Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/1246 E. 2023/1336 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/1246 Esas 2023/1336 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1246
KARAR NO : 2023/1336

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/04/2023
NUMARASI : 2022/430 Esas 2023/225 Karar
TALEP EDEN
VEKİLİ :
KARŞI TARAF : HASIMSIZ
TALEP : Zayi Belgesi Verilmesi
TALEP TARİHİ : 20/06/2022
KARAR TARİHİ : 05/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/10/2023

Taraflar arasındaki zayi belgesi verilmesi istemine ilişkin talebin yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçeyle talebin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı talep eden vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
Talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; 07/06/2022 tarihinde gerçek kişi tacir konumundaki müvekkilinin …’de bulunan işyerini sel felaketi nedeniyle su bastığını, kamuoyuna da yansıdığı üzere Ankara’da anılan tarihte çok ciddi baskın yağış yaşandığını, devam eden yağışların pek çok bölgede etkili olduğunu, özellikle … ilçesinde yer alan … mahallesinin çok ciddi bir şekilde etkilendiğini, yaşanan felaket neticesinde müvekkilinin iş yerinin alt katını komple su bastığını, su baskınının alt kat duvarlarını yıktığını, taşkın sularının pisliğinin çok sayıda malzeme ve evrakla karışarak balçık ve çöp yığını oluşturduğunu, yağış günü müvekkilinin iş yerinin kullanılamaz hale geldiğini, aralıklarla yapılan kontrol ve çalışmalarda müvekkilinin saklamakla yükümlü olduğu bir takım ticari evraklarının kaybolduğunu, bir takım evrakların balçık halinde yok olduğunu, bir takım evrakların ise okunamaz hale geldiğini, müvekkilinin 2018-2019-2020 ve 2021 tarihlerine ait ticari evraklarının zayi olduğunu belirterek ticari defterin de dahil olduğu alım faturaları, satış faturaları, defteri kebir, yevmiye defteri, envanter defteri için zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, talep edenin defterlerinin bulunduğu dükkanın sel baskınına uğradığı, olayın 07/06/2022 tarihinde meydana geldiği, zayi olduğu iddia edilen defterlerin tasdik edildiği ilgili noterlere gerekli müzekkerelerin yazıldığı, defterlerin vergi dairesi tarafından talep edilip edilmediğinin sorulduğu, gelen müzekkere cevaplarının tetkik edildiği, bilirkişi raporunda su baskının meydana geldiği “… …” adresine gidilerek yerinde incelemeler yapıldığı, yapılan incelemeler sonucunda, firmanın bu adreste olmadığı, sel baskınından sonra bu adresten taşındığı tespit edilmiş olup belirtilen adreste zayii talep edilen belgelere de rastlanılmadığı, su baskınının bir araba boyuna ulaştığı, malzemelerin depodan çıkarıldıktan sonra belediye ekiplerince malzemelerin kullanılamaz halde olması nedeniyle atılmış olduğu, bu atılan malzemelerin içerisinde ilgili defter ve belgelerin de bulunabileceğinin değerlendirildiği, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı İtfaiye Dairesi Başkanlığı Müdahale Şube Müdürlüğü tarafından dosyaya kazandırılan yazı ekinde bulunan 11/06/2022 tarih ve 2022-9780 bildirim numaralı “Diğer Hizmetler Raporu”nda taleple ilgili olan … … … No’lu işyerinin hasar durumu ile ilgili olarak; “2 adet dosya dolabı … 50 adet evrak klasörü, muhtelif kırtasiye malzemeleri…. hasar gördüğü” belirtilmiş ise de, bu evrakların niteliklerinin tespit edilemediği, yapılan araştırmalara göre TTK’nun 68. maddesine göre dava konusu defter ve belgelerin sel baskınında zayi olduğunun ispatlanamadığı, ticari defter ve kayıtların korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamın gösterildiğinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; toplanan