Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/1396 E. 2023/1248 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TALEP TARİHİ : 22/06/2023
NUMARASI :…
KARAR TARİHİ : 27/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/10/2023

Taraflar arasındaki alacak davası kapsamında ihtiyati haciz isteminin ara kararda yazılı gerekçelerle reddine yönelik olarak verilen ara karara karşı ihtiyati haciz isteyen davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati haciz isteyen davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka tarafından davalı … … ..Ltd. Şti’ye (yeni unvanı … …) genel kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan nakdi ve gayri nakdi kredilerin vadesinde ödenmemesi üzerine kredi hesabının kat edilerek davalı asıl borçlu şirket ile dayanak genel kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalılara Ankara 54. Noterliği’nce keşide edilen 24.06.2019 tarihli kat ihtarnamesinin davalı şirkete ve davalı müteselsil kefil …’na tebliğ edildiğini, ancak davalı müteselsil kefil …’nun ise sözleşmedeki adresine çıkarılan tebligatın tebliğ edilemediğini, kat ihtarına rağmen kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalı borçlular aleyhine kredi alacağının tahsili için başlatılan Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün 2019/12176 ve Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün 2019/12177 E. Sayılı dosyalarından başlatılan ilamsız icra takiplerine davalı borçlular tarafından itiraz edilmesi üzerine duran icra takiplerinin devamına karar verilmesi için Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2020/22 Esas sırasına kayden açılan itirazın iptali davasının takipsiz bırakılması nedeniyle işlemden kaldırıldığını, kararın istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiğini, ihtarname içeriğindeki kredi ürünleri yönünden alacağın varlığının sabit olduğunu, davalı müteselsil kefiller kredi tarihinde davalı şirketin ortakları olduklarından eş rızasının aranmadığını, müvekkili bankanın davalılardan olan alacağının banka kayıtlarıyla sabit olduğunu ileri sürerek 2.735.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ihtarnamede belirtilen temerrüt faiziyle birlikte ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla (çek yaprak riski ve teminat mektubundan kaynaklanan riskler yönünden yalnızca davalı şirketten alınarak müvekkili bankaya ödenmesi istemiyle açılan alacak davasında borçluların mal varlıkları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; dava dilekçesi eki belgeler ile Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün 2019/12176 ve 2019/12177 sayılı dosyalarından takibe geçilip, itirazlar üzerine takibin durdurulduğu, takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırma durumu ve tüm dosya kapsamı incelendiğinde; mevcut delil durumu itibariyle alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiği, mevcut delillerin yaklaşık ispat koşullarının oluştuğunun kanıtı için yeterli sayılamayacağı gerekçesiyle bu aşamada yasal koşulları oluşmayan ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati haciz isteyen davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince somut bir gerekçe gösterilmeksizin ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, ihtiyati haciz talebinden önce takip yapılmasının ve takibe vaki itirazda takibin durmuş olmasının dahi İİK’nın 257. Maddesindeki koşulların gerçekleşmesi halinde ihtiyati haciz istemine engel olmadığını, alacağın vadesinin geldiğini ve rehinle teminat altına alınmadığını, müvekkili banka tarafından daha önce de icra takibi başlatılmış olup yaşanabilecek hak ve alacak kayıplarının önüne geçmek için ivedilikle ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini, davalıların mal kaçırma şüphesi mevcut olup yargılama neticesinde karar lehlerine verilmiş olsa dahi alacağın icrasının mümkün olmayacağını ileri sürerek açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen ara kararın kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep, davalı şirketin asıl borçlu davalıların müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları genel kredi sözleşmesine istinaden davalı asıl borçluya kullandırılan nakdi ve gayri nakdi kredi alacağının tahsili için açılan alacak davasında İİK’nın 257. Maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere ihtiyati haciz, İİK’nın 257. vd. maddelerinde düzenlenmiş olup, bir para alacağının zamanında ödenmesini temin etmek içi, mahkeme kararı ile borçlunun mal varlığına geçici olarak el konulması halidir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için, talepte bulunanın alacaklı olması, bu alacağın muaccel bulunması ve rehinle temin edilmemiş olması gerekir. İİK’nın 258/1. maddesinde ise; ihtiyati haciz isteyenin alacaklı olduğunu yaklaşık ispat kuralına göre ispat edebilmiş olması düzenlenmiştir. O halde İİK’nın 258/1. maddesinde getirilen yaklaşık ispat ölçütüne göre ihtiyati haciz istemine konu alacağın varlığının ispatında Mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması yeterli görülmüştür.
