Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/1253 E. 2023/1117 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/1253 Esas 2023/1117 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1253
KARAR NO : 2023/1117

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/04/2023
NUMARASI : 2022/374 Esas
İHTİYATİ TEDBİR
İSTEYEN DAVACILAR :
VEKİLİ
KARŞI TARAF-DAVALI :
TALEP : İhtiyati tedbir
TALEP TARİHİ : 20/06/2022
KARAR TARİHİ : 13/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/10/2023

Taraflar arasındaki limited şirket yönetim kurulu kararının ve tüm genel kurul kararlarının iptali istemleriyle açılan davada kapsamında ihtiyati tedbir isteminin ara kararda yazılı gerekçelerle kabulüne yönelik olarak verilen ara karara karşı aleyhine ihtiyati tedbire karar verilen davalı şirket vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekili 20.06.2022 tarihli dilekçesinde özetle; davalı şirketin %50 oranında ortakları olan müvekkillerinden …’nun dava dışı ortak ile birlikte davalı şirkette müdür olarak 13/05/2022 tarihine kadar görev yaptığını, anılan tarihte yapılan genel kurulda alınan hukuka aykırı karar ile müvekkilinin müdürlük yetkilerinin sonlandırıldığını, genel kurul toplantı nisabının oluşmadığını, müvekkillerinin genel kurul toplantısına kendi güvenlikleri nedeniyle haklı sebeple katılamadıklarını, oy ve pay çoğunluğu sağlanmadan toplantının yapılamayacağını, diğer ortağın genel kurulda aldığı kararla kendini ibra ettiğini, müvekkili …’nun müdürlük yetkilerini elinden aldığını, dava dışı şirket ortağı …’un hileli şekilde şirketin yönetim yetkisini alarak davalı şirketi tek başına yönetme ve temsil hakkına sahip olmayı hedeflediğini, aynı tarihli yönetim kurulu kararının da kanuna aykırı olduğunu belirterek 13/05/2022 tarihli yönetim kurulu ve genel kurul kararlarının iptali istemiyle açılan davada TTK’nın 449. Maddesi uyarınca 13.05.2022 tarihli genel kurul ve yönetim kurulu kararının yürütülmesinin dava sonuçlanıncaya kadar geri bırakılması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu genel kurul toplantısından önce son yapılan 18.02.2019 tarihli genel kurulda oy birliği ile müdürler kurulu başkanı olarak atanan …’un şirketi genel kurula çağrıya yetkili olduğunu, davacı pay sahiplerine usulüne uygun genel kurul çağrısının yapıldığını, ve ayrıca 27.04.2022 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde genel kurul yapılacağının ilan olduğunu, can güvenliklerinden endişe ettikleri için genel kurul toplantısına katılmadıklarını ileri süren davacı ortakların öldürülmeye teşebbüs edildiği ve tehdit edildiği iddiaları gerçek dışı olup dava dışı pay sahibi … hakkında kesinleşmiş bir ceza hükmünün bulunmadığını, yargılamaların devam ettiğini, aksine davacı …’nun balta ve silahlı adamlarla şirket merkezine gelerek tehditler savurduğunu ve dava dışı şirket ortağı …’u kasten öldürmeye teşebbüs ettiğini, oysa davacıların vekaleten veya polis nezaretinde genel kurula katılmaları mümkün olduğu halde davacıların gönderdikleri ihtarnamede de kabul ettikleri üzere asıl amaçlarının şirketi işleyemez hale getirmek olduğunu, toplantıya asaleten veya vekaleten katılmayan davacı ortakların TTK’nın 446/b maddesinde sayılan hallerden biri de bu davada bulunmadığından eldeki genel kurul kararlarının iptali istemiyle dava açamayacaklarını, davacıların salt toplantı nisabının sağlanamadığı gerekçesiyle genel kurul kararlarının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek iş bu davayı açtıklarını, davacıların toplantıya çağrının usulsüz tebliğ edildiğine dair bir iddiaları bulunmadığı gibi esasen davacılardan …’nun genel kurula katılmayacağını ihtarname ile bildirdiğini, davacılardan …’nun ortaklıktan çıkma istemiyle açmış olduğu davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, genel kurul toplanma ve karar nisaplarının sağlandığını, toplantıya müvekkili şirketin pay sahiplerinden … ve … katılmış olup şirket toplam paylarının %50 si oranında toplantı nisabının sağlandığını, davacıların üç yılı aşkın bir süre boyunca şirket genel kurul toplantısının yapılmaması için çaba sarf ettiklerini, açılan davanın kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddine ve ihtiyati tedbir talebinin de reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince somut olayda HMK’nın 389. Maddesi uyarınca yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin ihtiyati tedbir taleplerinin reddi üzerine ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekilince başvurulan istinaf incelemesi sonucunda Dairemiz 30.09.2022 tarihli ve 2022/1394 Esas-2022/1135 Karar sayılı kararıyla TTK’nın 449. Maddesi gereği davalı şirket yönetim kurulu üyelerine tebligat yapılarak şirket yönetim kurulu üyelerinin görüşleri alındıktan sonra genel kurul kararının ifasının durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebi hakkında karar verilmesi için ilk derece mahkemesince verilen 27.06.2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara kararın HMK’nın 353/1-a-6. Maddesi gereği kaldırılmasına karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince Dairemiz kaldırma kararı