Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2023/1060 E. 2023/1040 K. 05.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 2023/1060 Esas 2023/1040 Karar

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/1060
KARAR NO : 2023/1040

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/02/2023
NUMARASI : 2023/83 Esas (Ara Karar)
İHTİYATİ HACİZ
TALEP EDEN DAVACI :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
TALEP : İhtiyati Haciz
TALEP TARİHİ : 01/02/2023
KARAR TARİHİ : 05/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/07/2023

Taraflara arasında görülmekte olan itirazın iptali davasında ihtiyati haciz isteminin reddine yönelik olarak verilen ara karara karşı ihtiyati haciz talep eden davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati haciz talep eden vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı şirket arasında Genel nakdi ve Genel Kredi Sözleşmelerinin imzalanmış olduğunu, müvekkili banka tarafından kullandırılan kredilerin ihtarnameye rağmen geri ödemediğini tahsili teminen icra müdürlüğünce genel haciz yoluyla takibe geçildiğini, ancak davalı ödeme emrinin kendine tebliğ edilmesinden sonra kötüniyetli olarak alacağa ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, borçlu yönünde icra müdürlüğünce takibin durdurulduğunu ve mahkememize müracaat ettiklerini, borçluya tebligat ve duruşma yapılmaksızın, hataya, yanılmaya ve fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla davalıdan alacaklarına, yeter miktarda borçlunun menkul, gayrimenkul ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; alacağın yargılamayı gerektirdiği gibi, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği, yine İİK 257/2 maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşen somut olayda bulunmadığı anlaşılmakla, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; İİk’nun 257/1. maddesine göre; “rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” ancak yerel mahkeme tarafından yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediğini, alacağın yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile ihtiyati haciz taleplerinin reddedildiğini, dava dilekçelerinin ekinde sunulan sözleşmelerden ve hesap kat ihtarnamesinden alacağımızın mevcut ve vadesi gelmiş olduğu sabit olduğunu, gerek dosyaya sundukları kredi sözleşmelerinden gerek davalı borçluya gönderilen hesap kat ihtarnamesinden alacağımızın mevcut ve muaccel olduğu en azından yaklaşık olarak ispat edildiğini, yerel mahkemenin 03.02.2023 tarihli ara kararının istinaf yolu ile kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle yerel mahkeme tarafından verilen 03.02.2023 tarihli ara kararının kaldırılmasını, hataya, yanılmaya ve fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla, davalı/borçludan olan 736.435,32-tl alacağımıza yeter miktarda (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) borçlunun menkul, gayrimenkul ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini müvekkil banka adına talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Talep; İİK’nın 257. maddesine dayalı ihtiyati haciz kararı istemine ilişkindir.

İhtiyati haczin koşullarını düzenleyen İİK’nın 257. maddesi, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır, taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarının ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir. Aynı yasanın 258. maddesi gereğince alacaklının, alacağının varlığı ile haciz sebepleri hakkında mahkemeden olumlu şekilde kanaat uyandırması gerekli ve yeterlidir. Bir başka deyişle ihtiyati haciz kararı verilmesi için mutlak ispat şartlarının oluşmasına gerek bulunmayıp, yaklaşık ispat ölçülerinde ispat yeterli olacaktır.
Somut olaya gelince, davacı alacaklı banka tarafından dava dışı şirketle imzalanan genel kredi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinin kefili olan davalı hakkında Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2022/1966 Esas sayılı takip dosyasında davalının yapmış olduğu itirazın iptali için eldeki dava açılmış ve alacak miktarı yönünden ihtiyati haciz talep edilmiştir. İlk derece mahkemesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere dosya kapsamına göre dava dışı şirkete kullandırılan krediye ilişkin hesap ekstrelerinin dosya kapsamında yer almadığı gibi istinaf aşamasında da söz konusu belgenin sunulmadığı, bu duruma göre yaklaşık olarak davacı bankanın alacağını ispatlayamadığı, ihtarnamenin ekinde de denetlenebilir hesap ekstresi bulunmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddi kararı usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati haciz talep eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy çokluğu ile karar verildi.05/07/2023

Başkan- Üye – Üye – Zabıt Katibi –

(Karşı Oy)

KARŞI OY

Talep, genel kredi sözleşmesine ve kat ihtarına dayalı olarak davalı kefilden olan kredi alacağını teminen ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere ihtiyati haciz, İİK’nun 257. vd. maddelerinde düzenlenmiş olup, bir para alacağının zamanında ödenmesini temin etmek için, mahkeme kararı ile borçlunun mal varlığına geçici olarak el konulması halidir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için, talepte bulunanın alacaklı olması, bu alacağın muaccel bulunması ve rehinle temin edilmemiş olması gerekir. İİK’nun 258/1. maddesinde ise; ihtiyati haciz isteyenin alacaklı olduğunu yaklaşık ispat kuralına göre ispat edebilmiş olması düzenlenmiştir. O halde İİK’nun 258/1. maddesinde getirilen yaklaşık ispat ölçütüne göre ihtiyati haciz istemine konu alacağın varlığının ispatında mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması yeterli görülmüş, tam ispat aranmamıştır.
İhtiyati haciz istemine dayanak 27/01/2017 tarihli genel kredi sözleşmesinin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan TBK’nun 583/1. maddesi gereğince kefalette aranan nitelikli şekilde kefalet sözleşmesi düzenlenmiş olup, bu bağlamda davalı borçlunun “müteselsil” ibaresini, kefalet miktar ve tarihini el yazısı ile yazdığı ve borçlu kefilin kefalet tarihinde dava dışı asıl borçlu şirketin ortağı olması nedeniyle TBK’nun 584/3. maddesi gereği eş rızası aranmayacağından kefalet sözleşmesi şeklen geçerlidir.
Öte yandan İİK’nun 257. maddesi gereği talep tarihi itibarıyla muaccel hale gelen kredi alacağı için davalı borçlu müteselsil kefil olması sebebiyle TBK’nın 586/1. maddesi uyarınca ihtiyati haciz talep eden davacı borçlu davalı kefile karşı ihtiyati haciz isteminde bulunabilecektir. Kaldı ki dosya kapsamında bulunan kat ihtarnamesinin tebliğ şerhlerine göre TBK’nın 586/1. maddesinin 2. cümlesi uyarınca asıl borçlu şirkete karşı keşide olunan kat ihtarı sonuçsuz kaldığındandavalı borçlu müteselsil kefil hakkında ihtiyati haciz isteminde bulunmanın yasal koşulları da gerçekleşmiştir.
Bu durumda mahkemece ihtiyati haciz talep eden davacı banka tarafından talep dilekçesi ekinde ibraz edilen genel kredi sözleşmesi, hesap kat ihtarnamesi ve tebliğ şerhleri karşısında İİK’nun 257/1. maddesi kapsamında talebe konu muaccel alacağının varlığını yaklaşık olarak ispatladığı, ihtiyati haczin koşullarının oluştuğu gözetilerek ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğundan ihtiyati haciz talep eden banka vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun ihtiyati haciz talep eden banka vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin görüşüne katılamamaktayım.05/07/2023

Üye –

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.