Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/1355 E. 2023/1383 K. 11.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/1355 Esas 2023/1383 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1355
KARAR NO : 2023/1383

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ :ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/06/2022
NUMARASI : 2022/62 Esas 2022/508 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 20/04/2022
KARAR TARİHİ : 11/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/10/2023

Taraflar arasındaki şirketin ihyasına ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
ASIL DAVADA DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ASKİ Genel Müdürlüğü tarafından … adlı dava dışı işçiye alt işverenler bünyesinde çalıştığı dönemlere karşılık alacaklarına ilişkin kurum tarafından yapılan ödemelerin tazmini amacıyla söz konusu şirketlere Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’min 2021/781 E. sayılı dosyası ile rücuen tazminat davası açıldığını, mahkemece “Davacı vekiline Tasfiye halinde … Dış Tic. Ltd. Şti nin ihyası amacı ile dava açıp buna dair belgeleri sunmak üzere 4 haftalık kesin süre verilmesine, süresi içerisinde belirtilen işlemleri yapılmaması halinde bu davalı yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilebileceğinin ihtarına,” şeklinde karar verildiğini, iş bu davada ihyasını istedikleri … Dış Tic. Ltd. Şti adlı şirketin ticaret sicilinden terkin edilmeden önceki merkez adresinin … olduğunu, şirketin ticaret sicilinden 27/12/2019 tarihli karar ile tasfiye kapanışı yapıldığını beyanla, 5635 sayılı kanun ile 6102 sayılı Türk Ticatet Kanununa eklenen geçici 7. madde gereğince; Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğünün sicilinde kayıtlı … Dış Tic. Ltd. Şti unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sicil müdürlüklerine kayıtlı 143970 sicil numaralı Tasfiye Halinde …’nin ihyası için 27/01/2022 tarihinde dava açıldığını, ilgili şirket sicil müdürlüğünde 27-11-1998 tarihinde kurulduğunu, 03/09/2018 tarihli genel kurulunda tasfiyeye girme kararı almış ve şirket tasfiye memurluğuna …’nun seçildiğini, bu kararın 10/09/2018 tarih ve 9656 sayılı Ticaret Sicili Gazetesinde tescil ve ilan edildiğini, tasfiyeye girdiğine dair alacaklılara çağrı yapılan üç ilanın gazetelerde yayımlandığını, son ilan olan 26/09/2018’den itibaren 1 yılı aşkın süre geçtikten sonra, 26/12/2019 tarihli şirketin tasfiyesinin sonlandığına dair aldığı genel kurul kararının tescilinin 27/12/2019’da yapıldığını, söz konusu şirketin terkininin 02/01/2020 tarih ve 9985 sayılı Türkiye Ticaret sicili gazetesinde ilan edildiğini, şirketin hukuka uygun olarak kapatıldığını, şirketin hali hazırda başka derdest davalarının da bulunduğunu, şirketin terkin tarihinde derdest davalarının, alacak ve borçlarının Müdürlükleri tarafından bilinmesinin mümkün olmayıp, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün işbu davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, kanundaki öngörülen usullere uygun şekilde ticaret sicilinden silinen şirketin, sonrasında borçları veya sonuçlandırılması gereken hukuki ilişkilerinin gerektirmesi halinde ihyasının değil 6102 sayılı TTK’nin 547. maddesı uyarınca ek tasfiyeye ilişkin hükümlerin esas alınması ve TTK’nin 547/2.maddesi uyarınca tasfiye memuru atanması gerektiğini, ticaret sicili müdürlüğünün tescile dair verilen kararlara karşı açılan davalarda yasadan doğan zorunlu hasım durumunda olduğunu, bu nedenle yapılacak yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olmayacağını bildirmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ASKİ Genel Müdürlüğü tarafından … adlı dava dışı işçiye alt işverenler bünyesinde çalıştığı dönemlere karşılık alacaklarına ilişkin kurum tarafından yapılan ödemelerin tazmini amacıyla söz konusu şirketlere Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/781 esas sayılı dosyası ile rücuen tazminat davası açıldığını ve dava devam etmekte olduğunu, mahkemece … Dış Tic Ltd Şirketi’nin ticari kayıt durumunun terk olması sebebi ile ilgili şirket hakkında ihya davası açmak üzere davacı tarafa 4 haftalık kesin süre verildiğini, Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ara kararı davacı tarafça yerine getirildiğini, … Dış Tic Ltd Şirketinin ihyası için Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/62 esas sayılı dosyası ile görülen dava Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğüne karşı açıldığını, mahkeme tarafından 06/04/2022 tarihli duruşma tutanağında belirtilen 2 nolu ara karar ile ihyası istenen şirketin tasfiye sonucu sicilden kaydı silinip terkin edildiğinden tasfiye memuru … hakkında birleştirme talepli dava açılması için davacı tarafa süre verildiğini belirterek iş bu davanın Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/62 esas sayılı dosya ile birleştirilmesine, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 143970 sicil numarasına kayıtlı olup ticaret sicil müdürlüğünden terkin edilen tasfiye halinde … Dış Tic Ltd Şirketi’nin tüzel kişiliğinin Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/781 esas sayılı dava dosyasının sonuçlandırılması ile sınırlı olmak üzere ihyasına, ticaret siciline yeniden tescil ve ilan edilmesine, önceki tasfiye memuru …’nun TTK 547/2. maddesi uyarınca tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacının işbu davayı açmakta hukuki menfaatinin bulunduğu, davalı tasfiye memurunun pasif husumet ehliyetinin olduğu, davacının rücuen tazminat davası sonucunda verilen kararda belirtilen alacak tasfiye edilmeden şirketin sicilden kaydının silinmesinin yerinde olmadığı, ek tasfiye için şirketin yeniden sicile kaydolması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile söz konusu şirketin ihyasına, ek tasfiyeyi yapmak için davalı …’nun yeniden tasfiye memuru atanmasına, davalılar iş bu davanın açılmasına sebebiyet vermediklerinden yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı