Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/1188 E. 2023/1135 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/1188 Esas 2023/1135 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1188
KARAR NO : 2023/1135

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2023
NUMARASI : 2019/551 Esas 2023/181 Karar
DAVACI :
VEKİLİ
DAVALILAR :
DAVA : Hisse Devir İşleminin İptali, Şirket Ortaklığının İptali, Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 26/02/2019
KARAR TARİHİ : 14/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/09/2023

Taraflar arasındaki hisse devir işleminin iptali, şirket ortaklığının iptali, genel kurul kararının iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalılar … ve … vekillerince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket kuruluşunda müvekkilinin adı bulunmadığı halde 30/06/2014 tarihli ticaret sicil gazetesindeki ilanda davalı şirketin 1 pay karşılığı 1.000,00 TL tutarlı hissesinin davalı … tarafından müvekkiline devredildiğinin görüldüğünü, devir işleminden müvekkilinin haberinin olmadığını, müvekkili tarafından davalı şirket hissesinin devralınmadığını, 25/06/2014 tarihli 28983 numaralı … (davalı …) işlemi ile müvekkilinin kimlik bilgileri kopyalanmak suretiyle sahte kimlik ile müvekkili adına işlem gerçekleştirildiğini, ticaret sicil kayıtlarında anılan tarihten sonra müvekkilinin davalı şirket ortağı olarak göründüğünü, müvekkilinin devir işlemini gerçekleştirmediğini, davalı şirketin telefon borcu nedeniyle müvekkiliyle irtibata geçilmesi neticesinde müvekkilinin durumdan haberdar olduğunu, davalı şirkete ilişkin daha sonraki tarihte ilan edilen ve altında müvekkilinin imzası olduğu belirtilen hisse devri, temsil ilzam ve yetki iptali konulu işlemden de müvekkilinin haberi bulunmadığını, sahte olarak hisse devri gerçekleştirildikten sonra müvekkili sanki şirket ortağıymış gibi müvekkili adına davalı şirket kararlarına imza atıldığını belirterek …’nin 25/06/2014 tarih ve 23983 yevmiye numaralı hisse devir işleminin iptaline, müvekkili adına sahte olarak oluşturulan davalı şirket nezdindeki müvekkil hissenin iptaline ve müvekkilinin ortaklığının iptaline, müvekkilinin sahte imzasının bulunduğu tüm şirket kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı … vekili dava dilekçesinde özetle; arabuluculuk başvurusunda bulunulmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, dava konusu hisse devirlerinin aynı noter, aynı şirket, aynı pay, aynı bedel ve aynı tarihte yapılmış işlemler olduğunu, diğer davalı tarafından davacıya 1 hisse devri yapıldıktan sonra yapılan işlemle aynı hissenin davacı tarafından davalıya geri verildiğini, davanın konusuz kaldığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkilinin dava tarihi itibarıyla …nden emekli olduğunu, müvekkilinin hisse devrinde hiçbir dahili bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin yetkilisi ve ortağı olduğunu, avukatının yanında çalışan avukat katibinin müvekkilini arayarak davacının akaryakıt işiyle uğraşacağını, davalı şirkete ait 1 payını davacıya verme olup olmadığını sorduğunu, müvekkilinin de bu durumu kabul ettiğini, …’ne giderek müvekkilinin davalı şirketteki 1 hissesini davacıya devrettiğini, ancak davacının tavrından rahatsız olan müvekkilinin aynı gün devrettiği hisseyi geri aldığını, yapılan tüm işlemlerin tarafların ve noterin huzurunda gerçekleştiğini, davacının müvekkilini tanımadığına, sahte imza kullanılarak devir işlemi yapıldığına dair iddialarının gerçek dışı olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
Davalı şirkete dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı şirket davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, TTK’nun 595/1. maddesi gereğince limited şirketlerde hisse devir borcunu doğuran tüm işlemlerin yazılı şekilde yapılması ve imzaların noterce onaylanması geçerlilik koşulu olup uyuşmazlık konusu olan davacı tarafından davalı …’nun davalı …’ndeki 1 payının devralınmasına dair …’nin 25/06/2014 tarih ve 23983 yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmadığı yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda anlaşıldığını, …’nin 25/06/2014 tarih ve 23983 yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesiyle davalı …’ya ait davalı şirketteki 1 payın davacıya geçerli bir şekilde devredildiğinin kabulüne olanak bulunmadığı, yargılama aşamasında alınan grafolog bilirkişi raporu ile …’nin 25/06/2014 tarih ve 23950 yevmiye numaralı tescil talepnamesindeki davacıya ait imzanın ve …’nin 25/06/2014 tarih ve 24160 yevmiye numaralı limited şirket pay devri sözleşmesinde yer alan imzanın davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği, ceza soruşturması kapsamında da, davalı şirketin 25/06/2014 tarihli 6 nolu ortaklar kurulu toplantı tutanağında yer alan davacı adına atılı imzanın davacının eli ürünü olmadığının teknik bilirkişi raporuyla tespit edildiği, davaya konu hisse devir sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmaması bir yana davalı şirketin tetkik edilebilen davacıya ilişkin kayıtlarının dahi davacı ile ilişkilendirilebilir olmadığının görüldüğü, bu durumda davacının davalı şirket ortağı olmadığının tespitine de karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, …’nin 25/06/2014 tarih ve 23983 yevmiye nolu, davalı …’nun davalı şirketteki 1 payının davacı …’a devrine dair hisse devir sözleşmesindeki imzanın davacı …’a ait olmaması sebebiyle geçersizliğinin tespiti ile iptaline, davacının davalı şirket ortağı olmadığının tespitine, davalı şirketin 25/06/2014 tarihli 6 nolu ortaklar kurulu toplantısında davacı hakkında alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespitine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin dava tarihi itibarıyla Ankara 57. Noteri olmadığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, sahte kimlik ile yapılan işlemlerden müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, sahte kimliğin ifal kabiliyetinin olup olmadığının araştırılması gerektiğini, davacıya devredilen şirket hissesinin davacı tarafından yeniden davalı …’ya devrinin yapıldığını, davanın konusuz kaldığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, şirket hisse devir işleminin bizzat davacı iradesiyle silah ruhsatı alabilmek için yapıldığını, davacıyla müvekkilinin ilk kez noterde karşılaştığını, davacının hal ve hareketlerinden rahatsız olan müvekkilinin aynı gün devrettiği hissesini geri aldığını, tüm işlemlerin noter huzurunda her iki tarafında hazır bulunmasıyla gerçekleştirildiğini, davacının vergi müfettişi huzurunda verdiği ifadede şirkete neden ortak olmak istediğini söyleyerek notere gittiğini açıkça beyan ettiğini, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davanın konusuz kaldığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; limited şirket hisse devir işleminin iptali, sahte oluşturulan hissenin iptali, şirket ortaklığının iptali, davacı adına atılı bulunan imzalar davacı tarafından atılmadığından alınan genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Davacı yan kimlik bilgileri kullanılmak suretiyle sahte kimlik ile noterde adına hisse devir sözleşmesi imzalandığını, hisse devir sözleşmesi kapsamında limited şirket ortağı yapıldığını, adına imzalanan limited şirket genel kurul kararları bulunduğunu, atılan imzaların kendisine ait olmadığını iddia etmiş, davalı yan ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kabulüne, …’nin 25/06/2014 tarih ve 23983 yevmiye nolu, davalı …’nun davalı şirketteki 1 payının davacı …’a devrine dair hisse devir sözleşmesindeki imzanın davacı …’a ait olmaması sebebiyle geçersizliğinin tespiti ile iptaline, davacının davalı şirket ortağı olmadığının tespitine, davalı şirketin 25/06/2014 tarihli 6 nolu ortaklar kurulu toplantısında davacı hakkında alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Açıklandığı üzere, davacının talepleri arasında limited şirket genel kurul kararında yer alan imzanın eli ürünü olmadığı iddiasına dayalı genel kurul kararının iptali istemi de yer almaktadır. İşbu dava tek hakim tarafından görülerek karara bağlanmıştır.
5235 Sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5/3. maddesinde, şirketler ve kooperatifler hukukundan kaynaklanan genel kurul kararlarının iptali ve butlanına ilişkin davalara, yönetim organları ve denetim organları aleyhine açılacak sorumluluk davalarına, organların azline ve geçici organ atanmasına ilişkin davalara, fesih, infisah ve tasfiyeye yönelik dava ve işlere bir başkan ve iki üye ile toplanacak heyetçe yürütülüp sonuçlandırılacağı düzenlemesi yer almakta olup işbu dava da heyetçe görülmesi gereken davalardandır.
Tüm bu nedenlerle davalılar … vekili ve … vekilinin istinaf başvurularının kamu düzenine aykırılık gözetilerek kabulüne, davanın heyetçe görülüp değerlendirme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalılar … vekili ve … vekilinin istinaf başvurularının kamu düzenine aykırılık gözetilerek AYRI AYRI KABULÜ ile Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/03/2023 tarih ve 2019/551 Esas 2023/181 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/(1)-a.4. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2- 5235 sayılı Kanunu’nun 5/3. maddesi gereğince davanın heyetçe görülüp değerlendirilmesi için dosyanın Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Davalı … tarafından yatırılan 179,90 TL istinaf karar harcının talep halinde anılan davalıya iadesine,
4-Davalı … tarafından yatırılan 179,90 TL istinaf karar harcının talep halinde anılan davalıya iadesine,
5-Davalılar … ve … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından davalılar … ve … yararına ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/(1)-a.6 maddesi uyarıca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/09/2023

Başkan – … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi – …
… … … …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.