Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/1112 E. 2023/1091 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/1112 Esas 2023/1091 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1112
KARAR NO : 2023/1091

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/04/2023 (Ek Karar)
NUMARASI : 2023/37 D.İş Esas 2023/37 Karar
İHTİYATİ HACİZ KARARINA
İTİRAZ EDEN :
VEKİLLERİ
LEHİNE İHTİYATİ HACİZ
KARARI VERİLEN :
TALEP : İhtiyati Haciz Kararına İtiraz
TALEP TARİHİ : 27/02/2023
KARAR TARİHİ : 13/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/07/2023

Taraflar arasındaki ihtiyati haciz kararına itiraz istemine ilişkin talebin yapılan yargılaması sonunda ihtiyati haciz kararına itirazın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı ihtiyati haciz kararına itiraz eden vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati haciz kararına itiraz eden vekili itiraz dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından bankaya gönderilen ihtarname ile ihtardan sonra oluşacak borçlardan sorumlu olunmadığının bildirildiğini, bankanın ise hangi yıl ve aylara ait borcun olduğunu müvekkiline bildirmediğini, taraflarına açıkça bildirilmeyen borçtan dolayı ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini, müvekkili şirket yetkilisi …’nun mevcut genel kredi sözleşmesinde imzası bulunmadığını, devir alınan tarih olan 07/06/2022 tarihindeki önceki işlemelerden dolayı herhangi bir yükümlülüğün kabul edilmeyeceğinin şirket devir alınır alınmaz taraflara bildirildiğini, müvekkilinin sorumlu olduğu iddia edilen meblağ ve ihtiyati haczi istenen mal varlığı arasında fark bulunduğunu, icra takibinde iddia edilen borcun bulunmaması ve hali hazırda takibe itiraz edilmiş olması nedeniyle ihtiyati haciz kararının hukuka aykırı bulunduğunu belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, İİK’nun 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına itiraz sebeplerinin sınırlı olarak sayıldığı, borçlunun kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı, itiraz edebilme hakkı bulunduğu, itiraz eden tarafından ileri sürülen hususların İİK’nun 265. maddesi kapsamında bulunmadığı, borçlu şirketin müteselsil kefil sıfatı ile borçtan sorumluluğunun devam ettiği, kredi sözleşmesinden kaynaklanan borç sona ermeden hisse devri yapılmasının sorumluluğu etkilemediği, borçlu vekilince alacağın rehinle temin edildiği iddia edilmişse de, borçlunun kefaletten kaynaklanan borcunun teminatı olarak verilen rehni iddia ve ispat edemediği, alacaklının sunduğu belgelerle yaklaşık olarak haklılığını ispatladığı gerekçesiyle ihtiyati haciz kararına itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati haciz kararına itiraz eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; alacaklı banka tarafından dosyaya sunulan ihtarnamede rehinler başlığı altında verilen teminatların gösterildiğini, ihtarnamenin alacağın rehinle temin edildiğini açıkça ispatladığını, mahkemece ise hesap kat ihtarnamesindeki teminatlar gözden kaçırılarak hüküm kurulduğunu, müvekkilinin sorumlu olduğu miktarın kat ihtarnamesinde belli olmadığını, banka tarafından başlatılan icra takibinde ödeme emrinin müvekkiline tebliği ile sorumluluk miktarının öğrenildiğini, aynı borca ilişkin olarak banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, 15.800.000,00 TL bedelli ipotek bulunduğunu, ihtiyati haciz kararının ipotekle teminat altına alınan alacak hakkında verildiğini, müvekkilinin hesap kat ihtarnamesinde sorumlu olduğu miktarı anlayamadığını, icra takibi ile sorumlu olduğu bildirilen miktarların farklı olarak belirtildiğini, İİK’nun 265. maddesindeki şartların oluştuğunu, ihtiyati haciz kararının müvekkilinin mahvına neden olabileceğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının ek kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz kararına itirazlarının kabulüne, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; İİK’nun 257 vd. maddeleri uyarınca verilen ihtiyati haciz kararına itiraz istemine ilişkindir.