lehine vekalet ücreti taktir edilmemesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın açılmasına eksik işlemler ile tasfiye işlemlerini sonlandıran davalı …’nun sebebiyet verdiğini, anılan davalının yasal hasım olmadığını, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden davalı …’nun sorumlu olduğunu, diğer davalının ise yasal hasım sıfatı bulunduğunu, davalı …’nun usulüne uygun tasfiye işlemlerini gerçekleştirmediğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının yargılama giderleri yönünden kaldırılmasına, yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; şirketin ihyası istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Tasfiye ilanları, tasfiye sonuçlandırma ilanı, ticaret sicil müdürlüğü yazı cevabı, Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/781 Esas sayılı dosyasının Uyap’tan gelen sureti dosya içerisinde yer almaktadır.
Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/781 Esas sayılı dosyasında, davacı tarafından ihyasına karar verilen … aleyhine rücuen tazminat talebi ile dava açıldığı, açılan davanın 30/12/2021 tarihli ara kararıyla davacı vekiline davalı …’nin davada temsili bakımından ve taraf teşkilinin sağlanması açısından ihya davası açması için yetki ve süre verildiği anlaşılmıştır.
Ticaret sicil kaydının incelenmesinde; ihyası istenen şirketin tasfiyeye girerek, tasfiye memurluğuna dahili davalı …’nun atandığı, şirketin 27/12/2019 tarihinde tasfiye kapanışı ile sicil kaydının silindiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 643. maddesinde; limited şirketin tasfiye usulü ile tasfiyede şirket organlarının yetkileri hakkında anonim şirketlere ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş olup, aynı kanunun 536 – 548. maddeleri arasında anonim şirketlerin tasfiye usulü düzenlenmiştir.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Somut davada, davalı şirketin 03/09/2018 tarihinde tasfiye girdiği ve şirkete …’nun tasfiye memuru olarak atandığı, 27/12/2019 tarihinde tasfiye kapanışı yapılmak suretiyle terkin edildiği, davacı tarafından … hakkında işçiye ödenen bedelin rücuen tazmini istemiyle Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/781 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, açılan dosyanın derdest olduğu, ilgili mahkemece davacı vekiline şirketin ihyasına yönelik dava açma hususunda süre verildiği, davacı tarafın derdest davasından ötürü şirketin ihyasını istemekte hukuki yararı bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildikten sonra davalıların davanın açılmasına sebebiyet vermedikleri gerekçesiyle yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf itirazı harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin tasfiye memuru olan … üzerinde bırakılmasına yöneliktir.
Davacı tarafından dava dışı işçiye yapılan ödeme nedeniyle ihya davasına dayanak rücuen tazminat davası açılmıştır. İhyası istenen şirket işçisinin işçilik alacaklarının ödenip ödenmediğinin tasfiye aşamasında tasfiye memuru tarafından gözetilmesi gerekir. Somut olayda ise, ihyası istenen şirket işçisinin işçilik alacaklarının davacı tarafından ödendiği iddiasıyla ihyası istenen şirket aleyhine rücuen tazminat davası açılmış durumdadır. Bu durum ise, tasfiye memuru tarafından, tasfiye aşamasında, tasfiye edilen şirketin işçilerinin işçilik alacaklarının ödenip ödenmediği hususu gözetilmeden tasfiye tamamlanarak tasfiye kapanışı yapılmak suretiyle şirketin ticaret sicilinden terkinin sağlanması usulüne uygun olarak tasfiye işlemlerinin tamamlanmadığını göstermektedir.
Hal böyle olunca, mahkemece davalı tasfiye memurunun tasfiye kapanışını usulüne uygun yapmayarak, davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden harç, yapılan yargılama masrafları ve vekalet ücretinden sorumlu olduğu gözetilerek harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tasfiye memuru üzerinde bırakılması gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının davalı tasfiye memuru hakkında ve harç, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına, davanın kabulüne, harç, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tasfiye memuru üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile,
Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/06/2022 tarih ve 2022/62 Esas 2022/508 Karar sayılı kararının asıl ve birleşen dava yönünden HMK’nın 353/(1).b-2 maddesi uyarınca davalı tasfiye memuru hakkında ve harç, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden KALDIRILMASINA,
B)1-Asıl ve birleşen davanın KABULÜNE, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı … Şirketi’nin Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/781Esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Tasfiye işlemlerini yapmak üzere TTK’nun 547/2. maddesi uyarınca, davalı tasfiye memuru …’nun tasfiye memuru olarak atanmasına ve ek tasfiye işlemlerinin anılan tasfiye memuru tarafından yerine getirilmesine,
3-İhya kararının kesinleşmesi sonrasında ticaret sicilde tescil ve ticaret sicil gazetesinde ilanına,
4-Asıl ve birleşen dava yönünden alınması gereken 269,85 TL karar ilam harcından peşin alınan 161,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 108,45 TL’nin davalı …’dan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 161,40 TL’nin davalı tasfiye memuru …’dan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 260,00 TL yargılama giderinin davalı tasfiye memuru …’dan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalı tasfiye memuru …’dan alınarak davacıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
C)1-Davacı taraftan istinaf karar harcı olarak alınan 179,90 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile dosyanın istinafa gönderim giderinin 122,50TL yargılama gideri olmak üzere toplam614,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11/10/2023

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi-

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.