Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/1115 E. 2023/1089 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/1115 Esas 2023/1089 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1115
KARAR NO : 2023/1089

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/05/2023
NUMARASI : 2023/282 Esas ( Ara Karar)
TEDBİRİN KALDIRILMASINI
TALEP EDEN
DAVALI :
VEKİLLERİ
TALEP EDEN DAVACI :
VEKİLİ :
TALEP : İhtiyati tedbiri kararına itirazın reddi
KARAR TARİHİ : 13/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/07/2023

Taraflar arasındaki şirketin feshi davasında mahkemece ihtiyati tedbire itirazın reddine dair verilen ara karara karşı ihtiyati tedbire itiraz eden vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP
Davacı vekili davalı şirketin haklı nedenle fesih istemli dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin bir takım taşınır ve taşınmaz mal varlıkları olup herhangi bir faaliyeti bulunmadığını, şirketin taşınmaz mal varlıklarından bir kısmının davacının kardeşi şirket ortağı İsmail Ilgaz’ın büyük hissedar olarak kendi yönetiminde bulunan … Ticaret ve Sanayi A.Ş. kredilerine teminat olarak çeşitli bankalar lehine ipotek verildiğini belirterek davalı şirkete ait taşınmaz mallarında dava süresince şirket müdürlerinin tasarruf imkanlarının kısıtlanması için üçüncü şahıslara devrinin önlenmesi ve ayrıca bu taşınmazların ipotek veya diğer bir ayni hak konusu yapılmaması adına tapu kayıtlarına tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece17.04.2023 tarihli ara kararı ile, somut uyuşmazlıkta davacıların ortağı oldukları davalı şirketin HMK 636/3 maddesi kapsamında haklı nedenle feshi talebinde bulunmuş olup, işbu davanın tefrik edildiği 2022/187 esas sayılı dosyada … Tapu Müdürlüğü ve … Bankası … şubesi yazı cevapları kapsamında dava tarihinden sonra davalı şirkete ait taşınmazın 3. bir kişiye satışı yapılarak davalı şirkete ait bir başka taşınmaz üzerinde ipotek tesis edilmiş olduğu, bu dosyadan alınan bilirkişi rapor içeriğinde şirketin tek gelirinin kira geliri olduğuna ilişkin tespit de nazara alınarak tüm dosya kapsamı uyarınca ileride telafisi imkansız zararların doğmaması bakımından TTK 636/4 maddesi kapsamında ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir. ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekili 08.05.2023 tarihli ihtiyati tedbirin kaldırılması istemli dilekçesinde özetle; 17.04.2023 tarihli arar kararın kaldırılarak ihtiyati tedbirin kararının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, 11/05/2023 tarihli ara kararı ile, HMK 389 maddesi ve TTK 636/4 maddesi kapsamında verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması halinde ileride hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı yada imkansız hale gelebileceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbire itiraz eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; halihazırda davalı şirket adına kayıtlı olan taşınmazların büyük kısmı …’ın yetkili olduğu dönemde … Tic. ve San. A.Ş. adına kayıtlı iken tamamen kendisinin bilgi ve tasarrufuyla ilgili taşınmazlar davalı şirket mülkiyetine geçirildiğini, yapılan tüm tasarruf ve devir işlemlerinde bizzat …’ın imzasının bulunduğunu, yapılan bu işlemler de tamamen …’ın bilgi ve muvafakati dahilinde gerçekleştirildiğini, ilgili kredi ve ipotek işlemlerinde yine müteveffanın imzasının bulunduğunu, davalı şirket üzerine kayıtlı çok sayıda taşınmaz bulunduğu bilgisinin doğru olduğunu, her ne kadar müteveffa …’ın vefatından sonra şirketin inşaat faaliyetlerine intikal ve yetki devri işlemleri nedeniyle kısa bir süre ara verilmiş olsa da şirkete ait taşınmazlar üzerinden bir kısım kira gelirleri elde edilmeye devam edildiğini, davalı şirket yetkililerinin 19.02.2022 tarihli genel kurulda değişmesiyle birlikte şirketin inşaat faaliyetlerine yeniden devam edilmesinin kararlaştırıldığını, şirket kendi arsa ve arazilerine lüks konutlar yaparak faaliyetlerini devam ettirmeyi ana faaliyet konusu olarak ele aldığını, davacıların ispatlanamayan iddialarının aksine davalı şirket faaliyet konularına uygun şekilde ticari faaliyetlerini devam ettirmekte ve buna uygun şekilde yeni projeler de geliştirdiğini, şirketin bu faaliyetlerini gerçekleştirirken adına kayıtlı taşınmazları üzerinde tasarrufta bulunmasının da zaruri olduğunu, şirketin mali durumu ve üstlendiği risklerin belirsiz olduğu bu konuda davacının bilgi almasının engellendiği iddialarının asılsız olduğunu, tüm ortakların şirketin tasfiyesi iradesini ortaya koydukları ancak bunun gerçekleştirilmediği iddiasının gerçek dışı olduğunu, şirketin devamının aile ilişkilerine zarar verdiği, …’ın hisse devri, rekabet yasağına aykırı davranıldığı iddialarının ispat olunamadığı, şirketin devam eden bir faaliyetinin bulunmadığı ve kar dağıtımı yapılmadığı iddialarının da asılsız olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesinin 11/05/2023 tarihli ara kararının kaldırılmasını istemiştir.

HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
6102 Sayılı TTK’nın 636/4.maddesinde; fesih davası açıldığında mahkemenin tarafların birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabileceği, düzenlemesi yer almaktadır.
HMK’nın 389/(1). maddesinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği,
HMK’nın 390/(2). maddesinde de hakimin talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunan hallerde karşı taraf dinlenmeden de tedbir kararı verebileceği hüküm altına alınmıştır. HMK’nın 390/(3). maddesinde ise tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
İhtiyati tedbir kararı verilebilmesinin diğer bir koşulu ise mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesidir.
Dosya kapsamı dikkate alındığında ve mevcut delil durumu gözetildiğinde yaklaşık ispatın bulunduğu ve HMK 389.maddesinde öngörülen şartların gerçekleştiği anlaşılmakla ve TTK 636/4 maddesi gözetildiğinde ilk derece mahkemesince yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından ihtiyati tedbire itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbire itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın ihtiyati tedbire itiraz edenden alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-f. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 13/07/2023

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi-

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.