Lehine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep eden banka vekili, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmediğini, hesabın kat edildiğini belirterek 662.802,52 TL nakit alacağın tahsilini teminen borçluların menkul ve gayrımenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Anılan talep dayanağı olarak da banka ile … … A.Ş. arasında akdedilen 04/06/2018 tarihli 12.000.000,00 TL limitli, 28/10/2020 tarihli 20.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmeleri ile 01/12/2022 tarihli hesap kat ihtarnamesini ibraz etmiştir. Talebe dayanak genel kredi sözleşmelerinde itiraz eden … … A.Ş.’nin müteselsil kefil sıfatıyla imzaları yer almakta olup, anılan kefalet sözleşme tarihlerinde yürürlükte bulunan TBK’nun 583 vd. maddelerinde yer alan şekil koşullarına şeklen uygundur.
Lehine ihtiyati haciz kararı verilen banka tarafından kredi borcunu ödememesi üzerine 01/12/2022 tarihli hesap kat ihtarnamesini düzenleyerek toplam 662.802,52 TL nakit alacağın ödenmesi, 11.812.500,00 TL gayri nakit alacağın depo edilmesi için 1 gün atıfet süresi tanıyarak asıl borçlu, diğer borçlular ve ihtiyati haciz kararına itiraz eden borçluya göndermiş, hesap kat ihtarnamesi asıl borçlu şirkete ve ihtiyati haciz kararına itiraz eden borçluya 05/12/2022 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Mahkemece 08/02/2023 tarih ve 2023/37 D.İş Esas 2023/37 Karar sayılı karar ile ihtiyati haciz talebinin kabulüne, 662.802,52 TL nakit alacağa yetecek miktarda borçluların menkul, gayri menkul mallar ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmiş, anılan karara borçlu … … A.Ş. tarafından itiraz edilmesi üzerine ise, duruşma açılarak yapılan itiraz yargılaması sonunda ihtiyati haciz kararına itirazın reddine dair ek karar verilmiştir.
İhtiyati haczin koşullarını düzenleyen İİK’nun 257. maddesi, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır, taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarının ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir. Aynı yasanın 258. maddesi gereğince alacaklının, alacağının varlığı ile haciz sebepleri hakkında mahkemeden olumlu şekilde kanaat uyandırması gerekli ve yeterlidir. Bir başka deyişle ihtiyati haciz kararı verilmesi için mutlak ispat şartlarının oluşmasına gerek bulunmayıp, yaklaşık ispat ölçülerinde ispat yeterli olacaktır (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 26/02/2014 tarihli 2013/16354 esas 2014/3605 karar sayılı içtihadı emsal niteliktedir).
İİK’nun 265. maddesinde, ihtiyati haciz kararına karşı itiraz usulü düzenlenmiş olup, düzenlemeye göre borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde mahkemeye itiraz edebilecektir.
Somut olayda, ihtiyati haciz kararına itiraz eden borçlu dinlenmeden mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İtiraz eden borçlunun henüz huzuri ile yapılan haciz ve/veya yokluklarında yapılan haciz tutanağının kendilerine tebliği söz konusu olmadığından ihtiyati haciz kararına itiraz edenin itirazının süresinde olduğu kabul edilmiştir.
İİK’nun 265. maddesinde, ihtiyati haciz kararına itiraz nedenleri tahdidi olarak sayılmıştır.
Lehine ihtiyati haciz kararı verilen banka vekilince dosyaya ibraz edilen genel kredi sözleşmelerinde itiraz eden … … A.Ş.’nin müteselsil kefaleti yer almaktadır. İtiraz edenin sözleşmelerdeki kefaleti, sözleşme tarihlerinde yürürlükte bulunan TBK’nun 583 vd. maddelerindeki şekil koşullarına uygundur.
İhtiyati haciz kararına itiraz eden tarafından alacaklı bankaya gönderilen 17/06/2022 tarihli ihtarname ile … … A.Ş.’yi … olarak bütün hisseleri ile birlikte devraldığını, önceki hissedarların varsa şirket adına hesaplarının kapatılmasını, varsa grup firmalarından çıkartılmasını, varsa şirket adına kişi, kurum ve kuruluşlara kefaletlerinin kaldırılmasını, şirket adına yapmışlar ise yaptıkları tüm iş ve işlemlerin feshedilmesine, devir aldığı tarihten önce doğmuş ve doğacak hiçbir yükümlülüğü kabul etmeyeceğini bildirmiştir.