İhtiyati haciz isteyen vekili, 01.02.2016 tarihli genel kredi sözleşmesi ile Ankara 54. Noterliği’nin 24.06.2019 tarihli kat ihtarına ve eki hesap özetine dayalı olarak davalı asıl borçlu şirket ile davalı müteselsil kefiller hakkında açmış olduğu alacak davasında, davalı asıl borçlu şirketten nakdi ve gayri nakdi kredi alacağı toplamı 2.735,000,00 TL üzerinden( kredi kartı sebebiyle 50.790,71 TL, ticari işletme kredisi sebebiyle 1.429.509,69 TL), cari hesap sebebiyle 320.446,67 TL, nakde çevrilen teminat mektubu ve komisyonları sebebiyle 900.000,00 TL, karşılıksız yazılan müvekkili banka kaynağından ödenen çekler sebebiyle 8.120,00 TL, henüz iade edilmemiş çekler sebebiyle 36.180,00 TL tutarın depo edilmesi) ve davalı müteselsil kefiller hakkında çek yaprak riski ve teminat mektubundan kaynaklana riskler hariç diğer kredi alacakları toplamı üzerinden İİK’nın 257. maddesi gereği ihtiyati haciz isteminde bulunmuştur.
… …Ltd. Şti.’nin (yeni unvanı … …) asıl borçlu, … ve …’nun müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla talep dayanağı 01.02.2016 tarihli ve10.000.000,00 TL kredi limitli genel kredi sözleşmesini imzalamışlardır. Davalı borçlulara keşide edilen kredi hesabının kat edildiğine dair Ankara 54. Noterliği’nin 24.06.2019 tarihli kat ihtarı davalı asıl borçlu şirket ile davalı kefil …’na 26.06.2019 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı kefil …’na ise aynı tarihte tebliğ edilemeyip iade edilmiştir. Kat ihtarnamesinde bildirilen kredi alacaklarının 24 saat içinde ödenmesi ihtar edilmiştir.
Dosya kapsamından; ihtiyati haciz isteyen davacı banka tarafından davalı asıl borçlu şirket ile davalı müteselsil kefiller aleyhine daha önce işbu nakdi ve gayri nakdi kredi alacağının tahsili için Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün 2019/12176 ve Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün 2019/12177 E. Sayılı dosyalarından başlatılan ilamsız icra takiplerine davalı borçlular tarafından itiraz edilmesi üzerine duran icra takiplerinin devamına karar verilmesi için Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2020/22 Esas sırasına kayden açılan itirazın iptali davasının takipsiz bırakılması nedeniyle işlemden kaldırıldığı, kararın Dairemiz istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır.
Öte yandan, ihtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından dava dilekçesinde ve kat ihtarında alacaklı bankanın asıl borçlu şirketten nakdi kredi alacağının yanı sıra henüz iade edilmemiş çekler sebebiyle 36.180,00 TL’nin depo edilmesini de talep etmiş ise de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 27/12/2017 tarih ve 2016/1 Esas 2017/6 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca gayri nakit alacak yönünden zaten ihtiyati haciz kararı verilemez.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; ihtiyati haciz isteyen vekilinin özellikle bu aşamada dosya kapsamı itibarıyla İİK’nın 258/1. Maddesi gereği yaklaşık ispat ölçütünün sağlanamamış bulunmasına, istinaf başvuru dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstinafa başvuran ihtiyati haciz isteyen davacı banka vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun ilgili Tarifesi hükümleri uyarınca istinafa başvuran taraftan alınması gereken 269,85 TL istinaf maktu karar harcından başlangıçta peşin alınan179,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 89,95 TL’nin istinafa başvuran taraftan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362/1-f. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 27/09/2023

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.