Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/1064 Esas 2023/1349 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2023/1064
KARAR NO : 2023/1349
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/03/2023
NUMARASI : 2022/444 Esas 2023/140 Karar
DAVACI
VEKİLİ :
DAVALI
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 19/06/2022
KARAR TARİHİ : 11/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/10/2023
Taraflar arasındaki şirketin ihyası istemine ilişkin davaların yargılaması sonunda ilamda yazılı gerekçelerle asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı birleşen davada davalı… vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
ASIL DAVADA DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin mali müşavir olduğunu, ihyası istenin … Şirketi’nden mali müşavirlik hizmeti alacağı bulunduğunu, şirketin yöneticisi… tarafından alacaklarının sekteye uğratılması maksadıyla alacak davasının sürdüğünün bilinmesine rağmen kötü niyetli olarak terkin ve tasfiye edildiğini, Ankara 41. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/184 E sayılı dosyası duruşması ara kararı gereğince ihya davası açma zorunluluğu olduğunu beyanla … Şirketi’nin tüzel kişiliğinin ihyasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar ve kötü niyetli… üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVADA CEVAP
Davalı Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, Müdürlüklerinin …sicil numarası ile kayıtlı bulunan … Şirketi’nin 14/10/2021 tarihli genel kurulunda tasfiyeye girme kararı aldığı ve şirket tasfiye memurluğuna…’ın seçildiğini, tasfiye kararının 21/10/2021 tarih ve 10435 sayılı Ticaret Sicili Gazetesinde tescil ve ilan edildiğini, tasfiyeye girdiğine dair alacaklılara çağrı yapılan üç ilan gazetesinin yayımlandığını, son ilanın 10/11/2021 tarihinden itibaren 6 ayı aşkın süre geçtikten sonra 12/05/2022 tarihli şirketin tasfiyesinin sonlandığına dair aldığı genel kuru kararının tescilinin 23/05/2022’de yapıldığını, şirketin terkininin 23/05/2022 tarih ve 10582 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiğini, şirketin terkin tarihinde şirketin derdest davalılarının, alacak ve borçlarının Müdürlük tarafından bilinmesi mümkün olmadığından işbu davanın açılmasına sebebiyet verilmediğini bildirerek ek tasfiyeye karar verilmesi halinde tasfiye memuru atanmasına, açılan davada Müdürlük yasal hasım olduğundan vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesine karar verilmesini, bu nedenlerle davanın reddini istemiştir.
BİRLEŞEN DAVADA DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin mali müşavir olduğunu, ihyası istenin … Şirketi’nden mali müşavirlik hizmeti alacağı bulunduğunu, şirketin yöneticisi… tarafından alacaklarının sekteye uğratılması maksadıyla alacak davasının sürdüğünün bilinmesine rağmen kötü niyetli olarak terkin ve tasfiye edildiğini, Ankara 41. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/184 E sayılı dosyası duruşması ara kararı gereğince ihya davası açma zorunluluğu olduğunu beyanla … Şirketi’nin tüzel kişiliğinin ihyasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar ve kötü niyetli… üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA CEVAP
Davalı… vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, Ankara 8. Tüketici Mahkemesi’nin görevsizlik kararı sonrası Ankara 41. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/184 E sayısı ile devam edilen dosyadaki iddia edilen alacağın asılsız ve mesnetsiz olduğunu, ihyası talep edilen şirket ile davacı tarafın birlikte çalıştığı dönemde şirketin davacıya ücretinin tamamını ödediğini, herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının şirket ile çalışmayacaklarını beyan etmesi üzerine gerçekliği ve ispatı olmayan alacak iddiası ile kötü niyetli olarak dava açtığını, müvekkilinin şirketin tasfiye sürecini eksiksiz olarak yürüttüğünü, alacaklılara hukuka ve usule uygun olarak gerekli çağrı ve ilanların yapıldığını, çağrı ve ilanlar üzerine herhangi bir bildirimde bulunmayan davacının terkin işlemi neticesinde kötü niyetli olarak davayı açtığını, terkin edilirken yapılan tüm işlemlerin hukuka uygun olduğunu, davacının iddia ve taleplerini kabul anlamına gelmemekle beraber şirketin davacı tarafın iddia ettiği asılsız borçtan sorumluluğunun gündeme gelme ihtimali var ise de bu usulün şirketin ihyası ile değil ek tasfiye yoluna gitmekle mümkün olacağını, hukuka uygun olarak kapatılan şirketin ihya edilmesinin gündeme gelmesinin kanun gereğince hukuka aykırı olacağını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini, bu nedenlerle davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı tarafından ticaret sicilinden kaydı silinen “… Şirketi” aleyhine Ankara 41. