Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/1330 E. 2023/1351 K. 11.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/1330 Esas 2023/1351 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1330
KARAR NO : 2023/1351

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/03/2023
NUMARASI : 2022/798 Esas 2023/139 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 22/11/2022
KARAR TARİHİ : 11/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/10/2023

Taraflar arasındaki şirketin ihyasına ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçelerle davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı tarafça süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarafından taşeron firma işçisi …’a ödenen işçilik alacakları ve ferilerinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ilgili firmalardan mahkemece tespit edilecek sorumlulukları oranında tahsili istemiyle Elazığ 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/132 Esas sayılı dosyasına kayden rücuen alacak davası açıldığını, …. Şti’nin ticaret sicilinden silindiğinin tespit edildiğini, 07/11/2022 tarihli ara karar ile şirketin ihyası için dava açma yetkisi verildiğini beyanla …. Şti’nin ihyasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü cevap dilekçesinde; Müdürlüğün 129587 sicil numarası ile kayıtlı bulunan …. Şti’nin 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi kapsamında 23/01/2014 tarihinde re’sen terkin edildiğini, anılan madde gereğince ilan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibariyle yapılmış sayılarak tebligat yerine geçeceğini, şirketin terkin tarihinde şirketin derdest davalılarının, alacak ve borçlarının Müdürlük tarafından bilinmesi mümkün olmadığından işbu davanın açılmasına sebebiyet verilmediğini bildirerek davanın süre yönünden reddine, ek tasfiyeye karar verilmesi halinde tasfiye memuru atanmasına, açılan davada Müdürlük yasal hasım olduğundan vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; 6102 Sayılı TTK’nun geçici 7. maddesinin 15. fıkrası son cümlesi uyarınca, şirket alacaklıları ve hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplerle dayalı olarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak şirketin ihyasını isteyebilirler. Eldeki dava ihyası istenen şirketin sicilden re’sen terkin edildiği 23/01/2014 tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra 22/11/2022 tarihinde açılmıştır. Her ne kadar davanın açıldığı tarihte anılan madde uyarınca dava açma süresi dolmuş ise de, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün TTK’nun geçici 7. maddesi kapsamında kalmayan bir şirket hakkında bu maddeyi işlettiği anlaşıldığından yasada öngörülen 5 yıllık hak düşürücü sürenin somut olayda uygulanması mümkün görülmemiştir.
Bu durumda ihyası istenen şirketin terkin sebebinin münfesihlik durumunu gerektirmeyen oda kaydının silinmesi olayına özgü olup yapılan terkin işleminin hukuka uygun olmadığı kanaatine varılmış olup dava dilekçesinde sınırlandırma olmaksızın şirketin ihyası talep edildiği, tasfiyeye tabi tutulmasına gerek bulunmadığından tasfiye memuru atanmasına yer olmadığı, davalı müdürlüğün terkinden önce ihtar prosedürünü usul ve yasa hükümlerine uygun olarak gerçekleştirmediği, usulsüz terkin işlemi ile davanın açılmasına sebebiyet verdiği değerlendirilerek; şirketin ihyasına ve davalı Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına, davanın kabulüne, Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün 129587 sicil numarasında kayıtlı iken sicilden terkin edilen “… Şirketi”nin ihyasına karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; gerçekleştirilen ihya tescili ile birlikte şirket bütünüyle canlandırıldığını, aktif hale getirildiğini ve tekrar ticaret sicile kaydedilerek tüzel kişilik kazandığını, Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 50 ve devamına göre; Taraf ehliyeti; medeni haklardan yararlanma ehliyetini ifade ettiğini, dava ehliyeti ise; kişinin bizzat veya vekili aracılığıyla bir davayı davacı veya davalı olarak takip etme ve usuli