddesinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği,
HMK’nın 390/(2). maddesinde de hakimin talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunan hallerde karşı taraf dinlenmeden de tedbir kararı verebileceği hüküm altına alınmıştır. HMK’nın 390/(3). maddesinde ise tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
İhtiyati tedbir kararı verilebilmesinin diğer bir koşulu ise mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesidir.
Somut olayda, mevcut dosya kapsamı gözetildiğinde ilk derece mahkemesince yasal şartların gerçekleşmediği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-f. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.05/10/20223

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi-…
… … … …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.