Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/1252 E. 2023/1116 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/1252 Esas 2023/1116 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/1252
KARAR NO : 2023/1116

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/06/2023
NUMARASI : 2023/399 Esas (Ara Karar)
İHTİYATİ TEDBİR
TALEP EDEN
İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEN
DAVACILAR :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF DAVALI :
TALEP : İhtiyati tedbir
TALEP TARİHİ : 08/06/2023
KARAR TARİHİ : 13/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/09/2023

Taraflar arasındaki ihtiyati tedbir istemine ilişkin talebin dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA VE TALEP
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı şirkette toplam itibari değeri 22.500,00 TL olan 450’şer payın ayrı ayrı sahibi olduğunu, davalı şirketin 30/01/2023 tarihinde yapılan genel kuruluyla 10 no’lu gündem maddesinde şirket sermayesinin 100.000,00 TL’den 500.000,00 TL’ye çıkartılmasına karar verildiğini, müvekkillerinin Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/271 esas sayılı dosyasında10 no’lu gündem maddesinin iptali için dava açtıklarını, sermaye artırımına ilişkin alınan kararın tescil edilmediğinden davanın konusuz kaldığını, bu kez davalı şirket tarafından 02/06/2023 tarihinde yapılan genel kurul ile gündemin 3 no’lu maddesiyle şirketin 100.000,00 TL olan sermayesinin 600.000,00 TL artırılarak 700.000,00 TL’ye çıkartılması yönünde karar alındığını, artırımın çok fahiş olup, objektif iyi niyet kuralına da aykırı olduğunu, şirketin ticari faaliyetini sürdürmediğini, TTK’nun 376/3.maddesi gereğince şirket yönetim kurulunun iflas bildiriminde bulunması gerektiğini, Özel Amaçlı mali müşavirden alınan raporda şirketin borç miktarının 168.023,91 TL olarak tespit edildiğini, rapora rağmen sermaye artışının 600.000 TL gibi fahiş miktarda artırılmasının da iddialarını ispatlar nitelikte olduğunu belirterek davalı şirket nezdinde 02.06.2023 tarihinde gerçekleştirilen genel kurulda alınan “3” nolu esas sermaye artışına ilişkin verilen kararın iptali ile müvekkillerinin bu süreçte mağduriyetini engellemek adına ilgili kararın icrasının tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, dosya kapsamına, sunulan delillere göre; tedbir talep edenin tedbir talebinde haklı olduğunu yaklaşık olarak ispat etmediği, ihtiyati tedbir için yasal koşulların oluşmadığı anlaşılmakla ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Müvekkillerinin davalı şirkette %45 hissesi bulunduğunu, 30/01/2023 tarihinde yapılan genel kurulda şirket sermayesinin 100.000,00 TL’den 500.000,00 TL’ye artırılmasına yönelik karar alındığını, alınan bu kararın Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından tescil edilmemesinden ötürü konusunun kalmadığını, aradan çok kısa bir süre geçmesine rağmen bu kez 02/06/2023 tarihinde yapılan genel kurulda 100.000,00 TL olan şirket sermayesinin 600.000,00 TL artırılarak 700.000,00 TL’ye çıkartılmasına yönelik oy çokluğuyla karar alındığını, sermaye artış kararı alınmasının asıl amacının müvekkillerinin payının eritme gayesi olduğunu, davalı şirket ortağı … aleyhine dava açtıklarını, halen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Mahkemesinin 2022/1694 Esasında derdest olan dosyada ilk derece mahkemesince …’nin şirketi zarara uğrattığının tespit edildiğini, alınan bu sermaye artırım kararıyla açıkça şirket çıkarlarının düşünülmediğini, öz kaynaklardaki negatif durum ve sermayenin muhafaza edilmemesi durumunun giderilmesi maksadını taşımadığının da açıkça gösterildiğini, söz konusu dava dosyasının lehe sonuçlanması durumunda şirkete ödenecek meblağdan müvekkillerine ödenecek miktarın azaltılmak istendiğini ve müvekkilinin payını eritme amacı taşıdığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararının kararının kaldırılmasına, talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep;TTK’nun 449. Maddesi uyarınca 02/06/2023 tarihli genel kurulun 3 no’lu gündem maddesinin yürütmesinin tedbiren durdurulması istemine ilişkindir.
HMK’nın 389/(1). maddesinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği,
HMK’nın 390/(2). maddesinde de hakimin talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunan hallerde karşı taraf dinlenmeden de tedbir kararı verebileceği hüküm altına alınmıştır. HMK’nın 390/(3). maddesinde ise tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nın Kararın Yürütülmesinin Geri Bırakılması başlıklı 449. maddesinde; genel kurul kararları aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı taktirde mahkemenin, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebileceği, bu hükme göre yapılacak değerlendirmede HMK’nın 389/1 maddesindeki; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği kıstası göze alınacaktır.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
İhtiyati tedbir kararı verilebilmesinin diğer bir koşulu ise mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesidir.
Somut olayda, davalı şirketin ortakları olan davacı yanca davalı şirketin 02/06/2023 tarihli olağanüstü genel kurulunun 3 no’lu gündem maddesiyle şirket sermayesinin 600.000,00 TL artırılarak 700.000,00 TL’ye çıkartılmasına ilişkin alınan kararın iptali ve yürütmesinin durdurulmasına yönelik elde dava açılmış olup, ilk derece mahkemesinin gerekçesi de gözetildiğinde davacı yanın dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna göre ihtiyati tedbir için aranan yasal koşulların bulunmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik ilk derece mahkemesi ara kararı usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 269,85 TL harçtan peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın ihtiyati tedbir talep eden davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-f. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.13/09/2023

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.