delillerde müvekkili aleyhine hiçbir durum bulunmadığını, dosyaya sunulan görseller, resmi raporlar müvekkilin evrakların zayi olduğunu gösterdiğini, evrakların zayi olmadığına yönelik hiçbir bulgu ve delil olmaksızın yerel mahkeme tarafından verilen kararın keyfiyet içerdiğini, selin müvekkilin iş yerinde yarattığı etkinin, yaşanış hali ve büyüklüğü, herhangi bir önlemle önlenemeyecek türden olduğunu, müvekkilinin olayda yaklaşık üç milyon türk lirası maddi zarar yaşadığını, çalışanlarıyla birlikte can güvenliği tehdidi altında evraklarının zayi olmasını önleyebilecek bir durumda olmadığını, müvekkilinin özen sorumluluğunda bir eksikliğe dair dosya kapsamında olumsuz tek bir değerlendirme yokken bunca zarar ve mağduriyete rağmen mahkemece hukuka aykırı karar verildiğini, aynı adresteki müvekkilinin ortağı olduğu … Ltd. Şti. firmasıyla 3 milyon türk lirasının üzerinde maddi zararla karşılasan tacirin sel anında ilk olarak defterleri güvenli yere almasının beklenmesinin yaşam deneyimlerine aykırı olduğunu, SGK ve Vergi Dairesinden alınan cevabi yazılarda da müvekkilinin herhangi incelemesinin olmadığı, sorunlu bir durumun mevcut olmadığının belirtildiğini, müvekkilinin ticari defterlerini usulüne uygun olarak tuttuğunu, açılış kapanış onaylarının noterlikten teyit edildiğini, dosyada müvekkili açısından olumsuz tek bir evrak yokken davanın reddine karar verildiğini, yaşanan felaket nedeniyle defterlerin taşkın içeren sulara kapıldığını, lağım sularının bulunduğu çöp yığınına karıştığını, müvekkilinin iş yerinin giriş ve alt katının komple su taşkınına maruz kaldığını, alt katında yan iş yerlerinin de duvarlarının dayanmaması sonucunda tüm evrak ve emtiaların birbirine girdiğini, evrakların sel sularına kapıldığını, selin getirdiği lağım suları sonucunda balçık ve çöp yığınlarının belediyece tahliyesinin gerçekleştiğini, müvekkilinin evrakları zaten zayi olduğu için dosyaya ibraz edilememiş iken mahkemenin su baskınını yeterli bir felaket gibi görmeme keyfiyeti neticesinde davanın reddedildiğini, müvekkilinin sel anından neredeyse 1 gün sonra enkaza dönmüş iş yerinden suların belediye ekiplerince yeni çekildiğini, müvekkilinin günlerce enkaza dönmüş iş yerinden emtia ve evraklarını ayıklamaya çalıştığını, bulunabilen evrakların dosyaya görsellerinin sunulduğunu, lağım karışmış kağıt parçalarının mahkemeye sunulmasında yarar ve imkan bulunmadığını, ayrıca sel ile evrakların da sürüklendiğinin olağan diğer sebep olduğunu, yaşanan sel felaketinin normalin çok üzerinde müvekkilini etkilediğini, olaya sıradan bir sel hadisesi gibi yaklaşıldığını, iş yeri adresinde arabaların sulara gömüldüğü, insanlara yönelik kurtarma çalışmalarının yapıldığının göz ardı edildiğini, anılan tarihte yağışların Ankara genelinde aynı etkiyi göstermese de … özellikle de müvekkilin eski işyeri adresinde çok büyük bir etki gerçekleştirdiğini, olayla ilgili alt yapı ihmalleri de olabileceğine ilişkin müvekkil ile Ankara Büyükşehir Belediyesi arasında idare mahkemesinde görülmekte olan davanın da devam ettiğini, müvekkilinin olaydan sonra aynı iş yeri adresinde faaliyetine devam edemediğini, maddi anlamda büyük bir yıkım yaşadığını, dosyaya bilirkişi raporunun 31/03/2023 tarihinde sunulduğunu, mahkemece 04/04/2023 tarihindeki duruşmada rapora karşı taraflarının diyecekleri sorulmaksızın karar verildiğini, mahkemece müvekkile karşı olumsuz bir tespit içermeyen rapor yeterli görüşmemiş ise taraflarına rapora karşı diyecekleri sorulup ek rapor alınması gerektiğini, gerekçeli kararda alınan rapora ilişkin de kesin bir değerlendirme, raporun tartışılmasının söz konusu olmadığını, rapora