Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/115 E. 2023/108 K. 10.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/115 Esas 2023/108 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/115
KARAR NO : 2023/108

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :24/11/2022
NUMARASI : 2022/399 Esas
TALEP EDEN DAVACI :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF DAVALI :
VEKİLİ :
TALEP : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
TALEP TARİHİ : 06/06/2022
KARAR TARİHİ : 10/02/2023

GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/02/2023

Taraflar arasındaki ihtiyati tedbir talebi davasında mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili talep dilekçesinde özetle; davalı şirketin tüzel kişi olan iki ortağından 500 A grubu paydan 255 adetinin dava dışı … … Ltd. Şti.’nin 245 adetinin de müvekkili şirketi adına olup, tüzel kişilere müvekkili açısından … dava dışı şirket açısından …’ın temsil ettiğini, şirket yönetim kurulunun ise tek kişiden oluşup, şirkete tek başına temsil ve nizama yetkili yönetim kurulu başkanlığına … olduğunu, 08/03/2022 tarihinde davalı şirketin olağanüstü genel kurulunda alınan gündem maddelerinden 2 numaralı olanı şirketin ticari ve teknik sırlarının bulunması amacıyla hazırlanacak sözleşmenin görüşülüp karara bağlanması, 3 numaralı gündem maddesinin ise şirketimizde geçmişte haksız rekabet, haksız eylem ve işlemler yaptığı tespit edilen ortak yönetici hakkında dava açılmasına ilişkin, gündem maddelerine genel kurul toplantı sırasında usulünce eleştiride bulunup muhalefet şerhini yazdığını, davalı şirketin 2021 yılında yapılan olağan üstü genel kurulundaki usulsüzlüklerle ilgili de Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/422 Esas sayılı dosyasında alınan kararlara yönelik iptal davası açıldığını, ayrıca yöne yönetim kurulu hakkında kamu kurumu zararını dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma ve hizmet nedeniyle emniyeti suistimal suçlarından dolayı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2021/154491 soruşturma nolu dosyasında suç duyurusunda bulunulduğunu ve tahkikat aşamasında olduğunu, dava dışı şirket yetkilisinin şirkette sahip olduğu fazla paya dayalı olarak azınlık pay sahibi konumundaki müvekkili şirket aleyhine kararlar alıp işlemler yaptığını, olağanüstü genel kurul toplantısı öncesinde yasanın ön gördüğü şekilde müvekkiline belge ve kayıtları incelemesine engellenmesi nedeniyle de genel kurulda alınan kararların iptali gerektiğini, genel kurulda alınan 2 ve 3 nolu kararların taraflar arasındaki çekişme de dikkate alındığında iyi niyete dayalı olmadığını, yasal düzenlemelere aykırı olduğunu belirterek öncelikle yürütmesinin geri bırakılmasını akabinde iptaline, ayrıca yasaya ve ana sözleşmeye bariz aykırılık nedeniyle yönetim kurulu yetkilerinin kaldırılarak şirkete kayyum atanması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yönetim kurulu başkanlığının şirket ile kendi adına yahut şirkette başkası adına işlem yapmasının ihtiyati tedbir yolu ile engellenmesine karar verilmesini talep etmiştir
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının şirkete kayyum atanması şeklindeki tedbir isteminin ancak farklı bir davanın konusunu oluşturabileceğini, şirketin yapmış olduğu işin ticaret ve teknik sırların korunmasını gerektirmesi nedeniyle olağanüstü genel kurul toplantısının 2 numaralı gündem maddesi ve yine geçmişte haksız rekabet yaptığı tespit edilen ortak – yönetici hakkında dava açılması için genel kurulda karar alınması zorunluluğunun yasadan kaynaklanması nedeniyle yapılan işlemlerin haklı olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; mevcut davada haklılık durumu tarafların ayrıntılı iddia ve savunmaları ve dayanılan deliller bütün olarak bilirkişi incelemesi sonrasında rapor da aldırılmak suretiyle belirlenebilecek olmakla ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle HMK 390/3 maddesi gereğince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirketin yönetim kurulu başkanlığı görevini yürüten şirketin sadece %2 fazla hisse ile şirket malvarlığının erimesine sebebiyet verdiğini, şirket malvarlığının korunması adına yönetim kurulunun TTK.nun 395.maddesine aykırı iş ve işlemleri nedeniyle uhdelerine geçirilen değerlerin şirkete döndürülmesi için yasal yollara başvurması gerekeceğinden bu esnada davacı ve davalı sıfatı tek kişide birleşeceğinden ve yönetim hak ve yetkisinin davalı şirketin yönetim kurulunda kalması şirket zararına neden olacağından ihtiyati tedbir koşullarının gerçekleştiğini, dosyadaki belgelerin yaklaşık ispata yeterli olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep ; ihtiyati tedbirin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
HMK’nun 389/1. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
6100 Sayılı HMK’nın 390/1. maddesinde, ihtiyati tedbir, dava açılmadan önce esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edileceği, aynı yasanın 390/3. fıkrasında ise, tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu,
6100 Sayılı HMK’nın 390/3. maddesinde ise; tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
Somut olayda davalı şirketin 08/03/2022 tarihli olağanüstü genel kurulunda gündemin 2. Maddesinde yer alan şirketin ticari ve teknik sırlarının korunması amacıyla hazırlanacak sözleşmenin görüşülüp karara bağlanması, 3. maddesinde şirketin geçmişte haksız rekabet yaptığı tespit edilen ortak yönetici hakkında dava açılması ile ilgili kararların dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle iptali ile yönetim kurulu yetkilerinin kaldırılarak şirkete kayyum atanması ve yönetim kurulu başkanının şirkette kendi adına yahut başkası adına işlem yapmasının ihtiyati tedbir yolu ile engellenmesi talep edilmektedir.
Mahkemece, mevcut davanın konusu ile doğrudan ilgili olmamakla yönetim kurulu yetkilerinin kaldırılarak şirkete kayyum atanması ve yönetim kurulu başkanının şirkette kendi adına yahut başkası adına işlem yapmasının ihtiyati tedbir yolu ile engellenmesi isteminin haklı görülmediği, haklılık durumu tarafların ayrıntılı iddia ve savunmaları ve dayanılan deliller bütün olarak bilirkişi incelemesi sonrasında rapor da aldırılmak suretiyle belirlenebilecek olmakla ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddi yönündeki ara kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3- İhtiyati tedbir talep eden davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 10/02/2023
Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.