işlemleri yapabilme ehliyeti olduğunu, tarafların taraf oldukları uyuşmazlıklarda, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları gerektiğini, … Şirketi’nin tüzel kişiliğinin 24.07.2023 tarihinde tescil edilen ihya kararı ile birlikte aktif hale getirildiği ortada olduğunu, şirket hâlihazırda hem taraf ehliyeti hem de dava ehliyetine sahip bulunduğunu, … Şirketi, sicil müdürlükte aktif durumdadır, tekrar aktif hale getirilmesinde ve işbu dava sürecinde hukuki yarar bulunmadığından dava şartı yokluğu sebebiyle HMK 114/1-h ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken şirketin ihyasına karar verilmesi hukuka aykırı olup ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerektiğini, ayrıca şirketin terkin tarihinde; derdest davalarının, alacak ve borçlarının müdürlükleri tarafından bilinmesi mümkün olmadığından Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü, işbu davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, dava konusu şirket geçici 7.maddedeki prosadüre uygun olarak hukuka uygun bir şekilde kapatıldığını, Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin Geçiçi madda 7/15’deki düzenlemeyi değerlendirme dışı bırakarak davanın reddine hükmetmemesi yerinde değildir ve usul kurallarına aykırı olduğunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 18’inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiğini, ayrıca şirketlerin 6102 sayılı TTK’nin 31’nci maddesi uyarınca, tescil edilmiş hususlarda meydana gelen her türlü değişikliği tescil ettirmesi gerektiğini, ancak şirketler adres değişikliğinin tescili zorunluluklarını yerine getirmediğini ve bu konudaki sorumluluk şirket yetkililerine ait olduğunu, 2 ay içinde bildirimde bulunmadığı takdirde münfesih sayılacağı ilanen bildirilen şirket, süresi içinde başvuruda bulunulmadığı için 28/01/2014 tarih ve 8495 sayıtı TTSG’de yapılan ilan ile sicilden re’sen terkin edildiğini, dava konusu şirket Geçici 7.maddedeki prosedüre uygun olarak hukuka uygun bir şekilde kapatıldığını, söz konusu şirketin Geçici 7.madde uyarınca münfesih sayılması gerektiğini, öngörülen usule uygun şekilde ticaret sicilinden silinen şirketin, sonrasında borçları veya sonuçlandırılması gereken hukuki ilişkilerinin gerektirmesi halinde ihyası talep edilebileceğini, bu nedenle yapılan ihya taleplerinde, 6102 sayılı TTK’nın 547.maddesi uyarınca ek tasfiyeye ilişkin hükümlerinin esas alınması gerektiğini, zira şirketin sona erme nedeni ortadan kalkmadığı için, ihya kararının ek tasfiye işlemleriyle sınırlı olmak üzere 6102 sayılı TTK’nin 547. Maddesinin 2. Fıkrası uyarınca tasfiye memurunun atanması gerektiğini, Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7. maddesinin 16. Fıkrası uyarınca Gümrük ve Ticaret Bakanlığının geçici 7. Maddenin uygulanmasına ilişkin düzenlemeleri yapmaya yetkili olduğu belirlendiğini ve 30.12.2012 tarihinde 28513 sayılı Resmi Gazete’de “münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyelerine ve ticaret sicili kayıtlarının silinmesine ilişkin tebliğ”, Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca düzenlendiğini, tüm bu nedenlerle, yerel mahkeme kararının kaldırılarak, ilgili şirketin ihyasının 24/07/2023 tarihinde tescil edilmesinden ve şirketin sicil kayıtlarında aktif durumda olmasından dolayı hukuki yarar dava şartı yokluğundan ve 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmesi nedeniyle davanın reddine, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. maddesinin 12. fıkrası uyarınca, davacının amme alacağı sebebiyle işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunmaması sebebiyle hukuki yarar dava şartı yokluğundan davanın reddine, müdürlüklerinin yasal(zorunlu) hasım olduğundan aleyhe vekâlet ücreti-yargılama giderine hükmedilmemesine karar vermiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; şirketin ihyası istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ticaret sicil kayıtları, Elazığ 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/132 esas sayılı dosya örneği vs deliller dosya arasında mevcuttur.
