Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/1395 E. 2023/1444 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE … MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/03/2023
NUMARASI :….
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 27/01/2023
KARAR TARİHİ : 19/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/11/2023

Taraflar arasındaki … şirketin ihyası istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçelerle davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili üniversitede hizmet yürütülmesi işini üstlenen … ….işçilerinden …. Ankara 14. İş mahkemesinde işçilik alacaklarının ödenmesi amacıyla açmış olduğu davadaverilen Ankara 14. İş Mahkemesinin 17/05/2022 tarih, 2021/872 esas ve 2022/215 sayılı kararının ilamlı icra takibine konu edildiği Ankara 15. İcra Müdürlüğünün 2022/12913 sayılı dosyasında dava dışı …’a müvekkili idarece 23/03/1992-28/04/2021 tarihleri arasına ait işçilik alacaklarının hesaplanarak ödendiğini, işbu ödemenin rücuen tahsili amacıyla müvekkili idare tarafından Ankara 45. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/467 esas sayılı dosyası üzerinden ……. Aleyhine açılan alacak davasında … … ihyası için süre verildiğini ileri sürerek ….. ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ihyaya konu ……. unvanının 17/05/2022 tarihinde yapılan tescille …. olarak değiştirildiğini, şirketin, münfesih olmalarına veya sayılmalarına rağmen Türk … Kanunun geçici 7.maddesi uyarınca müdürlükleri tarafından kendilerine yapılan ihtar ve 07/10/2013 tarihinde yayımlanan ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunulmadığından bahisle 6102 sayılı Türk … Kanunu’nun Geçici 7.maddesi kapsamında 23/01/2014 tarihinde resen terkin edildiğini, geçici 7.maddenin 4. fıkrasının a bendinde tebliğ usulünün belirlendiğini, 2 ay içinde bildirimde bulunmadığı taktirde münfesih sayılacağı ilanen bildirilen şirketin, süresi içinde başvuruda bulunulmadığı için 28/01/2014 tarihli Türkiye … … Gazetesinde yapılan ilan ile sicilden resen terkin edildiğini, şirketin geçici 7.maddedeki prosedüre uygun olarak hukuka uygun bir şekilde kapatıldığını, şirketin davalarının, alacak ve borçlarının müdürlükleri tarafından bilinmesinin mümkün olmadığını, işbu davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini, şirket 23/01/2014 tarihinde resen terkin edilmiş olup, davanın açılış tarihi itibariyle hak düşürücü süre dolduğundan davanın reddine, ek tasfiyeye karar verilmesi halinde tasfiye memuru atanmasına, müdürlüklerinin açılan bu davada yasal hasım olduğundan tarafları aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve toplanan tüm delillere göre; sicilden kaydı silinen ….’nin (eski unvanı … …..) TTK geçici 7. maddesi uyarınca ihyası istemiyle açılan davada, şirketin geçici 7. madde uyarınca sicilden terkin edildiği, terkin sebebinin münfesih olmalarına veya sayılmalarına rağmen TTK Geçici 7. maddesi uyarınca müdürlük tarafından kendilerine yapılan ihtara ve .. … … Gazetesinde yayınlanan ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunulmaması olduğu, haklarında dava veya takipleri olanlar için 5 yıllık sürenin işlemeyeceği, dava konusunun silinmeden önceye ilişkin olduğu, ihya koşulları oluştuğu anlaşılmakla davanın kabulü ile sicilden kaydı silinen …..hakkında açılmış dava olmakla Ankara 45. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/467 esas sayılı dosyası ile sınırlı olarak ihyasına, tasfiye memuru atanması gerekli olup tasfiye memuru olarak silinmeden önceki yetkililerden …’ın atanmasına karar verilmesi gerektiği, davalı . … Memurluğu davanın niteliği gereği davada yasal hasım olup, sicilden resen silinen şirket hakkında dava olup olmadığını, alacak veya borcu olup olmadığı, mal varlığı olup olmadığını bilebilecek durumda olmadığından yargılama harç, gideri ve davacı vekalet ücretinden sorumlu tutulmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile, sicilden kaydı silinen ……. Ankara 45. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile sınırlı olarak ihyasına, tasfiye memuru olarak silinme öncesi yetkililerden …’ın (T.C. No:…) atanmasına, kararın … … müdürlüğünde tescil ve ilanına, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince müvekkili idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığı gibi yargılama giderlerinin de müvekkili idarenin üzerinde bırakılmasının hatalı olduğunu, ileri sürerek açıklanan bu ve re’sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın bu yönden kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı temsilci, davacı idare vekilinin istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, … sicilinden TTK’nın geçici 7/2. Maddesi gereği re’sen terkin edilen … şirketin ihyası istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
İstinafa başvuran davacı tarafın istinafı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine ve yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına ilişkindir.