karşı itiraz süresi dolmadan ve bu konuda da beyanları alınmadan karar verildiğini, Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/444 Esas sayılı dosyasında müvekkilinin iş yeriyle aynı adreste bulunan müvekkile ait … Ltd. Şirketi’nin görülmekte olan davada aynı tarihte yaşanan sel felaketiyle ilgili zayi talebinin kabul edildiğini, verilen kararın kesinleştiğini, aynı adres ve aynı konuda başka bir mahkeme tarafından verilen ret kararının hukuka aykırı olduğunu, zayi olan evrakların ispatının evrakların varlığıyla ispatlanmasının beklenmesinin hukuka aykırı bulunduğunu, zayi olan tüm evrakların lağım karışmış haliyle bile bir kenara ayrılmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin maddi anlamda sermayesinin de kat ve kat üstünde yıkım yaşadığını, olayın büyüklüğü, aniliği, etkisinin uzun süre devam etmesi, can güvenliği dahi yaratmasının olayda derhal evrakların güvenli yere götürülmesini mümkün kılmadığını, böyle bir olayda da müvekkilinden can siperhane evraklarını korumasının beklenmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, bilirkişi incelemesi sırasında zayi olduğu belirtilen evraklar zaten zayi oldukları için sunulamadığını, müvekkilinin … – (…) firmasına ait defteri kebir 2019, 2020, 2021 yıllarının, yevmiye defteri 2019, 2020, 2021 yıllarının, envanter defteri 2019, 2020, 2021 yıllarının ve dosyaya ayrıntılı tarih ve numaralarının sunulmuş olduğu tespit edilebilen alım faturalarının, müvekkiline ait 10.03.2018 basımlı normal tip 1000 adet, a seri seri numarası 733001, 733002, 733003, 733004, 733005………, 733500,……………. 733997, 733998, 733999, 734000 sayı aralığında olan (733001-734000) 1.000 adet satım faturası, 10.03.2018 basımlı, irsaliyeli fatura tipi, a seri seri numarası 965001, 965002, 965003, 965004, ……….., 965500, ……. 965997, 965998, 965999, 966000 sayı aralığında olan (965001-966000) 1.000 adet satım faturası, 10.05.2019 basımlı, irsaliyeli fatura tiği, b seri seri numarası 493001, 493002, 493003, 493304, ……, 494000, ……… 494997, 494998, 495998, 494999, 495000 sayı aralılığında olan (493001-495000) 2.000 adet satım faturasına ilişkin zayi belgesi verilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı Müdahale Şube Müdürlüğünün 11/06/2022 tarihli raporu, 14/06/2022 tarihili ek raporu ile 23/06/2022 tarihli ek raporu, Ulus Vergi Dairesi, Ostim Sosyal Güvenlik Merkezi, Ankara 15. Noterliği, …. A.Ş., Ankara 36. Noterliği müzekkere cevapları, yargılama aşamasında mali müşavir bilirkişiden alınan 31/03/2023 tarihli rapor dosya içerisinde yer almaktadır.
Davacı vekili 17/10/2022 tarihli dilekçesi ile zayisini talep ettiği faturaların seri ve numaraları ile basıldığı matbaayı bildirmiştir.
Yargılama aşamasında davacı vekilince ibraz edilen açıklama dilekçesi ile 2018 yılında bilanço esasına göre defter tutulmadığı, 2018 yılına ilişkin sehven bu şekilde beyan edildiği, 2019, 2020, 2021 yılı ticari defterleri ile 10/03/2018 basımlı 1.000 adet, 10/05/2019 basımlı 2.000 adet, 10/03/2018 basımlı 1.000 adet satım faturaları ile bilgileri verilen 41 adet alım faturası için zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı Müdahale Şube Müdürlüğünün 11/06/2022 tarihli raporunda, 07/06/2022 tarihinde aşırı yağmur nedeniyle hasar tespit çalışmasında belirtilen adreslerde su baskınları meydana geldiğinin görüldüğü, suyun yapılan çalışmalarla tahliye edildiği, talep edenin iş yerinde hasar gören malzeme listesiyle 50 adet evrak klasörü, muhtelif kırtasiye malzemelerinin ıslanarak hasar gördüğü belirtilmiş, 14/06/2022 tarihili ek rapor ve 23/06/2022 tarihli ek raporda ise, talep dışı şirketlerin hasar gören malzemeleri listelenmiştir.