Elazığ 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/132 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı … tarafından davalı … Şirketi aleyhine rücuen alacak davası açıldığı mahkemece davacı vekiline şirketin ihyası davası açmak üzere süre verildiği davanın derdest olduğu anlaşılmıştır.

Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bir örneği dosyada yer alan 18.07.2022 tarihli ve 2022/242 Esas-2022/614 Karar sayılı kararında;Elazığ 6.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/58 esas sayılı dosyası ile davacı … tarafından davalı … Şirketi aleyhine rücuen alacak davası açıldığı mahkemece davacı vekiline şirketin ihyası davası açmak üzere süre verildiği belirtilerek davalı Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğü aleyhine … Şirketinin ihyası istemiyle açılan davada ilk derece mahkemesince davanın hak düşürücü süre nedeni ile usulden reddine karar verildiği kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 28.12.2022 tarih 2022/1351 Esas 2022/1792 Karar sayılı ilamı ile Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/07/2022 tarih ve 2022/242 Esas 2022/614 Karar sayılı kararının kaldırılmasına ,davanın kabulü ile Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün 129587 sicil numarasına kayıtlı …. Şti.’nin ihyasına karar verildiği,kararın davalı tarafça temyizi üzerine, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 11.04.2023 tarih 2023/1960Esas 2023/2213 Karar sayılı ilamı ile kararın onanmasına karar verilerek karar 11.04.2023 tarihinde kesinleşmiştir. Bu durumda her ne kadar eldeki davanın dava tarihi olan 22/11/2022 tarihi itibarıyla davacının ihya talep etmesine hukuki yarar bulunmakta ise de Dairemiz karar tarihi olan 11.10.2023 tarihi itibariyle ihyası istenen …. Şti.’nin Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/242 Esas 2022/614 Karar sayılı kararı ile herhangi bir dava dosyasının infazı ile sınırlı olmaksızın ihyasına karar verilmiş ve kararın kesinleşmiş olması karşısında dava konusuz kalmıştır.
6100 s. HMK 331. maddesinde, konusuz kalan davada yargılama giderlerinin ne şekilde tayin edileceği açıkça düzenlenmiştir. Kanunda yapılan düzenleme uyarınca, dava açıldıktan sonra davanın konusuz kalması durumunda yargılama giderleri ve vekalet ücreti davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre tayin edilmelidir.
Somut olayda davacı taraf, …. Şti.’nin ihyası talebi ile eldeki davayı açmış olup, şirkete karşı Elazığ 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/132 esas sayılı dosyasında açılan tazminat davasının tasfiye aşamasında derdest olduğu, bu davaya ilişkin alacağın tasfiye edilmesi için TTK.nun 547 maddesine göre sicilden kaydı silinen şirketin yeniden tescilinin talep edilebileceği, böylelikle dava tarihi itibarıyla davacının dava açmakta haklı olduğu, davalının, şirkete karşı açılmış dava derdest olmasına rağmen tasfiye işlemlerinin hukuka aykırı olarak sonuçlandırılması nedeniyle işbu davanın açılmasına sebebiyet verdiği, böylelikle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle davalı temsilcisinin istinaf başvurusunun kamu düzeni gözetilerek kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davalının istinaf başvurusunun kamu düzeni de gözetilerek HMK’nın 353/(1)-b.2 maddesi gereğince KABULÜ ile,
2-Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/03/2023 tarih ve 2022/798 Esas 2023/139 Karar sayılı hükmünün KALDIRILMASINA,
B)1-Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının davalı Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğü’nden tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 51,00 TL tebligat-posta ücretinin davalı Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğünden tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 9.200,00 TL vekalet
ücretinin davalı Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğü’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
5-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
C)1-Davacı tarafından peşin yatırılan 269,85 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin, davacı üzerlerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.11/10/2023

Başkan- Üye Üye – Zabıt Katibi –
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.