Öncelikle belirtmek gerekirkse, ihyası istenen şirketin sicilden re’sen terkin edildiği 23.01.2014 tarihinden itibaren 6102 Sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinin 15. fıkrası son cümlesinde belirtilen 5 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra 27.01.2013 tarihinde açılmıştır. Bu hükümde öngörülen 5 yıllık hak düşürücü süre kamu düzeninden olup HMK’nın 114/2. Maddesi gereği özel dava şartı niteliğinde olduğundan kuşkusuz re’sen gözetilecektir. Şu halde davanın açıldığı tarihte anılan madde uyarınca dava açma süresi dolmuştur. Ne var ki Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde vermiş olduğu 15.09.2023 tarihli ve 32310 sayılı … Gazete’de yayımlanmakla yürürlüğe giren 22.06.2023 tarihli ve 2023/33 Esas-2023/117 Karar sayılı iptal kararı ile 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. Maddesinin 15. Fıkrasının 5. Cümlesinde yer alan “…silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde…” ibaresi Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiştir. Anayasa’nın 152. ve 153. maddelerinde öngörülen düzenleme uyarınca Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının … Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmesi ile birlikte elde bulunan ve kesinleşmemiş tüm davalarda uygulanmasının zorunlu olması karşısında, iptal kararının RG’de yayımlandığı 15.09.2023 tarihinden sonra HMK’nın 33. maddesi uyarınca yürürlükteki yasaları uygulamakla yükümlü bulunan mahkemelerin iptal kararı ile yürürlükten kalkan bir yasa maddesine dayanarak inceleme yapma ve karar verme yetkisi bulunmadığından açıldığı tarihte yürürlükte bulunan anılan maddedeki kamu düzeninden olan 5 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra açılmış bulunan bu davada anılan iptal hükmü sebebiyle oluşan hukuksal durum gereğince, artık dava tarihi itibarıyla söz konusu hak düşürücü sürenin dolmuş olduğu gözetilerek HMK’nın 115/2. Maddesi gereği özel dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilemeyeceğinden uyuşmazlığın esastan incelenmesi gerekmiştir. Kaldı ki davalı temsilci tarafından terkin sebebi olarak bildirilen 5174 sayılı kanuna göre oda kaydının silinmiş olması da söz konusu 7. Maddede tahdidi olarak sayılan terkin sebepleri arasında yer almadığından terkin işlemi usulsüz olup yine 5 yıllık hak düşürücü süreye tabi olmayacaktır.
6102 sayılı Türk … Kanunu’nun geçici 7.maddesi gereğince; 01/07/2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve … şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacak olup, anonim ve … şirketler 559 Sayılı Türk … Kanunu’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı Türk … Kanunu’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar münfesih olmaları, Türk … Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurala tevdi edilemediği için … sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle re’sen terkin edilebilecektir. … … Müdürlüklerince kapsam dahilideki şirketlere bir ihtar gönderilecek olup bu şirketler tasfiye memuru bildirmeleri halinde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirilmediği taktirde şirketlerin unvanı ise … sicilden re’sen silineceği, ancak şirketin devam eden davasının bulunması halinde bu madde hükmünün uygulanmayacaktır. .