Ulus Vergi Dairesi 17/10/2022 tarihli müzekkere cevabında, talep edenin yazı tarihi itibarıyla vergi borcu bulunmadığı bildirilmiş, 20/10/2022 tarihli yazı cevabında ise talep edenin vergi beyannamelerine göre 2018 yılında işletme hesabına göre defter tuttuğu, 2019, 2020, 2021 yılları beyannamelerinde ise bilanço usulüne göre defter tuttuğu bildirilmiştir.
Ostim Sosyal Güvenlik Merkezi 19/10/2022 tarihli yazı cevabında, talep edenin 10.577,85 TL Bağ-kur borcu bulunduğu, Bağ-kur dosyasında herhangi bir inceleme yapılmadığı belirtilmiştir.
Ankara 15. Noterliğinin müzekkere cevabında, talep eden adına 2020 hesap dönemi için 23/12/2019 tarihinde, 2021 hesap dönemi için 24/12/2020 tarihinde, 2022 hesap dönemi için 28/12/2021 tarihinde tasdik edilmiş envanter, yevmiye ve defteri kebir defterleri bulunduğu bildirilmiştir.
…. A.Ş.’nin müzekkere cevabında, talep edene 10/05/2019 tarihinde B493001- B495000 seri ve sıra no’lu 2.000 adet irsaliyeli fatura, 10/03/2018 tarihinde B29751 – B30750 seri ve sıra no’lu 1.000 adet sevk irsaliyesi, 10/03/2018 tarihinde A733001 – A734000 seri ve sıra no’lu 1.000 adet fatura, 10/03/2018 tarihinde A965001 – A966000 seri ve sıra no’lu 1.000 adet irsaliye faturanın teslim ediliği, talep edenin teslim imzalarının yer aldığı bilgi formları da eklenmek suretiyle bildirilmiştir.
Ankara 36. Noterliğinin müzekkere cevabı ekinde, talep edenin 26/12/2018 tasdik tarihli yevmiye, envanter ve defteri kebir tasdikleri gönderilmiştir.
Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda, sel baskınından sonra firmanın adresten taşındığı, adreste zayi talep edilen belgelere de rastlanılmadığı, firma yetkilileri tarafından sel baskınının gerçekleştiği döneme ilişkin resimlerin taraflarına sunulduğu, bu görsellerle adresin karşılaştırılmasında adresin görsellerle uyumlu olduğunun tespit edildiği, zayi talep edilen belgeler görülmediğinden bu hususta tespit yapılamadığı, sel baskınının yaşandığı döneme ait olan ve ekte sunulan fotoğrafların incelenmesinde de su baskınının bir araba boyuna ulaştığı, malzemelerin depodan çıkarıldıktan sonra belediye ekiplerince malzemelerin kullanılamaz halde olması nedeniyle atılmış olduğu, atılan malzemelerin içinde ilgili defter ve belgelerin de bulunabileceğinin değerlendirildiği yönünde kanaat bildirilmiştir.
Talep eden vekili istinaf aşamasında ibraz ettiği 25/09/2023 tarihli dilekçesi ekinde daha önce seri numarası olarak belirtilen faturaların ayrıntılı bilgileri ile 41 adet alım faturalarına ilişkin bilgiler liste halinde Dairemize ibraz edilmiştir.
Talep edene ait iş yerini 07/06/2022 tarihinde yağan yağmur nedeniyle su bastığı, su baskını sonucu iş yerindeki ticari defterlerin ve faturaların zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesi istemine ilişkin olup, 11/06/2022 tarihli itfaiye raporu gözetildiğinde 20/06/2022 tarihinde açılan bu dava, dava tarihinde yürürlükte bulunan TTK’nun 82/7. maddesinde düzenlenen 15 günlük hak düşürücü sürede açılmıştır.
Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK 82/7 maddesinde, tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin maddede öngörülen hallerde ziyaı halinde zayi belgesi verileceği düzenlenmiş, aynı maddenin 82/1-d maddesinde de, 64. maddenin birinci fıkrasına göre yapılan kayıtların dayandığı belgelerin, tacirin saklamakla yükümlü olduğu belgelerden olduğu öngörülmüş, Yasa’nın 64/1 maddesinde de defter tutma yükümlülüğüne ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, talep eden iş yerinin bulunduğu adresi aşırı yağan yağmur nedeniyle su basması sonucu ticari defterlerin ve faturaların zayi olduğunu iddia ederek eldeki davayı açmış, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Talep eden vekilince ilk derece mahkemesine bila tarihli dilekçe ile zayi talep edilen tüm belgeler liste halinde sunulmuş istinaf aşamasında da faturaların listelerinin sunulduğu görülmüştür.
Faturaların basımını yapan matbaa…. A.Ş.’den temin edilen belgede talep edenin dava dilekçesine konu fatura ve sevk irsaliyelerinin 10/05/2019 ve 10/03/2018 tarihlerinde talep edene teslim edildiği anlaşılmıştır.
Talep eden vekili istinaf aşamasında sunulan 25/09/2023 tarihli dilekçesi ile 2018 basımlı A seri numaralı 965001 ile başlayan irsaliyeli tipteki faturaların 1.000 adet tamamının kullanıldığını, son fatura numarasının 966000 olduğunu, 2018 basımlı A seri numaralı 733001 ile başlayan faturaların 702 adedinin kullanıldığını, son fatura numarasının 733702 olduğunu, 2019 basımlı B seri numaralı 493001 ile başlayan irsaliyeli tipteki faturaların 704 adedinin kullanıldığını, son fatura numarasının 493754 olduğunu bildirmiştir. Anılan beyan karşısında talep edenin 2018 basımlı A seri numaralı 965001 – … – 966000 numaralı faturaların dolu, 2018 basımlı A seri numaralı 733001 – … – 733702 numaralı faturaların dolu, 733703 – … – 734000 numaralı faturaların boş, talep edenin 2019 basımlı B seri numaralı 493001 – … – 493754 numaralı faturaların dolu, 493755 – … – 495000 numaralı faturaların boş olduğu anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerden davacının ticari defterlerinin, faturalarının 07/06/2022 tarihinde Ankara ilinde meydana gelen yoğun yağış nedeniyle iş yerini su basması sonucu zayi olduğu anlaşılmıştır. Anılan su baskınına ilişkin bilirkişi raporu ekinde yer alan fotoğraflar karşısında yağmur suyunun iş yerinin önünde bulunan caddede de taşkına sebep olduğu, arabaların su altında kaldığı görüldüğü gibi düzenlenen itfaiye raporunda da aşırı yağmur nedeniyle iş yerlerinde su baskınlarının meydana geldiği, suyun yapılan çalışmalarla tahliye edildiği belirtilmiştir. Bu durumda talep edenin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerinin su baskını gibi bir afet sonucu ziyaa uğradığının kabulü gerekir. Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporu, olaydan sonra yerinde yapılan incelemeyi içermekte olup, olay tarihi ile bilirkişi raporu inceleme tarihi arasında geçen süre gözetildiğinde adreste zayi talep edilen belgelere rastlanılması mümkün değildir.
