Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/1146 E. 2023/1110 K. 19.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 201 Esas 2021/ Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1146
KARAR NO : 2023/1110

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :.
KATİP :

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ :ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/05/2023
NUMARASI : 2022/1414 (ara karar)
TEDBİRİN KALDIRILMASINI
TALEP EDEN
DAVACI
VEKİLİ :
KARŞI TARAF :
VEKİLİ
TALEP : İhtiyati Tedbirin
TALEP TARİHİ : 30/12/2022

KARAR TARİHİ : 19/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2023

İhtiyati tedbir isteminin dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda kararda yazılı gerekçelerle reddine yönelik olarak verilen karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; TTK m. 420, 422 ve 445 vd. maddelerine göre, davalı şirketin 15.10.2022 tarihli 2020 ve 2021 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan kararların butlan, yokluk ve iptalini, TTK m. 449 ve HMK hükümlerine göre, yargılama sonuçlanana kadar iptali istenen genel kurul kararlarının icrasının geri bırakılmasını, yönetim kurulunun yönetim ve temsil yetkilerinin kaldırılarak, şirkete kayyım atanmasını, taleplerin reddedilmesi halinde şirketin iş ve işlemlerini, mali ve idari yönden inceleme yapabilecek kabiliyette donatılmış bir denetim kayyımı atanmasını, şirketin uyap üzerinden yapılacak sorgulama ve kurumlara gönderilecek müzekkere neticesinde tespit edilecek tüm taşınmaz ve taşınırları ile banka hesaplarına üçüncü kişilere devir ve temliki ile her türlü ayni ve şahsi hak tesisinin engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davalı şirketin organsız kalmadığı, dolayısıyla kayyım atanmasının gerektirecek hukuki bir sebep olmadığı, talebin yargılamayı gerektirdiği gerekçeleriyle şirkete kayyım atanması ve ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir kararı için aranan “yaklaşık ıspat” şartının yerine getirildiğini, ortaklara borçları, ortaklardan alacaklar ve kasa hesabındaki para hareketleri ve tutarları, bu hareketlerin ve tutarların kaynağı ve sebebi konusunda şaibelerin mevcut olduğunu, yönetim kurulu üyelerinin ve 3. derece dahil kan ve sıhri hısımlarının, yaptığı harcama ve geziler şirketçe karşılanmakta, şirket yöneticileri kendileri ve yakınlarının kullandıkları araçlar ile oturdukları konutun masraflarını şirket hesabından karşıladığını, bu ve buna benzer birçok hukuka aykırılık söz konusu olduğunu,“şirketle işlem yapma, şirkete borçlanma yasağına” aykırı davranış nedeniyle şirketin uğradığı/ uğrayacağı muhtemel zarara ilişkin gerektiğinde hukuki/cezai süreçler de başlatılacağını, genel kurul toplantısında bu kapsamda alınan 8 nolu kararın iptalini talep ettiğini, genel kurul toplantı kararının iptaline mahkeme tarafından karar verilene kadar arada geçen zamanda yönetim kurulu üyeleri tarafından birçok işlem yapılacağını şuan dahi bu yönde işlemlerin yapıldığı bilgisi taraflarına ulaştığını, davacı müvekkillerim azınlık pay sahibi olmasına rağmen, şirketten uzaklaştırıldığını, şirket yönetimi de kasıtlı olarak bu iş ve işlemleri yapmakta ve neticesinde davacı müvekkillerimin mülkiyet haklarını ihlal edildiğini, azınlık pay sahiplerinin temsilcisi genel kurul toplantısına alınmadığını, azınlık tarafından TTK m.420’ye göre toplantının ertelenmesi talep edilmesine rağmen, genel kurul toplantısı yapıldığını, kanun ve yargı içtihatları gereği işbu genel kurul toplantısında alınan kararların iptali gerektiğini, müvekkili pay sahipleri, genel kurul toplantısının TTK m.420’ye göre ertelemesi talep edilmesine rağmen, toplantı yapıldığını, ertelenmediğini, vergi haklarından yararlanılması neticesinde şirketin kasasında olması gereken paranın şirket kasasına girmediğini, şirket yöneticilerinin rekabet yasağını ihlal ettiklerini, yönetim kuruluna yapılan ödemelerin haklı bir gerekçesinin bulunmadığını, şirket yöneticileri tarafından örtülü kazanç dağıtımı yapıldığını, yöneticilerin şirketin kaynaklarını kendi çıkarları için kullandıklarını, şirket karını azaltıcı işlemler yaptıklarını, şirketin kötü yönetim sebebiyle kredilerle ayakta durduğunu, kar dağıtım kararı alınmış gibi görülse de müvekkillerine herhangi bir ödeme yapılmadığını, yönetim kurulunun hukuka aykırı şekilde teşekkül ettiğini, şirketin diğer ortaklarının haklarının korunması gerektiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; ihtiyati tedbirin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
HMK’nun 389/1. maddesinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, HMK’nun 390/2. maddesinde de hakimin talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunan hallerde karşı taraf dinlenmeden de tedbir kararı verebileceği hüküm altına alınmıştır. HMK’nun 390/3. maddesinde ise tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nun Kararın Yürütülmesinin Geri Bırakılması başlıklı 449. maddesinde; genel kurul kararları aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı taktirde mahkemenin, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebileceği, bu hükme göre yapılacak değerlendirmede HMK’nın 389/(1). maddesindeki; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği kıstası göze alınacaktır.
Anılan hükümler karşısında somut olaya gelindiğinde, ilk derece mahkemesince genel kurul kararlarının ifasının durdurulması gerekip gerekmediği hususunda yönetim kurulu üyelerinin görüşü alınması için şirket yönetim kurulu üyelerine yapılan tebligat üzerine yönetim kurulu üyelerince yapılan genel kurulun şirketin yararına olduğu bildirilmiştir.
Somut olayda, dosyada mevcut deliller dikkate alındığında ilk derece mahkemesince yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından ihtiyati tedbire talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 269,85 TL harçtan 359,80 TL peşin harcın mahsubu ile fazla alınan 89,95 TL harcın ihtiyati tedbir talep edenden alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Yargılama giderlerinin yatıran taraf üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK’nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 19/07/2023

Başkan- … Üye – … Üye – … Zabıt Katibi -…

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.