Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/1170 E. 2023/1191 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/1170 Esas 2023/1191 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1170
KARAR NO : 2023/1191

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/06/2022
NUMARASI : 2022/49 Esas 2022/506 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 24/01/2022
KARAR TARİHİ : 21/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/10/2023

Taraflar arasındaki şirketin ihyası istemine ilişkin asıl ve birleşen davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçeyle asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarının işçiyi bünyesinde çalıştıran alt işveren şirketlerden rücuen tazmini için açılan davada … Şirketi’nin ticaret sicilinden terkin edildiğinin anlaşıldığını, mahkemece ihya davası açılmak üzere taraflarına kesin süre verildiğini belirterek … Şirketi’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; asıl dava dilekçesindeki iddiaları tekrarla … Şirketi’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı sicil müdürlüğü temsilcisi asıl ve birleşen davada cevap dilekçesinde özetle; şirketin terkin işlemlerinin mevzuata uygun şekilde yapıldığını, dava açılmasına müvekkilinin sebebiyet vermediğini, yargılama giderinden sorumlu olunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Birleşen dosya davalısına birleşen dava dilekçesi tebliğ edilmesine rağmen davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacının işbu davayı açmakta hukuki menfaatinin bulunduğu, davalı tasfiye memurunun pasif husumet ehliyetinin olduğu, davacının rücuen tazminat davası sonucunda verilen kararda belirtilen alacak tasfiye edilmeden şirketin sicilden kaydının silinmesinin yerinde olmadığı, ek tasfiye için şirketin yeniden sicile kaydolması gerektiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün 143970 sicil numarasında kayıtlı …. Şti’nin Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/756 Esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına, ticaret sicil gazetesinde ilanına ve ticaret siciline tesciline, tasfiye memuru olarak …’nun atanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın açılmasına eksik işlemler ile tasfiye işlemlerini sonlandıran davalı …’nun sebebiyet verdiğini, anılan davalının yasal hasım olmadığını, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden davalı …’nun sorumlu olduğunu, diğer davalının ise yasal hasım sıfatı bulunduğunu, davalı …’nun usulüne uygun tasfiye işlemlerini gerçekleştirmediğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının yargılama giderleri yönünden kaldırılmasına, yargılama giderlerinin tasfiye memuru üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; şirketin ihyası istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Tasfiye ilanları, tasfiye sonuçlandırma ilanı, ticaret sicil müdürlüğü yazı cevabı, Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/756 Esas sayılı dosyasının Uyap’tan gelen sureti dosya içerisinde yer almaktadır.
Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/756 Esas sayılı dosyasında, davacı tarafından ihyasına karar verilen … Şirketi aleyhine rücuen tazminat talebi ile dava açıldığı, açılan davanın 11/01/2022 tarihli celsesinde davacı vekiline davalı … Şirketi’nin davada temsili bakımından ve taraf teşkilinin sağlanması açısından ihya davası açması için yetki ve süre verildiği anlaşılmıştır.
Ticaret sicil kaydının incelenmesinde; ihyası istenen şirketin tasfiyeye girerek, tasfiye memurluğuna dahili davalı …’nun atandığı, şirketin 27/12/2019 tarihinde tasfiye kapanışı ile sicil kaydının silindiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 643. maddesinde; limited şirketin tasfiye usulü ile tasfiyede şirket organlarının yetkileri hakkında anonim şirketlere ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş olup, aynı kanunun 536 – 548. maddeleri arasında anonim şirketlerin tasfiye usulü düzenlenmiştir.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Somut davada, davalı şirketin 03/09/2018 tarihinde tasfiye girdiği ve şirkete …’nun tasfiye memuru olarak atandığı, 27/12/2019 tarihinde tasfiye kapanışı yapılmak suretiyle terkin edildiği, davacı tarafından … Şirketi hakkında işçiye ödenen bedelin rücuen tazmini istemiyle Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/756 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, açılan dosyanın derdest olduğu, ilgili mahkemece davacı vekiline şirketin ihyasına yönelik dava açma hususunda süre verildiği, davacı tarafın derdest davasından ötürü şirketin ihyasını istemekte hukuki yararı bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildikten sonra davalıların davanın açılmasına sebebiyet vermedikleri gerekçesiyle yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf itirazı harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin tasfiye memuru olan … üzerinde bırakılmasına yöneliktir.
Davacı tarafından dava dışı işçiye yapılan ödeme nedeniyle ihya davasına dayanak rücuen tazminat davası açılmıştır. İhyası istenen şirket işçisinin işçilik alacaklarının ödenip ödenmediğinin tasfiye aşamasında tasfiye memuru tarafından gözetilmesi gerekir. Somut olayda ise, ihyası istenen şirket işçisinin işçilik alacaklarının davacı tarafından ödendiği iddiasıyla ihyası istenen şirket aleyhine rücuen tazminat davası açılmış durumdadır. Bu durum ise, tasfiye memuru tarafından, tasfiye aşamasında, tasfiye edilen şirketin işçilerinin işçilik alacaklarının ödenip ödenmediği hususu gözetilmeden tasfiye tamamlanarak tasfiye kapanışı yapılmak suretiyle şirketin ticaret sicilinden terkinin sağlanması usulüne uygun olarak tasfiye işlemlerinin tamamlanmadığını göstermektedir.
Hal böyle olunca, mahkemece davalı tasfiye memurunun tasfiye kapanışını usulüne uygun yapmayarak, davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden harç, yapılan yargılama masrafları ve vekalet ücretinden sorumlu olduğu gözetilerek harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tasfiye memuru üzerinde bırakılması gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının davalı tasfiye memuru hakkında ve harç, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına, davanın kabulüne, harç, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tasfiye memuru üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/06/2022 tarih ve 2022/49 Esas 2022/506 Karar sayılı kararının asıl ve birleşen dava yönünden HMK’nın 353/(1).b-2 maddesi uyarınca davalı tasfiye memuru hakkında ve harç, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden KALDIRILMASINA,
B)1-Asıl ve birleşen davanın KABULÜNE, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 143970 sicil numarasında kayıtlı … Şirketi’nin Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/756 Esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Tasfiye işlemlerini yapmak üzere TTK’nun 547/2. maddesi uyarınca, davalı tasfiye memuru …’nun tasfiye memuru olarak atanmasına ve ek tasfiye işlemlerinin anılan tasfiye memuru tarafından yerine getirilmesine,
3-İhya kararının kesinleşmesi sonrasında ticaret sicilde tescil ve ticaret sicil gazetesinde ilanına,
4-Asıl ve birleşen dava yönünden alınması gereken 269,85 TL karar ilam harcından peşin alınan 161,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 108,45 TL’nin davalı …’dan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 161,40 TL’nin davalı tasfiye memuru …’dan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 124,00 TL yargılama giderinin davalı tasfiye memuru …’dan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı tasfiye memuru …’dan alınarak davacıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
C)1-Davacı tarafından yatırılan 179,90 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 227,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 719,00 TL yargılama giderinin davalı tasfiye memuru …’dan alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/09/2023

Başkan – Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.