Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/1302 E. 2023/1121 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/1302 Esas 2023/1121 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1302
KARAR NO : 2023/1121

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/04/2023
NUMARASI : 2023/256 Esas (Ara Karar)
İHTİYATİ HACİZ
TALEP EDEN DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
DAVA : İtirazın İptali
TALEP : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 14/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/09/2023

İhtiyati haciz isteminin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı ihtiyati haciz talep eden vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
Davacı vekili 13/04/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; borçlu … Şirketi tarafından 02/03/2023 tarihinde diğer borçlu … tarafından 03/03/2023 tarihinde Ankara 30. İcra Müdürlüğü’nün 2023/2807 E. sayılı icra takibinde borca ve fer’ilerine haksız itiraz ettiğini, haksız itirazlara müteakip takip belirtilen borçlular açısından durduğunu, borçlunun itirazlarının illetten mücerret olduğunu, haksız ve salt takibin durması amacıyla kötü niyetle yapıldığını, borcun varlığının davacı banka ile akdedilen sözleşme ve sözleşme gereğinin borçlu tarafından ifa edilmediğine dair davacı banka kayıtları ile sabit olduğunu, mahkeme nezdinde dava açabilmek için zorunlu arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını, borçluların kaçma ve adına kayıtlı malvarlığını kaçırma ihtimali kuvvetle muhtemel olduğunu iddia ederek davalı borçluların menkul ve gayrimenkul malları, üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları ile bankalardaki mevduatları, havaleleri ve sair her türlü malvarlığı, hak ve alacakları üzerine 348.120,96 TL ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; ihtiyati haciz kurumu İİK’nın 257 vd. maddelerinde düzenlenmiş olup, buna göre rehinle temin edilmemiş ve muaccel bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya 3. şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, HMK 390/3.m. gereğince ihtiyati haciz için alacağın varlığı, miktarı ve vadesinin geldiğinin yaklaşık olarak ispatlanması gerekmekte olup, dava dilekçesi ekinde ihtiyati haciz istemine dayanak yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğini kabule yeterli mahiyette belge ve delil sunulmadığı, bu yönü ile alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği gözetildiğinde ihtiyati haczin yasal koşullarının oluşmadığı gerekçeleriyle davacının ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz koşullarının oluştuğunu, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsil edilememesi üzerine hesabın kat edilerek davalılara tebliğ edildiğini, alacağın muaccel olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; İİK’nın 257. maddesine dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
İhtiyati haczin koşullarını düzenleyen İİK’nın 257. maddesi, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır, taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarının ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir. Aynı yasanın 258. maddesi gereğince alacaklının, alacağının varlığı ile haciz sebepleri hakkında mahkemeden olumlu şekilde kanaat uyandırması gerekli ve yeterlidir. Bir başka deyişle ihtiyati haciz kararı verilmesi için mutlak ispat şartlarının oluşmasına gerek bulunmayıp, yaklaşık ispat ölçülerinde ispat yeterli olacaktır.
Somut olaya gelince, davacı alacaklı banka tarafından, aralarında genel kredi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi akdedilen davalı şirket ve sözleşmenin müteselsil kefili olan diğer davalı hakkında Ankara 29. İcra Müdürlüğünün 2023/72135 Esas sayılı takip dosyasında davalının yapmış olduğu itirazın iptali için eldeki dava açılmış ve alacak miktarı yönünden ihtiyati haciz talep edilmiştir. Dosya kapsamına göre dava dışı şirkete kullandırılan krediye ilişkin hesap ekstrelerinin dosya kapsamında yer almadığı gibi istinaf aşamasında da söz konusu belgenin sunulmadığı, bu duruma göre yaklaşık olarak davacı bankanın alacağını ispatlayamadığı, ihtarnamenin ekinde de denetlenebilir hesap ekstresi bulunmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddi kararı usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 269,85 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin alınan 179,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 89,95‬ TL ihtiyati haciz kararına itiraz edenden tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İhtiyati haciz talep eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 394. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi 14/09/2023

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi-
(Karşı Oy)

KARŞI OY
Talep, genel kredi sözleşmesine ve kat ihtarına dayalı olarak genel kredi sözleşmesinin asıl borçlusu ve müteselsil kefili olan davalılardan kredi alacağını teminen ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere ihtiyati haciz, İİK’nun 257. vd. maddelerinde düzenlenmiş olup, bir para alacağının zamanında ödenmesini temin etmek için, mahkeme kararı ile borçlunun mal varlığına geçici olarak el konulması halidir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için, talepte bulunanın alacaklı olması, bu alacağın muaccel bulunması ve rehinle temin edilmemiş olması gerekir. İİK’nun 258/1. maddesinde ise; ihtiyati haciz isteyenin alacaklı olduğunu yaklaşık ispat kuralına göre ispat edebilmiş olması düzenlenmiştir. O halde İİK’nun 258/1. maddesinde getirilen yaklaşık ispat ölçütüne göre ihtiyati haciz istemine konu alacağın varlığının ispatında mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması yeterli görülmüş, tam ispat aranmamıştır.
İhtiyati haciz istemine dayanak 27/01/2017 tarihli genel kredi sözleşmesinin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan TBK’nun 583/1. maddesi gereğince kefalette aranan nitelikli şekilde kefalet sözleşmesi düzenlenmiş olup, bu bağlamda davalı borçlunun “müteselsil” ibaresini, kefalet miktar ve tarihini el yazısı ile yazdığı ve borçlu kefilin kefalet tarihinde dava dışı asıl borçlu şirketin ortağı olması nedeniyle TBK’nun 584/3. maddesi gereği eş rızası aranmayacağından kefalet sözleşmesi şeklen geçerlidir.
Öte yandan İİK’nun 257. maddesi gereği talep tarihi itibarıyla muaccel hale gelen kredi alacağı için davalı borçlu müteselsil kefil olması sebebiyle TBK’nın 586/1. maddesi uyarınca ihtiyati haciz talep eden davacı borçlu davalı kefile karşı ihtiyati haciz isteminde bulunabilecektir. Kaldı ki dosya kapsamında bulunan kat ihtarnamesinin tebliğ şerhlerine göre TBK’nın 586/1. maddesinin 2. cümlesi uyarınca davalılara keşide olunan kat ihtarı sonuçsuz kaldığından davalılar hakkında ihtiyati haciz isteminde bulunmanın yasal koşulları da gerçekleşmiştir.
Bu durumda mahkemece ihtiyati haciz talep eden davacı banka tarafından talep dilekçesi ekinde ibraz edilen genel kredi sözleşmesi, hesap kat ihtarnamesi ve tebliğ şerhleri karşısında İİK’nun 257/1. maddesi kapsamında talebe konu muaccel alacağının varlığını yaklaşık olarak ispatladığı, ihtiyati haczin koşullarının oluştuğu gözetilerek ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğundan ihtiyati haciz talep eden banka vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun ihtiyati haciz talep eden banka vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin görüşüne katılamamaktayım.14/09/2023

Üye –
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.