Somut olaya gelince, ilk derece mahkemesince, davalı … … Müdürlüğüne müzekkere yazılarak ihyası istenen … Şirketi (eski unvanı … … … … … Şirketi)’nin 6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesi uyarınca hangi sebeple münfesih olduğu veya sayılması gerektiğine ilişkin şirkete yada temsilcilerine yapılan ihtar ve tebliğe ilişkin belgelerin çıkartılarak gönderilmesinin istendiği … … Müdürlüğünce gönderilen cevabi yazı ve ekindeki belgelerde ise sadece ihyası istenen şirkete tebligat yapıldığı yapılan tebligatın bila ikmal edildiği ayrıca … özetinin gönderildiği, şirket temsilcisine herhangi bir tebligat yapılmadığı anlaşılmıştır.
Davalı … … Müdürlüğünce ihyası istenen şirketin oda kaydından re’sen terkin edilmesi sebebi ile silinme hususu kanunda tahdidi (numerus clauses) olarak sayılan hallerden olmadığı halde sicilden ihyası istenen şirket silindiği gibi, 06/11/2013 tarihinde şirket adresine davetiye gönderildiği, taşınmış olduğundan bahisle tebligatın iade edildiğinin şerh düşüldüğü, şirket temsilcisine çıkartılmış herhangi bir tebligatın söz konusu yazıda yer almadığı, bu hale göre esasen 6102 sayılı Türk … Kanunu’nun geçici 7/4.a maddesi gereğince terkin işleminin usulüne uygun yapılmadığı anlaşılmaktadır. Zira terkin işlemi öncesinde söz konusu maddede yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete ya da yetkilerine tebliğ edilmesi gerekmektedir. Bu itibarla … Şirketi (eski unvanı … … … … … Şirketi)’ne veya şirket yetkililerine tebliğ edilmeksizin doğrudan … … Gazetesindeki ilan suretiyle yapılan ihtar usule aykırı olup, dava konusu … Şirketi (eski unvanı … … … … … Şirketi)’nin terkin işlemi hukuka uygun değildir. O halde davalı … tarafından hem TTK’nın geçici 7.maddesinde sayılmayan 5174 sayılı oda kaydının silinmesi sebebine dayalı olarak hem de aynı maddenin 4/a maddesindeki usule uyulmaksızın şirketin … sicilinden re’sen terkin edilmiştir. Bu durumda davanın açılmasına sebebiyet veren ve yargılama sonunda haksız olduğu anlaşılan davalı … aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekir ise de ilk derece mahkemesince davalının yasal hasım olduğu gözetilerek aleyhine yargılama ve vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru görülmemiş, davacı idare vekilinin bu yöndeki istinaf sebeplerinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden kabulü ile duruşma açılmasına gerek görülmeksizin HMK’nın 353/1-b-2. Maddesi gereği kaldırılarak dava konusu … Şirketi’nin (eski unvanı … … … … … Şirketi) derdest Ankara 45. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/467 Esas sayılı dava dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına ve şirketin son temsilcisi olan …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına dair davanın esası hakkında yeniden aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden kabulü ile Ankara 8. Asliye … Mahkemesi’nin 01/03/2023 tarih ve 2013/72 Esas 2023/112 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1).b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
B) 1-Davanın KABULÜNE,
2-Ankara … … Müdürlüğünün 98380 … numarasına kayıtlı olup … sicilinden terkin edilen … Şirketi (eski unvanı … … … … … Şirketi)’nin Ankara 45.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/467 esas sayılı dosyasıyla sınırlı olmak üzere İHYASINA, Tasfiye memuru olarak silinme öncesi yetkililerden …’ın (T.C. No:….) atanmasına,
Kararın … Siciline yeniden tescil ve ilan edilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun karar tarihinde yürürlükte bulunan ilgili Tarifesi hükümleri gereği alınması gereken 269,85 TL başvuru harcı ile 269,85 TL maktu karar harcının davalı temsilciden tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacının posta ve tebligat masrafı olarak yaptığı 311,25 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
5-Yargılamada vekil ile temsil olunan davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri gözetilerek 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
6-HMK’nun 333. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
C)1-Davacı idare harçtan muaf olup, harç yatırmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacı tarafından istinaf aşamasında posta gideri olarak yapılan 122,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19/10/2023

….

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.