Alacaklı banka tarafından itiraz eden şirkete gönderilen 01/07/2022 tarihli cevabi ihtarnamede ise, … … A.Ş.’nin … … A.Ş. ile aralarında akdedilen genel kredi sözleşmelerinde müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunduğu, kredi borçlusuna yazının bankaya tebliğ edildiği 22/06/2022 tarihinden sonra kullandırılacak krediler yönünden müteselsil kefaletinin kaldırılmasına karar verildiği, ancak kredi sözleşmesi çerçevesinde 22/06/2022 tarihine kadar kullandırılan kredilerden kaynaklanan kefalet sorumluluğunun yasal olarak devam ettiği bildirilmiştir.
Anılan cevabi ihtarnamede alacaklı bankanın 22/06/2022 tarihinden önce asıl borçluya kullandırılan kredilerden itiraz eden … … A.Ş.’nin sorumlu bulunmadığına yönelik bir kabulü bulunmamakta, aksine anılan tarihten önce doğmuş borçlardan itiraz eden kefilin sorumluluğunun devam ettiği belirtilmiştir.
İhtiyati haciz kararına itiraz eden … … A.Ş.’nin hisselerinin tümünün devredilmesi anılan kefilin kefalet sözleşmesinden kaynaklanan sorumluluğunu sona erdirdiğine ilişkin itiraz sebebi İİK’nun 265. maddesinde sayılan sebeplerden olmayıp esasa ilişkin yargılamada ileri sürülebilir.
İhtiyati haciz kararına itiraz eden vekili istinaf dilekçesinde, bankanın alacağının ipotek ile teminat altına alındığını ileri sürmüştür.
İstinaf aşamasında dosyaya eklenen Ankara Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğünün 2023/266 sayılı takip dosyasında alacaklı banka tarafından asıl borçlu ve ipotekli taşınmaz malikleri aleyhine toplam 1.703.654,05 TL alacağın tahsili talebiyle icra takibi başlatıldığı, takip dayanağı ipoteklerin alacaklı banka lehine, asıl borçlu … … A.Ş.’nin doğmuş ve doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere …’nin taşınmazı üzerinde 20/09/2021 tarihli 10.000.000,00 TL limitli, …’nin taşınmazı üzerinde 05/06/2018 tarihli 4.000.000,00 TL limitli ipotek tesis edildiği, …’nin doğmuş ve doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere ise …’in taşınmazı üzerinde 28/11/2016 tarihli 700.000,00 TL limitli, …’nin taşınmazı üzerinde 10/11/2016 tarihinde 700.000,00 TL limitli, …’nin taşınmazı üzerinde 09/11/2016 tarihli 400.000,00 TL limitli ipotek tesis edildiği görülmüştür. Yapılan açıklamadan anlaşılacağı üzere anılan ipotekler ihtiyati haciz kararına itiraz eden şirketin asaleten ve kefaleten borçlarının teminatını teşkil etmemektedir. Bu durumda TBK’nun 586. maddesi hükmü uyarınca, alacaklı banka asıl borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehinlerini paraya çevirmeden, genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunan borçlu … … A.Ş. aleyhine takip yapabilecektir.
Öte yandan, ihtiyati haciz kararı, ihtiyati haciz kararına itiraz eden … A.Ş.’nin tüm taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları hakkında verilmemiş, verilen ihtiyati haciz kararı muaccel olup, varlığı sunulan genel kredi sözleşmeleri ve hesap kat ihtarnamesi ile yaklaşık olarak ispatlanan 662.802,52 TL tutarındaki alacağın temini ile sınırlı tutulmuştur.
Hal böyle olunca, mahkemece ihtiyati haciz kararına itiraz eden … … A.Ş. yönünden kefalet borcunun ipotekle teminat altına alınmadığı, banka tarafından düzenlenen hesap kat ihtarnamesinin asıl borçluya ve itiraz eden kefile tebliğ edildiği, alacaklının anılan kefile başvuru koşulunun oluştuğu gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetlidir.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin itirazın reddine ilişkin ek kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden ihtiyati haciz kararına itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati haciz kararına itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 269,85 TL istinaf karar harcından peşin alınan 179,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 89,95 TL’nin ihtiyati haciz kararına itiraz edenden tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İhtiyati haciz kararına itiraz eden tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından lehine ihtiyati haciz kararı verilen yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi. 13/07/2023

Başkan – Üye – Üye Zabıt Katibi –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.