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/184 E sayılı dava dosyası ile itirazın iptali istemli dava açıldığı, taraf teşkili yönünden sınırlı tasfiyenin yapılmasının zorunlu olduğu, TTK 547 maddesi uyarınca anılan dava dosyası ile sınırlı olmak üzere şirketin ihyasına ve tasfiye memuru olarak son tasfiye memuru…’ın atanmasına, tasfiye işleminin usulüne uygun yapılmadığı anlaşılmakla yargılama giderlerinden davalı tasfiye memuru…’ın sorumlu tutulması gerektiği anlaşıldığından, asıl ve birleşen davanın kabulüne, Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün …sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye nedeniyle sicilden terkin edilen “Tasfiye Halinde … Şirketi”nin, Ankara 41. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/184 Esas sayılı dava dosyası ve işlemleri ile sınırlı olmak üzere ihyasına, tasfiye işlemlerini yapmak üzere TTK 547/2 maddesi uyarınca tasfiye memuru olarak…’ın atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret tayinine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Birleşen davada davalı… vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Yapılan terkin işleminin hukuka uygun olduğunu, davacının talebinin asla kabul anlamına gelmemekle beraber asılsız borçtan sorumluluğun gündeme gelme ihtimali var ise bu usulün şirketin ihyası değil ek tasfiyeye gitmekle mümkün olacağını, hukuka uygun olarak kapatılan şirketin ihya edilmesinin kanuna aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davacı istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; Tasfiye Halinde … Şirketi’nin TTK 547. maddesi gereğince ihyası istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün 28/06/2022 tarihli yazısında; ihyası istenen şirketin 14/10/2021 tarihli genel kurulunda tasfiye kararı alındığı, tasfiye memurluğuna…’ın seçildiği, bu kararın 21/10/2021 tarihli ticaret sicil gazetesinde tescil ve ilan edildiği, ayrıca alacaklılara çağrı yapılmasına yönelik üç ayrı ilanın gazete de yayımlandığı, son ilandan 6 ay süre geçtikten sonra 12/05/2022 tarihli genel kurul ile şirketin tasfiyesine karar verildiği, genel kurul kararının terkin işleminin sicilde 23/05/2022 tarihinde tescil ve ilan edildiği,
Ankara 41. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/184 esas sayılı dava dosyasının UYAP kayıtlarının incelenmesinde; davacısının …, davalısının … Şirketi olup, icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin dava açıldığı, 15/06/2022 tarihli celsede davacı vekiline ihya davası açmak üzere 2 haftalık kesin süre verildiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 643. maddesinde; tasfiye usulü ile tasfiyede şirket organlarının yetkileri hakkında anonim şirketlere ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş olup, aynı kanunun 536 – 548. maddeleri arasında anonim şirketlerin tasfiye usulü düzenlenmiştir.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Somut olaya gelince, davalı şirketin genel kurulunda 12/05/2022 tasfiye kararı alınmış, tasfiye memuru olarak… atanmış ve şirketin tasfiye kapanışı yapıldığından sicil kaydının 23/05/2022 tarihinde tasfiye nedeniyle sicilden terkini gerçekleştirilmiş ise de, davacı tarafından ihyası istenen şirket hakkında takip dosyası ve takip dosyasına yapılan itirazın iptali istemine yönelik olarak Ankara 41. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/184 esas dosyası ile dava açıldığı, açılan davanın derdest olduğu, davalı tasfiye memurunca bu davanın ve takip dosyasının akıbeti beklenilmeden şirketin tasfiyesinin gerçekleştirildiği, bu hale göre davacının Ankara 41. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açtığı derdest dava ile icra takip dosyasından ötürü şirketin ihyasını istemekte hukuki yararı bulunmakta olup, şirketin ihyasının gerektiği, ayrıca açılan davanın limited şirketin ihyası davası olup tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğundan vekalet ücreti ve yargılama giderinden davalı şirket tasfiye memurunun sorumludur. Bu nedenle ilk derece mahkemesince şirketin ihyasına, en son tasfiye memuru olan davalı…’ın tasfiye memuru olarak atanmasına ve davalı tasfiye memuru…’ın yargılama giderinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 03/06/2014 tarihli 2014/7827 esas 2014/10350 karar sayılı emsal içtihadı).
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin asıl ve birleşen davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden birleşen davada davalı… vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Birleşen davada davalı… vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Birleşen davada davalı…’dan alınması gerekli olan 269,85 TL harçtan peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın birleşen davada davalı…’dan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Birleşen davada davalı… tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi .11/10/2023
Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.