Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/1218 E. 2023/1339 K. 10.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/1218 Esas 2023/1339 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1218
KARAR NO : 2023/1339

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/02/2022
NUMARASI : 2021/857 Esas 2022/94 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 31/12/2021
KARAR TARİHİ : 10/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/10/2023

Taraflar arasındaki şirketin ihyası istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçelerle davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı tarafça süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce karar verildiği, kararın temyizi üzerine dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzereYargıtay 11. Hukuk Dairesinin 22/03/2023 tarih ve 2023/1397 Esas 2023/1748 Karar sayılı bozma ilamı doğrultusunda dosya Dairemize gönderilmiş ve duruşmalı yapılan yargılama sonunda;
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Şirketi nezdinde tır şoförü olarak çalıştığını, anılı şirket aleyhine SGK’ya eksik bildirilen hizmet ve gerçek ücretin tespiti amacıyla açılan davanın Ankara 8. İş Mahkemesi’nin 2010/591 Esasına kaydının yapıldığını, anılı davada müvekkiline ticaret sicilinden terkin edilen şirketin ihyası için süre verildiğini, bu nedenlerle … Şirketi’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, … Şirketi’nin Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 227879 sicil numarasına kayıtlı olduğunu, 30.12.2012 tarihinde resmi gazetede yayımlanan Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim Ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine Ve Ticaret Sicil Kayıtlarını Silinmesine İlişkin Tebliğin 5/d ve 6102 sayılı yasanın geçici 7. maddesine dayanılarak şirketin ticaret sicilinden terkin edildiğini, yapılan terkin işlemi sebebiyle açılan davada müdürlüğün dava açılmasına sebebiyet vermediğini, kabul anlamına gelmemek şartıyla verilecek ihya kararında tasfiye memurunun atanmasının zorunlu olduğunu, yasal hasım olduklarından dolayı aleyhe vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davalı sicil tarafından TTK’nın geçici 7. maddesinde sayılmayan 5174 sayılı oda kaydının silinmesi sebebine dayalı olarak dava konusu şirketin ticaret sicilinden re’sen terkini anılan yasa maddesine açıkça aykırı olduğu, öte yandan TTK’nın geçici 7/4-a maddesi ve gerek tebliğin 6. maddesinde müdürlük tarafından yapılacak tebliğin şirketin kayıtlı son adresine ve temsil ve ilzama yetkili kişilere yapılması gerektiği açıklanmış olmasına rağmen davalı müdürlük tarafından … Şirketi’nin yetkili temsilcisine ihtar yapılmaksızın kanunda öngörülen usule aykırı olarak ihyası istenen sicilden terkin edildiği, bu durumda davanın açılmasına sebebiyet veren ve yargılama sonunda haksız olduğu anlaşılan davalı sicil aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekmiş ve aynı zamanda Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün TTK’nın Geçici 7. maddesi kapsamında kalmayan bir şirket hakkında anılı maddeyi işlettiği anlaşıldığından geçici 7/15. maddesinde yer alan 5 yıllık süre de uygulanamayacağı kabul edilerek davanın kabulüne, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün 227879 sicil numarasına kayıtlı … Şirketi’nin ihyasına, TTK’nun 547. maddesi gereğince tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Müdürlüklerince yapılan terkin işleminin usulüne uygun olduğunu, müdürlüklerinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, ihyası istenen şirket yetkilisine usulüne uygun tebligat yapıldığı, davanın yasal süre içerisinde açılmadığını, yargılama giderinin davanın açılmasında yasal hasım olmaları nedeniyle davalı üzerinde bırakılamayacağını, ayrıca davanın kabulü halinde de tasfiye memuru atanmasının zorunlu olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7.maddesi gereğince dava dışı … Şirketi’nin ihyası istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne şirketin ihyasına karar verildiği, davalı tarafça kararın istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 2022/754 Esas 2022/1748 Karar sayılı ilamı ile davalı yanın istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şirketin ihyasına karar verildiği, davalı yanın Dairemiz kararının temyiz etmesi üzerine;
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 22/03/2023 tarih ve 2023/1397 Esas 2023/1748 Karar sayılı bozma ilamında; “….Dairemizin yerleşik uygulaması gereğince, terkin edilen şirketin ortakları veya yetkilisi dışında 3 üncü kişiler tarafından 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesi onbeşinci fıkrasına istinaden açılan ihya davaları, 6102 sayılı Kanun’un 547 nci maddesinde düzenlenen ek tasfiye niteliğinde olup, Mahkemece davanın kabulü ile şirketin ihyasına (ek tasfiye) karar verilmesi durumunda 6102 sayılı Kanun’un 547 nci maddesinin 2 nci fıkrası gereğince dava dilekçesinde belirtilen Ankara 8. İş Mahkemesinin 2010/591 E. sayılı dosyasıyla sınırlı olmak üzere ihyasına (ek tasfiyesine), tasfiye memuru atanmasına, keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde Bölge Adliye Mahkemesince şirketin tümden ihyasına karar verilmesi ve tasfiye memuru atanmaması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir…”, denilmek suretiyle dosya Dairemize gönderilmiş olup, Dairemizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7.maddesi gereğince; 01/07/2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacak olup, anonim ve limited şirketler 559 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar münfesih olmaları, Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurala tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle re’sen terkin edilebilecektir. Ticaret Sicil Müdürlüklerince kapsam dahilideki şirketlere bir ihtar gönderilecek olup bu şirketler tasfiye memuru bildirmeleri halinde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirilmediği taktirde şirketlerin unvanı ise ticaret sicilden re’sen silineceği, ancak şirketin devam eden davasının bulunması halinde bu madde hükmünün uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını talep edebilecektir.