Hal böyle olunca, mahkemece talep edenin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerinin su baskını sonucu zayi olduğu, defter ve belgelerin korunması için talep edenin gereken dikkat ve önemi gösterdiği, talep edenin iş yerinin yanı sıra aynı adreste bulunan komşu iş yerlerinin de benzer şekilde su baskınına maruz kaldığı, yağan yağmurun iş yerlerinin önünde bulunan yolda da taşkına sebebiyet vererek yoldaki araçların su altında kaldığı, talep edenin defter ve belgeleri korumak için gereken dikkat ve önemi gösterdiğinin ispatlandığı gözetilerek talep edenin saklamakla yükümlü olduğu ticari defter ve belgeler yönünden talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
Dava konusu dolu satış faturaları ile 2019, 2020 ve 2021 yılı ticari defterler TTK’nun 82/7. maddesinde ifade edilen tacirin saklamakla yükümlü olduğu belgeler ve defterler niteliğindedir. Talep eden vekili talep dilekçesinde ve açıklama dilekçelerinde su baskınında zayi olduğunu bildirdiği ve bila tarihli dilekçesinde ayrıntılarını sunduğu bir kısım boş faturalar ile alım faturaları için de zayi belgesi verilmesini talep etmiş ise de, ancak dolu satış faturalar yönünden zayi belgesi istemekte talep edenin hukuki yararı bulunmaktadır. Dolu olan satış faturaları ve ticari defterler için zayi belgesi verilebileceğinin kabulü gerekir. Henüz düzenlenmemiş, boş olan talep konusu satış faturaları ile alım faturaları yönünden zayi belgesi verilmesinde hukuki yararı bulunmayan talep edenin bu belgeler için açmış olduğu davanın hukuki yarar şartı yokluğu sebebiyle HMK’nun 114/1-h bendi gereği aynı Yasa’nın 115/2. maddesi uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Çekişmesiz yargı işi niteliğindeki zayi belgesi istemi, aleyhe hüküm kurma yasağının istisnası olan kamu düzenine ilişkin olup HMK’nun 355. maddesi gereği kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme sonunda ilk derece mahkemesince verilen karar duruşma açılmasına gerek görülmeksizin HMK’nun 353/1-b-3. Maddesi gereği kaldırılarak, talebin kısmen kabulüne, talep edenin 2019-2020-2021 yıllarına ait yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defteri ile 2018 basımlı A seri numaralı 965001 – … – 966000 numaralı irsaliyeli faturalar, 2018 basımlı A seri numaralı 733001 – … – 733702 numaralı faturalar, 2019 basımlı B seri numaralı 493001 – … – 493754 numaralı irsaliyeli faturaların zayi olduğunun tespitine, dava konusu olup henüz kullanılmayan boş 2018 basımlı A seri numaralı 733703 – … – 734000 numaralı faturalar, 2019 basımlı B seri numaralı 493755 – … – 495000 numaralı faturalar ile 29/01/2023 tarihli dilekçesinde ayrıntılı bilgilerine yer verdiği 41 adet alım faturaları yönünden hukuki yarar dava şartı yokluğu sebebiyle HMK’nun 114/1-h bendi gereği aynı Yasa’nın 115/2. maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddine yönelik kararında isabet görülmediğinden talep eden vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, talebin kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve taktiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 355. Maddesi gereği kamu düzenine aykırılık da gözetilerek KABULÜNE,
2-Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/03/2023 tarih 2022/444 Esas 2023/157 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-3. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
B)1-Talebin KISMEN KABULÜNE, … – …’in 2019-2020-2021 yıllarına ait yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defteri ile 2018 basımlı A seri numaralı 965001 – … – 966000 numaralı irsaliyeli faturalar, 2018 basımlı A seri numaralı 733001 – … – 733702 numaralı faturalar, 2019 basımlı B seri numaralı 493001 – … – 493754 numaralı irsaliyeli faturalarının ZAYİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-Talep edenin fazlaya ilişkin talebine konu 2018 basımlı A seri 733703 – … – 734000 numaralı faturalar ile 2019 basımlı B seri 493755 – … – 495000 numaralı faturalar ile 41 adet alım faturaları yönünden hukuki yarar dava şartı yokluğu sebebiyle HMK’nun 114/1-h bendi gereği aynı Yasa’nın 115/2. maddesi uyarınca davanın USULDEN REDDİNE,
3-Alınması gereken 269,85 TL karar harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL’nin talep edenden alınarak hazineye irat kaydına,
4-Talep eden tarafından yapılan giderlerinin talebin niteliği gözetilerek talep eden üzerinde bırakılmasına,
C)1-Talep eden tarafından yatırılan 269,85 TL istinaf karar harcının talep halinde talep eden iadesine,
2-Talep eden tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin talebin niteliği gözetilerek üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme HMK’nın 362/(1).ç maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi.05/10/2023

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.