Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/1353 E. 2023/1365 K. 11.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/1353 Esas 2023/1365 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1353
KARAR NO : 2023/1365

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/06/2022
NUMARASI : 2022/309 Esas 2022/509Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 06/05/2022
KARAR TARİHİ :11/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :16/10/2023

Taraflar arasındaki şirketin ihyasına ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;… Genel Müdürlüğü tarafından … adlı dava dışı işçiye alt işverenler bünyesinde çalıştığı dönemlere karşılık alacaklarma ilişkin kurum tarafından yapılan ödemelerin tazmini amacıyla söz konusu şirketlere Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/750 E. sayılı dosyası ile rücuen tazminat davası açıldığını, mahkemenin 22/04/2022 tarihli duruşma tutanağının 1 nolu ara kararında tarafımıza Tasfiye halinde … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin ihyası amacı ile dava açıp buna dair belgeleri sunmak üzere bir aylık verildiğini, iş bu davada ihyasını istedikleri …. Şti adlı şirketin ticaret sicilinden terkin edilmeden önceki merkez adresinin … olduğunu, şirketin ticaret sicilinden 20/12/2018 tarihli karar ile tasfiye kapanışının yapıldığını, 56335 sayılı kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen geçici 7. madde gereğince Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir hükmü gereğince iş bu davayı açtıklarını beyanla Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünde sicile kayıtlı …’nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müdürlüklerinin 371040 sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin 22/05/2014 tarihinde kurulduğunu, şirketin 26/04/2018 tarihli genel kurulunda tasfiyeye girme kararı aldığını ve şirketin tasfiye memurluğuna …’nın seçildiğini, bu kararın 04/05/2018 tarih ve 9571 sayılı Ticaret Sicili Gazetesinde tescil ve ilan edildiğini, ilanlardan sonra 20/12/2018 tarihli şirketin tasfiyesinin sonlandığına dair aldığı genel kurul kararının tescilinin 26/12/2018’de yapıldığını ve şirketin terkininin 31/12/2018 tarih ve 9735 sayılı Türkiye Ticaret sicili gazetesinde ilan edildiğini, söz konusu şirketin yukarıda bahsedildiği üzere hukuka uygun bir şekilde kapatıldığını, şirketin terkin tarihinde; şirketin derdest davalarının, alacak ve borçlarının Müdürlükleri tarafından bilinmesinin mümkün olmadığından Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün, işbu davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, kanundaki öngörülen usullere uygun şekilde ticaret sicilinden silinen şirketin, sonrasında borçları veya sonuçlandırılması gereken hukuki ilişkilerinin gerektirmesi halinde ihyası değil; 6102 sayılı TTK’nun 547 maddesi uyarınce ek tastîyeye llişkin hükümlerin esas alınması gerektiğini,6102 sayılı TTK’nin 547.maddesi uyarınca ek tasfiyeye karar verilmesi ve TTK’nun 547/2.maddesi uyarınca tasfiye memuru atanması gerektiğini, ava konusu şirketin ihyasını talep yine …’nün davacı olduğu Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2020/555 E. sayılı, Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/308 E. sayılı, Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/670 E. sayılı, Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/742 E. sayılı, Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/43 E. sayılı ve Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/34 E. sayılı dosyalarında devam eden ihya davalarının bulunduğunu, Ticaret sicili müdürlüğünün tescile dair verilen kararlara karşı açılan davalarda yasadan doğan zorunlu hasım durumunda olması nedeniyle aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacının davayı açmakta hukuki menfaatinin bulunduğu, davalı tasfiye memurunun pasif husumet ehliyetinin olduğu, yukarıda belirtilen yasa maddesi gereğince davacının rücuen tazminat davası sonucunda verilen kararda belirtilen alacak tasfiye edilmeden şirketin sicilden kaydının silinmesinin yerinde olmadığı, ek tasfiye için şirketin yeniden sicile kaydolması gerektiğinden davanın kabulü ile şirketin ihyasına, ek tasfiyeyi yapmak için davalı …’nın yeniden tasfiye memuru atanmasına, davalılar iş bu davanın açılmasına sebebiyet vermediklerinden yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı lehine vekalet ücreti taktir edilmemesine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından davada hukuki menfaatlerinin bulunduğu tespit edilerek davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasalara uygun olduğunu, ancak, yasal hasım olması sebep gösterilerek davalılar aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasalara aykırılık teşkil ettiğini, tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret mahkemesinden bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin tescilini yeniden isteyebileceğini, mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmak için son tasfiye memurlarını veya yeni bir yahut birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirdiğini, davada tasfiye memuru olan …’nın duruşmaya gelip davayı kabul etmemesi ve yasal hasım olmaması sebebiyle tüm yargılama harç ve giderlerinden, vekalet ücretinden sorumluğu olduğunun açık olduğunu, yerel mahkeme kurumunun lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri hususunda hüküm tesis etmesi gerekirken, yasal hasımlık sebebiyle kurumunun lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesinin usul ve yasalara aykırılık teşkil ettiğini, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının davalılar aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi sebebiyle bozulmasına, yapılacak istinaf incelemesi sonucunda davalılar aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; TTK’nın 547. Maddesi gereğince Tasfiye Halinde … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin ihyası istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/750 Esas sayılı dosyasında davacı tarafından ihyası talep olunan şirket ve diğer davalı aleyhine rücuen tazminat talebi ile dava açıldığı, açılan davanın 29/04/2022 tarihli celsede davacı vekiline davalı Tasfiye Halinde …. Ltd. Şti.’nin ihyası davası açması için yetki ve süre verildiği görülmüştür.
Ticaret sicil kaydının incelenmesinde; ihyası istenen Tasfiye Halinde …. Ltd. Şti”nin 26/04/2018 tarihli genel kurul kararı ile şirketin tasfiyesine karar verildiği, tasfiye memurluğuna davalı …’nın atandığı, tasfiye kararının Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 04/05/2018, 11/05/2018 ve 18/05/2018 tarihli sayılarında ilan edildiği, şirket tasfiye memurunun 20/12/2018 tarihinde tasfiye kapanışına ve ticaret sicilinden silinmesine karar verildiği, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünce 26/12/2018 tarihinde şirketin ticaret sicilinden silindiği ve 31/12/2018 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayımlandığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin istinaf başvurusu kamu düzenine aykırılık yönünden incelendiğinde, Dairemizce istinaf incelemesi yapılan emsal 2022/1418 Esas 2022/1474 Karar sayılı dosya içerisinde bulunup iş bu dosyaya da eklenen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/01/2022 tarih ve 2021/308 Esas 2022/20 Karar sayılı kararında davacı … tarafından Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen 2020/448 Esas sayılı rücuan tazminat davasında ihya davası açmak üzere süre verildiği belirtilerek davalılar Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğü ve … aleyhine …. Ltd. Şti’nin ihyası istemiyle açılan davanın TTK’nın 547. maddesindeki ek tasfiye hükmü gereğince kabulü ile anılan şirketin ek tasfiye amacıyla ihyasına ve son tasfiye memuru …’nın tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiş, ihya istemine dayanak Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen rücuan tazminat davasının infazı ile sınırlı olmak üzere şirketin ihyasına karar verilmemiş, bu karar istinaf edilmeksizin 09/03/2022 tarihinde kesinleşmiştir.
Bu durumda dava tarihi itibarıyla ihyası talep olunan şirket ticaret sicilinden terkin edilmiş durumda ise de karar tarihinden önce ihya istemine konu şirket faal, eş deyişle ticaret sicilinden terkin edilmemiş duruma geldiğine göre davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır (Emsal Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 04/11/2019 tarih ve 2018/5801 Esas 2019/6748 Karar sayılı ilamı).
Hukuki yarar ise dava şartı olup, yargılamanın başından sonuna kadar varlığını koruması gerektiği gibi, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir.
Hal böyle olunca, mahkemece davacının davada dava tarihi itibarıyla hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf talebinin kamu düzenine aykırılık gözetilerek kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık gözetilerek KABULÜNE,
2-Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29/06/2022 tarih ve 2022/309 Esas 2022/509 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1).b-4, 355. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
B)1-Davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun 114/1.h, 115. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 269,85 TL karar ilam harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK 333. maddesi uyarınca artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
C)1-Davacı tarafından yatırılan 269,85 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
2-Davanın açılmasına davalı yan sebebiyet vermediğinden davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.11/10/2023

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.