Somut olaya gelince, ilk derece mahkemesince, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak ihyası istenen … Şirketi’nin 6102 sayılı TTK’nın geçici 7.maddesi uyarınca hangi sebeple münfesih olduğu veya sayılması gerektiğine ilişkin şirkete yada temsilcilerine yapılan ihtar ve tebliğe ilişkin belgelerin çıkartılarak gönderilmesinin istendiği Ticaret Sicil Müdürlüğünce gönderilen cevabi yazı ve ekindeki belgelerde ise sadece ihyası istenen şirketlere tebligat yapıldığı, yapılan tebligatların bila ikmal edildiği ayrıca sicil özetinin gönderildiği, şirket temsilcilerine herhangi bir tebligat yapılmadığı anlaşılmıştır.
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünce ihyası istenen şirketin oda kaydından re’sen terkin edilmesi sebebi ile silinme hususu kanunda tadadi olarak sayılan hallerden olmadığı halde sicilden ihyası istenen şirketin silinmesi TTK’nun Geçici 7.maddesine aykırıdır (Emsal mahiyette Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 11/10/2022 tarih ve 2022/5850 esas 2022/6837 karar sayılı emsal içtihatı).
Ayrıca, 21/11/2013 tarihinde şirketin adresine davetiye gönderildiği, taşınmış olduğundan bahisle tebligatın iade edildiğinin şerh düşüldüğü, şirket temsilcisine çıkartılmış herhangi bir tebligatın söz konusu yazıda yer almadığı, bu hale göre, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7/4.a maddesi gereğince terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete ya da yetkilisine tebliğ edilmesi gerekmektedir. Bu itibarla … Şirketi’ne veya şirket yetkilisine tebliğ edilmeksizin doğrudan Ticaret Sicil Gazetesindeki ilan suretiyle yapılan ihtarın usulüne aykırı olup, dava konusu … Şirketi’nin terkin işlemleri hukuka uygun değildir.
Öte yandan, uyulmasına karar verilen bozma ilamının bağlayıcı etkisi gereğince ihyası istenen şirket hakkında Ankara 8. İş Mahkemesinde açılmış 2010/591 Esas sayılı dava dosyası da bulunduğu, işbu açılan davanın davacısının terkin edilen şirketin ortağı veya yetkilisi olmayıp 3.kişi konumunda ki çalışan tarafından açıldığı dikkate alındığında 6102 sayılı Kanunun geçici 7. maddesi 15.fıkrası gereğince eldeki davanın 6102 sayılı Kanun’un 547.maddesinde düzenlenen ek tasfiye niteliğinde olduğu, bu hale göre açılan davanın kabulü ile Ankara 8. İş Mahkemesi’nin 2010/591 Esas sayılı dosyasıyla sınırlı olmak üzere şirketin ihyasına (ek tasfiyesine) ve şirketin son yetkilisi …’in tasfiye memuru atanmasına karar verilmiştir.
Diğer yandan, davalı ticaret sicil müdürlüğünün 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde öngörülen usul ve şartlar gerçekleşmeden ihyası istenen şirketi ticaret sicilinden re’sen terkin etmekle iş bu davanın açılmasına sebebiyet verdiği gözetilerek davalının yargılama giderleri ve harçtan sorumlu tutulması gerekmektedir.
İhyası istenen şirketin 5174 Sayılı Kanuna göre Oda kaydının sicilden re’sen silindiği, davalı yanın sicilden silme gerekçesi ve ihyası istenen şirket hakkında derdest dava dosyası bulunması gözetildiğinde hak düşürücü sürenin işlemesi söz konusu olamayacağından buna yönelik davalı yanın istinaf başvurusuna itibar edilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davalı yanın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davalı Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün istinaf başvurusunun kabulüne, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/02/2022 tarih ve 2021/857 Esas 2022/94 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın KABULÜNE,
3-Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde 227879 sicilde kayıtlı bulunan “… Şirketi’nin Ankara 8. İş Mahkemesinin 2010/591 Esas sayılı dosyası yönünden ek tasfiye mahiyetinde İHYASINA,
4-Tasfiye memuru olarak şirketin son yetkilisi … TC kimlik numaralı …’in atanmasına, tasfiye memuruna ücret takdirine yer olmadığına,
5-Karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına,
6-Alınması gerekli olan 269,85 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL peşin harç ile 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 118,60 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından posta ve tebligat gideri olarak yapılan 37,60 TL yargılama masrafının davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
9- İstinafa gelen tarafın sıfatı ve ilk derece mahkemesinin gerekçesi de gözetilerek yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihindeki AAÜT hükümleri gözetilerek takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Karar kesinleşince kullanılmayan gider avansı olması halinde ilgilisine iadesine,

B)1-Davalı Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından istinaf başvurusu sırasında peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın talep ve istek halinde davalıya iadesine,
2-Davalı Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün istinaf aşamasında yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/10/2023

Başkan Üye Üye – Zabıt Katibi

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.