doğrultusunda 15.12.2022 tarihli 2. Celsede davalı şirketin tek yetkili müdürü olan dava dışı şirket ortağı …’un görüşleri alınarak yapılan yargılamada bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmiş olduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, dava konusu 13.05.2022 tarihli genel kurul ve yönetim kurulu kararının yürütülmesinin dava sonuçlanıncaya kadar durdurulmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Aleyhine ihtiyati tedbir istenilen davalı şirket vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacılar vekilinin genel kurul kararında toplantı ve karar nisabı sağlanamadığını hukuki sebebine dayalı olarak eldeki davayı açtıklarını, dosya teknik bilgiyi gerektirmediği halde bilirkişi kuruluna tevdi edilerek rapor alındığını, bilirkişi kurulunun ticaret sicilinden gelen genel kurul evraklarını incelemekle yetinmesi gerekirken görevi dışına çıkarak dosyanın esasını incelediklerini, kaldı ki bilirkişinin aktüerya hesaplama uzmanı olduğunu, tek kişiden oluşan bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, kaldı ki bilirkişi raporunda genel kurul kararlarının usule, mevzuata ve esas sözleşmeye uygun olduğunun tespit edildiğini, ancak bilirkişi raporunda genel kurul kararının sözleşme ve kanun hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına uygun alınıp alınmadığı hususunda net bir kanaat belirtilmediğini, dava tarihinde yönetim kurulu bir kişiden oluştuğu halde mahkemece hatalı olarak şirket müdürü olmayan …’nun da yönetim kurulu üyesi olarak dinlendiğini ve şirket ile menfaat çatışması bulunan davacı sıfatını haiz …’nun beyanlarını yönetim kurulu üyesi olarak değerlendirdiğini, yönetim kurulu üyelerinin dinlenmesi zorunluluğu ile amaçlananın genel kurul kararlarının uygulanmaya devam edilmesinde ne gibi zararlar oluşacağının sorulması ile aynı zamanda şirket için ihtiyati tedbir kararı verilmesinin ne gibi sonuçlarının olacağının değerlendirilmesi olduğunu, davacı …’nun müvekkili şirket ile menfaat çatışması bulunduğunu, kaldı ki şirketin tek yönetim kurulu üyesi olan …’a genel kurul kararlarının uygulanmasının şirkete ne gibi zararlar getireceğinin sorulmadığını, dolayısıyla TTK’nın 449. Maddesinin gereği yerine getirilmeyip hatalı uygulandığını, davacıların genel kurul kararlarının icrasında zarara uğradıklarına dair yaklaşık ispat kuralının da gerçekleşmediğini, ihtiyati tedbir kararı verilerek müvekkili şirketin işlemez hale getirildiğini, davanın esası yerine geçecek ihtiyati tedbir kararı verilmesinin de hatalı olduğunu, genel kurul kararlarından birinin davacı …’nun müdürlük görevinden azli olduğunu, müdür olarak görevini yerine getirmeyen davacı sebebiyle üç yıldır genel kurul toplantısının yapılamadığını, genel kurula katılmayan davacının alınan karara olumsuz oy kullanamamış olmasının kendi sorumluluğunda olduğunu, kadı ki TTK’nın 446. Maddesi gereği genel kurula katılmayan davacı pay sahiplerinin bu davayı açma haklarının bulunmadığını, ileri sürerek ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir ara kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep, davalı limited şirketin yönetim kurulu kararlarının ve genel kurul kararlarının iptali istemleriyle açılan davada davalı limited şirketin 13.05.2022 tarihli genel kurulda alınan tüm kararlarının TTK’nın 449. Maddesi gereğince icrasının durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkin olup olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle istemin kabulüne karar verilmiştir.
Bilindiği üzere HMK’nın 391/3 ve 394/5 hükümlerine göre sadece ihtiyati tedbir isteminin reddine dair kararlar ile ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararların istinafı mümkündür. Şu halde karşı taraf dinlenilmeden ihtiyati tedbirin kabulü istemine karşı HMK’nın 394. maddesi gereği itiraz yolu açık bulunduğundan davalı tarafından öncelikle ihtiyati tedbirin kabulüne karar veren mahkemeye itiraz etmesi gerekmektedir. Bu durumda ilk derece mahkemesinin karşı tarafın yokluğunda verdiği söz konusu ihtiyati tedbir isteminin kabulü kararına karşı işbu kararı veren mahkeme nezdinde itiraz edilmeksizin istinaf yoluna başvurması mümkün bulunmadığından davalının 09/05/2023 tarihli dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile HMK’nın 394. maddesi uyarınca duruşma açılarak değerlendirme yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 394/2. maddesi ve 341/1. maddeleri gereği HMK’nın 352. maddesi uyarınca istinaf isteminin reddine, istinafa başvuran davalının 08/10/2019 tarihli dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile HMK’nın 394. maddesi gereği duruşma açılarak inceleme yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,
2-İstinafa başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcı 179,90 TL ile 492,00 TL istinaf başvuru karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
3-İstinaf başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 352. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 13/09/2023

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi-…
… … … …
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.